Previous Page  8-9 / 114 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 8-9 / 114 Next Page
Page Background

bunu yapabilmek için de önünde

zorlu ve engebeli bir yol uzanı-

yordu. Ay-yıldızlılar eleme gru-

bunda Hırvatistan, İzlanda,

Ukrayna, Finlandiya ve Kosova ile

eşleşmişti ve bu beş rakipten üçü,

son Avrupa Şampiyonası finalle-

rine katılmayı başaran takımlardı.

Üstelik Dünya Kupası finallerinin

yol haritası, bize Avrupa Şampiyo-

nası finallerinin yoluna göre çok

daha zorlu bir yolculuğu vaat edi-

yordu. Çünkü final biletini direkt

olarak sadece grup birincileri ala-

bilecek, dokuz grubun ikincileri

arasından en kötü pozisyondaki

elenecek, diğer sekiz ikinci ise ara-

larında eşleşip kozlarını paylaşa-

cak ve kazanan dört takımdaha

Rusya’nın yolunu tutacaktı.

İşte böyle zorlu bir yolculuğun Hır-

vatistan’da start alacak başlangıç

noktası öncesinde Türkiye Futbol

Direktörü Fatih Terim, radikal bir

kararla kadroda önemli bir deği-

şime gitti. Sadece son Avrupa Şam-

piyonası finallerinde değil, uzun

yıllar boyunca Millî Takımımızın is-

keletini teşkil eden oyunculardan

Arda Turan, Hakan Balta, Gökhan

Gönül, Caner Erkin, Selçuk İnan ve

Burak Yılmaz, Dünya Kupası eleme

grubunun başlangıç maçı olan

Hırvatistanmüsabakasının kadro-

suna alınmamıştı. Bu altı oyuncu-

dan Burak Yılmaz dışındaki beşi,

Hırvatistan’la 12 Haziran’da oyna-

dığımız EURO 2016 finalleri grup

maçında ilk on birde yer alan isim-

lerdi. Beş oyuncunun yaş ortala-

ması 30.4, onların yer aldığı

Haziran’daki Hırvatistanmaçına

çıkan on birimizin yaş ortalaması

da 27.45’ti.

Kadrodaki radikal değişimhamle-

sinin ardından 5 Eylül günü Hırva-

tistan karşısına çıkan on birimizin

yaş ortalaması ise 24.36’ya düş-

müştü. Elbette bu durum oyuncu-

larınmillî tecrübeleri üzerinde de

etkili olacaktı. Maksimir Stadı’na

ayak basan on birimizin Amillî

olma ortalaması 17.63’te kalıyordu.

Bu da doğal olarak bir arada çok az

oynamış ya da hiç oynamamış

bir oyuncu topluluğu demekti

ki, böyle bir topluluğu kısa sü-

rede bir takıma çevirebilmek

de hiç kolay görünmüyordu.

Üstelik bu on birdeki oyuncula-

rın bir kısmı, kulüp takımla-

rında henüz ligmaçı tecrübesi

yaşamamış oyunculardı ki bu

da ayrı bir dezavantaja işaret

ediyordu.

Dünya Kupası eleme yolunun

giriş kapısı niteliğindeki Hırva-

tistanmaçı öncesinde medya-

nın karşısına çıkan Türkiye

Futbol Direktörü Fatih Terimde

bu konudaki düşüncelerine

açıklık getiriyordu. Söze, 12 Ha-

ziran’da 1-0 kaybettiğimiz maçı

hatırlatarak giren Terim, bu de-

faki maçın seyircisiz oynana-

cak olmasının küçük de olsa

bir avantaj sağlayacağını vur-

guladıktan sonra Hırvatistan’ın

grubun en önemli takımların-

dan biri olduğunu söylüyor ve

“Futbola antrenör olarak baş-

ladığımda mesajım şöyleydi;

‘Kazanamıyorsanız, kaybetme-

yin.’ Yarın eğer kazanamıyor-

sak beraberlik hiç de kötü bir

sonuç olmaz” diyordu.

Maç öncesi iki handikapları

olduğunu anlatan Terim, “Biri

maalesef fizik olarak sezon

başı hazırlığını iyi geçirmemiş

olan oyuncularımız. Bir diğeri

de çok süre almayan oyuncu-

larımız. Bütün bunların ya-

nında yarın iyi başlayacağımızı

umut ediyorum. Hayatımbo-

yunca oyuncularıma ilk söyle-

diğim şey, her yerde

korkmadan oynamaktır. Mağ-

lubiyetten korkmayacağız,

çünkü bunun için sebeplerimiz

de var. Avrupa Şampiyonası

eleme gruplarına beşinci maç-

tan itibaren başladık, demek ki

ümidimiz bitmediği sürece

sonuna kadar gidebiliriz. Bu

yüzden futbolcularımınmağ-

lup olma endişesi taşımasını

istemiyorum. Taktiksel mâ-

nâda hazırız, mental olarak da

hazır olduğumuzdan kimsenin

şüphesi olmasın” ifadelerini

kullanıyordu.

5 Eylül günü saatler 21.45’i gös-

terirken, Millî Takımımız EURO

2008 çeyrek finalinde elese bile

bugüne kadar oynadığı 7 maçta

da yenemediği Hırvatistan’ın

karşısındaki yerini 4-3-3 sis-

temiyle almıştı. Kalemizi

Volkan Babacan koruyor, sa-

vunma dörtlümüzü Şener Öz-

bayraklı, Serdar Aziz, Mehmet

Topal, İsmail Köybaşı, orta saha

üçlümüzü Ozan Tufan, Okay

Yokuşlu, Kaan Ayhan, forvet

üçlümüzü de Emre Mor, Cenk

Tosun ve Hakan Çalhanoğlu

oluşturuyordu. Ancak sistem

oyun içinde hücumve sa-

vunma geçişlerine göre deği-

şecek, Kaan Ayhan zaman

zaman sol stoper olarak sa-

vunmanın arasına girerken de-

fansımız da üçlüye dönecekti.

Hırvatistan ise 12 Haziran’daki

maçın on birinden üç farklı

oyuncuyla sahadaydı. Dörtlü

savunma ve çift ön liberoyla

oynayan Hırvatistan’da kaleyi

Danijel Subasic’in yerine Lovre

Kalinić koruyor, sağ bekte millî

8

9