TamSaha 211. Sayı / Haziran 2022

berabere kalmı ş tı. B Grubu’na gelindi ğ indeyse Polonya doludizgin gidi ş ini burada da sürdü- rüyor ve ilkmaçında İ sveç’i 1-0, ikinci maçında da Yugoslavya’yı 2-1 ma ğ lup ediyordu. Ancak ev sahibi Federal Almanya da gitgide açıl- maktaydı. Onlar da önce Yugoslav- ya’yı 2-0, ardından da İ sveç’i 4-2 ma ğ lup etmi ş ler ve averajla Polon- ya’nın önüne geçmi ş lerdi. Finalisti belirleyecek Federal Almanya-Po- lonyamaçındaysa galibiyete ihtiyacı olan Polonya daha atak bir oyun oynama çabası içinde olsa damaç öncesinde ya ğ an yo ğ un ya ğ mur ne- deniyle saha adeta göle dönmü ş tü ve bu da Polonya adına ayrı bir handikap te ş kil etmi ş ti. Federal Al- manya ise rakibinin hızını kestikten sonra bitime 15 dakika kala Gerd Müller’le son sözü söylüyor ve 1-0 kazanarak finaldeki yerini alıyordu. Polonya için teselli ikramiyesiyse grup ikincisi olarak çıktı ğ ı üçüncü- lükmaçında Brezilya’yı 1-0 yenmesi ve tarihinin o ana kadarki en iyi de- recesini elde etmesi olacaktı. Ayrıca takımın sa ğ açı ğ ı Grzegorz Lato da attı ğ ı yedi golle turnuvanın gol kral- lı ğ ını elde etmi ş ti. 7 Temmuz’da Münih Olimpiyat Sta- dı’nın ev sahipli ğ ini yaptı ğ ı finalse turnuva öncesindeki en büyük iki ş ampiyonluk adayını, Hollanda ile ev sahibi Federal Almanya’yı kar ş ı kar ş ıya getiriyordu. Finale gelene kadar çok daha gösteri ş li bir futbol oynayan ve bu yüzden daha fazla ş ans tanınan taraf olan Hollanda, maça da bu beklentilere paralel hayli etkili bir giri ş yapıyordu. Santrayla birlikte kendi aralarında pasla ş maya ba ş layan Portakallar evvela topu yarı sahalarında gez- dirmi ş , ardından yava ş ça rakip yarı alana geçmi ş ve 17’nci pasta da topu Cruy ff ile bulu ş turmu ş tu. Cruy ff bir anda hızlanarak Federal Almanya ceza sahasına yönelirken üç oyun- cunun arasından süzülecek ancak Uli Hoeness’in çelmesi neticesinde daha fazla devam edemeyerek ken- disini yerde bulacaktı. Bunun üze- rine İ ngiliz hakem Jack Taylor düdü- ğ ünü üflüyor ve penaltı noktasını gösteriyordu. Bu, aynı zamanda bir Dünya Kupası finalinde çalınan ilk penaltı düdü ğ üydü. Atı ş ı kullanan Neeskens’in a ğ ları havalandırma- sıyla da Hollanda, top daha Alman- lara de ğ meden 1-0 öne geçmi ş oluyordu. Ancak Almanlar, bu kötü ba ş lan- gıca ra ğ men dakikalar geçtikçe to- parlanacaklardı. 24’üncü dakikada da Bernd Hölzenbein’ın Hollanda ceza sahasındaWim Jansen’le gir- di ğ i mücadele esnasında kendisini yere bırakması ve hakemTaylor’ın da bu numarayı yemesi sayesinde bir penaltı da Almanlar kazanıyor ve Breitner’in atı ş ı gole çevirme- siyle de skora denge geliyordu. Tartı ş malı penaltı kararı sonrasında konsantrasyon kaybı ya ş ayan Hollandalılar, özellikle savunmada dikkatsizce i ş ler yapmaya ba ş laya- caklar ve bunun bedelini devrenin bitimine iki dakika kala ödeyecek- lerdi. Sa ğ dan Rainer Bonhof’un getirdi ğ i topu güzel bir kontrolle önüne alan Gerd Müller, kendisini marke eden Ruud Krol’u ekarte edi- yor, ardından da dönerek vuru ş unu yaparak topu alt kö ş eden filelerle bulu ş turuyordu. Federal Almanya bu golle soyunma odasına 2-1 önde giderkenmaçın ikinci yarısıysa ilk yarıya kıyasla çok daha renksiz ve hareketsiz geçecekti. Hollandalılar, dakikalar azaldıkça konsantras- yonları iyiden iyiye kaybediyor, Almanlarsa aksine maça çok daha fazla asılıyor ve rakiplerinin ciddi fırsatlar yakalamasını engelliyor- lardı. Böylece skorda ba ş ka bir de ğ i ş iklik olmayınca da Federal Almanya, 20 yıl önce Macaristan önünde elde etti ğ i ba ş arıyı bu kez de Hollanda kar ş ısında tekrarlaya- rak ikinci kez dünyanın en büyü ğ ü oluyordu. Yenilenen Dünya Kupası da böylelikle ilk kez Federal Al- manya kaptanı Franz Beckenba- uer’ın ellerinde yükseliyordu. ARJANT İ N 1978: Tangonun ilk zaferi D ünya Kupası’na, 1978 öncesinde Güney Amerika’dan Uruguay, Brezilya ve Ş ili ev sahipli ğ i yap- mı ş lardı. Ayrıca kıtanın kuzeyin- den de Meksika bir kez turnuvayı organize etmi ş ti. 1966’da FIFA’nın Londra’da düzenlenen kongresinde, 1978 Dünya Kupası’nı Amerika kıta- sından kimin organize edece ğ i de belirlenecekti. Kıtada, turnu- vayı daha önce düzenlememi ş en önemli futbol ülkesi olan Ar- jantin zaten akıllara gelen ilk po- tansiyel ev sahibiydi. Daha evvel 1962 Dünya Kupası organizasyo- nunu sürpriz bir biçimde Ş ili’ye kaptıran Arjantin, bu kez kon- greye tek aday olarak gelince seçime bile gerek kalmıyor ve 1978 Dünya Kupası’nın Tangonun anavatanında oynanması resmi- yet kazanıyordu. Ne var ki 24 Mart 1976’da Arjan- tin’de ya ş anacak olan askeri darbe, bir anda ortaya büyük bir belirsizli ğ in de çıkmasına yol açacaktı. Darbenin ardından ülkede sol görü ş lü oldu ğ undan ş üphe duyulan ki ş ilere hayatı zindan edecek bir rejim tahsis edilmi ş ti. “Guerra Sucia” yani “Kirli Sava ş ” adıyla da anılan ve cuntanın iktidardan inece ğ i 1983 yılına kadar sürecek bu dönemde, ülkede solcu oldu ğ u için öldürülen veya kaybolan ki ş ilerin sayısı on binlerle ifade edilir hâle gelecekti. Ülkeye böylesine bir ş iddet ortamı hâkimken Dünya Ku- pası’nın Arjantin’de düzenlenip düzenlenmeyece ğ i de özellikle Avrupa’da fazlasıyla sorgulanır hâle gelmi ş ti. Fakat cunta yöne- timi, FIFA’ya turnuva sırasında herhangi bir güvenlik sorunu ya ş anmayaca ğ ının garantisini verince FIFA, organizasyonun Arjantin’de yapılmasına iknâ olmu ş tu. Turnuva öncesinde son ş ampi- yon Federal Almanya önemli bir kabuk de ğ i ş imi ya ş amaktaydı. Beckenbauer, Müller, Breitner ve Overath gibi oyuncular artıkmillî takımda yer almıyordu. Hoeness de kariyerini bitirecek olan ciddi bir diz sakatlı ğ ı geçirmi ş ti. Dört yıl önce kupayı finalde Federal Almanya’ya kaybeden Hollanda ise bu kadar büyük bir de ğ i ş imin içine girmediyse de en önemli oyuncusundan, sahadaki lideri Johan Cruy ff ’tan yoksundu. Cruy ff , her ne kadar elemelerde forma giymi ş olsa da sonrasında millî takımkariyerini noktaladı- ğ ını duyurmu ş tu. Kendisi konu hakkında detaylı bir açıklama yapmasa da aykırı mizacından dolayı bu durumun Arjantin’deki cuntaya kar ş ı bir tepki oldu ğ u görü ş ü ortaya atılacak ve bu, kısa süre içinde futbol dünyası- nın büyük ş ehir efsanelerinden birine dönü ş ecekti. Cruy ff ’un gerçekleri açıklama- sıysa anca 30 sene sonrasına denk geliyordu. Buna göre 1977 sonlarında Barselona’daki evine giren silahlı bir saldırgan, Cruy ff ’un hayata bakı ş açısını büyük ölçüde de ğ i ş tirmi ş ti. Saldırgan, onu ve ailesini ölümle tehdit etmi ş ti ve o andan itibaren Cruy ff da ailesinden uzun süre 55 54

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==