Page 56-57 - fgd-bulten2

Basic HTML Version

kımlara saygı göstermek gerekir.
Turnuvanın yıldızları size göre kim-
lerdi?
Zambiyalı oyun-
cuların olağanüstü
olduklarını düşü-
nüyorum. Mwee-
ne, Sunzu, Kalaba,
Katongo, Mayu-
ka… Hepsi harika
performans ser-
giledi. Tabii onla-
rın yanında başka
büyük oyuncular
da gördük. Bu kıta
kesinlikle inanıl-
maz bir yetenek
deposu.
Hangi ülkeler ve
oyuncular hayal
kırıklığı yarattı?
Ben, hayal kırıklıklarından değil,
daha çok güzelliklerden, olumlu yön-
lerden konuşmayı seviyorum. Gana,
yarı finale kadar son derece iyi bir
performans sergiledi. Fildişi Sahili
turnuvayı penaltılarda kaybetti. Ama
buraya gelene kadar maç kaybetme-
di ve kalesinde gol dahi görmedi. Ev
sahiplerinden Gabon, çok iyi maçlar
çıkardı. Mali, fiziksel açıdan çok güç-
lüydü. Diğer ev sahibi Ekvatoryal Gine
de ilk kez finallerde yer almasına rağ-
men harika bir turnuva geçirdi.
Afrika futbolunun bugün geldiği nok-
tayı nasıl buluyorsunuz?
Afrika futbolu bugün çok çok iyi
bir seviyeye ulaştı. Her şey hala mü-
kemmel değilse de,
federasyonlar
çok
daha iyi organize olu-
yorlar. 2010 Dünya
Kupası’nda yarı fina-
lin kapısından dönen
Gana diğer ülkelere de
yol gösterdi. Bir gün
bir Afrika takımının
Dünya Kupası’nı kaza-
nacağına inanıyorum.
Antrenörlük felsefeni-
zi bize anlatır mısınız?
En önem verdiğiniz
noktalar hangileri? Olmazsa olmaz-
larınız var mı?
Daima, grubun herhangi bir birey-
sellikten daha önemli olduğu olgu-
su üzerinde durmak temel felsefem.
Ruh durumu, grup disiplinine uyma
en önemli unsurlar. Biz antrenörler
oyuncuların sahada yapacaklarını
çalışmalarda göstermeye anlatmaya
çalışıyoruz. Fakat oyuncuların kalitesi
her zaman oyunun kalitesini şekillen-
diriyor. İyi bir takım olmak için yete-
nekli futbolculara sahip olmak gerekli.
Türkiye’de birçok Afrikalı oyuncu
forma giyiyor. Kıtayı çok iyi tanıyan
bir teknik adam olarak Türk antre-
nörlere Afrikalı oyunculara yaklaşım
konusunda ne gibi önerilerde bulu-
nursunuz?
En önemli tavsiyem Afrikalı oyun-
cuların birçoğu için, kalitelerini, ya-
radılıştan gelen anlayışlarını daima
gözetmek olur. Onlara güven vermek
çok önemli. Çünkü Afrikalı bir oyun-
cunun çok fazla güvene ihtiyacı vardır.
Belki diğerlerin-
den daha fazla.
Onların kendileri-
ne değer verildi-
ğini, sevildiklerini
bilmeleri gerekir.
Afrika’da
çalış-
manın artıları ve
eksileri
neler?
Türk antrenörlere
Afrika’da çalışma-
yı tavsiye eder mi-
siniz?
Afrika’da çalış-
mak,
kulüplerin
yapısal olanakları
açısından her za-
man kolay değil.
Bazen de finansal sıkıntılar yaşanabili-
yor. Orada başarıyı yakalamak için çok
önemli bir adaptasyon duygusuna sa-
hip olmak ve farklı ülkelerin kültürüne
saygı duymak gerekir. Ama bu, sadece
Afrika için değil başka bir ülkede veya
kıtada çalışan her yabancı antrenör
için geçerlidir.
Hava koşulları ne olursa olsun kulü-
bede sizi beyaz gömleğinizle görüyo-
ruz. Bunun bir uğuru var mı?
Şu ünlü beyaz gömlek… Ne çok ko-
nuşuldu! Hatta beyaz gömleğim ile
Zambiya’da bir reklamda bile oyna-
dım. Beyaz gömlek giymemin özel bir
anlamı yok. Yalnızca, bunu şık buluyo-
rum
Son olarak günümü-
zün futboluna uygun
ideal bir oyuncuyu
nasıl tanımlarsınız?
Modern
oyuncu
her şeyi yapmayı bil-
meli. Atak yapmak,
topu geri almakla ilgi-
lenmek gibi. Ama be-
nim için ideal oyuncu
Messi’dir. Ondan sa-
dece bir tane var. O bir
uzaylı.
çeyrek finale taşıdım. Bu görevden
ayrıldıktan sonra 6 ay Angola Mil-
li Takımı, kısa bir süre de Cezayir’in
USM Alger takımlarında teknik direk-
törlük yaptım. 2011 yılında yeniden
Zambiya’nın başına geçtim.
Afrika Uluslar Kupası’nın genel bir
değerlendirmesini yapabilir misiniz?
2012 Afrika Uluslar Kupası’nın ge-
nel olarak çok
iyi bir turnuva
olduğunu söyle-
yebilirim. Takım-
lar taktik açıdan
önemli gelişim
içinde oldukla-
rını gösterdiler.
Turnuvada çok
üst seviyede yıl-
dızlar da izleme
şansı bulduk.
Tüm otoriteler
Gana ve Fildişi
Sahili’ni favo-
ri gösteriyordu
ama kazanan Zambiya oldu. Hangi
faktörler şampiyonluğu getirdi?
Evet, kimse bizim şampiyonluğu
kazanacağımızı düşünmüyordu. Ama
öncelikle Zambiya’nın kendine güveni
vardı. Bunun yanında yıldızlara sahip
olan Afrika takımlarında bazen takım
ruhu eksik kalıyor. Biz takım olmayı
başardık. Şampiyonluğu getiren fak-
törlerden birinin de 28 Aralık’ta Gü-
ney Afrika’da başlayan çok iyi bir ha-
zırlık süreci olduğunu belirtmeliyim.
Finalin hikâyesini anlatabilir misiniz?
Maç öncesi neler hisse-
diyordunuz? Karşılaşma-
nın başında defanstaki
en büyük güvenceniz
Joseph Musonda’nın sa-
katlığı hesaplarınızı boz-
du mu? Fildişi Sahili pe-
naltı kazanınca her şey
bitti dediniz mi?
Kendimize güvenimiz
vardı. Hiçbir şey bize aşıl-
maz görünmüyordu ve
kendi kendimize bunun
bizim saatimiz olduğunu
söyledik. Musonda’nın sakatlanmasın-
dan sonra, onun için üzüldük. Çünkü
100. maçını kutluyordu. Ama bir ekip bir
müsabaka için 23 oyuncudan oluşuyor,
dolayısıyla onun yerini alan oyuncumuza
güveniyorduk. Didier Drogba penaltıyı
kaçırdığında, kendime dedim ki “bu bi-
zimgünümüz”. Sonrasında da penaltılar-
la şampiyonluğa uzandık.
Maçın ardından sakat olduğu için
hareket edemeyen Musonda’yı ku-
cağınızda taşıyarak şampiyonluğu
kutlayan arkadaşlarının yanına gö-
türmeniz futbol tarihi açısından unu-
tulmaz bir görüntüydü. Zafer atmos-
ferinde bu ayrıntıyı nasıl yakaladınız?
Kendimi onunla birlikte yedek
kulübesinin önünde buldum. Diğer
oyuncuları dua ederlerken gördüm
ve o tek başınaydı. Yerinden kıpırda-
yamadığına göre, yapabileceğim tek
bir şey vardı. Bu unutulmaz anı arka-
daşlarıyla birlikte yaşaması için onu
taşımak.
Turnuvanın Zambiya’nın yıllar önce
geçirdiği uçak kazasında oyuncuları-
nı kaybettiği ülkede yapılması futbol-
cularınızı, sizi nasıl etkiledi? Bu eks-
tra bir motivasyon kaynağı mıydı?
Elbette bu bizim için çok büyük bir
motivasyon oldu. Hazırlıklara başladı-
ğımız gün olan 28 Aralık’ta oyuncula-
ra şunu söyledim:
‘‘Ülkeniz için ha-
yatını kaybetmiş
olan kardeşlerinizi
onurlandırmanın
tek yolu, 12 Şu-
bat 2012 tarihin-
de Libreville’den
şampiyon olarak
geri dönmektir’’.
Ve birçok zorlu en-
geli aşarak bunu
yaptılar.
Onları
yürekten kutluyo-
rum. Her zaman
tüm Zambiyalıla-
rın hafızasında yer
alacaklar.
Afrika Uluslar Kupası’nda ilk kez yer
alan Ekvatoryal Gine, Botswana ve
Nijer hakkındaki gözlemleriniz ne-
ler?
Afrika Uluslar Kupası büyük bir
uluslararası organizasyondur. Burada
deneyim kazanmak da çok değerlidir.
Ve bu tecrübe, gelecekte bu ülkelerin
iyi yerlere gelmesine yardımcı olacak-
tır.
Sizce Mısır, Kamerun ve Nijerya’nın
eksikliği turnuvanın ka-
litesini olumsuz etkiledi
mi?
2012 Afrika Uluslar
Kupası’nın
kalitesinin
bundan dolayı daha dü-
şük olduğunu düşün-
müyorum. Afrika’nın bu
güçlü futbol ülkelerinin
turnuvada yer alama-
masının nedeni eleme-
lerin son derece zorlu
olmasından kaynaklandı.
Modern futbolda tüm ta-
Futbol Gelişim
54
55
Futbol Gelişim