TR
EN

Site İçi Arama
Detaylı Arama
TFF » Haberler » Hakemler » Hakemler Detay Sayfası
Uluslararası Hakem Semineri 30.07.2009
Uluslararası Hakem Semineri
Geri
İleri

Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu tarafından düzenlenen Uluslararası Hakem Semineri, Silivri Klassis Resort Hotel'de başladı. Üst Klasman Hakem ve Yardımcı Hakemleri, Bayan FIFA ve FIFA Yardımcı Hakemleri, Turkcell Süper Lig ve A Klasman Gözlemcilerinin katıldığı seminerin açılışına TFF Onursal Başkanı ve UEFA 1. Asbaşkanı Şenes Erzik, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, TFF Başkanvekili Lutfi Arıboğan, TFF Yönetim Kurulu üyeleri Ufuk Özerten, Hakan Kanık Mehmet Baykan ve TFF Genel Sekreteri Ahmet Güvener katıldı.

Romanya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Azerbaycan ve KKTC futbol federasyonlarına bağlı hakem ve temsilcilerin de katıldığı seminerin açılış konuşmasını yapan Merkez Hakem Kurulu Başkanı Oğuz Sarvan, "Geçen yıllara göre kıyaslandığında seminerde her yıl bir adım daha ileriye gidildiğini ifade ederek, "Bu sene sezon başlarken hakemlerimizin hem fiziksel hem mental olarak daha iyi olduğunu düşünüyoruz. İnşallah aksilikler ve şanssızlıklar da olmaz. 2009-2010 sezonunda başarılar diliyorum" dedi.

Hakem camiası olarak kamuoyunda genellikle hatalardan sonra eleştirilerle gündeme geldiklerini ifade eden Sarvan, zaman zaman iyi şeylerin de olduğunu, bunları da kamuoyu ile paylaştıklarını anlattı.

Sarvan, şöyle devam etti: "Bunlardan birini geçen yıl yaşadık. UEFA hakem konvansiyonuna müracaatımız olmuştu. Geçen süre içinde çalışmalar, incelemeler yapıldı ve buraya kabul edilme noktasına geldik. Eğer çok önemli adımlar atılacaksa bunun için en üst düzeyde niyet olması çok önemliydi. Federasyonumuz da en üst düzeyde büyük bir niyeti vardı. Bu, bize kadar geldi ve biz de üzerimize düşen gerekli çalışmaları yaptık. Sayın Onursal Başkanımıza, Federasyon Başkanımıza, Yönetim Kurulumuza Türk hakemleri adına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Onlar istediği için çok önemli bir adım atılmış oldu."

UEFA konvansiyonunun istediği önemli kriterlerden birisinin istikrar olduğunun altını çizen, kadrolarda ve kurullarda 2 yıl içinde önemli noktalara gelindiğini ifade eden Sarvan, yaptığı barkovizyon sunumunda, hakemlikte Avrupa ve dünyada en ileri seviyede bulunan ülkelerden Almanya'nın, Türkiye'deki hakemlerle deneyim olarak kıyaslamasını yaptı.

Hedeflerinin, bu işi yapacak şekilde 35-45 yaş arasında bir kadro oluşturmak ve talimatları, adımları buna göre atmak olduğunu belirten Sarvan, "Böyle olduğu zaman hem hakemler doya doya 35-45 yaş arası mutlu bir şekilde hakemlik yapacak hem de bu, kulüplerimize olumlu bir şekilde yansıyacak" diye konuştu.

Hakem seminerlerinde yapılan çalışmaları da özetle anlatan Sarvan, seminerlerde 20. günü geride bıraktıklarını, toplam 602 hakem ve 287 gözlemcinin katılım gösterdiğini bildirdi.

MAHMUT ÖZGENER: "YENİ SEZONUN GEÇEN SEZONA GÖRE TÜRK HAKEMLİĞİ AÇISINDAN ÇOK DAHA İYİ GEÇECEĞİNE İNANIYORUM"

Seminerde bir konuşma yapan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, 2009-2010 sezonu öncesinde sizlerle bir kez daha birlikte olmaktan büyük menuniyet duyduğu belirterek başladığı konuşmasında, "Futbol izleyicilerinin, futbol medyamızın, yöneticilerin ve futbolcularımızın artık Türk futbolundan bahsederken "Futbol Ailesi" tamlamasını sık sık kullandığını görüyor ve çok mutlu oluyoruz. Türk futbolu bir aile gibi birbirine sevgiyle bağlı, sorunlarını kendi içinde çözen, birbirlerine bir aile gibi yardımcı olan bir görüntüye doğru yaklaşıyor. Tüm bu süreçte; tartışmalar, anlaşamadığımız konular, beklenmedik sorunlar tabii ki ortaya çıkıyor. Ama önemli olan, aynı ailenin bir parçası olduğumuzu hatırlamamız ve ona göre davranıyor olmamız.

Bugün burada, hep bahsi geçen bu "futbol ailesinin" en önemli fertlerinden olan siz değerli hakem ve gözlemcilerimizin önünde konuşmaktan mutluluk duyuyorum. Hakemlerimiz; bu ailede kendi mutluluklarını bir yana bırakıp, en zor görevlere gözü kapalı giden, futbolumuzun iyiliğini, sağlığını, başarısını düşünen aile üyeleri gibiler. Hepsinin, bu aileyi bir arada tutan temel taşlarından olduğunu düşünüyorum.

Futbolumuzun güzelliği ve sağlığı onlara emanet. Gösterdikleri büyük dikkat sayesinde futbolumuz sağlıklı ve dengeli bir şekilde büyüyebilir. "Dikkat" kelimesi onlar için çok önemli… Her pozisyona dikkat ediyor, her futbolcunun sağlığını korumak için dikkat gösteriyorlar.  Zaman zaman yapılan sert ve çoğunlukla haksız eleştirilere rağmen duruşlarını ve soğukkanlılıklarını korumak için çok dikkatli davranıyorlar. Onlar futbolumuzun en "dikkat" gerektiren işini, büyük bir sevgi ve azimle yapıyorlar. Peki biz futbol ailesi olarak onlara dikkat ediyor muyuz? İhtiyaçlarına, önceliklerine dikkat gösteriyor muyuz?  Hakemlerimizden beklediğimiz dikkati, futbolun etik değerlerini korumak için aynı oranda gösterebiliyor muyuz? Onların yaptıklarını takdir etmeyen, gösterdikleri özen ve dikkatin karşılığını vermeyenlerin sayısı maalesef fazla. Türk futbol kamuoyu olarak onların gösterdiği sevgi ve dikkate aynı şekilde karşılık vermiyoruz.

Türkiye Futbol Federasyonu olarak yeni dönemde bu görüntüyü yıkabilmek için bir dizi girişimde bulunma kararı aldık. İlk olarak tüm dünya ülkelerinde ve özellikle Avrupa'da bir araştırma yaptık. Araştırmamızın amacı hakemlerimizin maddi konularda diğer ülkelerdeki meslektaşları ile arasındaki farkları tespit etmekti.

Bu çalışmaların sonucu olarak ilk aşamada tüm hakemlerin ücretlerinde %30'luk bir iyileştirme ile başlayarak bu farkları yok etme yolunda adım atma kararı aldık. En zor şartlarda, en stresli ortamlarda görev yapan hakemlerimizin sağlıklarına da daha çok dikkat edeceğiz. Yeni sezonda hakem, gözlemci ve temsilcilerin tamamına, görev aldıkları maça gidiş-dönüş sırasında yaptıkları yolculuklarda ve maç sırasında geçerli olmak üzere 100 bin TL ölüm ve sürekli sakatlık ile 10 bin TL tedavi limitleri kapsamında ferdi kaza sigortası yaptırılmasına karara bağladık. Ayrıca yardımcı hakemlerimize de antreman ücreti uygulamasını başlatıyoruz. Hakemlerimizin dikkatine ve sevgisine biz de aynı dikkat ve ihtimamla karşılık vermek istiyoruz. Gelecek dönemde buradan yaptığımız çağrıyı her vesileyle sık sık tekrarlayacağız.

Onların en azami dikkatle görev yapabilmesi için tüm futbol ailesinin en yüksek seviyede dikkat etmesi gerekiyor. Söylemlerimize dikkat etmeliyiz, futbolun emekçilerine yönelik bir suçlama yaparken bir değil bin kez düşünmeliyiz. Nasıl ki onlardan dikkatli ve doğru kararlar bekliyorsak, biz de onların ihtiyaçları ve mutluluğuna dikkat etmeliyiz.

Burada bulunan her hakem ve gözlemcinin bu sezonda da işlerini yüksek görev bilinci ve daha da önemlisi sevgiyle yapacaklarına dair inancımız sonsuz. Asıl yanıtlanması gereken soru "Biz onlara aynı sevgi ve dikkati gösterebilecek miyiz?" Bu sorunun yanıtı, koyduğumuz uluslararası hedeflere ulaşmamızda ve futbolun evrensel değerlerini yakalayabilmemizde anahtar bir rol oynayacak.

Hep gösterdiğiniz ve yeni sezonda da göstereceğiniz dikkat ve katılımınız için sizlere teşekkür ederken UEFA hakem eğitimcisi Sayın Jorn West Larsen ve bu seminer münasebetiyle bizlerle birlikte olan çeşitli ülkelerden yabancı dostlarımızı da selamlamak istiyorum." dedi.

ŞENES ERZİK: ''SON İKİ SENEDE TÜRK FUTBOLUNUN GELİŞİMİ, BULUNDUĞU YERDEN DAHA İLERİ GİTMESİ VE DAHA BİLİMSEL, ÇAĞDAŞ VE SOSYAL SORUMLULUK İÇİNDE ÇALIŞMASI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI''

Uluslararası Hakem Semineri'nde konuşan UEFA 1. Asbaşkanı Şenes Erzik, Türkiye'deki gibi dışarda hakemlerle uğraşılmadığını belirterek, ''Dışarıda başka şeylerle uğraşıyoruz. Her yıl olduğu gibi değişik konularla uğraşıyoruz. Daha ziyade hakemlerin sağlıklı maç yönetmesi için gerekli bütün olanakları sunmak yolunda çeşitli adımlar atıyoruz. Bunlardan biri UEFA Hakem Konvansiyonu. Ne mutlu bana ki son iki senede Türk futbolunun gelişimi, bulunduğu yerden daha ileri gitmesi, daha bilimsel, daha çağdaş, daha sosyal sorumluluk içinde olması için çok önemli adımlar atıldı. 2 sene geç kalınmış bir zamandı. Ama mutlu sona ulaşmanın gururunu ve rahatlığını yaşıyorum. Tüm emeği geçenlere, tüm federasyonlara ve tüm kurullara teşekkür ediyorum'' diye konuştu.

Dün pro-lisans töreni yapıldığını hatırlatan Şenes Erzik, ''20 arkadaşımıza Avrupa'da üst düzeyde teknik direktörlük yapacak lisansı verdik. Ne mutlu bize'' dedi.

Bugün de ikinci önemli olayı yaşadıklarını kaydeden UEFA Asbaşkanı Erzik, şunları söyledi: ''UEFA Hakem Konvansiyonu'nun çerçevelenmesinde, projelendirilmesinde emeği geçen biriyim. Mali destek olmadıkça 53 ülke federasyonunun bundan gereğince yararlanma olanakları kısıtlı kalacak yorumum olmuştu. Öncelikle bütçe çok önemli. 53 ülke federasyonu dediğiniz zaman minimum rakamlarla hareket ederseniz büyük rakamlara ulaşılıyor. Çok şükür başarıyla geliştirdiğimiz Avrupa şampiyonaları, Şampiyonlar Ligi ve bu sezondan itibaren yeni adıyla gerçekleştirilecek UEFA Avrupa Ligi bize ve federasyonlara mali olanaklar sağlıyor. Hele hele hakemlik konusunda çeşitli fırsatlar veriyor. Bizim Türkiye olarak üzüntümüz vardı. Çok geride kalınmış olmanın ezikliği olarak tabir ediyorduk. Maalesef gerek milli takım, gerek kulüpler düzeyinde hakemlerimizin paralel yönde hareket ederek UEFA Hakem Konvansiyonu sistemine dahil edilmediği dönemler yaşadık. Ama bu geç kalınma konusunu içimizde aramamız gerekiyordu. Özellikle Merkez Hakem Komitemizle, genel sekreterimizle, benim zamanımın merkez hakem komitesi başkanı Ahmet Güvener olmak üzere çok büyük emekleri oldu. Tabi ki federasyon başkanı başta olmak üzere tüm yönetim kurulu bu konuda büyük destek verdi. Biz de kendi çapımızda UEFA'da desteğimizi esirgemedik.''

Mutlu bir günün yaşandığını kaydeden Erzik, ''Hakemlerin sorunları, hakemlerin müşterek beklentileri yerine getirilmedikçe hangi ülke olursa olsun futbolun ileriye gitmeyeceğini düşünenlerdenim'' dedi.

Futbolun her yerinde bulunduğunu, her şeyini yaptığını hatırlatan Şenez Erzik, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tek yapamayacağım iş hakemlikti. Onun da nedeni 90 dakika demiyorum. 90 artıda çok sonuç değiştiği için, özellikle o zamanlarda değiştiği için bu anlarda bir saniye olsun, salise olsun başka bir tarafa bakarken ya da başka bir şey düşünürken bir olay olur siz onu göremezsiniz. Dört dörtlük veya 86-87 puanlık yönettiğiniz maçta bir penaltı, bir gol kararıyla bütün emekleriniz boşa gider. Sizler aslında dokunulmazlığı olan insanlar olmalısınız. Yeter ki cesaretinizi ve özgüveninizi ortaya koyup bütün gereklikleri yerine getirmiş olarak maça çıkın'' diye konuştu.

UEFA olarak hakemler konusunda da kararlar aldıklarını ifade eden tecrübeli futbol adamı, şunları söyledi: ''UEFA 3 yılda bir ırkçılık konferansı yapıyor. Bu sene Polonya'nın başkenti Varşova'da oldu. Ben de konuşmacıydım. Katılım çok yüksekti. Bütün Avrupa'nın ilgisini çeken katılım vardı. Bu durumlarda geçen yılda olduğu gibi bu sezon da maçı durdurma, hatta tatil etmeye kadar giden durumları sanıyorum başkan anlattı. O konuda hassas olmanızı rica ediyorum. Özellikle Avrupa maçlarını yöneten arkadaşların unutmaması gereken bir konu. Futbol kurallarının 5. kuralı oyuna müdahale şeklinde geniş kapsamda yorumlanıyorsa da ırkçılık konusundaki hassasiyeti özellikle vurguluyorum. 'Bizde ırkçılık yok' deyip ayrımcılığı bir tarafa bırakmak ya da istemediğimiz söylemleri bir tarafa bırakmak doğru değil.''

Maçlarda iki ek hakem konusu olduğunu anlatan Erzik, ''UEFA olarak bu konuyu üstümüze aldık. Fransa ve İtalya gibi üst düzey ülkeler uygulayacaklarını açıkladılar, Ama onlardan yanıt gelmeyince UEFA Avrupa Ligi'nde uygulama kararı aldık'' dedi.

İspanya'nın Malaga kentinde gerçekleştirdikleri hakem komitesi toplantısında bazı üst düzey hakemlerin atletik olarak yetersiz olduğunu gördüklerini vurgulayan Şenes Erzik, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Rakam olarak fazla sayıda hakemin geçmez sonuçlar aldıklarına şahit olduk. Federasyonların Avrupa'ya gönderdiği hakemlere medikal konularda, daha doğrusu sakatlığın önlenmesi konusunda çok fazla yardımcı olmadığı düşüncesine vardık. Çeşitli konuşmalardan sonra medikal pasaport çıkarılması kararı alındı. Atletik sorunlardan dolayı bazıları hakemliği bıraktı. Bu güzel bir şey değil. Performans açısından üst sonuçlara yaklaşıldığı anda elimizdeki kadronun bu kadar azalması güzel bir şey olmuyor. Federasyonlara bu konuda daha hassas olmaları ve bu yönde gerek bilgi, gerekse yardım talebi aktarıldı. Aktarılmadıysa ben aktarayım. Sadece psikolojik ve mental olarak değil. Mademki hakem tek başına, futbolculardan daha çok koşmak zorunda. Özellikle sahanın ortasında olan arkadaşın fizik olarak güçlü olması gerekiyor.''

Atletik testlerin önemini gördükten sonra hakemlik yaşının 45'e indirilmesinin doğru bir davranış olduğunu gördüğünü dile getiren Şenes Erzik, ''Çeşitli dünya kupalarında, Avrupa şampiyonalarında bizzat sahada görerek anladığım kadarıyla yaşın 45'e çekilmesiyle çok doğru bir iş yapılmış. Son iki yılda ne kadar güçlü hakem olursa olsun, ne kadar zirvede bulunursa bulunsun bu yaştaki hakemler 20'li yaşlardaki gençlere ayak uydurmakta zorlanıyor. Oyunun temposu arttığı için Şampiyonlar Ligi'nde de bu durumu sık sık görüyoruz. Yetişmekte zorlanıyorlar. Her işin zamanını bilmek lazım'' diye konuştu.

Şu anda Türkiye'de yabancı hakem lafını duymanın kendisini fazlasıyla rahatsız ettiğini vurgulayan Erzik, ''Her türlü eleştiri yapılabilir, yanıtı verilebilir. Hakem konvansiyonu buraya gelmişken bunu dillendirmek değil, anmak bile çok büyük bir yanlış. Böyle bir şeyi dillendirmek çok yanlış. UEFA ve biz böyle bir şeye hemen karşı çıktık. Bu uygulamanın pratik yanı yok. Ancak girişimler oldu. Saygı duyduk. Madem denenecek 'Denensin' dedik. Bazı yabancı federasyonlar başka ülkeden hakem istediler. Zannettiler ki diğer ülke iyi hakemlerini o ülkeye gönderecek. Peki kendi liginde ne olacak? Hangi ülke en iyi hakemini başka bir ülkeye gönderir. Bu konuda rahatsızım. Bunu irdeleyen arkadaşlarımız bugünden sonra böyle bir adres değişikliği yapmasınlar, uğraşmasınlar. Sizlere güvenimiz sonsuz. İleride daha fazla maç yönetip, daha az hata yaptıkça kendilerine verilen istikamette hareket ettikçe, fizik ve mental olarak güçlü oldukça hakemlerimizin dünyada ve Avrupa'da değerli sonuçlar almaları ve iyi yerlere gelmeleri her zaman mümkün. Kafanız rahat olsun. Sizin yanınızda federasyon var. Doğruları yaptıkça inanın ki kamuoyu var. Kamuoyu daima kendine güvenenlerin yanında oluyor. En güzel örneği benim. Halkın arasında dolaşmaktan gurur duyuyorum. Benim bu güveni sağlamam da sizlerin sayesinde oluyor'' diyerek sözlerini tamamladı.

UFUK ÖZERTEN "KUL HAKKI EN BÜYÜK GÜNAHTIR"

TFF Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Özerten ise yaptığı konuşmada üzerinde durmak istediği iki önemli konunun kul hakkı ve adalet olduğunu söyledi. "Kul hakkı en büyük günahtır" diyen Özerten, hakemlerin sahada iki takımın hakkını yemeden adalet dağıtmak zorunda olduğunu anlatarak, "Gözlemci kardeşlerimiz, hakemlerin hiçbir zaman Allah'ın kulu olduğunu unutmayın. Sizlerde onları değerlendirirken lütfen hakkını yemeyin. Bütün bunları isteyebilmek için Merkez Hakem Kurulu'na da büyük görev düşüyor. MHK de hakemlerimize karşı son derece adil olmak zorunda. Bu adaleti dağıttığımız zaman inanıyorum ki saha performanslarımız da olumlu yönde maksimum tavan yapacaktır" diye konuştu.

2009-2010 sezonunun, geçen sezona göre Türk hakemliği açısından çok daha iyi geçeceğine inandığını belirten Özerten, özetle şöyle dedi: "Bizler sizlerin eğitimleri için sahada dik durabilmeniz için Mahmut Özgener federasyonu olarak elimizden geleni yapacak kadar size yakınız. Ancak görevleriniz esnasında ne sizlerin ne MHK'nin işine karışmayacak kadar sizlerden uzak ve mesafeliyiz. Tek istediğimiz sahaya çıktığınızda başınız dik olarak çıkabilmek, adil güvenilir bir maç yönetip sahayı aynı şekilde başınız dik olarak terk etmenizdir. Kul hakkını ve adaleti sahada gerçekleştirdiğiniz taktirde sorunlarınızın yüzde 98'i bence çözülecektir. Geri kalan hatalar da insani hatalardır, refleksler gereği yapılan veya o an başka tarafla meşgulken görülmeden yapılan hatalardır ki bunların tolore edilmesi kendini bilen herkes tarafından mümkündür. 2009-2010 sezonunun, 2008-2009 sezonundan Türk hakemliği açısından çok daha iyi geçeceğine inanıyorum. Bu inancın temel nedenleri, sizlerde gördüğüm ışıltı, pırıltı ve güvenilirliktir. Bizi mahcup etmeyeceğinize inanıyorum."

Uluslararası Hakem Semineri Programı için TIKLAYINIZ...

Uluslararası Hakem Semineri
Geri
İleri