Page 102-103 - TamSaha 122. Sayı

Basic HTML Version

de zirvede yer alamad›ğ› tek sezonun bu olduğunu da
söylersek, Hansen’in başar›s› daha net anlaş›labilir.
Juventus’ta iki y›l daha oynayan Hansen, ard›ndan bir
sezon da Lazio formas› giymiş, sonras›nda da 31 ya-
ş›nda ülkesine dönme karar› alm›şt›. Ancak Danimar-
ka’da Hansen’i kötü bir sürpriz bekliyordu. Danimar-
ka Futbol Federasyonu profesyonelliğe izin verme-
mekteydi. Zaten ‹talya’ya transfer olduktan sonra Han-
sen bu kural nedeniyle millî tak›m formas›n› da hiç gi-
yememişti. Federasyon profesyonellere karş› öylesine
kat› bir tutum içindeydi ki, Hansen’in yeniden amatör
lisans al›p yetiştiği kulüp olan Frem’de oynamas›na da
ilk başta izin vermediler. Bunun sonucunda Hansen
iki y›l boyunca sadece özel maçlarda futbol oynaya-
bildi, söz konusu ihtilâf›n çözülmesinin ard›ndansa iki
sene daha Frem formas›yla yeşil sahalar› şereflendirdi
ve 1960’ta da futbol hayat›n› noktalad›.
Futbolu b›rakt›ktan sonra bir sezon Frem’de teknik
direktörlük yapmay› da deneyen Hansen, bu işin
kendisine göre olmad›ğ›na kanaat getirmiş olsa ge-
rek, sonras›nda neredeyse hiç tak›m çal›şt›rmad›,
1969 y›l›nda geçici bir süreliğine Danimarka Millî
Tak›m›’n›n baş›na geçmesi hariç… Sonraki y›llar›nda
sessiz ve sakin bir emeklilik hayat›n› tercih eden
Hansen’in ömrünün son y›llar›nda yaşad›ğ› en büyük
gurursa 1985 y›l›nda ‹talya Devleti’nin şeref madal-
yas›n› almas›yd›. Hansen, 12 Ocak 1990’daysa haya-
ta gözlerini yumdu.
Futbol dünyas›nda uluslararas› başar›lara imza atan
kulüplerin tarihlerinde, o başar›lar›n alt›nda imzas›
olan teknik adamlar›n da elbette apayr› yerleri vard›r.
Bugün Nottingham Forest dendiğinde akla gelen ilk is-
min Brian Clough olmas› elbette bir tesadüf değildir.
Porto 2004’te şampiyonlar Ligi’ni kazand›ğ›nda Mou-
rinho’nun tak›m›n en çok ön plana ç›kan y›ld›z› oldu-
ğunu söylesek buna kim itiraz eder? Ülkemizde de Fa-
tih Terim ve UEFA Kupas› sözleri adeta birbirini oto-
matikman çağr›şt›r›r hâle gelmiştir. Bu örneklerin on-
larcas› daha verilebilir. Ancak bir kulübün stad›n›n mi-
marl›ğ›n› yap›p sonra da o stada bir Avrupa kupas› ge-
tiren bir teknik direktör düşünebiliyor musunuz? Ya da
şöyle soral›m, Fatih Terim’i kafas›nda baret, elinde
planlarla Türk Telekom Arena’n›n inşaat› s›ras›nda iş-
çilere direktif verirken hayal ettiğiniz oldu mu?
“O kadar› da olmaz art›k” demeyin, zira futbol dünya-
s›n›n engin tarihi
içerisinde böylesi
bir örnek dahi
mevcut. O da
1950’lerde Spor-
ting’in stad› Jose
Alvalade’nin mi-
marl›ğ›n› üstle-
nen,
ard›ndan
1964 y›l›nda da
k›sa bir süreliğine
baş›na geçtiği ta-
k›m›na Kupa Ga-
lipleri Kupas›’n›
kazand›ran nev-i
şahs›na münhas›r
teknik adam An-
selmo Fernandez.
Fernandez, 21 Ağustos
1918’de
Lizbon’da
dünyaya
gelmişti.
Gençliğinde Portekiz,
Avrupa’n›n en fakir, en
geri kalm›ş ülkelerin-
den biriydi ve gençle-
rin önünde futbol oy-
namak haricinde yap›-
labilecek pek bir aktivi-
te de bulunmuyordu.
Hâliyle o da bu y›llar-
da futbolculuğa heveslendi. Sporting’in altyap›s›na
kaydoldu. Fakat öylesine ç›tk›r›ld›m bir yap›dayd› ki,
bu hâliyle yeşil-beyazl›lar›n A tak›m›na yükselme şan-
s›n› geçelim, herhangi bir tak›mda futbolcu olma şan-
s› dahi pek yoktu. Böylece çok geçmeden futbolculuk-
la olan bağ›n› da kopartmak zorunda kalacakt›.
Yine de spor sevgisi Fernandez’in içine bir kere işle-
mişti. Bu sefer de
“rugby”ye merak
saracakt›. Futbol
bile oynamaya
müsait olmayan
fiziğiyle rugby oy-
namas› hiç müm-
kün olmayacağ›n-
dan bu dönemde
sadece rugby ha-
kemliği yapmakla
yetinecekti. K›sa
süre içerisinde ül-
kedeki en sayg›n
rugby hakemlerin-
den biri hâline
gelmesiyse, üzeri-
ne gittiği bir işte ne denli başar›l› olabileceğinin bir
göstergesiydi.
Öte yandan profesyonel futbolcu olamayacağ›n› anla-
d›ğ› gün Fernandez kendisine spor haricinde bir mes-
lek edinmesi gerektiğine de karar vermişti. Bu amaç
doğrultusunda da üniversiteye gidip mimarl›k eğitimi
alm›ş, 1940’lar›n ortas›ndan itibaren de bu mesleğini
icra etmeye başlam›şt›. Fernandez’in bu alanda yük-
selmesi de çok uzun sürmedi ve Lizbon’un önde gelen
mimarlar›ndan biri olmay› başard›. Bunun sonucunda
da 1950’lerin ortas›na doğru kendisine mimarl›k kari-
yerinin en önemli işi teklif edildi: Sporting’in oynaya-
cağ› yeni bir stadyumun projesini çizecekti. Fernan-
dez’in planlad›ğ› stad›n inşaat›ysa 1956 y›l›nda ta-
mamland› ve Sporting kulübünün kurucusu Jose Alva-
lade’nin ad›n› alan 60 bin kapasiteli stat, 1956-57 se-
zonuyla birlikte hizmete girdi (Bu stat 2003 y›l›na ka-
dar kullan›lm›ş, o tarihte yeni Jose Alvalade’nin aç›l-
mas› sonras›ndaysa y›k›lm›şt›r).
Fernandez’in yeniden futbola dönmesiyse 1962 sene-
sinde Sporting’in baş›nda geçici süreliğine teknik
adaml›k yapmas›yla oldu. ‹ki y›l sonraysa kulüp yine
zor bir zamanda kendisinden benzer bir yard›m tale-
binde bulunacakt›. Fernandez ikinci kez bu görevi ka-
bul ettiğinde tak›m ligde ezeli rakibi Benfica’n›n hayli
gerisinde kalm›şt› ve şampiyonluk şans› da yoktu.
Sporting, Kupa Galipleri Kupas›’nda da şans›n› büyük
ölçüde tüketmiş durumdayd› zira tak›m çeyrek final
ilk maç›nda deplasmanda Manchester United’a 4-1
yenilmiş ve bu maç sonras›nda da Fernandez’in selefi
Gentil Cardoso’nun görevine son verilmişti.
Anselmo Fernandez, ligde bir mucize yaratamayacak-
t› belki ama tak›m›n›n 18 Mart 1964’te Manchester
United’a karş› oynayacağ› rövanş maç› sadece kulü-
bün değil, Avrupa kupalar›
tarihinin en büyük mucize-
lerinden biri olarak kay›tla-
ra geçecekti. Kadrosunda
Denis Law, Bobby Charlton
ve George Best gibi y›ld›z-
lar› bar›nd›ran ve Matt
Busby gibi bir usta taraf›n-
dan yönetilen Manchester
United karş›s›nda mimar-
l›ktan arta kalan vaktinde
adeta hobi olarak Spor-
ting’in baş›na geçmiş Fer-
nandez’in öğrencileri f›rt›-
na gibi esiyor ve 4-1’lik de-
zavantaj›n alt›ndan 5-0’l›k
muhteşem bir zaferle kalk›-
yorlard›.
Bu müthiş geri dönüş sonras›nda Sporting’in yar› final-
deki rakibiyse Lyon’du. Deplasmanda 0-0 biten ilk
maç sonras› Lizbon’dan da 1-1’lik beraberlik ç›km›şt›.
Deplasman golü kural› da henüz geçerli olmad›ğ› için
üçüncü bir maça gidilmiş ve bu maç› tek golle kaza-
nan Sporting, finale kalmay› başarm›şt›. Macaristan’›n
MTK tak›m›yla oynanan final de yar› final maceras›n-
da olduğu gibi biraz uzun sürecekti. Taraflar ilk olarak
13 May›s’ta Brüksel’de karş› karş›ya geldi. Tam bir gol
düellosu şeklinde geçen maç 3-3 sona erince iki ekip
iki gün sonra, Antwerp’te bir kez daha karş› karş›ya
geldi. Bu maçta Joao Morais’in frikikten att›ğ› tek gol,
Lizbon’a kupay› getirmek için yeterli olacakt›.
Peri masal› gibi geçen bu yar›m sezon sonras›nda Fer-
nandez ilk olarak teknik adaml›ğa devam etmemeye
karar verecekti. Ancak ertesi y›l da Sporting istediği
sonuçlar› alamay›nca çareyi yine Fernandez’in ayağ›-
na gitmekte buldu. Gelgelelim bu birliktelik de çok
uzun sürmedi. O güne kadar Sporting kulübünden sa-
dece tak›m› çal›şt›rd›ğ› dönemde değil, Jose Alvalede
Stad›’n›n projesinin çiziminde bile bir para talep et-
meyen Fernandez, sonunda kulüp yöneticileriyle pro-
fesyonel sözleşme için masaya oturmuştu oturmas›na
ama kendisine önerilen ücreti gurur k›r›c› bulduğu
için teklifi kabul etmedi.
Buna karş›n Anselmo Fernandez’in kan›na teknik
adaml›k sevdas› iyiden iyiye girmişti. şans›n› bu kez o
dönemde birinci ligde yer alan Grupo Desportivo’da
denemeye karar verdi. ‹ki y›la yak›n çal›şt›rd›ğ› tak›m-
da ligin orta s›ralar›na tutunan bir performans da orta-
ya koymuştu ama 1968 y›l›nda geçirdiği ağ›r bir trafik
kazas› sonras›nda sağl›k durumu iyice kötüye gidince
teknik adaml›ğ› da bir daha yapmamak üzere b›rakt›.
Fernandez, 19 Ocak 2000 tarihine gelindiğindeyse,
102
TamSaha
Anselmo Fernandez
TamSaha
103