TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
"Babama rağmen Türkiye'yi seçtim" 4.04.2007
"Babama rağmen Türkiyeyi seçtim"

Ferdi Elmas 22 yaşında ve 1.5 sezondur Çaykur Rizespor formasını giyiyor. Ajax'ın altyapısında 9 yıl eğitim aldı, Hollanda Genç Milli Takımlarının her kademesinde oynadı. Bu röportajın sorularına İngilizce cevap veriyor, çünkü Türkçe konuşamıyor. Yine de babasının "Geleceğin için Hollanda Milli Takımı'nda devam et" ısrarına rağmen tercihini Türk Milli Takımı'ndan yana kullandı. "Bu tercih tamamen benim kararımdı" diyor ve Avrupa'da yaşayan tüm Türk oyuncuları aynı tercihi yapmaya davet ediyor.

Öncelikle A Milli Takım kampına hoş geldin. Bu ortamda neler hissediyorsun?

Çok iyiyim, çok mutluyum. Bu benim kariyerim için çok önemli bir gün ve hissettiklerimi kelimelere dökmek çok zor.

A Milli Takım'a alındığın haberini ilk duyduğunda neler hissettin?

O anki hislerim çok büyük bir takıma çok önemli bir maçta gol atmış bir oyuncunun gol sevinciyle eşdeğerdi. Benim için gerçekten çok önemli bir andı. İlk anda inanamadım. Çok garip bir histi. Teknik Direktörüm Rıza Çalımbay seçildiğimi söyledi ve çok şaşırdım.

Ajax'ta 9 yıl eğitim aldım

Futbol kariyerinden bahsedebilir misin?

Hollanda'da küçük bir kasabada futbola başladım. Tüm Hollanda'yı dolaşan Ajax yetkilileri beni daha sonra Ajax'ın altyapısına aldı. Ajax'ın altyapısında 9 yıl eğitim gördüm. Hollanda Milli Takımı'nı tüm yaş gruplarında temsil ettim. U17 Avrupa Şampiyonası'nda Hollanda forması giydim. Ajax'tan transfer olduğum RKC'de 6 ay oynadıktan sonra da Rizespor'a geldim.

Ajax'tayken Amsterdam'daydın, RKC'deyken Waalwijk'te. Bu iki takımın ardından Rize'ye gelmek nasıl bir deneyim oldu?

Bak sen de gülüyorsun. Bu çok doğal. Çok zorlu bir değişim elbette. Tüm hayatım boyunca Amsterdam'da yaşadıktan sonra Rize elbette çok farklı bir yer. Rize'de sosyal anlamda yapacak pek bir şey yok. Antrenmandan eve, evden antrenmana gidiyorum. Sadece futbol oluyor hayatımda. Bu da zor bir şey.

Ama bu senin futbolcu olarak gelişimin açısından faydalı olmuyor mu?

Oluyor elbette. Sadece futbol düşünmek, sadece futbola odaklanmak benim gelişimimde çok etkili. Ama hayat sadece futbol değil ki. Bazen rahatlamanız gerekir. Arkadaşlarınızla bir şeyler yapmak, sosyalleşmek ihtiyacı duyarsınız. Ama Rize böyle bir ortama sahip bir şehir değil. Rize'de tek hoşuma giden şey taraftar ilgisi diyebilirim.

Hollanda Genç Milli Takımlarının ardından Türkiye'ye geliyorsun ve Türkiye Ümit Milli Takımı'nda devam ediyorsun. Kaç kez ümit milli oldun?

3 kez.

Hollanda'da önüm açıktı

Sen tercihini Türkiye'den yana yaptın ama doğdukları ülkenin milli takımını seçen çok sayıda Türk futbolcu var son zamanlarda. Senin tercihini Türkiye'den yana kullanma nedenin neydi?

Benim Hollanda'da önüm açıktı. Sürekli Genç Milli Takımlara çağrılıyordum. Ama o zaman da babama söylemiştim. "Türk pasaportuna sahip olmak, Türkiye Milli Takımları için oynamak istiyorum" demiştim. Babam Hollanda formasıyla devam etmem gerektiğini düşünüyordu ama Türk Milli Takımlarını tercih etmek tamamen benim kararımdı.

Mesela Uğur Yıldırım Hollanda için oynamak istediğini söyledi ve bu tercihi yaptı. Şu an ise bu tercihten pişman görünüyor.

Evet. Kendisini tanıyorum ve zaman zaman konuşuyoruz. Ben bunun en büyük hatası olduğuna inanıyorum. Her defasında bunu ona söylüyorum. Çok ciddi bir tercih hatası yaptı.

Hollanda'da yaşayan bir Türk olarak Türkiye Milli Takımı'nı seçerken, bir Brezilyalı olan Marco Aurelio da Türkiye için oynuyor. Tercihleriniz anlamında tam bir zıtlık var ama ikiniz de aynı kamptasınız. Aurelio'nun bu tercihi konusunda ne düşünüyorsun?

Ben hep olumlu düşünürüm. Neden Türkiye'yi seçtim, çünkü bu ülkeyi seviyorum. Eskiden yazları tatile gelirdik ve her yaz daha fazla kalmak isterdim. Şu anda tek isteğim Türkçemi geliştirmek. Aurelio konusunda ise yorum yapmamam gerektiğini düşünüyorum.

Türkçeyi düzgün öğrenmek istiyorum

Türkçe konusuna gelirsek, Rizespor'da ikinci sezonunu geçiriyorsun ve biz bu röportajı İngilizce yapıyoruz. Bu konuda bir sorun yok mu sence?

Problem şu. Rize'de Türkçe öğrenemezsiniz. Bu çok zor. Rize'de antrenmandan eve, evden antrenmana gidiyorum. Türkçe konuşma fırsatım olmuyor. Takımdaki yabancı oyuncularla genellikle İngilizce konuşuyorum. Onların bazıları Türkçe konuşuyor ama o da çok bozuk bir Türkçe. Ben düzgün bir şekilde öğrenmek istiyorum bu dili.

Türkiye'de 6 yabancı sınırlaması var. Sen bu yasak konusunda ne düşünüyorsun?

Sınırlamalar hiçbir zaman iyi değildir. Böyle bir sınırlamayla daha iyi yabancı oyuncuların gelmesinin engellendiğini düşünüyorum. Bu oyuncular sayesinde Türk futbolunun seviyesi yükselebilir.

Hollanda altyapısıyla ve yetiştirdiği oyuncularla ünlü bir ülke. Hollanda'nın suyu mudur, toprağı mıdır, nedir bu altyapı başarısının nedeni?

Aslında buradan çok fazla farkı yok. Futbol her yerde futbol. Ben sokaklardan geldim. Okul sonrası hep sokaklarda oynardık, öyle çim zeminimiz filan yoktu. Orada teknik anlamda gelişme sağlıyorsunuz. Türkiye'de de bu yeterince var zaten. Daha sonra Ajax altyapısına geçtim. Orada daha sistematik bir eğitim alıyorsunuz. Louis Van Gaal ve Danny Blind gibi teknik adamlarla çalışma fırsatı buldum. Tüm antrenörlerimden pek çok şey öğrendim. Ama benim gelişmemde en önemli faktör şuydu. Ajax minik takımlarıyla ülke ülke dolaştım. Avustralya, Amerika, Malezya, Singapur, her yere gittim. Her yerde futbol oynadım. Bu yüzden İngilizcem bu kadar iyi zaten. Elimizde bu kadar fırsat olunca gelişmek için bunu değerlendiriyorsunuz. Henüz 22 yaşındayım. Genç bir oyuncuyum. Şu an A Milli Takım'dayım. Bundan daha iyi ne olabilir?

Türkiye'de ve Hollanda'daki futbol arasındaki temel benzerlikler ve farklılıklar nelerdir?

Bunun cevabını tam olarak gerçekten bilmiyorum. Orada bazı şeylerin farkına varacak kadar çok oynadım ama Türkiye için aynı derecede bilgiye sahip değilim.

Fenerbahçe AZ Alkmaar'la çok kısa süre önce oynadı ve elendi. Sen bu eşleşmeyi ilk duyduğunda ne düşünmüştün?

AZ Alkmaar çok iyi bir takım. RKC'deyken onlara karşı oynamıştım. O takımdan beş-altı oyuncuyu birebir tanıyorum. Teknik Direktörleri Louis van Gaal çok iyi bir teknik adam. Çok disiplinlidir aynı zamanda. Hiçbir futbolcusu onu unutamaz. Çünkü çok bağırır. Bir top kaybedersin, ikinci topta kenarda çıldırdığını görürsün. Delidir biraz.

Futbolculara Louis van Gaal tarzı yaklaşmak iyi midir kötü mü?

Bu futbolcuya göre değişir. Bunu seven oyuncu da vardır sevmeyen de.

Sen ne düşünüyordun?

Benim için iyiydi. Ben her zaman antrenörlerimden en üst düzey fayda çıkarmayı hedeflerim. Van Gaal'in de bana büyük katkısı olmuştur.

Böyle istikrarsızlık görmedim

Rize'ye uyum sağlama sürecin biraz sancılı geçmişe benziyor. Forvete yakın bir oyuncu olarak geçen sezon 22 maçta sadece 3 golün var. Bu sezon da 1 gol atabildin.

Evet ama bu sadece benimle ilgili değil. Ben üst düzey bir takımda değil, Rizespor'da oynuyorum. 1.5 sezonda 5 teknik adamla çalıştım. Bu benim için en büyük sorun. Hayatımda böyle bir şey görmedim. Birilerine anlattığım zaman herkes bunun delilik olduğunu düşünüyor. Zaman zaman bu kadar istikrarsız bir yerde ne yaptığımı soruyorum kendime ama kontratım var.

Hollanda'ya geri dönme planın var mı?

Her zaman bunu düşünüyorum. Bunu düşünmemin nedeni ise istikrarsızlık. Benim için bu kadar hızlı bir rotasyonun olduğu bir takımda oynamak gerçekten çok zor.

Bu tüm Türkiye'de tartışılan bir problem aslında.

Türkiye'yi gerçekten bilmiyorum ama bunun Rizespor'da problem olduğu kesin. Şu an takımın başında benim oyun stilimi beğenen bir teknik adam var ve bundan çok memnunum.

Teknik direktörün kimliği, Ferdi Elmas'ın oyununda çok etkili o zaman.

Çok doğru. Teknik adamla olan ilişkim benim oyunumu gerçekten çok etkiler. Teknik adam seni seviyorsa kafan rahat olur. Ama seni sevmiyorsa her yaptığın hareketi iki kere düşünürsün.

Takım arkadaşlarınla saha içi iletişimin nasıl?

Bu konuda hiçbir zaman sorun yaşamadım. Şu ana kadar beraber oynadığım her futbolcuyu arkadaşım gibi gördüm.

Ailen Türkiye'nin neresinden gitmiş Hollanda'ya?

İzmirliler. Kuşadası'nda yaşıyorlarmış.

Kendinde eksik gördüğün yanlar neler?

Fiziksel anlamda eksiklerim var ama ben bir takımda mutluysam ve sahaya çıkmışsam hiçbir dezavantajım olmaz. Ama mutlu değilsem en büyük eksikliğim bu ruh halidir ve bu benim için büyük bir problem. Rize'de çok mutlu değilim belki ama yine de takım arkadaşlarımla ve taraftarla aram iyi. Bu nedenle de mutlu oluyorum. Ama mutsuz olduğum zamanlar da az değil. Mutsuz olunca Ferdi de pek ortalarda olmuyor.

Taraftarla arandaki ilişki nasıl?

Çok iyi bir ilişkimiz var. Zaten onlar olmasa bu kadar bile oynayamam.

Oyun stiline en yakın olarak kimi gösterirsin?

O oyuncu Chelsea'de şu anda; Arjen Robben. Gerçekten çok iyi bir futbolcu.

Gelecekte kendini nerede görüyorsun?

Ben her zaman önüme bakarım. Geçmişi pek karıştırmam. Türkiye'de oynamak ve büyük kulüplere gitmek isterim.

Özel bir tercihin var mı?

Türkiye'de hiç fark etmez. Herhangi birisi olabilir.

Ciddi bir müzik tutkunuyum

Hobilerin neler?

Ciddi bir şekilde müzikle uğraşıyorum. Hiphop, R&B ve bazı Türk müziklerine remixler yapıyorum. Bunun dışında kendimi sadece futbola verdim.

Hollanda'da en son hangi okuldan mezun oldun?

Spor Lisesi'nden mezun oldum. Ajax'ta yetişmem benim için büyük şanstı. Orada futbolla eğitim bir arada gidebiliyor ve bu sayede çok rahat biçimde mezun oldum.

Avrupa'da yetişen Türk futbolculara söylemek istediğin bir şey var mı?

Türkiye'yi seçmelerini tavsiye ederim. Başka bir tercih yapmalarının çok akıllıca olduğunu düşünmüyorum. Örneğin bir Türk'le Hollandalı çok farklı ve içinde bu kadar Türklük varken Hollanda'yı seçmek bence yanlış.

Kitap okur musun?

Okumaya çalışıyorum. Türkçe okumaya çalışıyorum. Her gün gazeteleri mutlaka okurum.

Röportaj: İlker Uğur