TamSaha 132. Sayı / Kasım 2015

90 91 takımolmanın gururunu yaşaya- caktı. Avrupa’daki bu büyük zaferin yanı sıra Best İngiltere Ligi’nde de bireysel olarak en parlak sezo- nunu geçirmiş ve 41 maçta 28 kez rakip fileleri havalandırarak gol krallığını kazanmıştı. Bu iki başa- rının neticesinde de Best sezon sonunda “Avrupa’da Yılın Futbol- cusu” seçilerek Altın Top ödülüne lâyık görülecek ve bu ödülü kaza- nan en genç oyuncu olacaktı (22 yaşındaydı). Best’in bu başarısını bugüne kadar da geçen olmadı, sadece 2009 yılında Lionel Messi egale edebildi. AncakManchester United için güzel günlerin sonu da gelmek üzereydi. Avrupa şampiyonu olunmasının hemen ertesindeki sezon ligde büyük bir düşüş yaşa- yan Kırmızı Şeytanlar, sezonu 11. sırada tamamlıyordu. Şampiyon Kulüpler Kupası’ndaysa unvanla- rını, yarı finalde elendikleri Milan’a kaptıracaklardı. United açısından işin en kötü tarafıysa 24 yıldır takımın başında olan Matt Busby’nin emeklilik kararı almasıydı. Busby’nin ayrılması, Best için de sonun başlangıcı nite- liğindeydi zira Best’i özel yaşantı- sındaki çalkantılara rağmen idare etmeyi başaran bir isimdi Busby, onun yokluğunda Best’in kariyeri de yokuş aşağı gitmeye başlaya- caktı. Sonun başlangıcı Busby’nin gidişinden sonraki ilk üç sezonu United ligde peş peşe sekizincilikler alarak, yani gayet vasat bir görünümde geçirecekti. Hatta bu sezonların ikincisinde Busby kısa bir süreliğine eski gö- revine geri dönmeye de çalışmış fakat eski enerjisine sahip olama- dığını görünce bir kez daha emekli olmuştu. Bu üç sezon içerisinde Best ligde 52 gol atarak formunu üst seviyede tuttuysa da bundan sonrası onun adına da adeta bir tükeniş hikâyesine dönüşecekti. Manchester United, 1972-73 sezo- nuna girilirken teknik adamlık görevine Tommy Docherty’yi ge- tirdi. Son derece katı ve disiplinli birisi olan Docherty ile Best’in arasında bir çatışma yaşanması da kaçınılmazdı. NitekimBest’in alkol problemi gün geçtikçe art- maktaydı ve kendisi, antrenman- ların da bazılarını kaçırmaya başlamıştı. Bunun üzerine Doc- herty kendisini cezalandırmak adına zaman zamanmaç kadrola- rına da almamaya başladı. Fakat bu yöntem ters tepecekti. Öyle ki Best kadroya alınmadığını gör- dükçe ipleri iyice gevşetecek ve vaktinin büyük bir bölümünü gece kulüplerinde geçirmeye baş- layacaktı. Docherty’nin ilk sezonunda Best yaklaşık iki maçtan birinde kad- roya giremezken United ise ligi sondan beşinci sırada tamamla- mıştı. Docherty-Best krizi 1973- 74 sezonunda da kaldığı yerden devam etti ve Kuzey İrlandalı yıl- dız 1 Ocak 1974 tarihindeki Queens Park Rangers maçında son kez Manchester United formasıyla sa- haya çıktı. Maçın ardından Doc- herty, kulübün Best ile ilişiğini kestiğini açıklıyordu. Best, nor- malde en verimli çağı olması ge- reken bir dönemde, 27 yaşında kulüpsüz kalmıştı. Boşa geçen yıllar Bu ayrılığın ardından iki yıl bo- yunca Best futboldan da uzak kaldı. Bu süre zarfında sadece Stockport County ve Cork Celtic gibi yarı amatör takımlarda top- lamda altı maça çıkabilen oyun- cunun alkol bağımlılığı öylesine kötü bir noktaya gelmişti ki, bıra- kın futbol oynamayı, artık normal bir insan gibi yaşayacak sıhhate bile sahip değildi. 1976 yılının başlarında, ABD’nin Los Angeles Aztecs takımı, Best’e transfer teklifinde bulundu ve teklifi kabul eden Best, iki yıl ara- dan sonra ilk kez düzenli olarak futbol oynamaya başladı. Ancak Los Angeles’ta geçirdiği süre, Best için bir rehabilitasyon dönemi ol- maktan yine de uzaktı zira yaşa- dığı şehir, ABD’nin en hareketli gece hayatına sahip şehirlerinden biriydi. Ancak Aztecs forması al- tında 24maçta 15 gol atması ve o sezon ABD’de yılın en iyi orta saha oyuncusu seçilmesi, İngiliz futbol kamuoyunun bir bölü- münde Best’in kendisini toparla- dığı yanılgısının oluşmasına yol açmıştı. Bu yanılgıya kapılanlar- dan biri de Fulhamkulübüydü ve siyah-beyazlı ekip, 1976-77 se- zonu için Best’i transfer edecekti. O dönemde Fulham İngiltere’de ikinci ligde mücadele etmekteydi. Yani üst düzey takımlara karşı oynamıyordu. Fakat buna rağmen Best, Londra takımında geçirdiği bir buçuk seneye yakın süre içeri- sinde dişe dokunur bir perfor- mans sergileyemedi. 1977 yılının sonlarına gelinirken de yeniden ABD’ye dönme kararı aldı. İlk ola- rak eski takımı Aztecs’e giden, ar- dından Fort Lauderdale Strikers ve San Jose Earthquakes takımla- rında da forma giyen Best, Yeni Dünya’da göze yine daha derli toplu gözüktüyse de arada kısa süreli bir İskoçya macerası yaşa- maya çalıştı ve Hibernian forması altında geçen bu dönemde fiyas- koyla sonuçlandı. Futbola tamam, içkiye devam Best’in futbol oynamaya çalıştığı son kulüplerse Bournemouth ve Avustralya’dan Brisbane Lions oldu. “Oynamaya çalıştığı” diyoruz zira Best bu iki takımla toplam dokuzmaça çıkabilmişti. Aykırı yıldız, 1983’te futbol kariyerine resmen son noktayı koymuştu belki ama 10 yıla yakındır fiilen zaten futbolla pek bir alâkası da kalmamıştı. İşin kötüsü, futboldan tamamen kopmak, Best’in alkole bağlı sorunlarının da iyice artma- sına yol açmıştı. 1984’te alkollü araç kullanmak ve bu nedenle kendisini durduran polismemu- ruyla kavga etmek suçundan do- layı hapis cezasınamahkûm edilen Best, üç ayını hapishanede geçirecekti. Asıl büyük sorunsa, yoğun alkol kullanımı nedeniyle siroz hastalığına yakalanması oldu. 2002 yılına gelindiğinde kara- ciğeri artık tamamen iflâs etmişti ve hayata tutunabilmesi ancak organ nakliylemümkün olabildi. Fakat Best akıllanmışa benzemi- yordu. Karaciğerinin değişmesin- den kısa bir süre sonra yeniden eskisi gibi içmeye başlayacaktı. Bununla ilgili kamuoyu tarafından yoğun bir şekilde eleştirilse de söylenenlere kulak asmıyor, hatta her zamanki umursamaz tavrıyla “Madem içki içmeyi bırakacaktık, o halde bu karaciğeri niye yenilet- tik” diye eleştirilere kendince kar- şılık veriyordu. Tümbu çalkantılar bir yana, Best, futbolcu kimliğiyle son büyük pa- yesiniyse 2004 yılında alacaktı. UEFA, 50. kuruluş yıldönümü vesi- lesiyle, kendisine üye ülke fede- rasyonlarından, son 50 sene içindeki en değerli futbolcularını seçmelerini istemiş ve Kuzey İr- landa Futbol Federasyonu da bu onuru George Best’e lâyık gör- müştü. Böylece hemen herkesin kabul ettiği bir gerçek, resmi ola- rak da kayıtlara geçiyordu. Manchester United, 1968’de Benfica’yı yenerek Şampiyon Kulüpler Kupası’nı ilk kez İngiltere’ye getirmeyi başarırken, maçın yıldızı da hiç kuşkusuz George Best’ti. George Best bir dönem şansını ABD’de denedi