bunu yapabilmek için de önünde
zorlu ve engebeli bir yol uzanı-
yordu. Ay-yıldızlılar eleme gru-
bunda Hırvatistan, İzlanda,
Ukrayna, Finlandiya ve Kosova ile
eşleşmişti ve bu beş rakipten üçü,
son Avrupa Şampiyonası finalle-
rine katılmayı başaran takımlardı.
Üstelik Dünya Kupası finallerinin
yol haritası, bize Avrupa Şampiyo-
nası finallerinin yoluna göre çok
daha zorlu bir yolculuğu vaat edi-
yordu. Çünkü final biletini direkt
olarak sadece grup birincileri ala-
bilecek, dokuz grubun ikincileri
arasından en kötü pozisyondaki
elenecek, diğer sekiz ikinci ise ara-
larında eşleşip kozlarını paylaşa-
cak ve kazanan dört takımdaha
Rusya’nın yolunu tutacaktı.
İşte böyle zorlu bir yolculuğun Hır-
vatistan’da start alacak başlangıç
noktası öncesinde Türkiye Futbol
Direktörü Fatih Terim, radikal bir
kararla kadroda önemli bir deği-
şime gitti. Sadece son Avrupa Şam-
piyonası finallerinde değil, uzun
yıllar boyunca Millî Takımımızın is-
keletini teşkil eden oyunculardan
Arda Turan, Hakan Balta, Gökhan
Gönül, Caner Erkin, Selçuk İnan ve
Burak Yılmaz, Dünya Kupası eleme
grubunun başlangıç maçı olan
Hırvatistanmüsabakasının kadro-
suna alınmamıştı. Bu altı oyuncu-
dan Burak Yılmaz dışındaki beşi,
Hırvatistan’la 12 Haziran’da oyna-
dığımız EURO 2016 finalleri grup
maçında ilk on birde yer alan isim-
lerdi. Beş oyuncunun yaş ortala-
ması 30.4, onların yer aldığı
Haziran’daki Hırvatistanmaçına
çıkan on birimizin yaş ortalaması
da 27.45’ti.
Kadrodaki radikal değişimhamle-
sinin ardından 5 Eylül günü Hırva-
tistan karşısına çıkan on birimizin
yaş ortalaması ise 24.36’ya düş-
müştü. Elbette bu durum oyuncu-
larınmillî tecrübeleri üzerinde de
etkili olacaktı. Maksimir Stadı’na
ayak basan on birimizin Amillî
olma ortalaması 17.63’te kalıyordu.
Bu da doğal olarak bir arada çok az
oynamış ya da hiç oynamamış
bir oyuncu topluluğu demekti
ki, böyle bir topluluğu kısa sü-
rede bir takıma çevirebilmek
de hiç kolay görünmüyordu.
Üstelik bu on birdeki oyuncula-
rın bir kısmı, kulüp takımla-
rında henüz ligmaçı tecrübesi
yaşamamış oyunculardı ki bu
da ayrı bir dezavantaja işaret
ediyordu.
Dünya Kupası eleme yolunun
giriş kapısı niteliğindeki Hırva-
tistanmaçı öncesinde medya-
nın karşısına çıkan Türkiye
Futbol Direktörü Fatih Terimde
bu konudaki düşüncelerine
açıklık getiriyordu. Söze, 12 Ha-
ziran’da 1-0 kaybettiğimiz maçı
hatırlatarak giren Terim, bu de-
faki maçın seyircisiz oynana-
cak olmasının küçük de olsa
bir avantaj sağlayacağını vur-
guladıktan sonra Hırvatistan’ın
grubun en önemli takımların-
dan biri olduğunu söylüyor ve
“Futbola antrenör olarak baş-
ladığımda mesajım şöyleydi;
‘Kazanamıyorsanız, kaybetme-
yin.’ Yarın eğer kazanamıyor-
sak beraberlik hiç de kötü bir
sonuç olmaz” diyordu.
Maç öncesi iki handikapları
olduğunu anlatan Terim, “Biri
maalesef fizik olarak sezon
başı hazırlığını iyi geçirmemiş
olan oyuncularımız. Bir diğeri
de çok süre almayan oyuncu-
larımız. Bütün bunların ya-
nında yarın iyi başlayacağımızı
umut ediyorum. Hayatımbo-
yunca oyuncularıma ilk söyle-
diğim şey, her yerde
korkmadan oynamaktır. Mağ-
lubiyetten korkmayacağız,
çünkü bunun için sebeplerimiz
de var. Avrupa Şampiyonası
eleme gruplarına beşinci maç-
tan itibaren başladık, demek ki
ümidimiz bitmediği sürece
sonuna kadar gidebiliriz. Bu
yüzden futbolcularımınmağ-
lup olma endişesi taşımasını
istemiyorum. Taktiksel mâ-
nâda hazırız, mental olarak da
hazır olduğumuzdan kimsenin
şüphesi olmasın” ifadelerini
kullanıyordu.
5 Eylül günü saatler 21.45’i gös-
terirken, Millî Takımımız EURO
2008 çeyrek finalinde elese bile
bugüne kadar oynadığı 7 maçta
da yenemediği Hırvatistan’ın
karşısındaki yerini 4-3-3 sis-
temiyle almıştı. Kalemizi
Volkan Babacan koruyor, sa-
vunma dörtlümüzü Şener Öz-
bayraklı, Serdar Aziz, Mehmet
Topal, İsmail Köybaşı, orta saha
üçlümüzü Ozan Tufan, Okay
Yokuşlu, Kaan Ayhan, forvet
üçlümüzü de Emre Mor, Cenk
Tosun ve Hakan Çalhanoğlu
oluşturuyordu. Ancak sistem
oyun içinde hücumve sa-
vunma geçişlerine göre deği-
şecek, Kaan Ayhan zaman
zaman sol stoper olarak sa-
vunmanın arasına girerken de-
fansımız da üçlüye dönecekti.
Hırvatistan ise 12 Haziran’daki
maçın on birinden üç farklı
oyuncuyla sahadaydı. Dörtlü
savunma ve çift ön liberoyla
oynayan Hırvatistan’da kaleyi
Danijel Subasic’in yerine Lovre
Kalinić koruyor, sağ bekte millî
8
9