TamSaha 209. Sayı / Nisan 2022

sakatlanarak oyundan çıkmasıydı. Böylece Fransa maçın büyük bölü- münü sahada 10 ki ş i geçirmek zorunda kalıyordu çünkü o dönem- lerde oyuncu de ğ i ş ikli ğ i uygulama- sına daha geçilmemi ş ti. Hâl böyleyken Fransa’nın, Bre- zilya’ya direnebilmesi de iyice zorla ş mı ş tı. Nitekim 39’uncu daki- kaya gelindi ğ inde Didi’nin yakla ş ık 25 metreden attı ğ ı müthi ş ş utun doksandan a ğ larla bulu ş ması üzerine Brezilya 2-1 öne geçecek ve Fransa’nın da gardı dü ş ecekti. Bu, aynı zamanda ilk yarının da skoru oluyordu. İ kinci devredeyse Pele yıldızla ş ıyor ve Fransa teslimbayra ğ ını çeki- yordu. Galler kar ş ısında attı ğ ı golle Dünya Kupalarında o güne dek gol atan en genç oyuncu olan Pele, Fransa önündeyse ikinci yarının ilk yarım saatlik süresi içinde üç kez rakip fileleri havalandırarak Dünya Kupalarında hat-trick yapan en genç oyuncu unvanını da eline ge- çiriyor -ki kendisi hâlâ bu unvanın sahibi- ve Brezilya’yı 5-1’lik üstün- lü ğ e ta ş ıyordu. Son dakikalarda Roger Piantoni’den gelen golse skoru belirliyor ve 5-2 kazanan Brezilya, finalde İ sveç’in rakibi oluyordu. Finalden bir gün evvel oynanan üçüncülükmaçıysa bir rekoru da beraberinde getirecekti. Fransa’nın Federal Almanya’yı 6-3 yendi ğ i keyifli mücadelede Fransızların gol- cüsü Fontaine tamdört gole birden imzasını atmı ş ve böylece turnuva- daki gol sayısını 13’e çıkararak bir Dünya Kupası’nda en çok gol atma rekorunu da kırmı ş tı. Sonraki tur- nuvalarda en yüksek gol sayısına 1970’te Gerd Müller’in 10 golle ula ş - tı ğ ı göz önüne alındı ğ ında Fontai- ne’in rekorunun ilelebet geçerlili ğ ini koruması hayli olası gözüküyor. İ sveç ile Brezilya, 29 Haziran 1958’de tarihlerinin ilk dünya ş ampiyonlu- ğ una ula ş abilmek için Rasunda Stadı’nda kar ş ı kar ş ıya gelirlerken futbolseverleri, tüm zamanların en keyifli Dünya Kupası finallerinden biri beklemekteydi. Bu durumda kendisini daha maçın ilk anlarından itibaren belli edecekti. Dördüncü dakikada yarımyuvarlak civarında topla bulu ş an Nils Liedholm, Orlando ve Djalma Santos’tan ş ık çalımlarla sıyrıldıktan sonra yerden uzak kö ş eye ş utunu çekiyor ve Brezilya kalecisi Gilmar’ı ma ğ lup ederek İ sveç’i 1-0’lık üstünlü ğ e ta- ş ıyordu. 76 ya ş ındaki Kral VI. Gustav dâhil tribünlerde maçı takip et- mekte olan 50 bin İ sveçli büyük bir sevinç içindeydi. Zira belki de ülke tarihinin en önemli sportif zaferine do ğ ru dev bir adım atmı ş lardı. Ayrıca 35 ya ş ındaki Liedholmde attı ğ ı bu golle, Dünya Kupalarında finalde gol atan en ya ş lı futbolcu unvanının da yeni sahibi olmu ş tu. Fakat İ sveçlilerin bu sevinci fazla sürmeyecekti. Önce 9 ardından da 32’inci dakikada sa ğ kanattan Garrincha’nın getirip altıpas üzerine çıkardı ğ ı toplara Vava son doku- nu ş u yapıyor ve birbirinin kopyası bu iki golle skor 2-1 Brezilya lehine dönüyordu. İ lk yarı da bu ş ekilde sona ererken ikinci 45 dakikadaysa sahne Pe- le’nin olacak ve genç yıldız, dünya- nın en büyü ğ ü olarak anılmasına çok az bir süre kaldı ğ ını gösterecek müthi ş i ş lere imzasını atacaktı. Bunların ba ş ında da belki de bir Dünya Kupası finalinde atılmı ş olan en güzel golü kaydetmek gelecekti. 55’inci dakikada sol kanattan Nilton Santos’un ortaladı ğ ı topu gö ğ sünde yumu ş atan ve bu esnada kendisini marke etmeye çalı ş an Sigge Par- ling’i de ekarte eden Pele, hemen ardından henüz yere dü ş memi ş topu İ sveç’in di ğ er stoperi Bengt Gustavsson’un üzerinden a ş ırtacak ve devamında da topun yine yere dü ş mesini beklemeden volesini vurarak a ğ ları havalandıracaktı. Bu golle skor 3-1’e geliyor ve İ sveç’in direnci de büyük ölçüde kırılıyordu. Ayrıca Pele, Dünya Kupası finalle- rinde gol atan en genç oyuncu ol- mayı da ba ş armı ş tı. Brezilya daha sonra 68’de Mario Zagallo ile farkı üçe çıkartırken İ sveç ise 80’de Agne Simonsson ile durumu 4-2’ye getir- mi ş ve bu güzel finale noktayı koy- mak da son dakikada attı ğ ı ş ık kafa golüyle yine Pele’ye nasip olmu ş tu. 5-2 kazanan Brezilya, tarihinin ilk dünya ş ampiyonlu ğ una ula ş mı ş ve bunu yaparken de futbol dünyasına belki de görüp görebilece ğ i en büyük yıldızı sunmu ş tu. 43 42 Şİ L İ 1962: Üst üste ikinci zafer 1 930’daki ilk Dünya Kupası’nın Uruguay’da düzenlenmesinin ar- dından iki turnuva Avrupa’da ya- pılmı ş , araya II. Dünya Sava ş ı da girince kupanın bir daha Güney Amerika’ya gelmesi 1950’yi bul- mu ş tu. Ancak FIFA, sonraki iki turnuvayı yeniden Avrupa’da dü- zenlemi ş ti ve Güney Amerikalı- lar, Dünya Kupası’nın kendi topraklarında oynanmasına yine hasret duymaya ba ş lamı ş lardı. Aslında 1962 Dünya Kupası’nı düzenlemek için ba ş langıçta Fe- deral Almanya da aday olmu ş tu. Ancak Güney Amerikalılar bu kez FIFA’ya sert çıkmı ş ve turnu- vanın üst üste üçüncü kez Avru- pa’da düzenlenmesi hâlinde boykota gideceklerini açıklamı ş - lardı. Bunun üzerine FIFA geri adım atmı ş ve turnuvanın bu sefer Güney Amerika’da düzenlenece ğ ini duyurmu ş tu. Kıtadan ev sahipli ğ i için aday olan iki ülke çıkmı ş tı. Bunlar Arjantin ve Ş ili’ydi. Adaylıkların açıklandı ğ ı esnada da futbol geç- mi ş i daha ba ş arılı olan ve daha büyük kapasiteli stadyumları bulunan, ayrıca Ş ili gibi Pasifik kıyısında de ğ il de Atlantik kıyı- sında yer almasından ötürü Avrupa’ya da daha az uzak olan Arjantin, ş anslı görünen taraftı. Ancak Ş ili’nin bu yolda talihini de ğ i ş tirecek büyük bir futbol a ş ı ğ ı henüz kartlarını masaya açmamı ş tı. Bu ki ş i, Ş ili’nin aday- lık komitesinin ba ş ında yer alan Carlos Dittborn’du. 1955’te CONMEBOL’ün de ba ş - kanı seçilmi ş olan Dittborn, adaylık komitesi ba ş kanı olması- nın ardından adeta bir dünya turunu çıkmı ş ve Ş ili’nin Dünya Kupası’nı nasıl düzenleyebilece- ğ iyle ilgili kafalardaki soru i ş a- retlerini da ğ ıtmak adına birçok ülke federasyonunu ziyaret edip projelerini anlatmı ş tı. Bu faali- yetlerin de sonucunda Ş ili, turnuvanın ev sahipli ğ ini kazan- mayı da ba ş armı ş tı ama 1960 Mayıs’ında ülkede bir gün arayla iki büyük depremya ş anması, bunları da tsunami felâketinin Pele, İ sveç’le oynanan final maçında da klasını iki gol atarak konu ş turmu ş tu...

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==