

Başarımızın nedenlerinden biridir
bu. Avrupa Şampiyonası’nda karşı-
laştığımız birçok takımla daha
önceden de maç yapmıştık ve
çoğunda sahadan galibiyetle ayrıl-
mıştık. Başarımız tesadüfî veya
sürpriz değil yani. Hepimiz turnuva
öncesinde böyle bir başarıya
ulaşacağımızı düşünüyorduk. İyi bir
jenerasyona sahip olduğumuzu
düşünüyorum takımolarak. Turnu-
vada kaybettiğimiz İspanya ve
İngiltere maçlarını da kazanabilir-
dik. Turnuvanın şampiyonu olan
İspanya ile oynadığımızmaçta, 2-0
öne geçtikten sonra kendi oyunu-
muzu oynayamadık ve skoru
koruma düşüncesiylemücadele
ettik. Hocalarımız bize her zaman
diyordu zaten, ‘kendi oyununuzu
oynarsanız her zaman kazanırsı-
nız’ diye. Bumaçta, bunu iyice
görmüş olduk. Hırvatistan’da
başarı elde ettiğimiz kadar,
hatalarımızdan ders de aldık
kısacası. Tecrübe kazandık ve
kendimizi uluslararası arenada
test etme fırsatı bulduk. Yarı final-
den öteye de gidebilirdik ama daha
iyi bir dereceyi Ekim’deki U17
Dünya Kupası’nda yapacağımızı
düşünüyorum. Dünya Kupası’na
gitmek, en büyük hedeflerimizden
bir tanesiydi. Oraya da şampiyon-
luk hedefiyle gideceğiz.
Bir kaleci olarak hemgüçlü hem
de daha çok geliştirmen gereken
yönlerini sayabilir misin?
Çok küçük yaşta jimnastik yaptı-
ğımdan ve yüzmeye gittiğimden
ötürü, burada kazandığımalış-
kanlıklar bana kalecilikte esneklik
ve atletizmsağladı. Ancak, ben her
zaman bir oyuncunun iyi olduğu
yönlerini de geliştirmesi gerekti-
ğini düşünüyorum. Henüz 17 ya-
şındayım. Ne zaman iyi olduğumu
düşünürsem, o andan itibaren
gelişemem, ileri gidemem.
Dolayısıyla, genç bir oyuncunun
hiçbir zaman kendini yeterli
görmemesi lâzım. Şampiyonada
da Alper Boğuşlu Hocamızla
çalışma fırsatı buldumve kendi-
sinden çok şey öğrendim. Bunun
yanı sıra, her zaman kalede
özgüvenli ve stressiz bir şekilde
durmaya çalışıyorum.
Türk futbol tarihinde ligde en genç
yaşta oynama şansı bulan kaleci-
lerden birisin. Hızlı başladığın
kariyerinde, gelecekteki
hedeflerin neler?
17 yaşına basmadan, TFF 1. Lig’de
profesyonel olarak forma giyme
şansı buldum. Hedefimöncelikle
AMillî Takım’a yükselip, ilerleyen
yıllarda ay-yıldızlı forma altında
kalıcı olmak. Amillî formayı bir
maç giymektense, kalıcı olmak
çok daha önemli bana göre. Kulüp
açısından da Altınordu’da forma
giydikten sonra yurtdışında oyna-
mak istediğimi söyleyebilirim. O
tecrübeyi de yaşamak istiyorum.
Beğendiğin kaleciler kimler?
Küçüklüğümden beri Almanya’nın
kalecisi Manuel Neuer’i beğeniyle
takip ettiğimi söyleyebilirim. Kale-
deki özgüveni beni her zaman çok
etkilemiştir. Daima disiplinlidir.
Skor veya durumne olursa olsun
hiçbir zaman saha içindeki duru-
şunu bozmuyor. Disiplinini hiçbir
zaman bozmadığı için de basit ha-
talar yapan bir kaleci değil. Ayrıca,
bazen ileriye çıkıp savunmada ka-
demeye giriş özelliğinin olmasını
da kendime çok yakın buluyorum.
Ben demaçlarda her zaman uya-
nık olup, ani pozisyonlarda ileri
çıkıp topamüdahale etmeyi tercih
ediyorum. Futbola stoper olarak
başlamamdan gelen bir alışkanlık
da olabilir bu. Takımımdaki bir sa-
vunma oyuncusu da benimdiye-
bilirimbu yüzden. Diğer yandan,
FernandoMuslera’yı da çok beğe-
niyorum. Karakter olarak herkesin
saygı duyduğu bir kaleci. Taraflı,
tarafsız herkes tarafından saygıyı
kazanmak da hiç kolay bir şey
değil. Kalecilik yeteneklerinin
yanında, bunun da çok önemli bir
şey olduğunu düşünüyorum.
84