TamSaha 211. Sayı / Haziran 2022

Bahtı kara Portakal Hatta sadece bu turnuva de ğ il, son- raki iki turnuvanın seçimleri de bir- likte yapılmı ş tı. 1974 ve 1982 Dünya Kupaları Avrupa’da düzenlenece ğ i için ev sahipli ğ ine niyetli olan Fede- ral Almanya ve İ spanya aralarında anla ş mı ş ve biri 1974’e, di ğ eri de 1982’ye aday olmaya karar vermi ş ti. İ ki ülkeden ba ş ka aday çıkmayınca da 1974 Dünya Kupası’nın organi- zasyonu Federal Almanya’ya, 1982’ninki de İ spanya’ya verilmi ş ti. Turnuvanın formatında ise ufak da olsa bir de ğ i ş ikli ğ e gidilmi ş ti. İ lk tur yine dörder takımlı dört grupla oy- nanacak ve gruplarında ilk iki sırayı alan takımlar, bir üst tura yüksele- ceklerdi. Ancak bu tur, tekmaç eliminasyon sistemine dayalı bir çeyrek final olmayacaktı. Onun ye- rine sekiz takımdörderli iki gruba ayrılacak, grupları zirvede tamam- layan takımlar finale yükselirken grup ikincileriyse üçüncülükma- çında kar ş ı kar ş ıya geleceklerdi. Turnuvanın elemelerindeyse sıra dı ş ı bir olay ya ş anıyordu. Finallere katılacak son takım, SSCB ile Ş ili arasında oynanacak kıtalararası play-o ff neticesinde belli olacaktı. Ancak iki ekibin kar ş ı kar ş ıya gele- ceklerinin belli olmasından sadece be ş hafta sonra Ş ili, tarihindeki en karanlık sabahlardan birine uyana- caktı. Takvimler 11 Eylül 1973’ü gösterirken, dünyada seçimle ba ş a gelmi ş ilk sosyalist lider olan Ş ili Devlet Ba ş kanı Salvador Allende’ye kar ş ı, ABD’nin de deste ğ ini arka- sına alan General Augusto Pinochet liderli ğ indeki Ş ili Silahlı Kuvvetleri bir darbe düzenliyor ve ülkede yö- netime el koyuyordu. Allende, kimi- lerine göre Pinochet’nin eline canlı geçmemek için ba ş kanlık sarayının dü ş mek üzere oldu ğ unu anladı ğ ı anda intihar etmi ş , kimilerine gö- reyse darbeciler tarafından öldü- rülmü ş tü. Darbe sonrasındaysa Ş ili’deki sosyalistlere kar ş ı adeta bir sürek avı ba ş latılacaktı. Ba ş kent Santiago’da bulunan ve Ş ili’nin en büyük stadı olan, aynı zamanda millî takımın da maçlarını oynadı ğ ı Estadio Nacional ise bir açık hava i ş kencehanesine çevrilmi ş ti. Mübala ğ a sanmayın, gerçekten de binlerce siyasi suçlu stadyuma getirilmi ş ve burada i ş kencelerle sorguya çekilmi ş ti. Ş ili’de bu deh ş et manzaraları ya ş a- nırken, millî takımın SSCB ile kar ş ı- la ş aca ğ ı play-o ff maçlarının zamanı da gelip çatmı ş tı. İ lkmaç 26 Eylül’de Moskova’daydı ve SSCB yönetimi, Ş ili’deki darbe hükümetiyle bütün diplomatik ili ş kilerini sonlandırdı- ğ ını açıklasa da Ş ili Millî Takımı Moskova’ya gelmi ş ti. Hayli gergin bir atmosfer altında oynanan maçsa golsüz e ş itlikle sona ermi ş ti. Bu ilkmaçın üzerinden de haftalar geçerken rövan ş ın oynanmasının planlandı ğ ı Estadio Nacional’de i ş kenceler devam etmi ş ve bu in- sanlık ayıbı, anca 7 Kasım’da son bulmu ş tu. SSCB yönetimi, takımla- rını bu ş artlar altında Ş ili’ye gön- dermeye gönüllü de ğ ildi. Özellikle de maçın, darbe vah ş eti- nin sembolü hâline gelen Estadio Nacional’de oynanmasına kar ş ı çı- kıyorlardı. Buna kar ş ılık FIFA, stad- yuma birkaç gözlemci göndermi ş , henüz daha tutuklular stadyumda bulunurken sahayı inceleyen bu gözlemciler zeminin futbol oyna- maya elveri ş li oldu ğ una kanaat getirmi ş , bunun üzerine de SSCB yönetimi millî takımlarını Ş ili’ye göndermeyeceklerini açıklamı ş tı. Bu karar üzerineyse FIFA, kar ş ıla ş - mayı 2-0 hükmen Ş ili lehine tescil edecekti. İş in daha da garibi, FIFA maçın sembolik bir biçimde oynan- masında da bir sakınca görmemi ş ti. Böylece 21 Kasım’da maç saati gel- di ğ inde Ş ili takımı sahaya çıkmı ş , tribünlerde de 15 bin ki ş i bu tek taraflı müsabakayı izlemek için toplanmı ş tı. Neticede Avusturyalı hakemErich Linemayr ba ş lama dü- dü ğ ünü çaldı, Ş ilililer santrayı yaptı ve takımkaptanı Francisco Valdes de takım arkada ş larıyla yaptı ğ ı birkaç pasla ş manın ardından yakın mesafeden bo ş kaleye ş utunu çekerek fileleri havalandırdı! Ş ili, Dünya Kupası’ndaydı! Bu e ş ine belki de bir daha rastlan- mayacak hâdiseyle birlikte turnu- vanın tümkatılımcıları netle ş mi ş ti. Son ş ampiyon Brezilya, eskisi kadar Dünya Kupalarında 1974 ve 1978’de Hollanda fırtınası esecekti. Ancak Portakallar her iki turnuvayı da finalde ev sahiplerine kaybedecekti. Bu turnuvaların ilkinde aleyhlerine verilen penaltı, ikincisinde de son dakikada dire ğ e takılmaları, Hollandalılar adına büyük ş anssızlıktı. Dünya Kupası Tarihi-6 Onur Erdem lk dokuz Dünya Kupası’nda kaza- nana takdim edilen Jules Rimet Kupası’nı, kurallar gere ğ i bu ku- payı üç kez kazanan ilk takım daimi olarak sahiplenecekti ve bu takımda 1970 Dünya Kupası sonunda Brezilya olmu ş tu. Bunun üzerine FIFA, bundan sonraki tur- nuvalar için yeni bir kupa tasar- lanmasını kararla ş tırmı ş tı. Açılan yarı ş maya 53 farklı tasarım sunu- lurken bunların içinden, İ talyan heykeltıra ş Silvio Gazzaniga tara- fından yapılan tasarımda karar kılınacaktı. Sırt sırta vermi ş iki insan figürünün dünyayı tuttu ğ u bu tasarım, 36.5 santimyüksekli- ğ inde ve 6.175 kilogram a ğ ırlı ğ ın- daydı. Kupanın yapımında 18 karat altın kullanılırken tabanında da iki ş erit malahite yer verilmi ş ti. Kupanın adı ise ‘FIFA Dünya Kupası’ olarak belirleniyordu. 1974 Dünya Kupası’nın ev sahibi- nin kimolaca ğ ıysa 6 Temmuz 1966’da Londra’da yapılan FIFA Kongresi’nde karara ba ğ lanmı ş tı. İ FEDERAL ALMANYA 1974: Yenilenen kupa Panzerlerin 51 50

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==