1988 y›l›nda, henüz 17 yafl›ndayken
Manchester United’›n kap›s›ndan
içeri giren ve k›sa sürede Alex Fergu-
son’›n prensi haline
gelen sol kanat
oyuncusu, kendisin-
den iki yafl küçük
Ryan Giggs’in de ilk
11’i zorlamas›yla
birlikte önce sa¤ ka-
nada adapte olmufl
ve burada Andrei
Kanchelskis’le tatl›
bir rekabete girmiflti.
Fakat 1994 y›l›n›n sonlar›ndan itiba-
ren sa¤ kanad› David Beckham’›n al-
mas›yla beraber Sharpe gözden düfl-
tü. Bunda, Sharpe’›n s›k s›k yaflad›¤›
sakatl›klar›n da etkisi olmufltu.
1996’da, 250’nin üzerinde maçta
formas›n› tafl›d›¤› Manchester Uni-
ted’dan ayr›larak Leeds’e geçen
Sharpe, burada da sakatl›k sorunlar›
yüzünden ilk sezonundan sonra
do¤ru dürüst top oynayamad›. Le-
eds’ten de ayr›ld›ktan sonra bir süre
kendi ülkesinde Bradford City, Port-
smouth ve Exeter City gibi düflük
profilli tak›mlar› gezen Sharpe, 2003
y›l›ndaysa yolunu iyice flafl›rd› ve
kendisini ‹zlanda’n›n Grindavik tak›-
m›nda buldu!
Futbol tarihi-
nin en büyük
ikonlar›ndan
birinin o¤lu
olmak, onun-
la ayn› soyad›
tafl›mak, hele
ki meslek se-
çiminiz de
ayn›ysa, hiç
de kolay ol-
masa gerek.
J o h a n
Cruyff’un o¤-
lu Jordi de bu
zorlu¤u yaflayan bafll›ca kiflilerdendi.
Üstelik, Barça altyap›s›ndan A tak›-
ma yükseldi¤inde de o zamanlar Ka-
talan ekibinin teknik direktörlü¤ünü
yapmakta olan babas›ndan torpilli
oldu¤u az konuflulmam›flt›. Ancak
Alex Ferguson da onda bir cevher
görmüfl olacak ki 1996 yaz›nda
Manchester United’a transfer oldu.
Bafllarda kendisine tak›mda yer de
buluyordu ama önce dizinden, sonra
da ayak bile¤inden yaflad›¤› sakatl›k-
lar sonras› bir daha kolay kolay kad-
roya giremedi. United sonras› gitti¤i
Alaves’te tekrar parlad›, hatta tak›m›-
n›n UEFA Kupas›’nda finale kadar
gitmesine de büyük katk›da bulundu
ama 2003’te Alaves küme düflünce
Espanyol’a geçti. Buradaki ilk sezo-
nunun sonunda dizini bir kez daha
paralamas› neticesindeyse futbolu
b›rakt›. ‹ki sene sonra sürpriz bir bi-
çimde yeniden sahalara dönme kara-
r› alan Jordi, önce Ukrayna’da Meta-
lurh Donetsk’te flans›n› denedi, hiç-
bir fleyin eskisi gibi olmad›¤›n› fark
etmesiyle birlikteyse en son olarak
Malta’n›n Valletta tak›m›nda futbol
hayat›na noktay› koydu.
Lee Sharpe
Jordi Cruyff
Jardel
Ibrahim Ba
1995 y›l›nda Libertadores Kupas›’n›
kazanan Gremio ekibinin gol yolla-
r›ndaki etkili genç oyuncusu olarak
Avrupa kulüplerinin dikkatini çeken
Jardel, 1996 yaz›nda Porto’ya trans-
fer olmufl ve mavi-beyazl› ekipte oy-
nad›¤› dört sezonda ç›kt›¤› 125 lig
maç›nda 130 gol kaydederek ak›llara
zarar bir gol ortalamas› tutturmufltu.
2000 y›l›nda UEFA Kupas›’n› kazan-
mas›n›n ard›ndan fiampiyonlar Li-
gi’nde de büyük baflar›lar hedefleyen
Galatasaray taraf›ndan ayn› yaz re-
kor bir ücret karfl›l›¤› Türkiye’ye geti-
rilmesi de büyük sürpriz olmufltu an-
cak sar›-k›rm›z›l› tak›mda, özellikle
de Avrupa maçlar›nda çokça gol at-
mas›na ra¤men bir tür uyuflmazl›k
yaflayan Jardel, ertesi sezon Porte-
kiz’e, bu kez Sporting’e döndü.
Sporting’deki ilk y›l›nda ligde 30
maçta 42 kez rakip fileleri havalan-
d›rarak gollerine son sürat devam
eden Brezilyal›, 2002-2003 sezo-
nundaysa sakatl›klar› ve özel haya-
t›ndaki sorunlar› yüzünden aniden
kontak kapatt›. Bundan sonras›ysa
adeta baflar›s›z bir Evliya Çelebi hi-
kâyesiydi. Sekiz senede 14 farkl› ku-
lüpte oynad› Jardel. Bunlar›n içinde
Güney K›br›s’tan Anorthosis, Avus-
tralya’dan Newcastle Jets ve Bulga-
ristan’dan Cherno More gibi birkaç
sene önce kendisine söyleseler gü-
lüp geçece¤i tak›mlar oldu¤u gibi,
profil olarak bunlar›n bile gerisinde
kalan yar› profesyonel Brezilya ku-
lüpleri de vard›.
Senegal as›ll› Frans›z futbolcu,
1996-97 sezonunda geldi¤i Bor-
deaux’da Fransa Ligi’nin en iyi sa¤
kanat oyuncular›ndan biri olarak
parlam›fl ve çok geçmeden hem
Fransa Millî Tak›m›’na ça¤r›lm›fl
(hatta ilk millî maç›nda bir de gol
atm›fl) hem de Avrupa’n›n önde
gelen kulüplerini peflinde kofltur-
maya bafllam›flt›. Söz konusu se-
78
TamSaha
TamSaha
79
Nereden
nereye?..
F
Onur Erdem
Futbol tarihi, kahramanl›k ve
zafer öyküleriyle oldu¤u kadar,
baflar›s›zl›k hikâyeleriyle de dolu.
Kariyerlerinde en yukar›ya ç›kmak
üzereyken k›sa süre içinde
kendilerini birden dip noktas›nda
bulan futbolcular›n bafllar›ndan
geçenlerse bu hikâyeler içerisinde
belki de en ilginç olanlar›…
utbolda iki kere ikinin her zaman
dört etmedi¤i s›kl›kla dile getirilen
bir tâbirdir. Futbolun oturtulaca¤›
net bir matematik formül yoktur ve
hiçbir zaman insan›n karfl›s›na ke-
sin sonuçlar ç›kmaz. Bu durumu en
çok destekleyen örnekler aras›n-
daysa bir futbolcunun gelecekte
çok büyük oyuncu olaca¤›n›n ön-
görülmesiyle yap›lan fakat fiyas-
koyla sonuçlanan transferler veya
kariyerinin zirvesindeki bir futbol-
cunun nedeni belirsiz sebeplerden
ötürü k›sa sürede dibe vurmas› gibi
hadiseler de yer al›r. Bu gibi oyun-
cular›n hikâyeleriyse, futbolun o
hüzünlü yüzünün belki de en dik-
kat çekici noktalar›n› oluflturur. ‹flte
söz konusu hikâyelerde baflrolde
yer alan oyunculardan ak›llarda en
çok yer eden 10 isim...
1998 yaz›nda futbol dünyas›n› en çok flafl›r-
tan geliflmelerden biri hiç kuflkusuz La Li-
ga’n›n çok çok iddial› olmayan tak›mlar›n-
dan Real Betis’in Sao Paulo’dan, henüz ken-
disini yeterince ispatlad›¤› söylenemeyecek
Denilson’u 21 milyon 500 bin sterlin karfl›l›-
¤›nda kadrosuna katarak dünya transfer re-
korunu k›rmas›yd›. 21 yafl›ndaki sol a盤›n
zaten gelece¤in y›ld›zlar›ndan biri olmas›
bekleniyordu ama böylesine büyük bir meb-
la¤a transfer edilmesi üzerine beklentiler
azami seviyeye ulaflt›. Denilson’un bu bek-
lentilere cevap verebilmesi için neredeyse
Pele ve Maradona ile k›yaslanabilecek ifller
yapmas› gerekiyordu. Haliyle hayaller suya
düfltü¤üyle kald›. Betis’te geçen yedi sezon-
da herhangi bir baflar› yaflayamad›¤› gibi son
sezonlar›nda ilk on biri bile nadiren gören
Denilson önce ç›k›fl yolu olarak Bordeaux’ya
u¤rad› ve orada da bekledi¤ini bulamay›nca
henüz 29 yafl›ndayken Katar ve ABD gibi ge-
nellikle emeklilik ikramiyesi olarak tercih
edilen liglere yelken açt›. Ne var ki bu sevi-
ye bile Denilson’u zorlam›fl olacak ki, 2009
y›l›nda tek maçl›¤›na da olsa bir Vietnam Li-
gi tecrübesi yaflad›! Gitti¤i tak›m›n isminiyse
ne siz sorun ne biz söyleyelim. Zaten yazsak
da “Nas›l okunuyor bu?” dedirtmekten baflka
bir ifle yaramayacak!
Denilson