

yıl Ankara Esnafspor’da forma
giydikten sonra, başka bir baş-
kent takımı olan Türk Telekom-
spor’un altyapısına geçiş yaptım.
Oradaki antrenörler zamanında
beni izleyip beğenmiş. 1 yıl bu
kulübün altyapısında forma
giydimve 2007 yılında A takıma
çağrılarak profesyonel oldum.
Bir önceki sezon Türk Telekom-
spor, 1. Lig’den 2. Lig’e düşmüştü.
Kulüp kapanana kadar da burada
forma giydim. Türk Telekomspor
kapandıktan sonra ise 2011 yı-
lında Belediye Vanspor’a geçiş
yaptım. O dönembirkaç transfer
teklifi vardı ancak ben düzenli
oynayabileceğimbir takım olma-
sından dolayı Belediye Vanspor’u
tercih ettim. İyi ki de gitmiştim…
Güzel bir ortamve takım arka-
daşlığı vardı orada. İki sezon dü-
zenli olarak forma giyme şansı
buldum. İki sezonun ardından,
birkaç takımın bana transfer tek-
lifi vardı ve bu ekiplerden biri de
Mersin İdman Yurdu’ydu. Ben de
bir seçimyaptımve Mersin İdman
Yurdu’nun tercih ettim.
Mersin İdman Yurdu’nda geçen
sezon yaklaşık 8-10maçta forma
giydikten sonra bu sezon Eylül
ayından itibaren düzenli olarak
kaleyi koruyorsun…
Mersin İdman Yurdu’na transfer
olduğumda kulüp PTT 1. Lig’de yer
alıyordu. Takımın as kalecisi
Ahmet Şahin’di. O sene zaten bir
maçta forma giyebilmiştim. O da
sezonun play-off’lardan önceki
sonmaçı olan Adanaspor karşı-
laşmasıydı. Son 15 dakika oyuna
girmiştim o mücadelede. Takım
sezon sonunda PTT 1. Lig’e çıktı
ve yeni sezonda takımın başına
Rıza Çalımbay getirildi. Ben de
Rıza Hoca takımın başına gelince
umutlanmıştım. Çünkü çalışmayı
çok seven bir kaleciyimve Rıza
Hocanın da genç ve çalışmayı
seven futbolculara daha olumlu
baktığını biliyordum. Rıza Hoca-
nın ekibinden kaleci antrenörü
Cengiz Birgen’in de sayesinde
sezon başında iyi bir hazırlık
kampı geçirdim. Bana her zaman
güven aşıladı. “Yedek bile kalsan
hiç aldırış etme, çalışmana bak.
İlla ki bir gün fırsat gelecek” derdi.
Ben de teknik ekibin bana güven-
diğini hissederek daha da azimli
çalışmaya başladım. O sezon takı-
mın diğer kalecileri ise Bulgar Mi-
hailov ile Nihat’tı. Nihat kalede
başladı sezona. Hoca da bumaç-
larda beni 18 kişilik kadroya alı-
yordu Mihailov’un önünde. Bu da
ister istemez bana özgüven sağlı-
yordu. Takımın bir dönemkötü bir
gidişatı olmuştu. Bu kötü gidişatın
ardından da Balıkesirspor karşı-
sında ilk kez bir Spor Toto Süper
Ligmaçında kaleyi korudum.
Deplasmandaydık ve kötü gidişa-
tımızı durdurmak adına bizim için
önemli bir karşılaşmaydı. Biraz da
heyecan vardı içimde açıkçası.
Çok şükür o maçta iyi oynadım.
Karşılaşmayı da 3-1 kazandık.
Ondan sonra üst üste 5 maç takım
mağlubiyet yüzü görmedi. Bu 5
maçta da ben vardımkalede. Her
şey benim için çok iyi gidiyordu.
Bu 5 maçtan sonra art arda Fe-
nerbahçe ve Galatasaray’la karşı-
laştık. İki takımın da o dönemde
şampiyonluk iddiası vardı. Fener-
bahçe maçında maalesef kırmızı
kart görerek oyun dışı kaldım.
Pozisyon gereği, ceza sahasının
dışında Sow’u düşürmüştüm.
Sezonun bitmesine de az bir süre
kalmıştı ve ben de direkt kırmızı
karttan dolayı iki maç ceza alınca,
o sezon bir daha forma giyeme-
dim. Bu sezon başında ise takımın
başına Mesut Bakkal getirilmişti
ilk olarak. Sezona Mihailov ile
başlamayı tercih etti. Ben yine ça-
lışmalarıma devam ederek kaleyi
devralmayı beklemeye başladım.
Okul takımında forvet oynuyordum.
Sonra üst sınıfların yaptığı maçlara
abilerimiz beni de çağırmaya başladı.
Bumaçlarda kaleye geçtim. Küçükken
ufak tefektim aslında. Açıkçası toplara
uçmak, atlamak çok zevkli gelmişti.
İşte kalecilik hikâyembu şekilde
başladı.
Ankara Esnafspor’daki hocalarım
futbolcu olabileceğimve bumeslekten
ekmek kazanabileceğimkonusunda
beni her zamanmotive etti. 2-3 yıl
Ankara Esnafspor’da forma giydikten
sonra, Türk Telekomspor’ a geçtim.
Türk Telekomspor kapanana kadar
forma giydim. 2011’de Belediye
Vanspor’a geçtim. Düzenli
oynayabileceğimbir takım
olmasından dolayı Belediye Vanspor’u
tercih ettim. İyi ki de gitmiştim…
İki sezon düzenli olarak forma giyme
şansı buldum.
Mersin İdman Yurdu’na gittiğimde
diğer kaleciler Bulgar Mihailov ile
Nihat’tı. Nihat kalede başladı sezona.
Rıza Hoca da bumaçlarda beni
Mihailov’un önünde 18 kişilik kadroya
alıyordu. Bu da bana özgüven
sağlıyordu.
Balıkesirspor karşısında ilk kez bir
Süper Ligmaçında kaleyi korudum.
3-1 kazandık. Ondan sonra üst üste
5 maç mağlubiyet yüzü görmedik.
5 maçta da kalede ben vardım. Ama
Fenerbahçe maçında kırmızı kart
görünce o sezon bir daha forma
giyemedim.
Bu sezon başında Mesut Bakkal,
Mihailov’le başlamayı tercih etti. İlk üç
haftayı puansız kapatmıştık. Dördüncü
haftada Galatasaray deplasmanında
kaleye geçtim. 1-1 berabere kaldık.
Omaçtan sonra sürekli görev
yapıyorum. Çok çalışarak ve
sabrederek kaleyi kazandım.
48
49
“
“
“
“
“
“
O dönemlerde forvette
oynuyordum. Zaten, ge-
nelde her çocuk futbola
forvet olarak başlar (gü-
lüyor). Yaklaşık 1 yıl for-
vet oynadım. Sonra
okulda üst sınıfların yap-
tığı maçlara abilerimiz
beni de çağırmaya baş-
ladı. Bumaçlarda kaleye
geçtim. Şimdiki gibi yapılı
değildim; küçükken ufak
tefektim aslında. Açık-
çası toplara uçmak, atla-
mak çok zevkli gelmişti.
Hani yaşça büyükler top
oynadığında küçüklere
“Sen kaleye geç” derler
ya… İşte benimde kaleci-
lik hikâyembu şekilde
başladı. Ondan sonra
okul takımında da kaleci
olarak forma giydim.
Daha sonra bahsettiğim
gibi okul takımındaki ar-
kadaşlarımın gittiği bir
amatör takım olan
Ankara Esnafspor’a
yazıldım. Yaklaşık 12-13
yaşlarındaydım.
Ankara Esnafspor’da
futbla başladıktan sonra
Belediye Vanspor’a gidi-
yorsun, oradan da 2013’te
Mersin İdman Yurdu’nun
yolunu tutuyorsun. Bu
süreci bizlere anlatır
mısın?
Ankara Esnafspor’daki
hocalarımbana her
zaman destek oldu ve
sahip çıktı. Futbolcu
olabileceğimve bumes-
lekten ekmek kazanabi-
leceğimkonusunda beni
her zamanmotive ettiler.
Orada da okuldaki gibi
yaşça kendimden bü-
yüklerle oynuyordum.
Kalede oldukça hareket-
liydimve hocalarımbeni
yetenekli buluyordu. 2-3