![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0057.jpg)
önce İsrail’den 5-1’lik ağır bir yenil-
giyle dönen Millî Takımımız İnönü
Stadı’ndaki rövanşın 35 ve 37. daki-
kalarında yediği gollerle 2-0 geriye
düştüğünde tribünlerde yeni bir
hezimetin korku bulutları dolaş-
maya başlar. İsyan bayrağını çeken
ve galibiyetin işaret fişeğini yakan
adam ise 43’te farkı bire indiren
golü atan Halit Deringör olur.
Millîlerimiz ikinci yarıda İsfendiyar
Açıksöz ve Lefter Küçükandonya-
dis’le iki gol daha bularak İsrail’i
3-2 yenmeyi başarır.
1952 yılında sadece bir
maçta oynayarak futbol
hayatını noktalayan Halit
Deringör, bir kulüple
özdeşleşen futbolcu tiple-
rinin önemli temsilcilerin-
den biridir. Başta da
belirttiğimiz gibi fakir bir
ailenin çocuğu olmasına
rağmen forma aşkını pa-
rayla değiştirmez. Aslında
ayağına iki defa büyük
transfer fırsatları gelse de
Fenerbahçe’den ayrılmaz,
ayrılamaz. Çünkü hayata
başka bir gözle bakmakta,
paradan daha fazla kıymet
verdiği şeyleri bulunmak-
tadır Halit ağabeyin.
Hayata başka gözlerle
baktığı daha ilk gençlik
yıllarından bellidir.
Haydarpaşa Lisesi’nden
mezun olduktan sonra
1941’de Edebiyat Fakül-
tesi’ni kazanır. Aynı za-
manda “İstanbul Merkez
Kumandanlığı Tahniye ve
Fırınlar Müdürlüğü’nde”
çalışır. 1948’de Yapı ve Kredi Ban-
kası’nda bir süre vazife yapar.
Aklında hep “Futbolu bıraktıktan
sonra ne olacağım?” düşüncesi
vardır. Bu nedenle daha futbol oy-
narken 1948 yılında Tütün Eksper-
liği Yüksekokulu’nun imtihanlarına
girer ve kazanır. Kariyer planlama-
sını doğru yapmıştır. Futbolu
bıraktıktan sonra Bursa’da,
Samsun’da tütün eksperliği yapa-
cak ve o bölgelerde takımda çalış-
tıracaktır. Bir yandan Tekel’de de
yükselir ve Cibali Tütün Fabrika-
sı’nınmüdürü olur. Ama parayla
arası her zaman limonidir. Şairin,
“Para, altın sarı bir yılandır; vicdan-
ları ısırır” dizelerini şiar edinir
kendisine. O paraya değil, Fener-
bahçe’yi âşıktır.
Takım arkadaşı Boncuk Ömer’le
birlikte İstanbulspor’dan teklif alır-
lar. O dönemde bir yandan futbol
oynarken bir yandan da geçimini
sağlamak için askeriyeye ait bir
fabrikada çalışan Halit Deringör’e
ilk etapta bu teklif çok cazip görü-
nür. İstanbulsporlu idarecilerle
buluşurlar. Önlerine konulanmu-
kavelelere imza atacakken elleri
titremeye başlar ve vazgeçerler. İs-
tanbulsporlu idareciler de öfkelen-
miştir zaten, “Ne Fenerbahçe
sevgisiymiş… Bundan sonra siz gel-
seniz de biz almayız” derler.
1949-50 sezonunda ise Fenerbahçe
kimsenin anlayamadığı bir krize
girer. “Asrın takımı” denilen kadro
aynı kadrodur; takımın başında
yine Molnar vardır ama işler kötü
gitmektedir. İşte o dönemde rakip-
ler Fenerbahçeli oyuncuları takım-
larından koparmak için büyük
meblağlarla transfer tekliflerinde
bulunmaya başlar. Adalet kulübü
de Halit Deringör’ün peşindedir.
Teklif, 6 bin lira para ile iki adet do-
kuma makinesidir. O devrin 6 bin
lirası ile Bağdat Caddesi’nde
bir daire almak garantidir de
sıra ikincisine bile gelebilir. Bir
ay düşünür Halit ağabey. Ge-
celeri kâbuslar görür. Bu arada
babası da “Oğlum al o parayı
yoksa ilerde kafanı yerden
yere vurursun” diye bastır-
maktadır. Lâkin Halit ağabe-
yin babasına cevabı. “Sen
Fenerbahçeliliğin ne olduğunu
bilmezsin, Fenerbahçe’yi
bırakamam” olur.
Evet, futbol onu bırakana
kadar o Fenerbahçe’yi bırak-
maz ve 1952 yılında sarı-laci-
vertli formaya bir
Bakırköyspor maçıyla veda
eder Halit Deringör. Sonra-
sında spor yazarlığı yapar,
kitaplar yazar ama Fenerbah-
çe’nin parasıyla bir kere bile
seyahat etmez. Basınmen-
subu olmasına rağmen kulü-
bün davetlerine gitmez ve
Fenerbahçe’nin parasını har-
camaz. Fenerbahçe kulübü de
Halit ağabeye vefasını Ülker
Stadyumu’nun protokol
tribününe Halit Deringör adını
vererek gösterir.
İşte hayat hikâyesini özetlemeye
çalıştığımız Halit Deringör’ü 14
Mart günü 95 yaşında kaybettik.
TFF’nin kararıyla 16-19 Mart tarih-
leri arasında oynanan tümprofes-
yonel ligmaçlarında bir dakikalık
saygı duruşuyla andığımız Halit
Deringör, o saygı duruşunu her
daimhak eden bir futbol efsanesi
olarak kalplerde yaşayacak.
112