Futbol Gelişim Sayı 11
40 FUTBOL GELİŞİM / EĞİTİM aşağılamaya yönelmesi de söz konu- su olabilmektedir. Bu söylemle karşılaşan kişi de, ken- disinin sürekli olarak suçlandığını ve hatta aşağılandığını hissetmesi ne- deniyle, bu şekilde konuşan kişiye saygısını yitirmeye başlamaktadır. Aradaki saygı ilişkisinin bu şekilde yıpranmasıyla , bu durum güven iliş- kisine de zarar verebilmektedir. Dahası, bu söyleme muhatap olan taraf giderek direnç geliştirir, kızgın- lık duyarak karşı tarafa diklenmeye ve söz dinlememeye başlar. Ardın- dan, çoğunlukla tepkisel ve hatta “öç alıcı” davranışlar ortaya çıkmakta, sorun benlik saygısına zarar veren boyutlara kadar gidebilmektedir. Antrenör “sen dilini” sürekli olarak kullanıyorsa, oyuncusunun hatalarını düzelterekgeliştirmekbir yana, onun “isyanetmesine”, direnmesineneden olur; çünkü bu söylemle onu kırar ve küstürür, oyuncusunu “gardını alma- ya” yönelterek sürekli savunmacı bir tutum geliştirmesine yol açar. Böyle- likle, iki taraf arasındaki ilişki giderek telafisi olmayacak şekilde bozulma- ya başlar. Antrenörün futbolcusuna duygu ve düşüncelerini ifade etme fırsatı vermesi gerekir; antrenörün oyun- cunun kendi ifade etmesini, duygu ve düşüncelerini anlatma çabasını, doğrudan “bak bak, bir de bana dik- leniyor” şeklinde yorumlayarak ona kızması doğru bir davranış olmaya- caktır. Antrenörünoyuncularıyla ilişkiyi ve iletişimi geliştirmesi beklenir, bu şe- kilde bizzat kendi söylemiyle ilişkileri olumsuz bir duruma getirmesi kabul edilebilecek bir davranış değildir. Antrenör takımın lideridir, ilişki- leri geliştirerek oyuncuları üzerin- de güven yaratması, oyuncularının kendini bu takımın bir parçası olarak görecekleri bir ortam hazırlaması ve onların özgüvenlerini geliştiren bir iklimin oluşturmasıyla birlikte “ta- kım ruhu” yaratması gereken taraf- tır. Futbol ortamı antrenörden bütün bunları bekliyor, bu yüzden antrenör oyuncularıyla ilişkisinde her şeyden önce “kendi duruşuna”, davranışla- rına ve söylemine dikkat etmek du- rumundadır. Antrenör, oyuncularına rol modeli olmalı, güven verici ve yol gösterici olmalıdır. Etkili iletişim kurma ve takım ruhu- nu geliştirmede güven duygusu- nun önemi Yeri gelmişken, burada güven duy- gusunun insan ilişkilerindeki ve ta- kım içi iletişimdeki önemine de deği- nelim: Güvenin olmadığı yerde, takım çalışması ve takım ruhu yaratıla- maz… Takım çalışmasının temelinde ya- tandinamiklerinenönemlileri, takım- da güven duygusu yaratmak ve ça- tışmaları uygun biçimde çözmektir. Güven duygusu, takım çalışması- nın temelini oluşturur. Güven duy- gusunun yokluğu, takımdaki ilişkileri, verimliliği olumsuz bir şekilde etkiler ve hedefe ulaşmayı imkansızlaştırır. Başka insanlara beslenecek olan güven duygusunun temelinde de, kendine güven yatar. Çünkü, ken- dine güvenmeyen insan başkaları- na da güvenemez. Dolayısıyla ant- renörün her şeyden önce kendine inanması ve güvenmesi, bu inancı ve güveni oyuncularına aktarabilmesi gerekir. Burada başka bir dinamik daha devreye girer, o da antrenörün oyun- cularının potansiyeline güvenmesi ve onları kendine inanma ve güven- me yönünde cesaretlendirmesi, motive etmesidir. Bu, beraberinde oyuncuların özgüvenlerini ve buna bağlı olarak içsel motivasyonunu geliştirmenin de önünü açacaktır: Çünkü özgüven, motivasyonun te- melidir. Kendine inanç geliştirebilmek ve doğru kararlar alabilmek Bu da inanç geliştirmekten geçer: Antrenör önce kendine, kendi po- tansiyeline inanacak, aynı şekilde oyuncusuna ve onun potansiyeline inanacak ve ardından, oyuncusunun
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==