Amacımız sürekli bir eğitim ortamı yaratabilmek
Öncelikle Türkiye Futbol Federasyonu Futbol Gelişim Direktörlü-
ğü gibi önemli bir vazifeye gelmenin büyük heyecanını ve onurunu
yaşıyorum. Yönetim kurulumuza gösterdikleri teveccühten dolayı
teşekkür ediyorum. Tüm birikimimi ekibimizle birlikte, ülke futbo-
lunun geleceğini inşa etmek gibi ciddi bir sorumluluğu bulunan bu
birimde var olan değerli projeleri geliştirmek ve bunların üzerine
yeni projeler eklemek için kullanacağımızın bilinmesini istiyorum.
Türkiye Futbol Federasyonu Futbol Gelişim Direktörlüğü’nde ya-
pacağımız çalışmaların temelini eğitim oluşturacak.Amacımız ant-
renör eğitiminin lisans kurslarıyla sınırlı kalmamasını sağlamak ve
sürekli bir eğitim ortamı yaratabilmek.Antrenörlerimize kendilerini
geliştirebilecekleri imkanlar yaratmak. Bu alanda en önem verdiği-
miz projelerden biri e-öğrenme. Bu uygulamayı hayata geçirerek
antrenörlerimize özellikle teorik dersleri düzenli olarak bu kanaldan
sunmak istiyoruz.
Bunun yanında pratik dersler de videolar, grafik ve animasyonlar-
la sanal ortama aktarılarak antrenörlerimizin hizmetine sunulacak.
Basılı eğitim materyallerini de artıracağız. İnternet sitemiz üzerin-
den online seminerler yayınlayacağız. Bu sayede antrenörlerimiz
dünya futbolundaki yeniliklerden, gelişmelerden anında haberdar
olacak. Oluşturacağımız dijital kütüphaneyle birçok önemli yayına
antrenörlerimizin kolayca ulaşımını sağlayacağız. TV yayınlarının
antrenör gelişiminde kullanılması, üniversitelerle hayata geçirece-
ğimiz işbirlikleri önem verdiğimiz projeler arasında.
Antrenör lisans kursları ile ilgili hedeflerimize gelince… Tutorla-
rın sayısını ve kalitesini artıracağız. Tutorlarda ihtisaslaşma yoluna
gideceğiz. Çocuk futbolu, kadın futbolu gibi alanlarda uzman ant-
renör eğitmenleri görev alacak. Futbolda gelişmiş ülkelerle tutor
değişim programları gerçekleştireceğiz. Antrenör eğitmenlerimiz
bu ülkelere giderek çalışmaları yerinde izleyecek, kendilerini geliş-
tirecek. Aynı şekilde o ülkelerden de antrenör eğitmenleri buraya
gelecek. Kurslarımızda kursiyer odaklı bir eğitim anlayışı izleyeceğiz.
Antrenörlerimizle içerikleri paylaşarak kurslara daha hazır gelmele-
rini sağlayacağız.
Futbolumuzun ilerlemesi açısından tabanda yapılacak çalışmalar
hayati önem taşıyor. Ülkemizde futbola başlama yaşını aşağılara
çekmek zorundayız. Çocuklarımızın bilgisayar başından kalkarak
sahalara inmesini sağlamak istiyoruz.Bunun için de içeriğini oluştu-
racağımız, TV yayınlarından faydalanacağız. Uzun vadede 1 milyon
çocuğa ulaşmayı hedefliyoruz. Çocuklarımızın doğru eğitim alarak
iyi bir temele sahip olmalarını ve geleceğe iyi hazırlanmalarını isti-
yoruz. Futbolcu havuzumuzu genişletirken, havuzun içinden doğru
isimleri seçmek için doğru yöntemleri geliştireceğiz. Bölge karmala-
rının sayısını artıracağız. Bölgelerimiz daha dinamik bir yapıya kavu-
şacak. Bölgelerde bulunan üniversitelerle işbirlikleri gerçekleşecek.
Futbolun içinden gelenlerin deneyimlerini, yaşanmışlıklarını,
akademisyenlerin bilgi birikimlerini, teknolojiyle harmanlayarak,
tüm futbol paydaşlarıyla iyi ilişkiler oluşturarak dinamik, üretken
bir anlayış oluşturacağız. Ülkemizin potansiyeline, antrenörlerimi-
ze yürekten inanıyorum. Bugüne kadar futbolumuzun gelişimi için
katkı koyan herkese, teşekkür ediyorum. Hepinize çalışmalarınızda
başarılar diliyorum
Doç. Dr. Güven Erdil
TFF Futbol Gelişim Direktörü
Futbol ve eğitim
“Bilginin en önemli özelliği insanların kendileri tarafından yapılandırılmasıdır.”
Futbolcu olmayı hedefleyen genç bir insanın eğitim-öğrenim süreçlerinde neyi, nasıl öğrendiği ve bunları bireysel
gelişimi içinde nasıl değerlendirdiği, kendisinin günümüz futbolunun gerektirdiği bilgi ve becerileri karşılamak an-
lamında nasıl bir gelişim göstereceğini de doğrudan etkileyecektir. Bu durum, özellikle futbolcu gelişiminde görev
alan antrenörlerin futbolcunun genç bir insan olarak gelişiminde etkili olan bu eğitim-öğretim yöntem ve yakla-
şımlarını yakından takip etmesini ve bunları kendi antrenörlük bilgi ve deneyimleriyle birlikte çalışma-antrenman
programlarına yaratıcı ve etkin bir şekilde taşıyabilmesini gerektirmektedir. Bu amaçla hazırladığımız yazıda, İngi-
liz teknik direktör Les Reed’in UEFA antrenör gelişim programlarında anlattıklarını, kendi araştırmalarımızla birlik-
te değerlendirerek sizlerle paylaştık.
Giriş
Etkili iletişim, hedef kitleye iletilmek
istenilen mesajla beklenen tepkiyi uyan-
dırmayı amaçlayan bilinçli bir iletişim et-
kinliğidir.
Bu anlamda etkili iletişim bireyler
arası iletişimde, karşımızdakine iletmek
istediğimiz mesajı amaçladığımız şekil-
de iletmek ve onda beklediğimiz tepkiyi
uyandırmak olarak tanımlanabilir.
Bu süreçte bir bilgi aktarma ve bilgi
alış-verişi söz konusu olduğundan, bu da
bizi bilginin en iyi nasıl aktarılacağı nok-
tasına, yani doğrudan öğrenme-öğretme
süreçlerine götürmektedir. Çünkü iletişim
de tıpkı öğrenme ve öğretmede olduğu
gibi bilgiyi doğru aktarmayı, aynı şekilde
doğru algılama ve anlamayı gerektiren bir
süreçtir.
Öğrenme de genel anlamda, hayatın
içinde edindiğimiz bilgi ve deneyimler
yanında, eğitim ve öğretim sonucu davra-
nışta meydana gelen kalıcı değişiklik ola-
rak tanımlandığına göre burada belirleyici
olan faktörler algılama, anlama ve kavra-
ma olmaktadır. O halde bilgiyi nasıl akta-
racağız ve karşı taraf bunu nasıl algılaya-
cak, anlayacak ve kavrayacak sorularının
cevabını vermek durumundayız.
Öğrenme süreci
İnsan davranışlarını yönlendirmede
öğrenme sürecinin büyük bir önemi ol-
duğu açıktır. İnsanın psikolojik varlığı ve
özellikleri, geniş ölçüde öğrenme süreci
boyunca edindiği bilgi ve deneyimlere
bağlı olarak belirlenmektedir.
Bu yüzden öğrenme, öğrenmenin biçi-
mi, öğrenmenin içeriği ve nitelikleri insan
davranışlarını etkileyen en önemli etmen-
leri oluşturmaktadır. Bu yönde yapılan
sosyal psikoloji araştırmaları, toplumsal
ve kültürel değişkenlerin insanların yeni
fikirleri ve olguları benimsemelerinde
önemli bir rol oynadığını geniş bir şekilde
tartışmış ve araştırmalarla ortaya koymuş-
tur.
İşte tam da bu noktada, özellikle ülke-
mizde eğitim, öğrenme ve öğretme süreç-
lerinde takip edilen yöntemlerin çocuk ve
gençlerin gelişimi üzerindeki etkilerini de-
ğerlendirmek ve bunların futboldaki genç
futbolcu gelişimi üzerindeki sonuçlarını
tartışmak önem kazanmaktadır.
Çünkü okullardaki formel (biçimsel)
eğitim-öğretim süreçleri hepimiz üzerinde
önemli ve kalıcı etkiler bırakırken, bütün
bunların yaşadığımız çağın bizden bekle-
diklerini ne ölçüde karşıladığını da düşün-
dürmektedir.
Formel eğitimin etkileriyle büyüyen
çocuk ve gençlerin futboldaki gelişim
süreçlerinde de aynı beklentiler içinde
olmaları; yine antrenörlerin futboldaki
eğitim-öğretim ve antrenörlük etme sü-
reçleri içinde aynı kalıplar ve alışkanlıklar
üzerine inşa ettikleri çalışma ve gelişim
programları izlemeleri ve her iki tarafın
da böyle bir anlayışla futbolcu gelişimi
sağlanabileceği beklentisi içinde olmaları
burada üzerinde durmamız gereken temel
konu olmaktadır.
Çünkü bu algı ve anlayış, antrenörle-
rin futbola yaklaşımlarını, felsefelerini,
antrenörlük etme ve dolayısıyla genç-elit
futbolcu gelişim süreçlerini de bütünüy-
le etkilemekte, ortaya çıkan sonuç da bu
doğrultuda olduğundan günümüz futbo-
lunun beklentilerini de, ülkemizde genç-
elit futbolcu gelişimi için amaçlanan he-
defleri de karşılayamamaktadır.
Bu noktada beklentilerin gerçekleş-
memesinin yarattığı hayal kırıklığı bir
yana, konuya daha geniş bir perspektiften
bakamama, yeni bir felsefe ve yaklaşım
getirme anlamında yeterince cesur oluna-
mayış ve belki de, bütün bunların farkında
bile olunamayış, genç futbolcu gelişim sü-
reçlerinde görev alanlarca derinlemesine
tartışılması ve değerlendirilmesi gereken
başlıca konular haline gelmektedir.
Eğitimde farklı yöntem ve yaklaşımlar
Konuya öncelikle ülkemizde formel
eğitim-öğretimde kullanılan temel yön-
temleri kısaca değerlendirerek başlamak
yararlı olacaktır. Ülkemizde ilköğretim ve
lise dönemlerindeki eğitim-öğretim prog-
ramlarında uzun yıllardır kullanılan yön-
tem, Davranışçı Yaklaşım olmuştur. Son
yıllarda bu yaklaşımın günümüzün eğitim-
öğretim beklentilerini karşılamaktan uzak
olduğuna yönelik tartışmaların ardından,
Yapılandırmacı Yaklaşıma yönelik arayışlar
gündeme gelmiştir.
Bu iki yaklaşımın genel özelliklerine bakar-
sak:
Davranışçı yaklaşım
Bu kurama göre öğrenme, bireyin
davranışlarındaki gözlemlenebilir bir de-
ğişmedir ve sunulan uyarıcıya karşı öğren-
cinin istenen tepkiyi göstermesi, öğrenme
olarak kabul edilmektedir. Öğretim, ge-
nellikle öğrenci davranışlarını dışarıdan
koşullama ya da biçimlendirme üzerinde
odaklanmaktadır.
Davranışçı öğretim uygulamalarında,
öğrencilerin öğrenirken hangi etkinlik-
lerde bulunacakları önceden onlar adına
ama öğretmen ya da uzmanlar tarafından
kararlaştırılır. Yeni karşılaşılan bilgilerin
geçmişte öğrenilenlerle yeterince ilişki-
lendirilmeden yüzeysel olarak işlenmesi,
bu bilgilerin ancak sunulduğu biçimiyle
öğrenilmesine neden olmaktadır. Bunun
sonucunda, bilgilerin kalıcılığının sağlan-
ması ve farklı bağlamlara transferinde cid-
di sorunlarla karşılaşılmaktadır.
Davranışçılar, “öğrenme” teriminden
ziyade “koşullanma” terimini kullanırlar.
Organizma çevreden gelen uyarıcılara
tepki göstererek öğrenir. Yine bu kurama
göre, insanların öğrenmesi ile hayvanların
öğrenmesi aynı kurallar içinde olur. İnsan-
da ve hayvanda öğrenen şey organizmadır.
Yazan: Yard. Doç. Dr. Mehmet Özçağlayan
3
Futbol Gelişim