2008 Avrupa Futbol Şampiyonası yarı finalinde Almanya ile karşılaşacak olan A Milli Takımımız, hazırlıklarına başladı.
Viyana'daki Franz Horr Stadı'nda yapılan antrenman öncesinde, futbolcular basına verdiği demeçlerde, en büyük özlemlerinin final oynayıp kupayı kaldırmak olduğunu söylediler.
Futbolculardan Rüştü, Hırvatistan galibiyeti sonrası eşinin kendisinden Semih'i alnından öpmesini istediğini, kendisinin de bu isteği yerine getirdiğini söyledi. Rüştü, bütün otoritelerin Almanya'yı favori olarak gösterdiğini, ancak Türkiye'nin mücadeleci gücünün unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Emre Aşık ise sahada bulunan 11 kişinin her takım için tehlike oluşturacağını ve şampiyonada artık herkesin Türkiye'nin gücünü benimsediğini ifade ederek, ''En çok ailemi ve sözlümü özledim. Onlara kupayla gitmek istiyorum'' dedi.
Gökhan Zan da takımda yaşanan sakatlıklardan yakınarak, ''Sanırım final maçında 11 kişi kalacağız. Ama bu bizi hedefimizden saptıramaz'' diye konuştu.
Arda ise yaşanan başarının bütün ülkeye büyük sevinç ve moral kaynağı olduğunu vurgulayarak, ''Bu başarıda emeği geçen herkesi Haluk Ulusoy da dahil olmak üzere kutluyorum'' dedi.
Semih, Hırvatistan maçında attığı penaltıdan önce dua ettiğini ve kendisine bir köşe belirleyerek atışını kullandığını söyledi. Semih, en çok özlediği kişinin çocuğu olduğunu vurguladı.
Hamit Altıntop da Almanya maçının kendisi için çok özel bir maç olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: ''Ben Almanya'da doğdum, büyüdüm, orada okudum. Her şeyi orada öğrendim. Bu yüzden bu maçın önemi benim için farklı. Şansımızı yüzde 50 görüyorum. Ancak kendi futbolumuzu oynayıp, kendi kalitemizi ortaya koyarsak, kolektif futbol anlayışını sahaya yansıtırsak kazanabiliriz.''
BAŞKAN DOĞAN'IN AÇIKLAMALARI
Antrenmanı izlemeye gelen Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan da gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Avrupa Futbol Şampiyonası'nda elde ettiği başarının büyük sempati uyandırdığını vurgulayarak, ''Turnuvadaki tüm takımların gönlünde taht kurduk. Bu başarıyla bundan sonra yurt dışına çıkarken pasaportlarımızı daha güvenle polis bankolarına vereceğiz'' dedi.
Doğan, başarılarının Türkiye'de silahlarla kutlanmasının affedilir bir davranış olmadığını belirterek, ''Ne böyle bir geleneğimiz var, ne de sevincimizin insan canıyla ödenmesi gibi bir durum. Bunlar çok saçma şeyler. Şayet, silah atanları caydıramıyorsak, onları durdurmanın yollarını aramalıyız. Bu konuda polise gerekli yetkiyi verip, onları durdurmalıyız'' diye konuştu.
Doğan, ayrıca Türkiye'nin yarı final maçına eski federasyon başkanlarını, eski milli takım antrenörlerini ve eski milli futbolcuları da davet ettiğini sözlerine ekledi.
TFF Futbol Şube Sorumlusu Levent Kızıl ise Nihat'ın kamptan ayrılmasının kendilerini çok hüzünlendirdiğini ifade ederek, ''Nihat'ın ayrılmasına çok üzüldük. Ancak onun bir sözü bizi daha da etkiledi. Hırvatistan maçında ayağının ağrıdığını hissettiğini ama değiştirilmesini istemediğini söyledi. Bu ağrıyı, Villareal maçında hissetmesi halinde değiştirilmesini istermiş. bu sözler bizi çok üzdü'' diye konuştu.
Öte yandan, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, ilk yarım saati basına açık olarak yapılan antrenmanda, futbolculara yarı sahada çift kale maç yaptırarak Almanya maçının taktiği üzerinde durdu.
Antrenmana, sakatlıkları bulunan Tümer ve Emre Belözoğlu takımdan ayrı olarak fizyoterapistler gözetiminde koşu yaptı.