Hırvatistan’ın ev sahipliği yaptığı Av-
rupa Futsal Şampiyonası’nda takım-
lar ağırlıklı olarak 3-1 sistemini tercih
etti. Bir tane pivot santrafor kullanır-
ken, üç tane de savunmacıyla sahada
yer aldılar. Ancak futsalın doğası ge-
reği sabit bir sisteme bağlı kalınmadı.
Takımlar oyun içinde 1-3 ya da 2-2’ye
döndüler. Turnuva deneyimi fazla ve
oyuncu kalitesi yüksek ekipler daha
tecrübesiz takımlara karşı baskı uygu-
layarak rakibi hataya zorladılar.Uzun
zamandır futsal oynayan takımlar
sistem değiştirme ve uygulama konu-
sunda çok avantajlılar. 5 dakika rakip
sahada baskı kurduktan
sonra yapılan değişiklik-
lerle oyuna giren diğer
4 oyuncu ise tamamen
oyunu kendi alanında
kabul ediyor, savunma
ağırlıklı görüntü çizerek
rakipten kaptığı toplarla
hızlı hücumlara yönele-
biliyor. Bu da rakip ta-
kımların dengesini bo-
zuyor. 2-2, 3-1, 4-0, gibi
sistemlerin dışında özel-
likle skorda geride olan
takımlar uçan kaleci uy-
gulamasından yararlan-
mayı tercih etti. Yani kaleciyi de oyu-
na sokarak hücumda kalabalıklaşma
yoluna gittiler. Fakat bu uygulamada
kural gereği uçan kaleci rakip yarı sa-
hada bulunmak durumunda. Rakip-
ler dört oyuncuyla ortayı kapatıyor.
Böyle bir durumda baskıyı yiyip topu
kaptırınca da çok kolay goller yen-
mesine sebep olabiliyor. Bu nedenle
uçan kaleci uygulaması büyük bir riski
de beraberinde getiriyor ve büyük bir
avantaj olarak kabul edilmiyor.
İspanya şampiyonluğu hak etti
Güçlü liglere sahip olan ülkelerin
oyun anlayışı diğerlerine göre daha
farklı. Tecrübeli olarak niteleyebi-
leceğimiz İtalya, Rusya, İspanya
gibi ülkelerin uzun zamandır devam
eden üst düzey ligleri bulunmakta
ve bu da performanslarına yansıyor.
Bundan önceki Avrupa Şampiyonası
Macaristan’da yapılmıştı ve ben de
turnuvayı izleme şansı bulmuştum.Bu
şampiyonadaki oyun anlayışı ve saha-
ya yansıması ciddi anlamda futsalın
hız kazandığını göstermekte. Takımlar
arasındaki güç farkının azalmaya baş-
ladığını da gördük. Romanya iyi bir
çıkış yaptı. Azerbaycan ve Çek Cum-
huriyeti güçlerini yitirmiş gözüktü.
Özellikle Azerbaycan’ın
daha önce oynattığı ka-
liteli Brezilyalı sporcu-
larının olmaması onları
olumsuz etkiledi. Söz
Brezilyalılardan açılmış-
ken bu konuyu açmak
gerekiyor. Futsalda bir
çok milli takım Brezilya-
lıları devşirerek forma
giydiriyor. Özellikle İtalya
ve Rusya’nın kadroların-
da bir çok Brezilyalı yer
alıyor. Brezilyalılar topu
çabuk kaybetmiyorlar,
çok yetenekliler, futsalı
Euro 2012 Futsal ve Türkiye
Ülke olarak tarihimizde ilk kez katıldığımız Avrupa Futsal Şampiyonası finallerinde gelecek adına
büyük kazanımlar elde ettik. Yaşadığımız deneyim eksiklerimizi görme ve bundan sonraki strate-
jimizi çizme konusunda önemli ipuçları verdi.
Yazan: Ömer Kaner
çok iyi biliyorlar. Özellikle iki-
üç Brezilyalı birlikte oynayınca
çok etkili oluyor. Komple bir
takım olan İspanya şampiyon-
luğu sonuna kadar hak etti.
Kadroları iki sene öncesinden
hayli farklıydı. Ama değişik-
liklere karşın dişliler tıkır tıkır
çalışıyor. Oyuncu havuzunun
geniş olması milli takımlara
da yansıyor. İtalya da benzer
bir yapıya sahip. İlk kez karşılaştığımız
Rusya’yı da gerçekten çok beğendim.
İspanya’dan Kiki, Rusya’daki Brezil-
yalılar Pula ve Cirilo, Portekiz’den Ri-
cardinho, İtalya’dan Assis ve Ippoliti
Euro Futsal 2012’nin öne çıkan oyun-
cularıydı.
Organizasyon mükemmeldi
Hırvatistan gerçekten çok iyi bir or-
ganizasyon yaptı. Maçlar mükemmel
tesislerde oynandı.Zagreb’deki salon
15.000, Split’teki ise 11.000 kişilikti.
Bunu yaşamak lazım. Biz hala futsalın
ne olduğunu bilmiyoruz. Futsalın ne
olduğunu, Avrupalıların ve özellikle
UEFA’nın bu spora ne kadar önem
verdiğini görmek lazım.Üzüldüğüm
bir konu var. Finallere katılan ülkele-
rin basın mensupları oradaydı ve tur-
nuvayı takip ettiler. Bizden ise kimse
yoktu. Hırvatistan aslında futsalda
üst düzey bir ülke değil. Ancak seyir-
cisinin desteği inanılmazdı. Onlar da
bu avantajı kullandılar. Biz de 2014
yılında bu organizasyonu Türkiye’de
düzenlemek istiyo-
ruz. Taraftar desteği
ile çok iyi yerlere ge-
lebiliriz. İstanbul’da
Sinan Erdem Spor
Salonu’nda, İzmir’de
Halkapınar
Spor
Salonu’nda 10.000
kişinin olduğu atmos-
ferde inanılmaz işler
ortaya çıkarabiliriz.
Büyük kazanımlar
elde ettik
Futsalda beş yıllık
geçmişe sahip bir
ülke olarak bu şam-
piyonaya
katılarak
gerçekten büyük iş
başardık.Biz
hariç
turnuvadaki tüm takımların oyuncu-
ları profesyonel. Oyuncular bu işten
iyi gelir elde ediyorlar. Bizim spor-
cularımız amatörce ülke sevgisiyle
mücadele ediyor. Yurt dışından ge-
len futsalcılarımız işlerinden izin alıp
takıma katılıyor ve büyük fedakarlık
örneği gösteriyor. Oyuncularımızın
bazılarından beklediğimiz verimi
alamadık. Bazıları ise performans-
larıyla dikkat çekti ve transfer teklifi
aldı. Bir de kura şanssızlığımızı vur-
gulamak lazım. Şampiyonada gru-
bumuzdaki takımlardan Rusya ikinci,
İtalya ise üçüncü oldu.Farklı bir grup-
ta olsak belki de bir adım daha ileri
gidebilirdik. Bu işin bir yönü. Diğer
yandan ise Hırvatistan’daki Avrupa
Şampiyonası’nda gelecek adına bü-
yük kazanımlar elde ettik. Öncelikle
büyük tecrübe kazandık. Şunu net
bir şekilde gördük. Rakip sahada iyi
baskıyı kurabiliyorsan ve iyi savun-
ma yapabiliyorsan rakip ne kadar iyi
olursa olsun hataya zorluyorsun.En
azından topa uzaklaştırma maksatlı
vurduklarında topu tekrar
kazanıyorsun. Daha önceleri
rakibi daha çok kendi saha-
mızda kabul ediyorduk ancak
bu da anlık dikkat eksikliğiyle
gol yememize sebep oluyor-
du. Felsefe şu olmalı “Top
bizdeyken çabuk kaybetme-
mek, rakipteyken de çabucak
kazanmak”. Bu işin temelin-
de özellikle hücum kısmında
sabır olmazsa olmaz bir unsur.
Şu tespiti ortaya koymak gerekiyor:
Bizim daha çok topa sahip olmamız
daha çabuk düşünüp hareket etme-
miz, daha çabuk oynamamız lazım.
Bu bizim eksikliğimiz. Futbolda da
benzer sorunlarımız var. Topu alı-
yorsun, sürüyorsun ondan sonra pas
vermeye çalışıyorsun. Ancak burada
daha top gelmeden ne yapacağını
biliyor olman gerek. Bizim bu yön-
lerimizi geliştirmemiz lazım. Daha
sert mücadele gücü yüksek bir ekip
oluşturmamız gerekiyor. Topa basan,
çabuk pes etmeyen oyuncularla yola
devam edeceğiz. Çok yetenekli oyun-
culara sahibiz. Fakat futsalı futsal gibi
oynamayı öğretmemiz için zamana
ihtiyacımız var.
Futsalın futbola katkısı
Büyük bir sahada 12 yaşındaki bir fut-
bolcu çok az topla buluşabilir. Ama
futsalda dar alanda her dakika bu şan-
sa sahiptir. Futsal; beceriyi, tekniği,
hızlı düşünüp karar verme özelliğini
geliştiren bir oyun.
Brezilyalı yıldızların
çok küçük yaşlarda
futsalla fundeman-
tellerini geliştirdik-
leri ve sonrasında
açık saha futboluna
geçerek kazandıkları
bu beceri ve teknik
kapasitelerini saha-
ya yansıttıkları bi-
linen bir realitedir.
15 yaşından önce bu
oyunla temeli alıp,
sonrasında
futbo-
la geçildiği takdirde
futsalın futbola sağ-
layacağı katkı inanıl-
maz olacaktır.
Futbol Gelişim
32
33
Futbol Gelişim