TamSaha 209. Sayı / Nisan 2022

Açlıksınırından dünya yıldızlı ğ ına Brezilya’nın son dünya ş ampiyonlu ğ unda Ronaldo ve Ronaldinho ile birlikte tüm zamanların en etkili ileri üçlülerinden biri olan 3R formülünü olu ş turmu ş tu. 1999’da Avrupa’da ve dünyada yılın futbolcusu da seçilen Rivaldo, zirveye çıkana kadarsa ço ğ u Brezilyalı genç gibi yoksullu ğ a kar ş ı büyük bir sava ş vermi ş ti. B Onur Erdem 107 Rivaldo 84 85 rezilya futbolu; Pele, Garrincha, Didi, Rivellino, Tostao gibi yıldız- larıyla üç dünya ş ampiyonlu ğ u kazandı ğ ı 1950’lerin sonundan 1970’lerin ba ş ına dek süren altın döneminin ardından en ba ş arılı ikinci dönemini, 1990’larda ve 2000’lerin ba ş larında ya ş amı ş tı. Romario, Bebeto, Cafu, Roberto Carlos, Ronaldo ve Ronaldinho gibi yeni büyük yetenekleriyle üst üste üç Dünya Kupası finali gören ve bunların ikisinde de kupaya uzanmayı ba ş aran Bre- zilya’da söz konusu zaferlerin ikincisinde en çok parlayan yıldızlardan biri de Rivaldo’ydu. Kulüpler düzeyindeki futbolcu- luk kariyerinin en parlak yıllarını Barcelona’da geçiren, Milan’da oynadı ğ ı tek sezon- daysa bir Ş ampiyonlar Ligi ş am- piyonlu ğ u da ya ş ayan Rivaldo, bu ay 50 ya ş ını geride bırakacak. Vitor Borba Ferreira Rivaldo, 19 Nisan 1972’de, Brezilya’nın kuzeyindeki Recife ş ehrinin favelalarından biri olan Jardin Paulista mahallesinde dünyaya geldi. Do ğ du ğ unda iki a ğ abeyi vardı, daha sonraysa iki de kız karde ş i olacaktı. Be ş çocuklu Ferreira ailesinin babası Ro- mildo, Recife valilik binasında sıradan bir hizmetli olarak çalı ş - maktaydı. Anne Marlucia ise ev i ş lerine anca yeti ş ebilmekteydi. Tahmin edilebilece ğ i üzere aile Brezilya’nın fakirlik içinde kıv- ranan büyük ço ğ unlu ğ u içerisin- deydi. Hatta öylesine kıt kanaat geçiniyorlardı ki Rivaldo 10’lu ya ş ların ba ş ındayken birkaç di- ş ini besin yetersizli ğ inden dolayı yitirmek zorunda dahi kalmı ş tı. Hayali Zico gibi bir yıldız olabilmekti Dolayısıyla bu yokluk nedeniyle ailenin erkek çocukları da çok geçmeden babalarına destek olmak için kollarını sıvayacak- lardı. Rivaldo da ilkokulu bitir- dikten sonra a ğ abeyleri gibi ça- lı ş maya ba ş lamı ş tı ve gündüzleri vaktinin büyük bölümünü sahilde turistlere hediyelik e ş ya satarak geçirmekteydi. Ak ş am oldu ğ unda ve sahil bo ş aldı ğ ın- daysa zifiri karanlık çökene kadar geçen süreyiyse futbol oynayarak geçiriyordu zira fut- bol, onun en büyük tutkusuydu. Brezilya’da dönemin en büyük yıldızı olan Zico ise Rivaldo’nun da çocukluk kahramanıydı. Günbatımı sonrasındaki alaca- karanlıkta sahilde topa vurur- ken hayalinde hep Zico gibi ye ş il sahalarda fırtınalar estirebilen bir isim olmak vardı. Ancak gün boyu sahilde çalı ş mak zorunda olması, fut- bolculuk hayallerini gerçekle ş - tirmesinin önünde büyük bir engeldi. Çünkü çevrelerinde ak- ş amları e ğ itimveren herhangi bir futbol kulübü bulunmamak- taydı. 16 ya ş ına geldi ğ indeyse hayatının belki de o güne ka-