TamSaha 132. Sayı / Kasım 2015
lovası’ndan İstanbul’a gidip gel- memmümkün değildi. Bunun üzerine Beşiktaş’taki hocalar beni Darıca Gençlerbirliği’ne yönlen- dirdi. Beni orada takip edecekle- rini söylediler. Ama Gebze bana da yakın olduğu için Gebzespor’u tercih ettim. Sağ olsun abimbeni Gebzespor’un futbol okuluna gö- türdü. Gebzespor’daki hocalarım bana büyük ilgi gösterdi ve güven duydu. 13 yaşındayken 15 yaş ta- kımında oynuyordum. O zamanlar fiziksel anlamda çok daha ufak- tım ama seri ve hızlı olduğum için hocalarımbeni tercih ediyordu. Yeteneğim sayesinde işi götürebi- liyordum. Gebzespor’da çok küçük yaşta A takımda da oynamayı başardın. 2010 senesinde Gebzespor’a transfer yasağı gelmişti. Ensar Acar Hocam, 15 yaşında olmama rağmen beni A takıma aldı. Hiç unutmuyorum, ilkmaçımTrabzon deplasmanında Akçaabat Sebat- spor’a karşıydı. Çok heyecanlan- mıştım. 15 yaşında bir 2. Lig maçına çıkmıştım. Hayallerimin başlangıcı da o maçtır. Hayallerimin başlangıcı derken, nasıl hayaller kuruyordun o gün- lerde? Açıkçası yeteneklerime güveni- yor ve belli bir seviyeye ulaşaca- ğımı biliyordum. Zaten Gebze- spor’da en dibi görmüştümve ondan sonra bir çıkış yaşayaca- ğımdan emindim. En dibi görmekten kastın ne? Gebzespor o dönemde çok zor günler geçiriyordu. Kulüpten para alamıyorduk. Tesiste bırakın ye- meği, su bile yoktu. Babam futbol oynamama karşı çıktığı için ku- lübe gidip gelirken yol paramı bile hocalarımdan alıyordum. Sağ ol- sunlar abilerim sürekli arkam- daydı. 2010 senesinde 15 yaşın- dayken 2. Lig’de oynamak benim için harika olmuştu. O yaşta pro- fesyonel seviyede oynamak, gele- cekle ilgili umutlarımı artırmıştı. Çok güzel bir başlangıçtı. Ancak o sezonun sonunda küme düştünüz. Evet, maalesef küme düştük. Er- tesi sezon takımyine genç oyun- culardan kuruluydu ve ben de oynamayı sürdürüyordum. Ancak ikinci yarının başında transfer yasağı kalkınca yeni oyuncular geldi ve biz genç oyuncular da geri planda kaldık. Gençlerin çoğu ta- kımdan gönderilmesine rağmen Aykan Atik Hocambeni takımda tuttu. Sağ olsun benimle de çok ilgilendi. Takımda kalmamı sağla- yan önemli faktörlerden birisi de bir süredir Genç Millî Takımlara çağrılıyor olmamdı. Evet, burası bana da oldukça çarpıcı geldi. 17 yaşından itibaren U18 Millî Takımımıza davet edili- yorsun. O takımın kadrosuna baktığımızda alt liglerden fazla oyuncuyla karşılaşmıyoruz. Gerçekten de öyle. Takımım 3. Lig’de sondan dördüncü sıra- dayken U18 Millî Takımımıza çağrıldım. Bugün de Ümit Millî Ta- kım’da antrenörlüğümü yapan Emre Aşık Hocam, Lüleburgaz- spor maçında beni izlemeye gelmişti. Bana izleneceğimi söyle- diklerinde çok büyük hırs yaptım ve o gün gerçekten de çok iyi oy- nadım. Bir sonraki maça da Fey- yaz Uçar Hocamgeldi ve beni izledi. Ondan sonra 1994’lülerden oluşan U18 Millî Takımımızın kad- rosuna alındım. Şansıma ilkma- çıma da İzmit İsmetpaşa Stadı’nda çıktım. O gün ilk on birde yer al- mıştımve Belçika’yı 4-0 yenmiş- tik. İki gün sonra bu kez Belçika ile Gebze’de oynadık ve 2-2 berabere kaldık. Omaçta da yine ilk on birde yer almıştım. Millî Takımlar- daki ilk başlangıcım o oldu. 3. Lig’de oynarken Genç Millî Ta- kımlara gitmemve henüz 1995 doğumlu bir oyuncu olmam, beni bir anda gündemde ön sıralara çı- kardı. Transfer teklifleri almaya başladım. Hatta Beşiktaş’a transferinin bittiği bile yazılmıştı o dönemde. Ama sonra seni Torku Konya- spor’da gördük. O süreci anlatır mısın? Menajerim, Beşiktaş’ın beni iste- diğini söyledi. Önder Özen’le gö- rüşmeye gidecektik. Ama niyet- leri A takımla idmanlara çıkartıp A2 takımında oynatmaktı. Be- nimse hayallerimdaha farklıydı. Süper Lig’de bir takıma gidip di- rekt A takımda oynamak istiyor- dum. O dönemde Torku Konya- spor’un teknik direktörü olan Uğur Tütüneker’den teklif aldım. Uğur Tütüneker seni nereden tanıyordu? Millî Takımlardan… Bu konu be- 118 hada oynadığımız için o malzeme ayakkabılarımıza yapışırdı. Bir de ayaklarım simsiyah olurdu ve ben eve girince gizlice banyoya geçmeye çalışırdım. Bir süre böyle devam etti. Anneme durumumu anlat- tımve ondan anlayış da gördüm. Ama babambu durumu öğrendiğimde aynı anlayışı göstermedi. Nasıl yani, seni cezalan- dırdı mı? Evet. Bu yüzden babamdan dayak yemişliğimvardır (gülüyor). Belli bir süre böyle geçti. O sırada da 13 yaşına gelmiştim. Bu arada Beşiktaş’ın da seçmelerine gidip geliyordum. Ama maddi imkânsızlıklar se- bebiyle Dilovası’ndan Üm- raniye’ye gidip gelmek hiç de kolay olmuyordu. Bir kere yol parası derdi vardı. Üstelik benim seçmeler için ayağıma giyebileceğim doğru dürüst bir ayakka- bımbile yoktu. Her şeye rağmen Beşiktaş’ın 1500- 2000 kişinin katıldığı seçmelerinde son iki kişi arasına kaldım. Ancak Di- Babamolsun annem olsun, futbolculuğu bir meslek olarak görmüyordu. Benimya okumamı ya da gidip sanayide çalışmamı istiyorlardı. Futbol onlara göre boş bir işti. Dilovası Futbol Okulu’na girebilmek için annemin ve babamın imzalarını taklit ettim. Beşiktaş’ın seçmelerine gidip geliyordum. Ama maddi imkânsızlıklar sebebiyle Dilovası’ndan Ümraniye’ye gidip gelmek hiç de kolay olmuyordu. Bir kere yol parası derdi vardı. Üstelik benim seçmeler için ayağıma giyebileceğimdoğru dürüst bir ayakkabımbile yoktu. Abimbeni Gebzespor’un futbol okuluna götürdü. 13 yaşındayken 15 yaş takımında oynuyordum. 2010’da Gebzespor’a transfer yasağı gelmişti. 15 yaşında bir 2. Ligmaçına çıkmıştım. Hayallerimin başlangıcı da o maçtır. Yeteneklerime güveniyor ve belli bir seviyeye ulaşacağımı biliyordum. Kulüpten para alamıyorduk. Tesiste bırakın yemeği, su bile yoktu. Kulübe gidip gelirken yol paramı bile hocalarımdan alıyordum. Ama o yaşta profesyonel seviyede oynamak, gelecekle ilgili umutlarımı artırmıştı. Transfer yasağı kalkınca yeni oyuncular geldi ve biz genç oyuncular da geri planda kaldık. Gençlerin çoğu takımdan gönderilmesine rağmen beni takımda tuttular. Takımda kalmamı sağlayan önemli faktörlerden birisi de bir süredir Genç Millî Takımlara çağrılıyor olmamdı. “ “ “ “ “ 119
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==