TamSaha 199. Sayı / Haziran 2021
SSCB 1960’taki ilk Avrupa Ş ampiyo- nası’nda zafere ula ş ırken takımın parlayan yıldızlarından bir di ğ eri de sol kanatta top tekni ğ i ve süratiyle izleyen- lere parmak ısırtan Mikheil Meskhi’ydi. Onun dripling yetene ğ ine ve aniden sü- ratlenmesine güvenen SSCB, bu sayede ço ğ u zaman kontratak takti ğ ini de be- nimsemi ş ve söz konusu ş ampiyonada yarı finalde de fi- nalde de rakiplerini kontrataklarla devirmi ş ti. Meskhi bu maçlarda gol atamasa da takımını hızlıca ata ğ a kaldıran oyunculardan biri olması sayesinde fazlasıyla sivrilmi ş ti. Cristiano Ronaldo, Sporting’den Manc- hester United’a ilk geldi ğ i zamanlarda sa ğ açık olarak görev yapsa da sonrasında zaman zaman sol açıkta, zaman zaman da do ğ rudan santrfor olarak oynamaya ba ş lamı ş tı. Real Madrid günlerindeyse genellikle bir nevi serbest kanat forvet olarak soldan diyagonal ko ş ularla ceza sahasınınmerkezine deplase olan bir rolde karar kıldı ve rekorları altüst etti ğ i skorer kimli ğ ine de bu rol sayesinde ka- vu ş tu. Dolayısıyla onu ne bir klasik sol kanat ne de klasik bir santrfor olarak ele almak do ğ ru olmaz. Fakat bu ay içerisinde üst üste be ş inci kez Avrupa Ş ampiyona- larında forma giyerek bunu ba ş aran ilk oyuncu olmaya hazırlanan, aynı zamanda bugüne kadar attı ğ ı dokuz golle de Av- rupa Ş ampiyonalarında Michel Platini ile birlikte en çok gol kaydeden isimolan Ronaldo’yu da ş ampiyonların en iyi on bi- rinde bir yere yerle ş tirmesek ayıp olurdu. Avrupa Ş ampiyonalarındaki ilk finalini 2004’te oynayan ve Portekiz formasıyla Yunanistan’ınmucize ş ampiyonlu ğ una engel olamayan Ronaldo, 12 yıl sonraysa bu kez kendi takımının sürprizi ba ş ardı ğ ı turnuvada nihayet ş ampiyonluk sevincini de ya ş ayacaktı. Süper yıldız, her ne kadar final maçında ilk yarının ortalarında sakatlanıp sahayı terk etmek zorunda kaldıysa da Portekiz’in gruptan çıktı ğ ı Macaristanmaçında attı ğ ı iki gol ve yarı finaldeki Galler maçında attı ğ ı bir di ğ er golle takımının ş ampiyonlu ğ una çok büyük katkı da sa ğ lamı ş tı. SOL KANAT Cristiano Ronaldo İ spanya’nın oyun anlayı ş ında Andres Iniesta kadar ön plana çıkmasa da onun ters tara- fında oynayan David Silva’nın rolü de aslen çok büyüktü. Iniesta ile maç içerisinde de sık sık yer de ğ i ş tiren ve Xavi ile kurdukları üçgenler saye- sinde rakibin topu kapmasını neredeyse imkânsız hale getiren üç isimden biri olan Silva, ayrıca İ span- ya’nın 4-0 kazandı ğ ı EURO 2012 finalinde de gol perdesini açan isimdi. Di ğ er Adaylar David Silva Futbol tarihinde büyük tur- nuvalarda ortaya konmu ş en büyük bireysel performans denildi ğ inde akıllara ilk ola- rak Diego Maradona’nın 1986 Dünya Kupası’nda yap- tıkları gelir. Bu listede bir ikinci sıra olacaksa o ikinci sıraya veya bu liste sadece Avrupa Ş ampiyonası için yapılacaksa da o durumda birinci sıraya yazılacak per- formanssa Michel Platini’nin EURO 84’teki gösterisidir. Oynadı ğ ı be ş maçın hep- sinde de gol atması ve tur- nuvayı toplamda dokuz golle bitirmesi sayesinde muhte- melen bu turnuvada bir daha kırılmayacak bir reko- run sahibi olmu ş tur. Günü- müzde “gol” denildi ğ inde akla gelen belki de ilk isim olan Cristiano Ronaldo’nun Avrupa Ş ampiyonalarında dokuz golü 21 maçta attı ğ ı dü ş ünülürse Platini’nin yaptı ğ ı i ş in anormalli ğ i daha net anla ş ılabilir. EURO 84’ün açılı ş maçında Fransa, Danimarka önünde tek golle galip gelirken o golde Platini’nin imzası vardı. Yıldız oyuncu bir son- raki maçta Belçika kar ş ı- sında elde edilen 5-0’lık galibiyette hat-trick yapı- yordu. Fransa gruptaki son maçında Yugoslavya enge- lini de 3-2 ile a ş arken Pla- tini’den bir hat-trick daha gelmi ş ti. Sonrasında yarı fi- naldeki Portekiz maçıysa Fransa adına o turnuvadaki en zorlumücadeleydi. Nor- mal süresi 1-1 bitenmaçta uzatmaların ba ş larında Por- tekiz öne de geçmi ş fakat Fransa, 119’uncu dakikada Platini’den gelen golle maçı 3-2 kazanarak finale yük- selmeyi ba ş armı ş tı. Finalde de her ne kadar İ spanya kalecisi Luis Arconada’nın “yumurtlaması” neticesinde bile olsa gol perdesini Pla- tini’nin friki ğ i açmı ş ve böy- lece yıldız oyuncu takımının Avrupa ş ampiyonlu ğ unda aslan payına sahip olmu ş tu. Platini’nin attı ğ ı dokuz golün içinde sa ğ ayak, sol ayak, kafa, penaltı, frikik olmak üzere golün her çe ş idinin mevcut oldu ğ unu da ayrıca belirtelim. 10 NUMARA Michel Platini Uzun boylu olmasına kar ş ın son derece süratli olan ve iyi de drip- ling yapabilen Gullit, boyunun getirdi ğ i avantaj sayesinde hava toplarında da gayet etkiliydi. Hâl böyle olunca rakip savunmaların ona önlem alması da neredeyse imkânsız hâle geliyordu. Açık alan bulsa süratiyle etkili oluyor, sıkı ş ık savunmaları da hava hâkimiyetiyle a ş ıyordu. Tümbu yeteneklerin- den daha önemlisiyse çevresindeki oyuncuları da gol pozisyonuna sokacak oyun görü ş ü ve zekâsına sahip olmasıydı. EURO 88 finalinde de takımının ilk golünü kafayla kaydetmi ş , üstelik finalin ardından kaptan olarak kupayı da kaldırmı ş tı. Di ğ er Adaylar Ruud Gullit Danimarka, EURO 92’de takım olarak nasıl bir mucize gerçekle ş tir- diyse, o Danimarka kadrosunda bireysel anlamda mucizeye imza atan isimse Henrik Larsen’di. Ülke- sinde Lyngby’de kalburüstü bir orta saha olan, 1990’da Serie A’da trans- fer oldu ğ u Pisa’daysa bekleneni ve- remeyen Larsen, EURO 92’de attı ğ ı üç golle turnuvada gol krallı ğ ını payla ş an isimlerden biri olmu ş tu. Özellikle Hollanda ile oynadıkları ve 120 da- kikası 2-2 sona eren yarı finalde takımının iki golünü de atması ve ardından seri penaltılarda da atı ş ını gole çevirmesiyle, Danimarka adına ş ampiyonluk kilidini açan çilingir vazifesi görmü ş tü. Henrik Larsen Mikheil Meskhi 96 97
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==