Futbolun eğitsel rolü ve geleceğin elit
futbolcularını bugünden geliştirmeye
başlamak
Genel olarak spor ve özel olarak da
futbol, gençlerin öğrenme ve gelişim sü-
recinde önemli bir eğitsel rol oynamak-
tadır. Bu yüzden futbol, gençlere sadece
oyuna özgü bilgi ve becerilerini geliştirme
fırsatı sağlamakta değil, aynı zamanda
onların kişiliklerini, psikolojik ve sosyal
becerilerini geliştirmelerine de yardımcı
olmak durumundadır.
Futbol kulüplerinin altyapıları, futbol
okulları ve akademileri ile diğer futbol
eğitim merkezlerinde görev alan antre-
nörlerin de, kendi eğitim ve antrenman
programlarını planlarken, gençlerin geli-
şimindeki farklı aşamalara ve bu aşamala-
rın öğrenme hedeflerine dikkat etmeleri
gerekir. Bunun yanında, bu alanda çalışan
antrenörler, özellikle çocuk ve gençlerin
futbol içindeki bu gelişim süreçlerini, yine
çok yönlü bir eğitim anlayışına uygun ola-
rak ve elbette futbolun bütün bu süreçler
içinde “eğitsel bir rol oynayacağı gerçeği”
üzerine planlamak durumundadırlar.
Çocuk futbolu ve teknik beceriler
Çocuk futbolu, temel eğitimin yanın-
da çocuk ve gençleri futbola oyunlar ve
koordinasyon egzersizleriyle başlatmayı
kapsarken, futbolla yeni tanışan çocuk-
larımız da bu süreçte henüz yaşamlarının
ön eğitim/ön gelişim aşamasındadırlar.
Öğrenmenin altın çağındaki bu ön eği-
tim/ön gelişim aşaması, futbol oynamak
isteyen çocukların teknik becerilerinin
gelişimi için de çok önemli bir dönemi
kapsamaktadır.
Günümüz futbolu, taktiksel anlamda
en üst düzeyde “çok yönlülük” gerektir-
mektedir ve bu çok yönlülüğe mükemmel
bir teknik düzey olmaksızın erişilemez.
Oyuncunun küçük yaşlarda yeteri kadar
geliştirilememesinden kaynaklanan bu
yöndeki eksiklikler, örneğin 15-16 yaş
aralığındaki gençlerde (özellikle “baskı
altında” futbol oynamak durumunda kal-
dıkları maçlarda) sıklıkla görülmektedir.
Bu yüzden de bu eksiklikleri taşıyan genç
futbolcular, maç içinde teknik anlamda
doğru seçimleri yapamamakta, hareket-
lerinde sürat eksikliği yaşamakta ve ince
motor beceriler yerine, kaba motor bece-
rilere sahip olmaktadırlar; çünkü oyuna
katabilecekleri yeterli teknik deneyime,
becerilere ve çözümlere sahip değillerdir.
“Sokak ve mahalle futbolu” bitiyor; Ye-
rine neyi, nasıl koyacağız?
Çocuk ve gençlerin futbol oynamak-
tan alacakları zevk ve bunun getireceği
yaratıcılık sayesinde gençler bu motor
deneyimleri kolaylıkla sokak/mahalle/
arsa futbolundan veya okuldaki dersler-
den (beden eğitimi/spor) kazanabilirler.
Ama ne yazık ki bu yerler ve bu tür oyun
deneyiminin kazanıldığı alanlar yavaş ya-
Çocuklara ve gençlere antrenörlük yapmak - 2
Futbol Gelişim’in önceki sayısında başladığımız yazı dizisine bu sayımızda devam ediyoruz. Farklı yaş gruplarıyla
çalışırken her yaş grubunun kendine özgü niteliklerini bilmek, çocukları futbolda nasıl geliştirebileceğimiz yönünde
de bizlere yol gösterici olacaktır. Öğrenmenin altın çağı olarak adlandırılan dönemin de içinde yer aldığı 6-12 yaşlar
arasındaki çocuklarımızla çalışırken yapılması/yapılmaması gerekenler ve uzman önerilerini bu sayımızda sizlerle
paylaşacağız. Alt yapılarda görev alan değerli antrenörlerimiz ve sportif direktörlerimize yardımcı olacağını düşün-
düğümüz bilgi ve deneyimleri de içeren bu yazı dizisi, izleyen bültenimizde de devam edecek.
Yazan: Psikolog Dr. Ziya Koruç - Yard. Doç. Dr. Mehmet Özçağlayan
vaş azalmakta, hatta ortadan kalkmakta-
dır (sokak/mahalle futbolunun bitmesi,
çocukların oyun alanlarının giderek yok
olması; okullardaki beden eğitimi ve spo-
ra yönelik derslerin gereği gibi yerine ge-
tirilememesi veya hiç olmaması).
Maalesef “kentleşmenin” getirdiği so-
runlar yüzünden, çocukların futbola sos-
yal yaşamlarının doğal bir parçası olarak
başlayabilecekleri oyun alanları yavaş ya-
vaş yok olmaktadır ve bunun bir sonucu
olarak da, sokak ve mahalle futbolunun
özellikle büyük kentlerimizde artık sonu
gelmiştir. Bu yüzden, futbol oynamaya
başlayacak bir çocuk için, özellikle 6-12
yaşlarında, motor becerilerle birlikte fut-
bolun temellerinin geliştirilebileceği baş-
kaca bir alan ve ortam kalmamıştır.
Sonuç olarak, bugün için futbolun bu
temel esaslarının üzerinde durulacağı ve
geliştirilebileceği yerler olarak geriye ne
kalmaktadır diye düşünüldüğünde, sade-
ce futbol kulüplerinin özel olarak planlan-
mış/programlanmış bir yaklaşımla kura-
cağı futbol altyapıları ile futbol okulları/
akademileri kalmaktadır. Çünkü “iyi tek-
niğin” üzerine inşa edileceği psikomotor
temeller, tam olarak da bu yaşlarda atıl-
maktadır.
Bu sayımızda 6-12 yaş grubundaki
çocukların temel özellikleri ve onlarla ça-
lışılırken nelere dikkat edilmesi gerektiği
üzerinde duracağız:
6-7-8 yaş grubunun özellikleri
Bu yaştaki çocukların en belirgin özel-
likleri, oldukça hareketli, meraklı ve sa-
bırsız olmalarıdır. Oyun oynamak için çok
arzuludurlar. Tamamen “ben-merkezci”
bir bakış açısına sahiptirler (kendileri her
şeyden daha önemlidir). Ayrıca, kendile-
rini güvende hissetme gereksinimleri çok
fazladır.
Eleştiriye karşı oldukça hassastırlar ve
sürekli dışarıdan olumlu övgü almak is-
terler. Kazanmak henüz bu yaş grubunda
önemli değildir.
Bununla beraber, pek çok yeni şeyi de
“kendi başlarına” denemek isterler, ancak
dikkat aralıkları çok kısadır. Bu nedenle en
etkili öğretme yolu, oyun içinde örnekler
vererek ve yapılması gereken hareketleri
göstererek öğretmek olmalıdır.
Yapılması gerekenler:
1. Futbolun eğlenceli bir oyun olduğu
unutulmamalıdır. Çocuklar futbol oynar-
ken kesinlikle eğlenmeli ve yaptıklarından
zevk almalıdırlar.
2. Çocuklar harcadıkları çaba için sık
sık övgü görmelidir; çünkü bu yaşlarda en
önemli motivasyon kaynaklarından biri
de dışarıdan aldıkları bu olumlu övgüler-
dir.
3. Çocukların futbol için harcadıkları
çaba ve gayretleri olumlu bir şekilde övül-
melidir. Bu yapılırken ne yaptıkları değil,
nasıl yaptıklarının önemli olduğu açık me-
sajlarla hissettirilmelidir.
4. Takımdaki tüm çocuklara eşit ilgi
gösterilmelidir. Çünkü bu yaş grubundaki
çocuklar için diğerleri kadar ilgi almak çok
önemlidir. Eşit verilmeyen ilginin çok ko-
lay farkına varabilirler.
5. Bu yaştaki çocuklarla iletişim ku-
rarken çok açık ve net olunmalı, anlaşılır
mesajlar verilmelidir. Çocuklara verilen
yönergeler çok kısa ve açık olmalı, açıkla-
malar birkaç cümle ile sınırlanmalı ve bu
cümleler çocukların algılama kapasitele-
rine ve birikim düzeylerine uygun olma-
lıdır.
6. Bu yaştaki çocuklara öğretmenin
en iyi yolu, önce çok kısa bir açıklama ile
öğretilmek isteneni anlatmak ve (hemen
arkasından vakit geçirmeden de) hepsi-
nin görebileceği bir şekilde öğretilmek
istenen hareketi göstermektir. Gerekirse
hareket pek çok kez tekrarlanmalıdır.
7. “Fair Play”in temelleri bu yaşlarda
atılır. Fair Play’e uygun davranışlar her
zaman övülmeli; uygun olmayan davra-
nışlar da, nedenleriyle çok kısa ama etkili
bir açıklamayla anlatılmalı, anlamaları
sağlanmalıdır.
8. Kurallar minimum düzeyde olmalı-
dır. Çok gerekli kurallar, en basit bir şek-
liyle anlatıldıktan sonra, çocuklar “özgür”
bırakılmalıdır. (Bir şekilde onları gözlem-
lemeye elbette devam edilerek).
9. Bu yaşta çocuklar her an aktif ol-
mak istedikleri için, antrenmanlarda çok
küçük gruplar oluşturulmalı (örneğin, 3:
3) ve çocukların antrenman boyunca ha-
reketli olduğundan emin olunmalıdır.
10. Çocukların dikkat ve konsantras-
yon süreleri çok kısa olduğundan, antren-
manlar değişik olmalı ve çeşitlendirilme-
lidir.
11. Çocukların yeteneklerinin ortaya
çıkabileceği antrenmanlar yapılmalı ve
sınırlamalardan kaçınarak bu yetenekle-
rinin geliştirilmesi sağlanmalıdır. (Farklı
ve çeşitli egzersizler gören çocuklar hem
sıkılmaz, hem de zihinsel kapasiteleri ge-
lişir).
12. Antrenmanlarda çocukların za-
man zaman kendi çözüm yollarını bulma-
Futbol Gelişim
126
127
Futbol Gelişim