Previous Page  68-69 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 68-69 / 162 Next Page
Page Background

rine bakarak bizimkolay bir kura

çektiğimizi düşünüyor ama işin

gerçeği hiç de öyle değil. Bir kere üç

takımda fiziksel anlamda, daha

önce de belirttiğimgibi son derece

güçlü ve dayanıklı takımlar. Sadece

oyunsal anlamda bir takım eksik-

leri var. Bizimde avantajımız bu

noktada. Buradaki artılarla eksiler

birleşince rakiplerimizi aşabileceği-

mizi düşünüyorum. Yalnız özellikle

Mali takımı geçen turnuvanın fina-

listi. Bunu birçok insan bilmiyor.

Paraguay da Güney Amerika’da

Arjantin ve Brezilya gibi rakiplerine

karşı galibiyetler alan, onları ekarte

edebilen bir takım. Dolayısıyla kolay

bir grup olduğunu asla kimse iddia

edemez. Kamuoyundaki bu

düşünce son derece yanlış.

Dünya Kupası’na katılan takımlar

arasında sizin açınızdan favoriler

hangileri ve biz bu takımların

neresindeyiz?

Futbol Federasyonu olarakmisyo-

numuz bu tip turnuvalarda sürekli

yer alabilmek. Avrupa Şampiyonası

finallerine gittiğimizde kimse bizim

gruptan çıkabileceğimizi düşün-

memişti. Bizimülkemizin temel

sorunu yetenek bulma ve keşfetme

sorunu değil. Bizim sorunumuz, ye-

teneği geliştirememe sorunu. Bu da

tamamen kulüplerin kendi içlerinde

çözmesi gereken bir konu. Dolayı-

sıyla bizim bu yaş grubunda asla bir

yetenek sorunumuz yok ama top

rakipteyken savunma anlamında

öğrenmemiz ve kendimizi geliştir-

memiz gerekiyor. Biz bu konuların

üzerinde durmaya ve bu eksikleri

gidermeye çalışıyoruz. Tabiî ki bu

kadar kısa sürelerde bu eksikleri

tamamen kapatmakmümkün

olmayacak. Üç günlük, beş günlük,

20 günlük kamplarla bu eksikleri

bertaraf edemeyiz. Ama biz çocuk-

larımızı bu gerçekleriyle yüzleştirip

artı yönlerimizi nasıl çoğaltacağı-

mız üzerinde duruyoruz. Ben bu

ekibe ilk kurulduğu günlerden beri

hep aynı çizgide eğitim vermeye

çalışıyorum. U14’te de U15’te de be-

nimle çalıştılar. Top rakipteyken sa-

vunma yönlerimizi geliştirdiğimiz

takdirde yapamayacağız hiçbir şey

yok. Bütün takımlarımızı da buna

göre hazırlamamız gerekiyor. Ortak

bir dil üretmemiz lâzım. En küçü-

ğünden en büyüğüne kadar ortak

çalışma prensipleriyle ortak bir dil

kullanarak bunu başarabilirsek

Türk futbolunda bir ekol oluştura-

biliriz. Bu da bizim temel hedefimiz

aslında. Bugüne kadar gelen AMillî

TakımHocalarımızdan tutun Futbol

GelişimDirektörlerine kadar katkısı

olan pek çok insanın bundan sonra

da gelecek olanlarla birlikte çok

daha ileri taşıması gereken bir proje

olduğunu düşünüyorum. Umarım

başarırız.

Türk Millî Takımı, Hindistan’da

nasıl bir iz bırakacak sizce?

Oradaki hedeflerimizden

söz eder misiniz?

Daha önceki sorudan devam ede-

rek cevap vereyim. Favorilerimizi

sormuştunuz. Biz Avrupa Şampiyo-

nası’nda da favori değilken yarı

final oynamıştık. Gerçi bizi orada

favori gösterenler de olmuştu.

İspanya ve Hırvatistan’ın teknik

direktörleri bizi de favoriler ara-

sında göstermişti. Ben hedeflere

adım adım gidilmesi taraftarıyım.

Çocuklarıma da hep bunu öğütlü-

yorum. Çünkü yüksek hedefler

koyarsanız, önünüzdeki küçük

hedeflere takılabilirsiniz. Biz adım

adım ilerleyip önce gruptan çık-

mayı, sonra da rakipleri analiz edip

yeni hedefler belirlemeyi ve nihai

hedefe yürümeyi planlıyoruz. Baş-

kaları tarafından favori gösterilebi-

liriz ama önemli olan bizim ne

yaptığımız. Biz kendi gerçeğimizi

biliyoruz. Gelişmekte olan bir takı-

mız. Çocuklarımız kendilerini

aşmaya çalıştıkları müddetçe

bu hedeflere emin adımlarla

ilerleyeceğimize inanıyorum.

68