Basic HTML Version
ne as›l şöhreti getirecek işe, teknik direktörlüğe başla-
yacakt›. K›sa bir süre Tottenham’›n genç tak›m›n› ça-
l›şt›ran Buckingham, yeni kariyerinin ilk y›llar›nda ay-
r›ca Pegasus AFC ve Bradford Park Avenue gibi yar›
amatör tak›mlarda görev alacakt›. Pegasus tak›m›yla
ülkedeki amatörler şampiyonas›nda final oynamas›ysa
kendisinin elde edeceği ilk kayda değer başar› olacak-
t›. Buckingham’›n ilk ciddi göreviyse, 1952-53 sezo-
nunda West Bromwich Albion’›n baş›na geçmesiyle
başlayacakt›. Buckingham işbaş› yapmadan önce Bi-
rinci Lig’deki son üç sezonunda da küme düşmeme
mücadelesi veren West Brom, yeni hocas›yla birlikte
adeta bambaşka bir kimliğe bürünecek ve ilk sezo-
nunda ligi dördüncü s›rada tamamlayacakt›. Ancak
as›l büyük başar›lar bir sonraki sezonda gelecekti.
West Brom, 1953-54 sezonunda Federasyon Kupa-
s›’nda Chelsea, Newcastle ve Tottenham gibi Birinci
Lig tak›mlar›n› eleyerek finale gelmiş, finalde de
Preston North End’i 3-2 mağlup ederek 23 y›l aradan
sonra bu önemli kupay› müzesine götürmeyi başar-
m›şt›. Mavi-beyazl›lar ligde de 34 y›ll›k şampiyonluk
hasretlerini sonland›rmaya çok yaklaşt›larsa da Wol-
ves’un dört puan gerisinde, ikinci s›rada kalmaya ra-
z› olmuşlard›.
Başar›larla dolu bu sezondan sonraki üç sezonsa West
Brom’un hayli geriye gittiği bir dönem oldu. Ligi bir
türlü tabelan›n üst yar›s›nda tamamlayamayan hatta
bir ara ciddi ciddi küme düşme tehlikesi de yaşayan
Buckingham’›n tak›m›, 1958 ve 1959’daysa s›ras›yla
dördüncü ve beşinci olarak yeniden zirve mücadelesi
verir hâle gelmişti. Ancak Buckingham, West Brom’da
daha fazla ilerleme sağlayamayacağ›n› düşünerek
kimsenin beklemediği bir karar ald› ve 1959 yaz›nda
Hollanda’n›n Ajax tak›m›yla anlaşt›.
Asl›na bak›l›rsa kariyerinde ilerleme düşünen bir tek-
nik adam için o dönemde ‹ngiltere’yi b›rak›p Hollan-
da’ya gitmek hiç de ak›l kâr› değildi. Hollanda futbo-
lunun o y›llardaki duru-
munu anlatmak için çok
fazla detaya girmeden sa-
dece millî tak›m›n 1964
Avrupa şampiyonas› ele-
melerinde Lüksemburg ta-
raf›ndan saf d›ş› b›rak›ld›-
ğ›n› söylersek herhalde
yeterince aç›klay›c› dav-
ranm›ş oluruz. Ancak
Buckingham, ‹ngiltere gibi
muhafazakâr bir futbol
anlay›ş›n›n hâkim olduğu
bir ülkedense yeniliklere
daha aç›k olan bir yerde çal›şmak istiyordu.
Bu anlamda Buckingham arad›ğ›n› Amsterdam’da
bulacakt›. Vatandaş› Reynolds’›n kendisinden önce
haz›rlad›ğ› sistem, onun futbol anlay›ş›yla da örtüş-
mekteydi zaten. Dolay›s›yla Buckingham hayallerin-
deki h›zla ayağa tek pas yaparak topluca hücuma ç›-
kan ve maç boyunca golü düşünen tak›m› da çok
geçmeden oluşturuyordu. Onun yönetimindeki Ajax
ilk sezonunda 34 maçta 109 gol at›p şampiyon olur-
ken ikinci sezonundaysa 102 kez rakip fileleri hava-
land›rsa da Feyenoord’un iki puan gerisinde ikinci s›-
rada kal›yor fakat Hollanda Kupas›’nda zafere ulaş-
may› da biliyordu.
Sahadaki başar›lar›n yan› s›ra Buckingham’›n Ajax’a
ve hatta Hollanda futboluna en büyük katk›s›ysa hiç
kuşkusuz Ajax altyap›s›ndaki neredeyse çocuk yaştaki
Johan Cruyff’un çok geçmeden A tak›m düzeyinde oy-
nayabilecek yetenekte olduğunu keşfetmesiydi. Zaten
1964-65 sezonunda, yani Ajax’ta görev yapt›ğ› ikinci
döneminde 17 yaş›ndaki Cruyff’u A tak›ma al›p oyna-
tan da Buckingham olmuştu. Buckingham halefi Rinus
Michels’e hem sistem hem de bireysel yetenek aç›s›n-
dan müthiş bir malzeme b›rakacakt›.
Ajax’ta çal›şt›ğ› iki dönemin aras›nda ‹ngiltere’ye dö-
nerek üç sezon Sheffield Wednesday’i, Ajax’tan ikinci
kez ayr›lmas›n›n ard›ndan da yine üç y›l kadar Ful-
ham’› çal›şt›ran ve bu süre zarf›nda Wednesday’le üç
kez peş peşe lig alt›nc›l›klar› elde eden tecrübeli tek-
nik adam, Fulham’daysa arad›ğ›n› bulamam›ş ve Lon-
dra ekibiyle son sezonunda küme düşmesi sonras›nda
da bir daha ‹ngiltere’de çal›şmam›şt›. Kariyerinin son
y›llar›n› ‹spanya ve Yunanistan aras›nda gidip gelerek
geçiren Buckingham, 1970 y›l›nda k›sa bir süre Barce-
lona’y› da çal›şt›racakt›. Ne tesadüftür ki Ajax’ta oldu-
ğu gibi Barcelona’da da kendisinden sonra görevi Ri-
nus Michels devralacak ve bir kez daha yaşl› ‹ngilizin
ektiği tohumlar sonras›nda hasat› yapmak da ona dü-
şecekti.
En son 1979-80 sezonun-
da Yunanistan’›n Rodos
ekibini çal›şt›ran Vic Buc-
kingham, 26 Ocak 1995
tarihinde hayata veda etti.
Futbol tarihi kitaplar›nda
kendisine hak ettiği ölçü-
de yer ayr›lmasa da ard›n-
da Johan Cruyff gibi bir
miras b›rakm›ş olmas› bile
onun sonsuz sayg› görme-
si için tek baş›na geçerli
bir neden olsa gerek.
TamSaha
101
100
TamSaha
Danimarka, K›ta Avrupas›’nda futbolun ilk oynanmaya
başlad›ğ› iki noktadan biri (diğeri Hollanda) olmas› ne-
deniyle dünyada en eski futbol geçmişine sahip ülke-
lerden biri… Hâliyle bu köklü futbol geleneği, Dani-
marka’n›n küçük bir ülke olmas›na karş›n bugüne ka-
dar çok say›da y›ld›z oyuncu ç›karmas›n› da sağlam›ş-
t›r. Laudrup kardeşler ve Peter Schmeichel gibi yak›n
dönem y›ld›zlar›ndan Sören Lerby, Preben Elkjaer-Lar-
sen, Frank Arnesen ve
Allan Simonsen gibi
bir önceki kuşağ›n ef-
sanelerine varana ka-
dar adlar› hemen ak›l-
lara gelen pek çok
önemli oyuncuyu fut-
bol dünyas›na arma-
ğan etmişlerdir. Tabiî
yeni kuşaklar›n fazla
hat›rlamad›ğ› ancak
futbol âleminde en az
bu say›lan isimler ka-
dar büyük etki yarat-
m›ş daha birçok Da-
nimarkal› futbol usta-
s› olduğu da bir ger-
çek. 1950’lerin süper
star› John Hansen de
onlardan biriydi.
24 Haziran 1924’te
Kopenhag’da doğan
Hansen, futbol haya-
t›na da yaşad›ğ› sem-
tin tak›m› Frem’de
ad›m atm›ş, 19 yaş›n-
dan itibaren de bu kulübün formas› alt›nda Danimar-
ka Ligi’nde mücadele etmeye başlam›şt›. Sol iç mevki-
inde görev yapan ve gol noktalar›na s›zma becerisiyle
ön plana ç›kan Hansen bu sayede k›sa sürede ülkesin-
de en çok itibar gören futbolculardan birine dönüşe-
cekti. Frem’deki ilk sezonunda tak›m›yla birlikte Dani-
marka şampiyonas›’nda zafere ulaşan Hansen,
1948’de de, II. Dünya Savaş› sonras›nda yeniden yap›-
land›r›lm›ş olan Danimarka Ligi’nde gol krall›ğ›n› elde
edecekti.
Hansen’in şöhretinin Danimarka s›n›rlar›n› aşmas›ysa
1948 Londra Olimpiyatlar›’nda gerçekleşecekti. Olim-
piyat oyunlar›nda ilk turda M›s›r’› 3-1’lik skorla saf d›-
ş› b›rakan Danimarka’n›n çeyrek finaldeki rakibi, ha-
len son iki Dünya Kupas›n›n şampiyonluk unvan›n› ta-
ş›makta olan ‹talya’yd›. Ancak Danimarka, ‹talya kar-
ş›s›nda futbol kamuoyunu şoke edecek bir sonuçla sa-
hadan galip ayr›lacakt›: 5-3. Dahas›, Vikinglerin att›ğ›
beş golün dördünde John Hansen’in imzas› vard›. Hâ-
liyle bir anda bütün ‹talyan bas›n› Hansen’i manşetle-
re taş›yordu ve genç oyuncunun gelecekteki adresi de
böylece belli olmaya başl›yordu.
Danimarka yar› finaldeyse, daha sonra alt›n madalya-
y› da alacak ‹sveç’e 4-2 ile boyun eğdi. Bu maçta Han-
sen’in att›ğ› bir gol de hâliyle işe yaramad›. Yine de
Danimarka bronz ma-
dalya mücadelesinde
Büyük Britanya’y› 5-3
mağlup ederek kürsü-
ye ç›kmay› başaracak,
bu maçta iki gol daha
kaydeden Hansen de
turnuvay› yedi golle
gol kral› olarak ta-
mamlayacakt›. Turnu-
va sonras›ndaysa bek-
lenen gerçekleşiyor ve
Hansen Juventus’a
imzay› atarak Çiz-
me’nin yolunu tutu-
yordu.
Hansen, Juventus’a
transfer olduğunda
‹talyan futbolunda ay-
n› kentin diğer tak›m›-
n›n, Torino’nun hâki-
miyeti vard›. Dört se-
zondur şampiyon ol-
maktayd›lar ve üst üs-
te beşinci şampiyon-
luk için de aç›kças› ra-
kipsizdiler. Ancak 1948-49 sezonunun sonlar›na doğ-
ru o Torino tak›m› bir uçak kazas›nda tamamen yok
oluyor, bundan sonras›ndaysa ‹talyan futbolu Juven-
tus, Milan ve Inter aras›ndaki rekabetle şekilleniyordu.
Nitekim 1949-50 sezonunda Juventus şampiyonluğu
elde edecekti. Hansen de 37 maçta rakip fileleri 28
kez havaland›rarak bu başar›n›n en büyük mimarlar›n-
dan biri oldu.
Juventus bir sonraki sezon unvan›n› Milan’a kapt›rd›y-
sa da 1951-52 sezonuyla birlikte yeniden Serie A’n›n
zirvesine yerleşecekti. Üstelik 36 maçta 30 golle oyna-
yan Hansen bu kez gol krall›ğ›n› da elde edecekti. ‹tal-
ya’da o dönemin en etkili golcüsü olan Milan’l› Gun-
nar Nordahl’›n beş kez kral olduğu alt› sezon içerisin-
John Hansen