ara yüzünden 1938’deki son flampiyondan geriye zaten
bir futbolcukalmam›flt›. Üstüne üstlük 1950’de mücade-
le etmesi beklenen ‹talyan Millî Tak›m› oyuncular›n›n
büyük bir bölümü de 1949’da Torino tak›m›n›n bafl›na
gelen uçak kazas›nda hayatlar›n› kaybetmiflti.
Parantezi kapat›p devam edecek olursak… 2006’da Al-
manya’daki Dünya Kupas›’nda zirveye ç›kan ‹talya,
2010’da Güney Afrika’ya “son flampiyon” apoletiyle git-
miflti. ‹lk turda zorlu say›labilecek bir grupta da yer al-
m›yorlard›. Rakipleri Paraguay, Yeni Zelanda ve Slovak-
ya’yd›. Ancak ‹talyanlar bu rakiplerin ilk ikisiyle berabe-
re kal›p sonuncusuna yenilince bir anda grubun son s›-
ras›nda kal›vermifl ve ne oldu¤unu anlamadan kendile-
rini Johannesburg-Roma uça¤›nda bulmufllard›.
Yaflanan bu baflar›s›zl›k, 2006’daki flampiyonlu¤un mi-
mar› Marcello Lippi’nin de koltu¤una mâlolmufltu.
Lippi’nin yerine gelen Cesare Prandelli ise tak›m›n› po-
zitif futbol oynatarak Euro 2012’de finale tafl›y›nca
‹talyan futbol kamuoyuna büyük umut afl›lam›flt›. Hâ-
liyle ‹talya, Brezilya’ya da büyük beklentiler içerisinde
geldi. Ne var ki tak›m sadece ‹ngiltere önündeki ilk
maç›nda saman alevi gibi bir parlad› ve burada al›nan
2-1’lik galibiyetten sonra adeta kontak kapatt›. Kosta
Rika ile Uruguay önünde al›nan tek gollü ma¤lubiyet-
ler, ‹talya’n›n bir kez daha Dünya Kupas›’na ilk turda
veda etti¤ini ilân ediyordu.
1934, 1938, 1982 ve 2006’da dünya flampiyonu olan,
1970 ve 1994’te de final oynayan ‹talyanlar›n, 2010 ön-
cesinde sadece 1966’da kupaya ilk turda veda etmiflken
2010 ve 2014’te bu baflar›s›zl›¤› pefl pefle yaflamas› bü-
yük bir kaos göstergesi. Bu kaosun ne zaman bitece¤i
elbette belirsiz ama bu belirsizlik sona erene kadar da
‹talyan futbolseverlerin nostaljik tak›lacaklar› da bir o
kadar aç›k ve net.
1990 sonras›nda Dünya Kupalar›nda hiç çeyrek final-
den afla¤› düflmeyen, üstelik oynanan alt› turnuvada iki
flampiyonluk, bir ikincilik, bir de dördüncülük elde
eden bir tak›m›n asl›nda bu listede olmas› yad›rganabi-
lir fakat Brezilyal›lar›n futbolda maziye hapsolmalar›n›
sa¤layacak basit bir Dünya Kupas› baflar›s›zl›¤›ndan çok
daha büyük bir felâket var art›k ortada: 7-1’lik Almanya
hezimeti!
Dünya Kupalar›nda düne kadar ev sahibi ülkelerin al-
d›klar› en farkl› ma¤lubiyetler, 1958’de ‹sveç’in finalde
Brezilya’ya 5-2, 1970’te Meksika’n›n çeyrek finalde ‹tal-
ya’ya 4-1 ve 2010’da da Güney Afrika’n›n Uruguay’a ilk
turda 3-0 kaybettikleri maçlard›. Brezilya’n›n tarihinde-
ki en farkl› ma¤lubiyet ise ta 1920 y›l›nda, fiili’de dü-
zenlenen Güney Amerika fiampiyonas›’nda Uruguay
önünde ald›klar› 6-0’l›k sonuçtu. Dahas›, Brezilya’n›n
kendi evindeki en a¤›r ma¤lubiyetiyse 1964’te Sao Pau-
lo’da Arjantin’le oynad›klar› özel maçta al›nm›flt› ve
skor 3-0 Arjantin lehineydi.
Bu kadar m›? Hay›r, bir ad›m daha ileri gidelim. Brezil-
ya kendi evindeki son ma¤lubiyetine 12 y›l önce,
2002’de Fortaleza’daki özel maçta Paraguay karfl›s›nda
1-0’la u¤ram›flt›. Hatta hatta Brezilya’n›n iç sahadaki
son resmi maç kayb›ysa 1975’teki Copa America müca-
delesindeydi; Peru’ya 3-1 yenilmifllerdi. Aradan tam 62
resmi maç geçmiflti ve henüz Brezilya’n›n kendi seyirci-
si önünde bile¤i bükülmemiflti ki Almanya facias› yaflan-
d›. Brezilya’n›n daha önce ev sahipli¤ini yapt›¤› 1950
Dünya Kupas›’n› finalde Uruguay’a 2-1 yenilerek kay-
betti¤i maç›n 64 senedir ülkenin futbolda bafl›na gelmifl
en büyük felâket olarak adland›r›ld›¤›, hatta o maçtan
sonra Brezilya Millî Tak›m›’n›n yeni bir forma dizayn›-
na dahi gitti¤i düflünülecek olursa, Almanya maç›n›n
nas›l bir travma yaratm›fl olabilece¤i daha net anlafl›la-
bilecektir.
Brezilya’n›n bundan önce Dünya Kupalar›ndaki en a¤›r
yenilgisinin 1998 Dünya Kupas› finalinde Fransa karfl›-
s›nda 3-0’la al›nd›¤› düflünüldü¤ündeyse Almanya hezi-
meti iyice ak›l almaz bir hâl almakta. Bu maça kadar
Dünya Kupalar› tarihinde yar› final aflamas›nda bir tak›-
m›n alt› golden fazla yememifl olmas›ysa durumun va-
hametini ortaya koyan bir baflka gösterge…
8 Temmuz 2014 tarihinin art›k Brezilya futbol tarihinde-
ki en büyük kara leke olarak kalaca¤› bir gerçek. Brezil-
yal›lar da gelecekteki ilk büyük baflar›ya kadar belli ki
hep o tarihten öncesini düflünmeye çal›flacak. Hatta bel-
ki 1950’de Uruguay’a kaybettikleri finali hat›rlamak bi-
le onlara art›k eskisi kadar ac› vermeyecek.
fiu anda dünyan›n en iyi futbolcular›ndan biri olarak
gösterilen Zlatan Ibrahimovic’e sahip olmas›na ra¤men
‹sveç y›llard›r uluslararas› turnuvalarda baflar›ya hasret.
Hatta baflar›l› olmay› bir kenara b›rakal›m, bu turnuva-
lara kat›lmakta dahi büyük güçlük çekiyorlar. Dünya
Kupalar›nda ev sahipli¤ini yapt›¤› 1958’de final oyna-
yan, 1950 ve 1994’te üçüncü, 1938’deyse dördüncü
olan ‹sveç, Avrupa fiampiyonalar›ndaysa 1992’de yar›
final görmüfltü. Ancak yak›n döneme bakt›¤›m›zda ‹sveç
futbolunun büyük bir duraklama hatta gerileme içinde
oldu¤u göze çarp›yor.
1994 Dünya Kupas›’ndaki
üçüncülükten sonra ‹sveç
befl Dünya Kupas›’n›n ikisine
kat›labildi ve bunlarda sade-
ce birer galibiyet elde ederek
ikinci turda elendi. Öte yan-
dan sar›-mavililer son dört
Avrupa fiampiyonas›na da
kat›lmas›na karfl›n bunlardan
sadece 2004’te gruptan ç›ka-
bildi ve oynad›¤› 13 maç›n
yaln›zca üçünü kazanabildi.
En son 1990’larda iyi bir je-
nerasyon yakalayan ‹sveç’in
-ki dünya üçüncülü¤ü de bu
jenerasyon sayesinde gelmifl-
ti- o dönem kadrosunda To-
mas Brolin, Martin Dahlin,
Henrik Larsson, Kennet An-
dersson, Jonas Thern, Tho-
mas Ravelli, Stefan Schwarz,
Anders Limpar gibi Avrupa futbolunun önemli isimleri
bulunuyordu. Günümüzde Zlatan Ibrahimovic’in ad›
belki tüm bu isimlerin toplam›ndan bile daha çok fley
ifade ediyor olabilir fakat y›llard›r Ibrahimovic’in yan›na
ona efllik edebilecek seviyede birkaç oyuncu bulup yer-
lefltiremeyen ve oyuncu yetifltirme konusunda t›kanm›fl
gözüken ‹sveç futbolunun bundan sonra ne zaman ulus-
lararas› turnuvalarda baflar›l› olaca¤›ysa tam bir muam-
ma. Zira uzun süredir tutunduklar› tek dal konumunda-
ki Zlatan da 33 yafl›na geldi ve ülkesi ad›na daha ne ka-
dar mücadele edebilir, etse bile performans› ne denli üst
seviyede olur, bunlar büyük birer soru iflareti.
Rusya’n›n SSCB miras›n› çarçur etmesine benzer bir du-
rumla da Çekoslovakya’n›n miras›n› tüketme noktas›na
gelen Çek Cumhuriyeti karfl› karfl›ya. K›ta Avrupas›’nda
futbolun ilk büyük geliflimini gösterdi¤i yerlerden olan
Çekoslovakya bu sayede 1934 Dünya Kupas›’nda final
oynam›fl ve o finali ev sahibi ‹talya’ya uzatmalarda kay-
betmiflti. 1960’larda ve 1970’lerde yine k›tan›n önemli
bir futbol gücü hâline gelen Çekoslovaklar, önce 1962
Dünya Kupas›’nda finale ç›k›p Brezilya’ya teslim olmufl,
daha sonraysa 1976 Avrupa fiampiyonas›’n›, finalde son
dünya flampiyonu Federal Almanya’y› penalt›larla devi-
rerek kazanm›flt›. Çekoslovakya’n›n da¤›lmadan önceki
son önemli baflar›s›ysa 1980’de elde ettikleri Avrupa
üçüncülü¤üydü.
Asl›nda birli¤in Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak iki-
ye ayr›ld›¤› 1994 sonras›ndaki ilk önemli turnuva olan
1996 Avrupa fiampiyonas›’na bakt›¤›m›zda Çek Cum-
Brezilya
‹sveç
Çek Cumhuriyeti
78
TamSaha
TamSaha
79