Basic HTML Version
74
TamSaha
Yaz›n›n girişinde bahsedilen
Hamrin nas›l ki ‹sveç tarihinin
en önemli jenerasyonunun
başl›ca y›ld›zlar›ndan biriyse,
Brolin de ülkeye daha sonra
gelen en parlak ikinci kuşağ›n
sivrilen isimlerindendi. 29 Ka-
s›m 1969’da ‹sveç’in Hudiks-
vall kentinde doğan Brolin, al-
t› yaş›nda Nasvikens adl› kulü-
bün altyap›s›nda başlad›ğ› fut-
bol hayat›nda ilk büyük ç›k›ş›n›
1990 y›l› başlar›nda transfer olduğu Norrköping forma-
s› alt›nda yapt›. Norrköping ile ç›kt›ğ› ilk maç, ‹sveç’in
en köklü kulüplerinden Göteborg’a karş›yd› ve bu maç-
ta Norrköping, 6-0’l›k şok bir galibiyet elde ederken,
Brolin hat-trick yaparak ülkesinde futbol gündeminin bir
anda 1 numaral› konusu hâline geliyordu.
Sağ kanatta ele avuca s›ğmayan ve sürekli içe kat ede-
rek gol pozisyonlar›na giren Brolin, ligde Norrköping ile
sadece dokuz maça ç›kabilecekti zira o s›ralar millî ta-
k›ma da çağr›lmaya başlayan oyuncu Avrupa’da birçok
kulübün dikkatini çekmişti ve 1990 yaz›nda, ‹sveç’te
devre aras› verilmişken, Parma’ya transfer oldu. Parma,
o sezon tarihinde ilk kez Serie A’da mücadele edecekti
ve böylesine deneyimsiz bir kulübün bu seviyede kal›c›
olmas›na şüpheyle bak›l›yordu. Hâliyle Brolin için de
Parma’n›n ne denli doğru bir tercih olduğu tart›ş›l›rd›.
Ancak Parma, beklenmedik derecede iyi bir performans
ortaya koyarak sezonu alt›nc› s›rada tamamlad›. Bir son-
raki sezon da ‹talya Kupas›’n› müzesine götürdü.
Bu arada 1992 Avrupa şampiyonas› ‹sveç’te düzenlene-
cekti ve y›llard›r uluslararas› futbol sahnesinden uzakta
olan ev sahibi ekip parlak bir geri dönüş yapman›n he-
saplar› içindeydi. Nitekim ‹sveç; ‹ngiltere, Fransa ve Da-
nimarka gibi tak›mlar›n bulunduğu gruptan iki galibiyet,
bir de beraberlik alarak lider ç›k›yordu. Brolin ise Dani-
marka ve ‹ngiltere karş›s›nda kazan›lan maçlarda tak›-
m›n›n galibiyet gollerine imzas›n› atarak bir anda bütün
dünya futbol kamuoyunun ilgisini üzerinde topluyordu.
Yar› finalde ‹sveç, son dünya şampiyonu Almanya’ya
3-2 mağlup olurken bir gol daha atan Brolin, turnuvada
gol krall›ğ›n› da üç farkl› oyuncuyla
birlikte paylaş›yordu.
Genç y›ld›z›n Parma ve ‹sveç for-
malar› alt›ndaki başar›lar›, sonraki
birkaç y›l içerisinde de artarak sü-
recekti. 1992-93 sezonunda Par-
ma, Kupa Galipleri Kupas›’n› kaza-
n›rken, bir sonraki sezon da bu ku-
pada finale kadar geldi ama Arse-
nal’e yenilmekten kurtulamad›. ‹s-
veç ise 1994 Dünya Kupas›’nda
üçüncü olarak kürsüye ç›kmay› ba-
şard› ve 1958’deki dünya ikincili-
ğinden sonra, 1950’deki üçüncü-
lükle birlikte ülke tarihinin en
önemli ikinci başar›s›n› yaşam›ş ol-
du. Brolin, bu turnuvay› da üç gol-
le tamamlad›.
Brolin’in kariyerini örseleyen hadi-
seyse, ‹sveç’in 16 Kas›m 1994’te,
EURO 96 elemelerinde Macaris-
tan’la oynad›ğ› maçta yaşand›. ‹yi
başlad›ğ› ve bir de gol att›ğ› maçta ayak bileği k›r›lan
Brolin, bu sakatl›ktan sonra bir daha asla eski formuna
kavuşamad›. 1995 yaz›nda Leeds United’a transfer olan
‹sveçli, eski hâlinden öylesine uzaklaşm›şt› ki Premier
Lig’in en çok hayal k›r›kl›ğ› yaratan transferleri aras›nda
gösteriliyordu. 1997 y›l›nda kiral›k gittiği Parma’da da
kendisini toparlayamayan Brolin, 1998 y›l›nda, henüz
28 yaş›ndayken futbolu b›rakma karar› alarak tüm fut-
bolseverleri üzecekti.
Tomas Brolin
Alessandro Del Pierro
TamSaha
75
1990’lar›n baş›nda ‹talyan futbolunun en çok parlayan
y›ld›z› hiç kuşkusuz Roberto Baggio’ydu. 1994 Dünya
Kupas›’nda tak›m›n› neredeyse tek baş›na finale taş›ya-
cak lâkin burada da sanki daha fazla ileri gidemeyecek-
lerine karar vermişçesine penalt›larda neticeyi belirle-
yen vuruşu kaç›racak kadar s›ra d›ş› bir y›ld›z olan Bag-
gio, Juventus’un da o dönemdeki en önemli oyuncusu
konumundayd›. Dolay›s›yla Baggio 1995 yaz›nda Mi-
lan’a transfer olduğunda çoğu Juventus taraftar› onun
yerinin nas›l dolacağ›n› kara kara düşünmeye başlam›ş-
t›. Tak›m›n 21 yaş›ndaki genç y›ld›z aday› Alessandro
Del Piero, Baggio ile benzer niteliklere sahip bir oyun-
cuydu ve ondan, siyah-beyazl›lar›n yeni y›ld›z› olmas›-
n› bekleyenler de yok değildi, fakat Baggio gibi büyük
bir ismin ard›ndan o görevi üstlenmeye çal›şmak da hiç
kolay olmayacakt›. Ne var ki Del Piero bu zorluğun al-
t›ndan kalkacağ› gibi çoğu kişiye “boynuz kulağ› geçti”
dedirtecek ve sadece Juventus’un değil, ‹talya Millî Ta-
k›m›’n›n tarihine de ad›n› alt›n harflerle yazd›rarak tüm
zamanlar›n en büyük futbolcular›ndan birisi olmay› ba-
şaracakt›.
9 Kas›m 1974’te Kuzeydoğu ‹talya’da Conegliano adl›
küçük bir kentte hayata gözlerini açan Del Piero, 13 ya-
ş›nda San Vendemiano adl› yerel bir kulübün altyap›s›n-
da futbola başlam›ş, alt› sene sonra da bölgenin görece
büyük şehirlerinden Padova’n›n futbol kulübünün altya-
p›s›na geçmişti. Del Piero, profesyonelliğe de 17 yaş›n-
dayken Padova formas›yla ad›m att›. Ayn› dönemde ‹tal-
ya’y› genç tak›mlar seviyesinde de temsil etmeye başla-
yan Del Piero, Juventus’un scout ekibinin gözünden
kaçmayacak ve 1993 y›l›nda, gelmiş geçmiş en büyük
oyuncular›ndan biri olacağ› Torino ekibine kat›lacakt›.
Del Piero’nun yeni kulübünde kendisini yavaş yavaş
göstermeye başlad›ğ› 1994-95 sezonu, ayn› zamanda
Roberto Baggio’nun da buradaki son sezonuydu ve az
önce de belirttiğimiz gibi Baggio’nun gidişiyle beraber
gözler, Del Piero’nun üstüne çevrilmişti. Juventus, Bag-
gio sonras›ndaki ilk sezonunda, şampiyonlar Ligi şampi-
yonluğuna ulaş›rken, bu kupada 11 maçta alt› gole im-
za atarak gol kral› olan Del Piero beklentileri karş›la-
makla kalmay›p çok daha fazlas›n› yapabileceğini de er-
kenden gösteriyordu. Sonraki iki sezondaysa Juve, şam-
piyonlar Ligi’nde yine final oynarken bu maçlar› s›ras›y-
la Borussia Dortmund ve Real Madrid’e karş› kaybetti
ancak ligde de şampiyonluğa ulaşmay› bildi.
Bu dönemde art›k millî tak›m›n da en önemli oyuncula-
r›ndan birine dönüşen Del Piero, ilk büyük başar›s›n›
2000 Avrupa şampiyonas›’nda final oynayarak gösterdi.
Ancak ‹talya, Fransa’ya alt›n golle 2-1 kaybederken, ta-
k›m›n›n 1-0 önde olduğu esnada maç› kopartacak golü
kaç›ran y›ld›z oyuncu, kariyerinin belki de en büyük
eleştiri bombard›man›yla karş› karş›ya kald›. Bu eleştiri-
lere en güzel cevab›ysa, 2006 Dünya Kupas›’nda ‹tal-
ya’y› zafere taş›yan isimlerden biri olarak verecekti.
Özellikle kupan›n yar› finalinde Almanya filelerine gön-
derdiği gol, şampiyonluk yolundaki en kritik gollerden
biri olacakt›.
Juventus’un Calciopoli skandal› sonras›nda ikinci lige
düşürülmesine rağmen tak›m›ndan ayr›lmayan Del Pie-
ro, 2007’de Serie B’de gol kral› olup tak›m›n› tekrar Se-
rie A’ya taş›mas›n›n ard›ndan 2008’de de Serie A’da gol
krall›ğ›na ulaş›yordu. 2011-2012 sezonunda, Calciopo-
li sonras› Juventus’un kazand›ğ› ilk şampiyonluğa da
katk›da bulunana kadar siyah-beyazl› formay› taş›yan
Del Piero, bu forma alt›nda 290 gole ulaşarak kulüp ta-
rihinin en golcü oyuncusu unvan›n› da Giampiero Bo-
niperti’den alacakt›.
2012’de ilerlemiş yaş› nedeniyle Juventus’tan ayr›lan
Del Piero, futboldansa kopamad› ve Avustralya’n›n
Sydney FC kulübüne transfer oldu. ‹ki sezon da burada
oynayan yaşayan efsane, son olarak da Hindistan Ligi
tak›mlar›ndan Delhi Dynamos’un kadrosuna kat›ld› ve
40 yaş›n› geride b›rakmak üzere olduğu şu günlerde,
uzaklarda da olsa hâlâ yeşil sahalar› şereflendirmeyi
sürdürüyor.