Hırvatistan önünde oyuna hızlı
giren taraftı. Sonrasında oyunu
dengeleyen ve top kontrolünü eline
geçiren Hırvatlar 43’üncü dakikada
Ivan Rakitic’in penaltı golüyle öne
geçecek, ancak ilk yarının uzatma-
ları oynanırken Hakan Çalha-
noğlu’nun 30metreye yakın
mesafeden kullandığı frikikte top
Perisic’in kafasına çarpıp ters
köşeye gidecek ve hemdevre hem
de 90 dakika 1-1 bitecekti. Grubun
favorisi Hırvatistan’dan deplas-
manda alınan puan önemli bir
başarıydı. Ukrayna-İzlanda ve
Finlandiya-Kosova maçlarının da
aynı skorla 1-1 sona ermesi ilk
müsabakalar sonunda grupta
tambir denge görüntüsünü ortaya
çıkarmıştı.
6 Ekim’de Konya’da Ukrayna ile
oynayacağımız maçın kazanılması,
Zagreb’deki puanın değerini daha
da artıracaktı. Ancak Büyükşehir
Belediye Stadı’ndaki maçın geli-
şimi, beraberliğe bile sevinmemize
yol açacaktı. Ukrayna karşısına
Volkan Babacan - Şener Özbay-
raklı, Ömer Toprak, Hakan Balta,
Caner Erkin - Emre Mor, Ozan
Tufan, Mehmet Topal, Hakan Çal-
hanoğlu - Enes Ünal, Cenk Tosun
on biriyle çıkan ay-yıldızlılar,
24’ünü dakikada Yarmolenko’nun
penaltı golüyle 1-0 geriye düşüyor,
27’inci dakikada ise ArtemKravets
skoru 2-0’a getirerekmillîlerimizi
şoke ediyordu. Ancak 45+1’de
Hakan Çalhanoğlu’nun kullandığı
kornere çok iyi yükselen Ozan
Tufan’ın kafayla attığı gol farkı bire
indirince umutlar yeniden yeşeri-
veriyordu. 70’te Cenk Tosun’la
direkten dönerken şanssızlık
yaşasak da 81’inci dakikada
kazandığımız penaltıyı gole çeviren
Hakan Çalhanoğlu skoru 2-2’ye
getiriyor ve ikinci puanı da Millî
Takımımızın hanesine yazdırıyordu.
Grubun diğer maçlarında ise
Kosova’yı 6-0 yenen Hırvatistan
4 puanla zirveye kuruluyor, İzlanda
da Finlandiya’yı uzatmalarda attığı
gollerle 3-2 yenip 4 puan ve averajla
Hırvatistan’ı izliyordu.
İçeride kaybedilen puanlar,
9 Ekim’de Reykjavik’te oynanacak
İzlanda maçının önemini bir kat
daha artırmıştı. EURO 2016 finalle-
rinde çok başarılı bir performans
sergileyen ve İngiltere’yi yenerek
çeyrek final oynayan İzlanda
oldukça dişli bir rakip olarak karşı-
mızda duruyordu. Reykjavik’teki
ağır kış şartları da bir o kadar
aleyhimize görünüyordu. Bu arada
maç sabahı Şemdinli’deki hain
PKK saldırısının haberi İzlanda’ya
ulaşmış, takımınmoralini de
olumsuz etkilemişti. Kollarında
siyah bantlarla Laugardalsvöllur
Stadı’nın zeminine ayak basan
on birimiz Volkan Babacan - Şener
Özbayraklı, Ömer Toprak, Mehmet
Topal, Caner Erkin - Ozan Tufan,
Kaan Ayhan, Hakan Çalhanoğlu -
Yasin Öztekin, Emre Mor, Volkan
Şen dizilişiyle sahadaydı. Ne yazık
ki İzlanda’da umduğumuzu
bulamayacak ve 42’nci dakikada
Elmar Bjarnason’un Ömer Toprak’a
çarpıp Volkan Babacan’ı da
yanıltarak ağlarımıza giden topuyla
1-0 geriye düştükten sonra 44’üncü
dakikada Finnbogason’dan yediği-
miz golle maçı 2-0 kaybedecektik.
İzlanda puanını 7’ye yükseltirken,
Hırvatistan da deplasmandaki
Finlandiya galibiyetiyle 7 puana
çıkmış ve liderliğini korumuş,
Ukrayna da 3-0’lık Kosova galibiye-
tiyle 5 puana yükselmişti. Millî
Takımımız ise üç maçın sonunda
2 puanda ve dördüncü sıradaydı.
Grup liderinin finallere direkt
gideceği, 9 grubun en kötü
ikincisinin elenip diğer 8 ikinciden
dördünün daha play-off oynayarak
Rusya’nın yolunu tutacağı eleme-
lerde puan cetveli umutsuz bir
tabloyu işaret etse de fikstüre
bakıldığında ortada o kadar da
karamsarlığa düşecek bir durum
olmadığı görülebiliyordu. Çünkü
Millî Takımımızın önünde Haziran
ayına kadar oynayacağı iki Kosova
maçının yanı sıra bir de içerideki
Finlandiya müsabakası dururken,
Hırvatistan, İzlanda ve Ukrayna da
bu süreçte birbirleriyle karşılaşa-
caktı. Aslında pozisyonumuz EURO
2016 elemelerinin başında içine
düştüğümüz duruma bire bir
benziyordu. O elemelerde de üç
maçın sonunda sadece 1 puan
alabilmiş, ama sonrasında grubun
en güçlü takımlarını arka arkaya
yenmeyi başararak finallerin
yolunu tutmuştuk. Şimdi de iki
Kosova ve bir Finlandiya maçından
çıkartılacak 9 puan bizi yeniden
iddialı bir duruma getirebilecekti.
Millî Takımımız 9 puan hedefiyle
yola çıktığı bu üç maçın ilkini
12 Kasım’da Antalya’da Kosova ile
oynadı. Eylül’deki Hırvatistan,
Ekim’deki Ukrayna ve İzlanda
maçlarının kadrosunda yer
almayan kaptan Arda Turan ile
Selçuk İnan, Burak Yılmaz ve
Gökhan Gönül de Kosova maçı için
açıklanan kadroya alınmıştı.
12 Kasım akşamı ilk kez resmi bir
millî maça ev sahipliği yapacak olan
Antalya Stadı’nın tribünleri tıklım
tıklımdolmuştu. Satışa çıkartılan
33 bin bilet günler öncesinden
tükenmişti ve tribünleri coşkuyla
dolduran futbolseverler, bu stattaki
ilk resmi maçta bir galibiyet
görmek, 2018 Dünya Kupası’na
katılma umudunu tazelemek
istiyordu. Maça 4-3-3 sistemiyle
çıkan Millî Takımımız, sahaya
Volkan Babacan - Gökhan Gönül,
Ahmet Yılmaz Çalık, Mehmet Topal,
Hasan Ali Kaldırım - Oğuzhan
Özyakup, Selçuk İnan, Hakan
Çalhanoğlu - Volkan Şen, Burak
Yılmaz, Arda Turan on biriyle
dizilmişti. İlk yarıda Kosova’nın
agresif savunması gole gitmemizi
engellerken, Mehmet Topal’ın
direkten dönen vuruşunda da
şanssızlık yaşamıştık. Kosova
kalecisi Samir Ujkani’nin
neredeyse hayatınınmaçını
oynaması da ilk yarıdaki golsüzlü-
ğün önemli faktörlerinden birisiydi.
Fakat ikinci yarıda Oğuzhan
Özyakup’un yerine oyuna giren
Yunus Mallı kilidi açacak isim
olacaktı. 51’inci dakikada ceza
sahasının sağ önünden hızlı bir
driplingle penetre eden Yunus
Mallı, Kosova savunmasının
dengesini bozup Burak Yılmaz’ı
görüyor, Burak da rakip stoperleri
sırtına aldığı bu pozisyonda
sağından kaleye doğru hızlı bir
dönüş yapıp sol ayak içiyle topu
ağlara plaseliyordu: 1-0.
Dört dakika sonra Arda Turan ceza
sahasının önünde aşırtma bir pasla
Burak Yılmaz’ı kaleciyle karşı
karşıya bırakıyor, Burak’ın aşırtma
vuruşunda direkten dönen topu iyi
takip eden Volkan Şen de yarım
16
17