TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Karen Espelund: "Kadın futbolunun çaresi kulüplerde" 1.09.2012
Karen Espelund: "Kadın futbolunun çaresi kulüplerde"

Futbolda kadın yönetici bulmak bir hayli zor. Özellikle Türkiye'de bu sayı oldukça az. Geçtiğimiz Temmuz ayında Antalya'da düzenlenen UEFA 19 Yaş Altı Kadınlar Avrupa Şampiyonası için ülkemize gelip turnuvayı yakından takip eden UEFA Kadın Futbolu Komitesi Başkanı da futboldaki nadir kadın idarecilerden biri. Üstelik UEFA'nın tarihindeki ilk ve şu ana kadar tek kadın Yönetim Kurulu Üyesi konumunda da bulunan Norveçliyle Türkiye'deki kadın futbolunun gelişiminden UEFA'nın kadın futboluna verdiği öneme, Antalya'da düzenlenen turnuvadan kadınların futboldaki varlığına kadar birçok konuda konuşma fırsatı bulduk.

Röportaj: Aydın Güvenir

Röportaja UEFA 19 Yaş Altı Kadınlar Avrupa Şampiyonası ile başlayalım isterseniz. Antalya'da düzenlenen turnuva organizasyonunu ve tanıtım çalışmalarını nasıl buldunuz?

Genel anlamda çok başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Tüm takımlarla görüşme fırsatım oldu. Hepsinin delegasyonlarından Antalya'da düzenlenen turnuva için çok iyi tepkiler aldım. Bu da hiç kuşku yok ki hem Türk futbolu hem de Türkiye Futbol Federasyonu için çok olumlu bir gelişme. UEFA'nın da genel anlamda organizasyon ve tanıtım çalışmalarından çok memnun kaldığını söyleyebilirim. TFF buradaki turnuva için çok iyi organize olmuş ve işini bilen, sorumluluk sahibi insanlara yerel organizasyon komitesinde görev vermiş. Bu tarz turnuvalara ev sahipliği yapmak federasyonlara ve orada çalışanlara her zaman tecrübe kazandırır. TFF daha önce başka uluslararası etkinliklere de ev sahipliği yapmıştı. Hiç kuşku yok ki, bu sene Antalya'da düzenlenen UEFA 19 Yaş Altı Kadınlar Avrupa Şampiyonası da son olmayacak. Örneğin önümüzdeki sene dünyanın en büyük gençlik turnuvası olan FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası'na da ev sahipliği yapacak Türkiye. Şunu da söylemeliyim ki, hem UEFA olarak hem de ulusal federasyonlar olarak kadın futboluna daha çok seyirci çekebilmemiz lâzım. Bu konuda hepimize büyük iş düşüyor. Şimdilik kadın futbolunun önündeki en büyük sorun bu olarak gözüküyor. Ancak tekrarlamak gerekirse Antalya'daki turnuva için "Harika" yorumunu yapabilirim.

TFF'nin kadın futbolunu geliştirme ve daha ileriye götürme hedefinde gerçekleştirdiği proje ve etkinlikleri nasıl buluyorsunuz?

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Antalya'daki turnuvada mücadele eden Türkiye 19 Yaş Altı Kadın Millî Takımı çok organize ve güzel futbol ortaya koyan bir takım olarak hafızalarımızda kaldı. Bu da sportif anlamda Türkiye'deki kadın futbolunun gelişmekte olduğunun sinyallerini verdi. Gruptan çıkamasa da her maçta kafa kafaya oynayarak, etkili oyunculara sahip olarak gelecekte uluslararası kadın futbolu turnuvalarında daha başarılı olabileceğini gösterdi Türkiye. İkinci olarak da TFF'nin UEFA'nın Grassroots Projesi'ni çok yakından takip ettiğini ve etkinliklerini bu yönde planladığını görmek benim için hayli memnuniyet verici. Grassroots etkinlikleri sayesinde daha fazla sayıda bayan, kadın futboluyla tanışıyor ve böylece kadın futbolunun temsilcileri artıyor. TFF'nin de amacı bu yönde. Yani kadın futbolcu sayısını arttırmak hedefinde. Bu UEFA'nın da kadın futbolundaki en büyük hedeflerinin başında geliyor. Önümüzdeki yıllarda TFF de yaptığı bu çalışmaların başarıya dönüştüğünü mutlaka görecektir. Ancak şunu da belirtmem lâzım; kadın futbolcu sayısını arttırmak için muhakkak kulüplerin kadın futbol takımları olmalı.

Futbol oynamak isteyen her kıza şans verilmeli

Hem sportif hem de sosyolojik bakımdan UEFA'nın kadın futboluna önem vermesinin nedenlerinden bahsedebilir misiniz?

Bunun cevabı çok basit aslında. Hiçbir spor sadece erkekler tarafından yapılamaz! Her spor dalında mutlaka kadınlar da olmalı. Neden kadınlar da futbol oynamasın ki? UEFA'nın da bu konudaki eğilimi cinsiyet fark etmeksizin futbol oynamak isteyen her insana bu şansı vermek. Futbol dünyanın en popüler sporu ve "Bu sporda kadınlar olmasın" demek tam anlamıyla bir intihar olur! Aslına bakarsanız dünyada çok büyük bir kadın futbolcu potansiyeli var. Biz de UEFA olarak bunun üzerine gitmeye çalışıyoruz. Federasyonların oyuncuları erken yaşlarda kadın futboluyla tanıştırıp, planlı bir oluşum gerçekleştirmelerini ve böylece kadın futbolunu daha yukarı seviyelere taşımalarını bekliyoruz. Bu konuda da üye federasyonlara her türlü desteği sağlıyoruz. Şu an kadın futbolu dünyada en çok gelişme kaydeden spor dalı konumunda. UEFA'ya üye 53 federasyondan 46'sı gerek A millî, gerekse de genç millî takımlar kategorisinde olmak kaydıyla uluslararası kadın futbolu turnuvalarında mücadele ediyor. Bu gelişmenin devam etmesini bekliyoruz. Çünkü biliyoruz ki, çeşitli ülkelerde futbol oynamak isteyip, oynama şansı bulamayan kızlar bulunmakta. Tekrarlamak gerekirse UEFA'nın da en önemli hedeflerinden biri bu. Üye federasyonlarla birlik olup, futbol oynamak isteyen her kıza bu şansı mutlaka ama mutlaka vermek.

Bahsettiğiniz gibi futbol oynamak isteyip de bu şansı bulamayan birçok kadın bulunmakta. Bu durum Türkiye için de geçerli. Bir takım sosyolojik ve kültürel nedenlerden ötürü her kızımız kadın futboluyla tanışma şansını bulamıyor. Bulanlar da hayata futbolla bağlandıklarını ifade ediyor. Sosyolojik bakımdan kadın futbolunun hayattaki önemi nedir size göre?

Kadın futbolcuların hayata futbolla bağlandıklarını söylemesi futbolun ve futbol oynamanın her açıdan öneminin ne kadar büyük olduğunun bir kanıtı. Bahsettiğim gibi TFF'nin amacı da ülkedeki her bayana futbol oynama şansını bir şekilde sağlamak olmalı. Futbol her açıdan çok önemlidir, öncelikle sağlık için. Daha sonra da sosyalleşmek ve insanın kişiliğini geliştirmesi bakımından çok faydalıdır. Futbol size arkadaşlık bağları ve dostlar kazandırır. Kişinin ülkesini uluslararası ortamda temsil etme fırsatını verir. Futbolun sosyolojik bakımdan rolü budur aslında.

Geçtiğimiz aylarda UEFA, 4 yıl boyunca kadın futbolu aktivitelerinde kullanılması şartıyla TFF'ye 350 bin euroluk bir para yardımında bulundu. Bu durum, TFF'nin kadın futbolunun gelişimi yönündeki çalışmalarından memnun olduğunuzun ve bu anlamda TFF'yi ödüllendirdiğinizin bir kanıtı mıdır?

Bu para, UEFA'nın Hat-Trick programı kapsamında TFF'ye verildi. Hat-Trick programı UEFA için çok önemli. Aslında verilen para 4 yıl için yaklaşık 400 bin euro civarında. Her yıl 100 bin euro ödenecek. Bu ödeme tüm üye federasyonlar için geçerli. Ancak Hat-Trick programı kapsamında federasyonların başvuruları incelenip bu paranın hangi alanda kullanılması gerektiği, federasyonların da başvurularına bakılarak belirleniyor. TFF'ye de kadın futbolu etkinlikleri için verilen bu para, TFF'nin bize sunduğu gelişim planının uygun bulunmasının bir sonucu. Kısacası UEFA, TFF'nin kadın futbolunu geliştirmek için tasarladığı projeleri beğendi ve bu para yardımını yapmayı kabul etti. Buna da tabii ki TFF'nin Grassroots'a verdiği önemin bir karşılığı diyebiliriz.

Türk kulüpleri kadın takımları kurmalı

Sportif açıdan Türkiye'deki kadın futbolunun geleceğini nasıl görüyorsunuz? Ya da Türkiye uluslararası ortamda kadın futbolunda başarılı olmak için neler yapmalı?

Bana göre oyuncu anlamında Türkiye'nin çok büyük bir potansiyeli var. Eskiden kadın futbolunda belli başlı ülkeler vardı ve baktığınızda hangi ülkelerin uluslararası turnuvaların finallerinde mücadele edeceğini çok rahat kestirebiliyordunuz. Ancak bu durum son yıllarda değişti. Antalya'daki turnuva da bunun örneklerinden birini oluşturdu. Ev sahibi Türkiye'nin yanı sıra Sırbistan, Romanya ve Portekiz UEFA 19 Yaş Altı Kadınlar Avrupa Şampiyonası tarihinde ilk kez finallerde mücadele etti. Almanya ilk defa bu turnuvaya katılamazken, geçen seneki şampiyonanın finalisti Norveç de yoktu. Finlandiya ve Hollanda gibi kadın futbolunda etkin olan ülkeler de Antalya biletini alma şansını bulamadı. Bu da kadın futbolunda son dönemlerde rekabetin arttığının ve yeni takımların başarıya koştuğunun bir kanıtı. İşte Türkiye de bu ekiplerden biri. Bu turnuvaya bakınca oyuncularınızın her açıdan ne kadar geliştiğini siz de görebilirsiniz. Tabii ki şu an final oynamak için hazır değiller, ancak her geçen gün hızla aradaki farkın kapandığını görüyorum. Bu jenerasyonun ileride A Millî Takım'da mücadele edeceğini düşününce, önümüzdeki yıllarda A Millî Takım seviyesinde de çok heyecan veren bir Türkiye izleyeceğiz gibi görünüyor. Bahsettiğim gibi Türkiye'de futbolcu bulmak için çok büyük bir potansiyel var. Ancak şöyle bir sorun da var; futbol, Türkiye'de genelde erkek sporu olarak biliniyor. Bu yüzden takip edenler de oynayanlar da daha çok erkek. Halkın yaklaşımı bu yönde diyebiliriz kısaca. Öncelikle bu olguyu değiştirmek gerekiyor. Ayrıca kendisi futbolcu olup da kızını futbol oynamaya teşvik eden oyuncu örnekleri var. Bu yüzden A Millî Takım oyuncularınızdan biri çıkıp, "Kızımın ileride futbol oynamasını istiyorum ve destekliyorum" şeklinde bir mesaj verirse, bu olgu da biraz olsun değişebilir. Bunun yanı sıra profesyonel liglerde mücadele eden kulüplerin de mutlaka kadın futbolu takımı kurması ve altyapı oluşturması gerekli. Aksi takdirde ülkedeki kadın futbolu daha ileriye gidemez. Kulüpler kadın takımları kurarak, oyuncuları genç yaştayken yetiştirmeli.

Sizce toplumun ve medyanın Türkiye'deki kadın futboluna olan ilgisi nasıl arttırılabilir?

Medyanın ilgisini arttırmak için kadın futbolunun ulusal gazetelerin spor sayfalarında yer bulması mutlaka sağlanmalı. Halkın ilgisi de böylece artacaktır doğal olarak. Ancak yerel ve bölgesel gazeteler de yapacağı haber ve çağrılarla daha çok bayanı kadın futboluna teşvik edebilir. Böylece bölge bölge, şehir şehir, ayrı bir şekilde kadın futboluna olan ilgi arttırılabilir diye düşünüyorum. Aynı zamanda her bölgedeki okullara gidilerek de kızlar futbol oynamaya davet edilebilir. Bu da muhakkak planlanmış bir proje ve devlet desteğiyle mümkün. Devletin yardımı olmadan bu tarz projelerin bir kolunun eksik kalacağını düşünüyorum. UEFA da bu gibi projelere her zaman para yardımı yapmakta. Çünkü dediğim gibi asıl amaç kadın futbolcu sayısını arttırmak. Ayrıca genel hatlarıyla bahsetmek gerekirse internet, sosyal medya ve dergiler de kullanılarak toplumun kadın futboluna olan ilgisi yükseltilebilir. Örneğin Antalya'daki UEFA 19 Yaş Altı Kadınlar Avrupa Şampiyonası için Türkiye'de kadın futboluna yönelik özel olarak çıkarılan dergiler bunun bir örneği diyebilirim.

Geçtiğimiz Mart ayında 36. Olağan UEFA Kongresi için de İstanbul'a gelmiştiniz. Hem İstanbul'u hem de bir futbol turizm merkezi olarak Antalya'yı nasıl bulduğunuzu öğrenebilir miyiz?

Mart ayında İstanbul'da bana göre kusursuz bir organizasyona ve ev sahipliğine imza attınız. Her şey çok iyi organize edilmişti ve biz UEFA Yönetim Kurulu üyeleri olarak açıkçası çok rahat ettik. Antalya'da ise futbol için elverişli birçok stadyum ve saha ile takımların rahatça konaklayacağı konforda oteller fazlasıyla mevcut diyebilirim. Özellikle benim de vatandaşı olduğum Norveç gibi İskandinav ve Kuzey Avrupa ülkeleri için hem iklim, hem de ortam, paha biçilmez konumda. Sahaların kalitesi de son derece iyi görünüyor. Oteller de takımların isteklerini en iyi şekilde karşılayabilecek tecrübeye sahip. Bu da çok önemli bir detay tabii ki. Bu özellikleriyle Antalya birçok uluslararası turnuvaya rahatça ev sahipliği yapabilir.

Kadın futbolcular hakem olabilir

TFF ve Türk futbolu için kadın futbolcu yetiştirmek önemli olduğu kadar, aynı oranda kadın teknik direktör ve kadın hakem yetiştirmek de bir o kadar önemli. Bu konuda hem bize verebileceğiniz tavsiyeleri hem de gerek Türkiye, gerekse de Avrupa'dan beklentilerinizi alabilir miyiz?

Tüm Avrupa ve dünya genelinde daha fazla kadın teknik direktör ve hakeme ihtiyacımız olduğu su götürmez bir gerçek. Özellikle kadın teknik direktör yetiştirme konusunu da Grassroots etkinliklerindeki planlarınıza koyabilirsiniz. UEFA bunun için gereken eğitim desteğini, vereceği kurslarla her zaman sağlayacaktır. Kadın hakemlere gelince öncelikle şu örneği vermek istiyorum. Bu sezon UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi'nde son derece başarılı Rumen bir kadın hakem vardı. Kendisi futbolculuk yıllarında da Romanya Kadın A Millî Takımı kaptanıydı. Bu örnekten yola çıkarak futbolu bırakmış kadın futbolcuları hakem olmaya teşvik etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda da verebileceğim tavsiye bu. Ancak şunu da belirtmeliyim ki, Türkiye'de de çok başarılı kadın hakemler var. UEFA da her zaman bu gelişim düşüncesine sonuna kadar destek verecektir. Çünkü UEFA olarak bizim de son yıllarda kadın futbolunda sayısı oldukça artan uluslararası maçlar için kadın hakemlere ihtiyacımız var.

Futbol başta olmak üzere spor dallarında yöneticilik pozisyonunda olan bayanlar bulmak zor dünya genelinde. Hele Türkiye'de bu sayı bir elin parmaklarını dahi geçmemekte. Siz de UEFA'nın tarihteki ilk ve tek kadın yönetim kurulu üyesisiniz. Bu noktalara nasıl geldiğinizi bizimle paylaşır mısınız?

Bana göre bu noktadaki en önemli şey futbolla ne kadar ilgili olduğunuz. Futbol kariyerime oyuncu olarak başladım. Bir süre yurtdışında da oynadım. 70'lerin sonu 80'lerin başı gibi ülkem Norveç'e geri döndüm. O dönemler federasyonun kadın futboluna ve kadın futbolcuların gelişimine önem vermemesinden dolayı son derece rahatsızdım. Bu haksızlığa daha fazla kayıtsız kalamazdım. Bu sporun bir aktörü olup, bu durumu dışarıdan seyredemezdim kısacası. O yüzden önce bir kulüpte yöneticilik yapmaya karar verdikten sonra zamanla Norveç Futbol Federasyonu'nda idari görevlerde bulundum. Norveç Futbol Federasyonu Genel Sekreterliğine kadar yükseldim. Bu noktada spor dallarında yöneticilik yapmak isteyen hemcinslerime verebileceğim mesaj şudur; şansınızı deneyin, kapıyı çalın ve bu sektörde sizin de varolmanız gerektiğini gösterin. Asla geri çekilip izleyici olmayın. Futbolcu, teknik direktör, hakem sayısında olduğu kadar yönetici sayısında da kadın aktörlere ihtiyaç var. Ayrıca bana göre UEFA tarafından yönetim kurulu üyesi seçilmemin sebebi, UEFA'nın aynı davranışı üye federasyonlardan da beklemesi. Yani UEFA da üye ülke federasyonlarında kadın yöneticiler görmek istiyor. Bu durum da her geçen gün meyvelerini veriyor bana göre. İngiltere Futbol Federasyonu tarihindeki ilk kadın yönetim kurulu üyesini atadı kısa süre önce. Norveç ve İsveç federasyonlarının yönetim kurullarında kadın temsilciler önceden de mevcuttu zaten. Almanya da bunlara bir başka örnek. Duruma başka bir gözle bakmak gibi, kadınların futbolda idari konumda olmaları da bana göre bakış ve düşünce farklılığını beraberinde getirecektir. Bu da olumlu bir gelişme olarak o ülke federasyonunun yönetim şekline yansıyacaktır. Kısacası bu oyunu her kategorisinde olmak üzere sadece bir erkek oyunu olarak görmemeli ve futbolcusundan yöneticisine, teknik direktöründen hakemine kadar kadınlara bu sektörde varolma şansı vermeliyiz. UEFA da her zaman kadın futbolunun gelişimi hakkında yapılan çalışmalarda, uzmanlarıyla birlikte gerek TFF'nin gerekse de üye federasyonların yanındadır ve olmaya da devam edecektir.