TamSaha 211. Sayı / Haziran 2022

Gönülden Kaleme 2021-2022 sezonu Be ş ikta ş - Ç. Rizespor maçıyla ba ş ladı ve 22 Mayıs’ta oynananmüsabaka- larla son düdük çalınarak sezonu kazasız belasız bitirdik. Her sezon oldu ğ u gibi bu sezon ba ş ında da tümkulüp yö- neticileri iyi niyet beyanla- rıyla tüm takımlara ba ş arı dileklerinde bulundu. İ yi niyet açıklamaları ligin kavga gürültüden, çe ş itli ithamlardan uzak bir lig o ynanaca ğ ının sinyalini v eriyor gibiydi ama ilk hafta- lardan itibaren hiçbir ş eyin de ğ i ş medi ğ ini gösteren beyanatlar verilerek eski hamam, eski tas hâlinin devam etti ğ ini gösterdiler. Ligin ilk yarısına Trabzon- spor’un iyi futbolu ve rakip- lerine attı ğ ı puan farkı ile Anadolu kulüplerimizin puan cetvelinin üst sırala- rında yer almaları damga vurmu ş tu. Ligin ikinci yarı- sında bu formunu sürdür- mesi hâlinde Mart-Nisan gibi Trabzonspor’un ş ampi- yonlu ğ unu ilân edece ğ in- den taraflı tarafsız herkes emindi lâkin bu durum ger- çekle ş medi. Bunun birinci sebebi lig lideri Trabzonspor’un Nisan ayından itibaren oynadı ğ ı maçlarda aldı ğ ı sonuçlarla ya ş adı ğ ı puan kayıpları, ikincisi de Fener- bahçe’nin İ smail Kartal yöneti- minde aldı ğ ı ba ş arılı sonuçlar. Bu durum lig tarihimizde kolay kolay kırılamayacak bir rekorun da gerçekle ş mesini önledi. Devre arasında Abdullah Hoca zi- yaretime geldi ğ inde “Teknik olarak seni en çok kim zorlar?” dedi- ğ imde, cevabı Fenerbahçe olmu ş tu. Bu cevabı, i ş ine ne kadar hâkim oldu ğ unun da göstergelerinden bi- riydi. Ligimizin de ğ i ş mez gibi görü- nenmakûs talihi, hakemhataları ve kulüp yöneticilerimizin futbolu- muzunmarka de ğ erinin zarar görece ğ ini umursamadan veya bu olasılı ğ ı dü ş ünemeden hakem hatalarında her zamanki gibi öküz altında buza ğ ı aramamantı ğ ıyla verdi ğ i demeçlerdi. Trabzonspor kuruldu ğ u 1967 yılın- dan sonra ş ampiyonlu ğ a ula ş mak için bu kadar uzun süre bekleme- mi ş ti. Kurulu ş undan sekiz sene sonra 1975-1976 sezonunda ilk ş ampiyonlu ğ una ula ş an bordo- mavililer, 1983-1984 sezonunda son kez elde etti ğ i altıncı ş ampi- yonlu ğ un ardından bir kez daha mutlu sona ula ş abilmek için 38 yıl beklemek zorunda kalmı ş tı. Bu uzun bekleme süresi, elde edilen ba ş arıyı çok daha kıymetli hâle getirdi. Trabzonspor, ş ampiyonluk ya ş adı ğ ı dönemlerde ligi- mizde ve Avrupa’da ses getirecek i ş lere imza attı. Türkiye’de üç büyüklerin hegemonyasını kırmak suretiyle ş ampiyonluk un- vanını Anadolu’ya getiren ilk kulüp oldu. Kurulu ş tarihinden sadece sekiz sene sonra kimsenin ihti- mal vermedi ğ i ş ampiyon- luk kupasını İ stanbul dı ş ına çıkararak futbolda devrimyaptı. Son ş ampi- yonlu ğ undan 38 yıl sonra elde edilen ş ampiyonluk, üç puanlı sisteme geçil- dikten sonra kazanılan ilk ş ampiyonluk olması açısından da önemliydi. Avrupa kupalarında Li- verpool, Barcelona, Lyon gibi devleri yenerek dünya futbolunun dikkatini çek- meyi ba ş ardı. Bu sezon elde edilen ba ş arının temeli, geçen sezonun dokuzuncu haftasında puan cetvelinin 17’nci sırasında yer alan takımın ba ş ına Abdullah Avcı Ho- canın getirilmesiyle atıldı. Hocanın gelmesiyle alınan ba ş arılı sonuçlar camianın ona güvenmesinin de yolunu açtı. Ba ş kan ve yönetimi, Abdullah Hocayla birlikte gelecek sezonun planlamasını yaparak sezon bitiminde transfer çalı ş ma- larının sonucu alınan oyuncuları sezon ba ş ı kampına yeti ş tirerek rakiplerinin bir adım önünde lige ba ş ladı. Erken yol almanınmükâ- fatını da sezon içinde do ğ al ş ampi- yonluk adaylarının sezon ba ş ı kamplarında çe ş itli sorunlarla bo ğ u ş maları sonucunda form tu- tamamaları nedeniyle aldı. Durum bu olunca da erken yol alarak pu- anları toplayan, di ğ er ş ampiyonluk adaylarına büyük puan farkı atan, oynadı ğ ı futbolla taraflı tarafsız tüm futbol payda ş larının be ğ eni- sini kazanan Trabzonspor gerçe ğ i ortaya çıktı. Bu uzun bekleyi ş ten sonra elde edilen ba ş arınınmimarı Abdullah Avcı ile ilk kez yolumuz rakip olarak 1984-85 sezonunda Vefa Stadı’nda ben Vefa’da stoper, o da Karagümrük’te santrfor oynarken kesi ş ti. Daha sonra 1987-88 sezonunda Bakırköy- spor’da takımarkada ş ı olduk. Akabinde 1992-93 sezonunda İ s- tanbulspor’da dört yıl süren kader birli ğ imizde takımı yıllar sonra o günkü adıyla 1. Lig’e çıkarma- mızla dostlu ğ a dönü ş en arkada ş lı- ğ ımız kesintisiz sürdü. 1999 yılının Mayıs ayında Futbol Federas- yonu’nun açtı ğ ı A teknik direktör- lük kursuna oda arkada ş ı olarak birlikte katıldık ve kursu ba ş arıyla bitirip teknik direktörlük belgemizi aldık. Kurs boyunca sohbetleri- mizde genellikle bizden önceki hocalar gibi belli kalıpların içinde kalmayaca ğ ımızı, fark yaratmak için kendimizi geli ş tirmemiz gerekti ğ ini konu ş urduk. İş arayan de ğ il, aranan hoca olabilmek için her yönümüzle geli ş memiz gerek- ti ğ ini, bunun için kendimize yatırımyapmanın, mesle ğ imize saygının ve ba ş arıya giden yolun anahtarı oldu ğ unu söylerdik birbi- rimize. Antrenörlük belgemizi aldıktan sonra benimSakarya- spor’da yardımcı hoca olarak görev yaptı ğ ım esnada, Temmuz ayında hastalı ğ ım te ş his edildi. 17 A ğ ustos Marmara depreminin ardından da aktif antrenörlük yapma hayalle- rimi iyile ş ene kadar ertelemek zorunda kaldım. Yakalandı ğ ım hastalı ğ ın ölümcül oldu ğ unu bil- meme ra ğ men iyile ş me umudumu bir an bile kaybetmeden teknik di- rektörlükle ilgili hayaller kurmaya devam ettim. Sevgili dostumAb- dullah Avcı tıpkı kursta konu ş tu- ğ umuz gibi kendini her geçen gün geli ş tirerek, kendine yatırımyapa- rak teknik direktörlü ğ ünü üstlen- di ğ i her takımda fark yarattı. Tabiî süreç kolay olmadı. Tırnaklarıyla kazıya kazıya geldi bulundu ğ u noktaya. Trabzonspor’u ş ampiyon yapmak, liglerimizin aranılan hocası olmak benimde hayallerimi süslüyordu. Bir dostumun hayalle- rimi gerçekle ş tirmesi beni ziyade- siyle memnun etti. Elde edilen ba ş arının bir di ğ er mimarı olarak da takımın ba ş ına Abdullah Avcı’yı getiren ve hocaya istedi ğ i transfer- leri zamanında yaparak tüm transferleri sezon ba ş ı kampına yeti ş tirmek suretiyle saha içi kon- forunu sa ğ layan Sayın Ba ş kan Ahmet A ğ ao ğ lu ve yönetimkuru- lunun hakkını teslim etmemiz ge- rekiyor. Bu ba ş arı camianın asgarî mü ş terekte bulu ş masının, inancın, birlikten kuvvet do ğ masının neti- cesidir. Uzun bekleme süresi ve zaman zaman ş ampiyonluk yarı ş ı- nın içinde yer alınan ancak sonucu hüsranla biten seneler sonrası bu sezon ba ş ında oynanan oyun, ca- miaya “O sene, bu sene” söylemini çok kuvvetli olarak söyletti. Sezon sonunda da bu söylem gerçekle ş ti. Trabzonspor’un ş ampiyonlu ğ unu ilân edece ğ i Antalyaspor maçında 38 yıl sabretmek zorunda kalan taraftarların hakeminmaçı bitir- mesini beklemeden 38 saniye kala sahaya girmeleri ve sonrasında hakeminmaçı bitirmedi ğ inin anla- ş ılması sonucu sahayı bo ş altma- ları, kalan sürenin oynatılmasının ardından hakeminmaçı bitiren düdü ğ üyle aynı manzaranın ya- ş anması futbolcuların taraftarlarla sevinçlerini payla ş masını önledi. Oyuncular saha içinde ba ş ta horon ve kolbastı olmak üzere oyunlar oynasa, taraftara üçlü çektirse, sezonun stresini, yorgunlu ğ unu sevinç gösterileriyle atsa, seyirci de tribünde gurur duydukları futbolcuları alkı ş lasaydı ş üphesiz çok daha ş ık olurdu. Televizyonda Almanya lig ş ampi- yonun belirlenece ğ i Bayern Münih - Dortmundmaçını izledim. Bayern Münih’in ş ampiyonlu ğ unu ilân etmesinden sonra taraftarların tribünlerdeki yerlerinde durmaları, oyuncuların sevinçlerine yerle- rinde e ş lik etmeleri harikaydı. Ne karga ş a ne de kaos vardı. Futbolcular ve taraftarlar ş ampi- yonluklarını doyasıya kutladı. Bu davranı ş ları sanırım olu ş tur- dukları futbol kültürünün sonucu. Darısı futbolumuzun ba ş ına. Ş ampiyonlar Ligi’ne ve Avrupa kupalarına katılacak takımları- mıza canı gönülden ba ş arılar dilerim. Katılan takımlarımızın artık ülke puanlarımızı yükselt- meleri gerekiyor. Futbol payda ş la- rının birbirleriyle kavga etmek yerine ülke futbolunu dü ş tü ğ ü durumdan nasıl çıkarırız diye kafa yormaları lâzım. Umutlu olmak istiyorumama önümüzdeki sezonun bu sezonki söylemlerden sonra çok zorlu geçece ğ i gün gibi a ş ikâr. Hele de ş ampiyonluk adaylarının birden fazla olaca ğ ı dü ş ünüldü ğ ünde. Ya ş ama sevinciniz hiç bitmesin. Sa ğ lı ğ ınız daim olsun… İ smail Gökçek O sene, bu sene 148 149