TamSaha 130. Sayı - page 32-33

33
Onlar benim çalışanımdeğil ama
onlara verdiğimdirektiflerle,
saygı çerçevesini koruyarak idare
edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Futbolun ana karakterinin
futbolcular olduğunu unutmamak
gerekir.
Yabancı diliniz hangi seviyede?
İngilizcem iyi seviyede. İş gezilerin-
den dolayı sürekli yurtdışına gidi-
yoruz. Oralarda da kullanıyoruz.
Yüksek lisans ve doktorayı İngilizce
yaptım. Yeterli seviyede olduğunu
düşünüyorum. Almancambaşlan-
gıç seviyesindeydi. Ancak biraz
üzerine düşmemgerekiyor.
Yabancı dil konusunda tamamdır
diyemezsiniz. Sürekli pratik yap-
manız gerekiyor. Doktoram aslında
bir anlamda ona fayda sağlıyor.
Dersleri sürekli İngilizce dinliyoruz.
ODTÜ’de biliyorsunuz dersler İngi-
lizce. Onun dışında kullanmadıkça
körelen bir yetenek yabancı dil.
Kullanmaya çaba gösteriyorum.
Hiçbir zaman gelişime kapalı bir
insan olmadım. Her zaman daha
iyiye gitmeyi hedefliyorum. Meslek
hayatımda da ASELSAN gibi bir
yerde çalışıyorum. Burada İngiliz-
ceniz olmadan iş yapamıyorsunuz.
Hakemlikte kariyer hedefiniz
nedir?
Bunu ben kendi içimde de sorgula-
dım. “Şumaçı yöneteceğim” diye
bir hedefimyok. Benim amacım
sahada en iyisini yapmak. Hangi
maç olursa olsun en iyisini
yaptığım zaman, sizin hedef dediği-
niz maçların zamanla önüme
geleceğini düşünüyorum. Onları
yaptıkça daha iyisi gelecek. O yüz-
den şumaç, bumaç hedeftir diye-
mem. Bence hedef sahada iyi maç
yönetmektir.
Cüneyt Çakır’ın gösterdiği başarı
Türk hakemini nasıl etkiliyor?
Cüneyt Hoca bence Türk hakemli-
ğinin önünü açtı. Bize bir yol açtı.
Bize gösterdi; “Bunlar alınır” dedi.
“Ben Dünya Kupası finali yönetece-
ğim” demek bana mantıksız geli-
yor. Gerçekçi hedeflerle konuşmak
lâzım. Şu an ben daha yolun başın-
dayım. Bu sezon Süper Lig’e çıktım.
“Ben Cüneyt Çakır olacağım”
demek çok saçma, ukalaca… Tabiî
ki istiyorsunuz. Her hakemin hedefi
FIFA olmaktır. Her hakembunu
ister. Cüneyt Hoca da bu işin olabi-
leceğini gösterdi bize… “Sizler de
çok çalışırsanız, bu yolları geçer-
siniz, bu başarıya ulaşırsınız”ı
gösterdi. Ben Cüneyt Hoca gibi
çalışmayı istiyorum şu anda.
Eleştiriye kapalı olmamak lâzım.
Herkesten bir şey almak lâzım.
“Sen eleştiriye açıksın, gelişime
açıksın” dedikleri zaman bu beni
daha çokmutlu ediyor. Mühen-
disliğin de getirmiş olduğu bir
gerçekçilik var. Sonuçta sayılarla,
gerçeklikle uğraşıyoruz. Benim
nabzım 175-180’se bir maçta;
“Kondisyonum iyi” diyemem.
Sübjektif değil, objektif verilerle
hareket etmeliyiz. Ben de yüksek
lisans, doktora yapmış bir insan
olarak bilime inanıyorum. Bunu
sürdürmek istiyorum.
Maçlara çıkmadan önce bir
uğurunuz var mı?
Var tabiî ki… Duamı ederim. Arka-
daşlarımla sarılırım. Motivasyon
konuşması yaparız. Konsantras-
yonum tamamenmaçtadır. Tebli-
gatı aldığımda başlar ama akşam
otelde kafamı yastığa koyduğum
zaman zaten bitmiştir. Tebligatı
aldığımda sürekli düşünürüm.
Takım analizleri yaparız arkadaş-
larla. Yardımcılarıma takım ana-
lizleri yaptırırımki bu sayede
onlar da maça konsantre olur.
Maçtan önce uğur olarak sadece
dua ederim. Hatta düdük çalma-
dan önce de dua ederim.
Hakemolduğunuza pişman oldu-
ğunuz anlar oldumu?
Hiç pişman olduğumbir an ol-
madı ama kötü zamanlarım oldu.
Beni şu ana kadar saha içi hiç zor-
lamadı. Saha içinde hiçbir zaman,
“Keşke hakemolmasaydım” de-
medim. Ama saha dışı yaşadığım
olaylar bazen beni üzdü.
Futbol dışındaki hayatınız nasıl?
Uzaklaşmak istediğim zaman
spor yapıyorum. Sinema keyfim
çoktur. Yüzerim. Arkadaşlarımla
doğa yürüyüşlerine çıkarım. Bi-
siklete binerim. Ankara’da denizi-
miz yok ama bisiklet sürmekten
çok keyif alırım. Arkadaşlarımla
sohbet etmekten çok keyif alırım.
Bekârım. Şu anda evliliği düşün-
müyorum açıkçası…
Hakemlikle ilgili ilginç bir
hatıranız var mı?
İki hatıramvar. Ulusal hakem
olmadan bir sene önce yardımcı
hakemliğe teklif edilmiştim.
O zaman yapı farklıydı. O sene
kimse alınmadı Ankara’dan…
Ertesi sene ulusal hakemliğe
teklif edildim. Ulusal hakemliğe
çıktım. Bir sene önce çok üzül-
müştümyardımcı hakem olama-
dığım için. Ama “Her şerde bir
hayır vardır” sözü gerçek oldu. Bir
yıl sonra ulusal hakem oldum. Ha-
kemlikte bir şeye üzülmemek ge-
rektiğini gördüm. İkinci olayı da
bu sene yaşadım. Diyarbakır’a
maça gidiyorduk. Kobani olayları
vardı. Ülkemiz zor zamanlardan
geçiyordu. Havaalanından çıka-
madan geri dönmek zorunda kal-
dık. Herhangi bir araç yoktu,
maça çıkamadık. Havaalanında
3 saat kalıp, geri döndük. Bu da
benim için kriz yönetimi açısın-
dan önemli bir tecrübeydi. Ente-
resan bir olaydı benim için.
32
“Şumaçı
yöneteceğim” diye
bir hedefimyok.
Hangi maç olursa
olsun en iyisini
yaptığım zaman,
sizin hedef dediğiniz
maçların zamanla
önüme geleceğini
düşünüyorum. Onları
yaptıkça daha iyisi
gelecek. O yüzden şu
maç, bumaç hedeftir
diyemem. Bence
hedef sahada iyi maç
yönetmektir.
Maçtan önce
duamı ederim,
arkadaşlarımla
sarılırım.
Konsantrasyonum
tamamenmaçtadır.
Yardımcılarıma
takım analizleri
yaptırırımki bu
sayede onlar da maça
konsantre olur.
Maçtan önce uğur
olarak sadece dua
ederim. Hatta düdük
çalmadan önce de
dua ederim.
Uzaklaşmak
istediğim zaman
spor yapıyorum.
Sinema keyfim
çoktur. Yüzerim.
Arkadaşlarımla
doğa yürüyüşlerine
çıkarım. Bisiklete
binerim. Ankara’da
denizimiz yok ama
bisiklet sürmekten,
arkadaşlarımla
sohbet etmekten çok
keyif alırım.
1...,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31 34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,...148
Powered by FlippingBook