60
TamSaha
2006 Dünya Kupas›’na da ikinci tur-
da veda edilmesinin ard›ndan, dö-
nemin millî tak›m teknik direktörü
Luis Aragones, tak›mda radikal de¤i-
fliklikler yapma karar› alm›fl, bu do¤-
rultuda Raul gibi 102 kez tafl›d›¤›
millî forma alt›nda 44 gole imza at-
m›fl bir efsanenin bile bir daha ‹s-
panya kadrosuna ça¤r›lmayaca¤›
aç›klanm›flt›. Aragones; Xavi, Iniesta,
Xabi Alonso, David Silva ve Fabre-
gas gibi yafllar› 19 ile 26 aras›nda
de¤iflen yetenekli orta saha oyuncu-
lar›n›n üzerine bir tak›m›n oluflturul-
mas› ve bu tak›m›n da eldeki malze-
meye paralel olarak, topu sürekli
kendinde tutan ve rakibi bay›ltana
kadar pas yaparak karfl› savunmada
aç›k yakalamaya çal›flan bir oyun
tarz› benimsemesi gerekti¤ini düflü-
nüyordu.
Bu destan da iyi bafllamam›flt›
Böyle anlat›ld›¤›nda kula¤a hofl gel-
se de ‹spanya’n›n yeni bir makyajla
ç›kt›¤› Euro 2008 yolculu¤u da bafl-
lang›çta felâketle sonuçlanacakm›fl
gibi duruyordu. Elemelerde ‹sveç,
Danimarka, Kuzey ‹rlanda, Letonya,
‹zlanda ve Liechtenstein ile ayn›
grupta yer alan ‹spanyollar, ilk maç-
lar›nda kendi evlerinde Liechtenste-
in’› yenmelerinin ard›ndan gittikleri
Kuzey ‹rlanda ve ‹sveç deplasmanla-
r›n›n ikisinden de elleri bofl dönmüfl-
lerdi ve Aragones’le de ipler kopma
noktas›na gelmiflti. Ancak kalan do-
kuz maç›n sekizini kazanan ve sade-
ce ‹zlanda deplasman›ndan beraber-
likle dönen ‹spanya, grubu ‹sveç’in
iki puan önünde lider tamamlayarak
Avusturya ve ‹sviçre için gerekli olan
vizeyi al›yordu.
Gitgide form grafi¤i yükselen tak›m,
Euro 2008’e de f›rt›na gibi girmifl,
Rusya, ‹sveç ve son flampiyon Yuna-
nistan ile birlikte yer ald›¤› ilk tur
grubundan da bütün maçlar›n› kaza-
narak lider ç›km›flt›. Çeyrek finalde,
2006 Dünya Kupas› flampiyonu ‹tal-
ya ile 120 dakika boyunca golsüzlü-
¤ü bozamasalar da bu noktada da
penalt› vurufllar› imdatlar›na yetifl-
miflti. Yar› finalde de
grup maçlar›nda 4-1
yendikleri Rusya’y› bu
kez 3-0’la rahat geçen
‹spanya, neredeyse çey-
rek as›rl›k bir aran›n ar-
d›ndan finale ç›kmay›
baflarm›flt›. Finalde, Al-
manya önünde Fernan-
do Torres’in tek golüyle
gelen galibiyetle de
1964’ten beri hasret
kald›klar› Avrupa fiam-
piyonlu¤una nihayet
kavuflmufllard›.
Turnuva
sonras›nda
teknik direktör Luis Ara-
gones, Fenerbahçe’nin
yolunu tutarken bayra¤›
bir baflka büyük tecrü-
beye, Vicente Del Bos-
que’ye devrediyordu.
‹spanya, Del Bosque ile
de h›z kesmeden yolu-
na devam ediyor ve
2010 Dünya Kupas›
elemelerinde oynad›¤›
10 maç›n tamam›n› kazan›yordu.
Ancak bu arada ufak bir kaza oldu
ve 2009 Konfederasyonlar Kupas›
yar› finalinde ABD karfl›s›nda 2-0’l›k
flok bir yenilgi al›nd›. O maç önce-
sinde ‹spanya, 35 maçl›k bir yenil-
mezlik serisi yakalam›fl ve bu alanda
Brezilya’n›n elinde bulunan bir re-
kora da ortak olmufltu. Bir baflka de-
yiflle, ‹spanyollar ABD’ye ma¤lup ol-
masalard›, en uzun süre yenilmeyen
millî tak›m olma unvan›n› da tek
bafllar›na sahipleneceklerdi.
‹spanya, favori olarak geldi¤i 2010
Dünya Kupas›’na da ufak bir kaza
yaparak bafllad› ve ilk maç›nda ‹s-
viçre’ye tek golle yenildi. Ancak ça-
buk toparland›lar ve gruptaki di¤er
iki maçlar›n› kazanarak lider olarak
ikinci tura ç›kmay› bildiler. Bundan
sonras›nda s›ras›yla Portekiz, Para-
guay, Almanya ve Hollanda ile oy-
nad›klar› dört maç› da 1-0 kazana-
rak tarihinin ilk Dünya fiampiyonlu-
¤una ulaflan ‹spanyollar, üzerlerin-
deki lânetlerin en büyü¤ünü de ni-
hayet bertaraf ediyorlard›. Turnuva
boyunca sekiz gol at›p iki gol yiyen
‹spanya, ayn› zamanda dünya flam-
piyonlar› içerisinde en az gol atan ve
en az gol yiyen tak›m oluyordu. Ta-
bii bu durumun, ‹spanya’n›n ultra
defansif bir oyun anlay›fl› benimse-
mesinden ziyade, ‹spanyollar›n sü-
rekli topa sahip olmas› neticesinde
çaresizce 11 kifliyle kendi ceza sa-
has›na kapanan rakiplerinin negatif
futbol anlay›fllar›ndan kaynakland›-
¤›n› da vurgulamak lâz›m.
Bireysel olarak da gelifltiler
‹spanya ad›na bir baflka olumlu nok-
taysa, bireysel aç›dan da kadro kali-
telerini gelifltiriyor olmalar›yd›. Euro
2008’de flampiyon olan tak›m›n sa-
vunmas›nda Carlos Marchena’n›n
yerine 2010 Dünya Kupas›’nda Ge-
rard Pique gelmiflti. Ayn› flekilde ön
liberoda Marcos Senna’n›n yerine
bir baflka Barcelonal› Sergio Busqu-
ets yerlefltirilmifl, sol içte de Pedro
gibi bir opsiyon kazan›lm›flt›. Bu ye-
nilemelerin de tak›m› daha da üst se-
viyeye çekti¤i aflikârd›.
Pefl pefle kazan›lan Avrupa ve dün-
ya flampiyonluklar›n›n ard›ndan
futbol kamuoyundaki en büyük me-
rak konusu, ‹spanyollar›n edindik-
leri kazanma al›flkanl›¤›n› Euro
2012’de de devam ettirip ettireme-
yece¤iydi. O ana kadar Avrupa
fiampiyonu unvan›n› koruyan her-
hangi bir tak›m›n bulunmamas›,
hatta 1964’te SSCB, 1976’da da Ba-
t› Almanya haricinde flampiyon ol-
du¤u turnuvadan bir sonraki turnu-
vada finale kadar giden bir tak›m›n
dahi olmamas›, söz konusu merak›
iyice art›rmaktayd›.
‹spanya, Euro 2012 elemelerini se-
kizde sekiz yap›p geçerken, 2010
Dünya Kupas› elemelerinde yakala-
d›¤› yüzde 100 galibiyet oran›n› da
aynen muhafaza etmeyi baflarm›flt›.
Ancak 2010 y›l›n›n sonundaki özel
maçlarda Arjantin’e 4-1, Portekiz’e
de 4-0 kaybedilmesi, ‹spanya’n›n es-
kisi kadar güçlü olup olmad›¤›n› sor-
gulatm›yor de¤ildi.
Yine de Euro 2012 geldi¤inde görül-
dü ki, ‹spanyollar en
az önceki iki turnuva-
daki kadar güçlüydü.
Tak›m art›k tamamen
orta saha oyuncular›
üzerine kurulmufl ve
sahaya 4-6-0 benzeri
bir diziliflle ç›kmaya
bafllam›flt›. ‹lk maçta
‹talya karfl›s›nda biraz
bocalay›p 1-1 berabe-
re kald›larsa da sonra-
s›nda ‹rlanda ve H›r-
vatistan’›
geçerek
gruplar›n› lider ta-
mamlad›lar, çeyrek fi-
nalde de Fransa’y›
zorlanmadan 2-0’la
devirmeyi bildiler. Bu-
nu yaparken bir tak›-
m›n gol atmak için
santrfora sahip olma-
s›n›n gerekmedi¤ini
göstermeleriyse ayr›
bir devrim niteli¤in-
deydi.
En çok Portekiz terletti
‹spanya’n›n turnuva boyunca en çok
terledi¤i karfl›laflmaysa yar› finaldeki
Portekiz maç› oldu. 120 dakikas›
golsüz tamamlanan maç›n normal
süresinin son anlar›nda Cristiano
Ronaldo, Casillas ile karfl› karfl›ya
kald›¤› pozisyonda fileleri bulabilse
belki futbol tarihi baflka bir noktaya
gidebilirdi ama ‹spanya penalt›larla
da olsa rakibini geçerek üst üste
ikinci kez Avrupa fiampiyonas›nda
finale kalmay› baflard›.
‹talya’yla oynanan final maç›ysa,
beklenenin aksine ‹spanya ad›na
hayli kolay geçti. Bunda, ‹talyanlar›n
kendi futbol geleneklerine z›t bir bi-
çimde aç›k ve pozitif bir futbol oy-
namaya çal›flmalar›n›n da etkisi bü-
yüktü ve ‹talya savunmas›ndaki bu
aç›klar› de¤erlendirmek, müthifl pa-
sörlere sahip ‹spanyollar ad›na çok
da zor olmay›nca maç 4-0’l›k inan-
mas› güç bir skorla sona erdi. Bu,
ayn› zamanda bir büyük turnuvan›n
(Avrupa fiampiyonas› veya Dünya
Kupas›) finalinde bugüne kadar elde
edilen en farkl› skordu. Ayr›ca tur-
nuva boyunca kalesinde tek gol gö-
ren ‹spanya, bu alanda da büyük tur-
nuvalarda yeni bir rekorun sahibi
oluyordu. Tabii ‹spanya’n›n baflard›-
¤› bir baflka ilk de Avrupa flampiyo-
nu unvanlar›n› korumalar›, yani üst
üste iki kez bu turnuvay› kazanma-
lar›yd›.
‹spanya’n›n bu performans›n› daha
ne kadar sürdürebilece¤i, kuflkusuz
futbol kamuoyunda art›k en büyük
tart›flma konular›ndan birisi ama or-
tada bir gerçek var ki ‹spanya edin-
di¤i bu kazanma al›flkanl›¤›yla, bun-
dan sonra elendi¤i turnuvalarda bi-
le, 2008 öncesindeki o çeyrek final-
leri dahi zar zor görebilen ‹span-
ya’dan çok daha farkl› olacak.
Üstelik tak›m›n bireysel olarak ge-
liflmesi de devam ediyor. 2008 ve
2010 kadrolar›n›n belki de en düz
ismi olan sol bek Capdevila’n›n ye-
rine Valencia’dan Barcelona’ya
transfer olan genç yetenek Jordi Al-
ba’n›n yerlefltirilmesi, büyük tecrü-
be Puyol’un eksikli¤inin o bölgeye
çekilen Sergio Ramos’la giderilmesi
ve Ramos’un sa¤ bekte b›rakt›¤›
bofllu¤un da Arbeloa ile doldurul-
mas›, bunun bir göstergesi... Dola-
y›s›yla ‹spanya’n›n, 2014 Dünya
Kupas›’n›n da en büyük favorisi ol-
mas› kuvvetle muhtemel. Zira o tur-
nuvada mevcut kadrodan devam et-
mesi halinde en yafll› isim 34 yafl›na
girecek Xavi olacak ki, Xavi kapasi-
tesindeki bir oyuncunun o yafla kar-
fl›n en üst seviyede performans gös-
termesi de flüphe duyulacak bir du-
rum olmasa gerek. Bunun d›fl›nda
Iniesta, Fabregas ve David Silva gibi
isimlerin 2014’te kariyerlerinin en
olgun y›llar›n› yaflayacaklar› da bir
baflka gerçek.
K›sacas› ‹spanyollar›n kolay kolay
durmaya niyeti yok gibi. Dolay›s›yla
belki de sorulmas› gereken soru, on-
lar›n ne zaman duraca¤› de¤il de,
yak›n gelecekte dünya üzerinde on-
lar› durdurabilecek, bu seviyede bir
baflka tak›m›n ç›k›p ç›kmayaca¤› ol-
mal›.
TamSaha
61