

rine bakarak bizimkolay bir kura
çektiğimizi düşünüyor ama işin
gerçeği hiç de öyle değil. Bir kere üç
takımda fiziksel anlamda, daha
önce de belirttiğimgibi son derece
güçlü ve dayanıklı takımlar. Sadece
oyunsal anlamda bir takım eksik-
leri var. Bizimde avantajımız bu
noktada. Buradaki artılarla eksiler
birleşince rakiplerimizi aşabileceği-
mizi düşünüyorum. Yalnız özellikle
Mali takımı geçen turnuvanın fina-
listi. Bunu birçok insan bilmiyor.
Paraguay da Güney Amerika’da
Arjantin ve Brezilya gibi rakiplerine
karşı galibiyetler alan, onları ekarte
edebilen bir takım. Dolayısıyla kolay
bir grup olduğunu asla kimse iddia
edemez. Kamuoyundaki bu
düşünce son derece yanlış.
Dünya Kupası’na katılan takımlar
arasında sizin açınızdan favoriler
hangileri ve biz bu takımların
neresindeyiz?
Futbol Federasyonu olarakmisyo-
numuz bu tip turnuvalarda sürekli
yer alabilmek. Avrupa Şampiyonası
finallerine gittiğimizde kimse bizim
gruptan çıkabileceğimizi düşün-
memişti. Bizimülkemizin temel
sorunu yetenek bulma ve keşfetme
sorunu değil. Bizim sorunumuz, ye-
teneği geliştirememe sorunu. Bu da
tamamen kulüplerin kendi içlerinde
çözmesi gereken bir konu. Dolayı-
sıyla bizim bu yaş grubunda asla bir
yetenek sorunumuz yok ama top
rakipteyken savunma anlamında
öğrenmemiz ve kendimizi geliştir-
memiz gerekiyor. Biz bu konuların
üzerinde durmaya ve bu eksikleri
gidermeye çalışıyoruz. Tabiî ki bu
kadar kısa sürelerde bu eksikleri
tamamen kapatmakmümkün
olmayacak. Üç günlük, beş günlük,
20 günlük kamplarla bu eksikleri
bertaraf edemeyiz. Ama biz çocuk-
larımızı bu gerçekleriyle yüzleştirip
artı yönlerimizi nasıl çoğaltacağı-
mız üzerinde duruyoruz. Ben bu
ekibe ilk kurulduğu günlerden beri
hep aynı çizgide eğitim vermeye
çalışıyorum. U14’te de U15’te de be-
nimle çalıştılar. Top rakipteyken sa-
vunma yönlerimizi geliştirdiğimiz
takdirde yapamayacağız hiçbir şey
yok. Bütün takımlarımızı da buna
göre hazırlamamız gerekiyor. Ortak
bir dil üretmemiz lâzım. En küçü-
ğünden en büyüğüne kadar ortak
çalışma prensipleriyle ortak bir dil
kullanarak bunu başarabilirsek
Türk futbolunda bir ekol oluştura-
biliriz. Bu da bizim temel hedefimiz
aslında. Bugüne kadar gelen AMillî
TakımHocalarımızdan tutun Futbol
GelişimDirektörlerine kadar katkısı
olan pek çok insanın bundan sonra
da gelecek olanlarla birlikte çok
daha ileri taşıması gereken bir proje
olduğunu düşünüyorum. Umarım
başarırız.
Türk Millî Takımı, Hindistan’da
nasıl bir iz bırakacak sizce?
Oradaki hedeflerimizden
söz eder misiniz?
Daha önceki sorudan devam ede-
rek cevap vereyim. Favorilerimizi
sormuştunuz. Biz Avrupa Şampiyo-
nası’nda da favori değilken yarı
final oynamıştık. Gerçi bizi orada
favori gösterenler de olmuştu.
İspanya ve Hırvatistan’ın teknik
direktörleri bizi de favoriler ara-
sında göstermişti. Ben hedeflere
adım adım gidilmesi taraftarıyım.
Çocuklarıma da hep bunu öğütlü-
yorum. Çünkü yüksek hedefler
koyarsanız, önünüzdeki küçük
hedeflere takılabilirsiniz. Biz adım
adım ilerleyip önce gruptan çık-
mayı, sonra da rakipleri analiz edip
yeni hedefler belirlemeyi ve nihai
hedefe yürümeyi planlıyoruz. Baş-
kaları tarafından favori gösterilebi-
liriz ama önemli olan bizim ne
yaptığımız. Biz kendi gerçeğimizi
biliyoruz. Gelişmekte olan bir takı-
mız. Çocuklarımız kendilerini
aşmaya çalıştıkları müddetçe
bu hedeflere emin adımlarla
ilerleyeceğimize inanıyorum.
68