ları özendirilmeli ve çocuklar bu anlamda
da özellikle geliştirilmelidir. Bu, onların
özgüvenlerini ve içsel motivasyonlarını
geliştirmeye de yardımcı olacaktır.
Yapılmaması gerekenler
1. “Futbolda kazanmak önemlidir” ya
da “kazanmak için her şey mubahtır” ba-
kış açısı çocuklara asla verilmemelidir. Bu
yaşta “kazanmak” değil, “oynamak” daha
önemlidir.
2. Çocuğun futboldaki performansına
dönük olarak (onun kişiliğini hedef alacak
şekilde) asla olumsuz eleştiri yapılmama-
lıdır. Hafif dozdaki eleştiriler sadece örne-
ğin arkadaşına zarar verme, saygısız dav-
ranma vb. olumsuz tavır ve davranışlara
karşı kullanılabilir.
3. Çocuklar arasında asla ayrım yapıl-
mamalıdır.
4. Diğerlerinden daha yetenekli olan
ya da daha iyi performans gösteren ço-
cuklar (elbette olumlu övgüyle destek-
lenmeli ancak) çok fazla ön plana çıkarıl-
mamalıdır.
5. Çocuklarla iletişim kurarken, ço-
cuğun karmaşa yaşamasına sebep olabi-
lecek, içeriği açık olmayan mesajlardan
kaçınılmalıdır. Onlarla iletişimde, “laf
kalabalığı” yapılmamalı; çok uzun, içe-
riği açık olmayan, kafa karıştırabilecek
konuşmalardan kaçınılmalıdır. (Çocukla-
rın bilgi ve deneyim kapasiteleri ile algı
düzeylerinin yetişkinler gibi olmadığı asla
unutulmamalıdır).
6. Çocukların en önemli psikolojik
ihtiyaçlarından biri olan güven duygusu,
asla zedelenmemeli; futbol ortamı ve
çevresi buna uygun yapılandırılmalıdır.
7. Çocukların herhangi bir konuyu,
hareketi vs. anlamaması asla eleştirilme-
meli, öğrenene kadar tekrar etmekten
kaçınılmamalıdır.
8. Fair Play’e uygun olmayan davranış-
lar hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir.
10. Antrenmanlarda oyuncular asla
uzun sürelerle bekletilmemeli. Egzersiz
süreleri 15 dakikayı geçmemelidir.
Önerilenler
1. Bu yaştaki çocukların ilgisini ayakta
tutmak için farklı antrenman yöntemle-
rinden yararlanılmalı, konuyla ilgili gün-
cel gelişmeler ve uygulamalar kesinlikle
yakından takip edilerek antrenman prog-
ramlarına dahil edilmelidir.
2. Eleştiriye karşı çok hassas olan bu
yaş çocukları için, eleştiri yapılacaksa,
sandviç metodu denenebilir. Bu metoda
göre, çocuğun bir yanlışı düzeltilecekse,
önce çocuğun iyi yaptıklarıyla ilgili olumlu
bir mesaj verilir. Sonra düzeltilmesini iste-
nen yanlış hareketten bahsedilir - ama sa-
dece bir tek hareketten- çok kısa ve açık
bir şekilde neden yanlış olduğunu anlatı-
lır. Daha sonra tekrar olumlu bir cümle ile
bilgi aktararak konuşma bitirilir. (Sandviç
metodu hakkında daha detaylı bilgi ve
örnek uygulama ayrı bir bölümde göste-
rilmiştir).
3. Çocuklara istenilen davranışları ka-
zandırmada “cezanın asla yeri yoktur”;
ayrıca “ceza” sanıldığı kadar etkili de de-
ğildir.
9-10 yaş arası oyuncuların psikolojik
özellikleri
Bu yaş çocukları hala “oyunun” kendi-
leri için önemli olduğunu inancını taşırlar.
Çok fazla hareketlidirler ve aktif olma is-
teği yine devam etmektedir; hala güven
duygusuna gereksinim duymaktadırlar ve
fazlaca meraklıdırlar. Bu dönemde onlar
için kazanmak yine çok önemli değildir.
Bu yaş grubunun önceki yaş grupları-
na göre farklı olan yanı ise, çocuklarda ya-
vaş yavaş takım arkadaşları ile özdeşleş-
menin başlamış olmasıdır. Dolayısıyla bu
yaş grubundaki çocuk, takım sporu oyna-
maya hazırdır. Hem takım arkadaşları ile
ortak bir kimlikleri olduğunu fark ederler,
hem de ilk kez takım arkadaşları ile ortak
amaçları olduğunu anlamaya başlarlar.
Bu dönemde, çocuklar ayrıca antre-
nörlerinden fazlaca etkilenirler. Bir önce-
ki dönemden farklı olarak bu etkilenme,
antrenörlerin kişilik özellikleri ve davra-
Antrenörler oyuncularına öneride bulunurken genellikle pozitif
olmaya çalışırlar. Fakat bazen eleştiri yapmak da gerekir. Bu-
nunla beraber bu yaş gruplarındaki oyuncular eleştiri aldığında,
çoğu zaman savunmaya geçerler ve verilmek istenen mesajı al-
gılamakta sıkıntı yaşarlar...
Sandviç metodu, bu noktada pozitif öneride bulunma ve aynı
zamanda hataları göstermenin dengeli ve etkili bir yöntemi ola-
rak kullanılabilir.
Sandviç metodu:
Öneride bulunurken üç temel unsura dikkat ediyoruz:
- Pozitif yaklaşım
- Geleceğe odaklı bilgi
- İltifat (oyuncunun kendine güvenmesini sağlar)
Kısacası, sırasıyla pozitif, negatif ve tekrar pozitif mesaj verilir.
Sandviç metodu için bir örnek:
Örneğin, bir savunma oyuncunuz rakibin hücumlarında topu
rakipten yerinde müdahalelerle kapabiliyor, ancak kazandığı
topu kendi takım arkadaşlarına etkili bir şekilde aktarmakta so-
runlar yaşıyorsa, onunla aşağıdaki gibi bir iletişim kurulabilir ve
verilmesi gereken mesajlar uygun bir şekilde aktarılabilir:
“Yerinde bir müdahaleydi, gerçekten çok beğendim. Fakat ge-
lecek sefer böyle bir pozisyonda topu kazandıktan sonra, mü-
sait durumda olan en yakın arkadaşına aktarırsan topu oyuna
daha olumlu sokar, takımı hücuma daha çabuk ve etkili çıkara-
biliriz. Bütün bunları antrenmanlarda birlikte çalışacağız. Senin
bu yönlerini de geliştireceğine inanıyorum, çok iyi gidiyorsun,
aferin…”
Görüldüğü gibi sandviç metodunda, önce oyuncunun iyi yaptığı
hareket vurgulanıyor:
Yerinde bir müdahaleydi… (Pozitif yaklaşım)
Ardından hatası (veya eksik yönü) üzerinde duruluyor:
Gelecek sefer böyle bir durumda… (Burada oyuncuya ne yap-
ması gerektiği kısaca anlatılacak - bunlar daha sonra antren-
manlarda uygulamalı olarak detaylı bir şekilde gösterilebilir;
oyuncunun yaptığı hataları veya eksik yönlerini görebilmesi ve
ne yapması gerektiğini iyi anlaması için sabırla çaba harcamak
gerekir).
En sonunda da, verilmesi gereken mesajları, oyuncunuzu moti-
ve edici sözlerle (ona duyduğunuz güveni de gösterecek şekil-
de) tamamlamış oluyorsunuz:
Çok iyi gidiyorsun, aferin… (pozitif mesaj ve iltifat/olumlu pe-
kiştirme)
Öneride bulunmak-Sandviç metodu
nışları ile tutumlarına odaklanır. Burada
iyi bir “rol modeli” (örnek alınan kişi) ol-
mak önemlidir; çünkü rol modeli almaya
gereksinimi olan çocuklar için antrenörle-
rinden aldıkları bu etkiler önemlidir, bü-
tün bunlar onların ilerideki spor yaşantı-
larına yansıyacak ve iz bırakacaktır.
Yapılması gerekenler
1. Bu dönemde yavaş yavaş takım ru-
hunun oluşturulmaya başlanması gerekir.
Antrenmanlar, oyuncular arası ilişkileri
güçlendirme ve yeni bağlar oluşturmak
üzerine kurulmalıdır.
2. Bu dönemde, takım arkadaşları ile
özdeşleşmeyi sağlamak için ortak sem-
boller (formalar, takım renkleri, takım
bayrağı, takım arması vb.) sık sık vurgu-
lanmalıdır.
3. Takımın ortak amaçları belirlenmeli
ve sıkça tekrar edilmelidir.
4. Antrenör, bu
yaş grubu çocukla-
rınca örnek alınan
kişi olmaya başla-
yacağı için, mut-
laka örnek davra-
nışlar sergilemesi,
spor için olumlu
olacak ve etik de-
ğerlere uygun tu-
tum ve davranışlar
içinde olması ge-
rekir.
5. Ailelerin tu-
tumları da, en az
antrenörler kadar
önemlidir. Bu ne-
denle,
ailelerle
işbirliği yapılmalı,
olumsuz
tutum
sergilerlerse uya-
rılmalıdırlar.
6. Bu dönemde
de, futbolun “eğ-
lenceli” tarafı vur-
gulanmalı, yine oyuncuların “eğlenmesi”
asıl olmalıdır. (Burada eğlenceden kasıt,
çocuğun futbol oynarken keyif almasıdır).
7. Bu dönemde maçları kaybetmek,
kazanmak kadar doğal kabuş edilmelidir.
Bu yönde oyuncunun üzerinde bir baskı
oluşturulmamalıdır.
8. Çocukların futbol deneyimleri çe-
şitlendirilmeli, yenilikler sürekli aktarıl-
malıdır.
9. Çalışma grupları halen küçük olmalı
ve her çocuğun yeterince aktif olduğun-
dan emin olunmalıdır.
10. Çocukların bireysel yeteneklerini
ortaya çıkarması, bazı hareketleri kendine
güvenerek denemesi sağlanmalı ve teşvik
edilmelidir. (Bu, elbette yine antrenör
gözetiminde, ama oyuncu üzerinde baskı
oluşturmadan yapılmalıdır).
Yapılmaması gerekenler
1. Bu dönemde yavaş yavaş takım
olma duyguları gelişmeye başlıyor olsa
da, çocuklar hala “ben-merkezci” bir ya-
pıya sahiptir. Bu nedenle, antrenmanlar-
da ve maçlarda hala bireysel ve bencil
davranışlar sergileyebilirler. Ancak, bu
durum yaşları açısından doğal kabul edil-
meli, dolayısıyla bu tip davranışlar hak-
kında endişe edilmemeli ve çocuk asla bu
nedenle cezalandırılmamalıdır.
2. Antrenörler kesinlikle çocuklara
olumsuz örnek olabilecek tutumlar ser-
gilememelidir. Bu yaşta, örneğin agresif
(saldırgan) davranışlar sergileyen bir ant-
renörle çalışan çocuğun, futbol yaşamı
boyunca saldırgan tutumlar ortaya koya-
bileceği unutulmamalıdır.
3. Maçlarda alınan galibiyetlere “abar-
tılı bir önem” verilmemeli ve yenilgiler de
asla ağır bir şekilde eleştirilmemelidir. Ka-
zanmanın önemli olduğu duygusu henüz
çok oluşmamış bu çocuklara, kazanmanın
“ne denli önemli olduğu” asla vurgulan-
mamalıdır. (Aksi takdirde bu durum onla-
rın üzerinde bir baskı oluşturacaktır).
4. Antrenmanlar, “iyi çalışmak adına”
asla tekdüze şekle getirilmemelidir. Ayrı-
ca, çocuklar antrenmanlarda uzun süre
hareketsiz bekletilmemelidir.
Önerilenler
Bu dönemde, takım ruhunu geliştir-
meye yönelik çalışmalar unutulmama-
lıdır. Antrenmanlar sırasında, takım ol-
maya yönelik egzersizlerden/oyunlardan
sıkça faydalanılmalıdır. (Örneğin, düz koşu
yaptırmak yerine bayrak yarışı yaptırmak
gibi). Ayrıca, antrenmanların önemli bir
bölümünün, eşli yapılabilecek egzersiz-
lerden oluşturulması faydalı olacaktır.
11-12 yaş oyuncularının psikolojik özel-
likleri
Bu yaş grubunda, en önemli ayırt edi-
ci fark, bireysel bakış açısının artık gücü-
nü yitirmeye başlaması ve takım olmanın
daha da önemli hale gelmesidir. Artık,
bireysel değil, ortak amaçlar öncelik ka-
zanmaya başlamıştır.
Bu dönemde, kısa vadeli başarı yeri-
ne uzun vadeli kazanımlara yönelik ça-
lışmanın önemi de ortaya çıkmaktadır.
Buna bağlı olarak, “kısa vadeli başarının
getirdiği tatmin duygusunun, uzun va-
deli başarılar için şimdilik ertelenmesi”
önemli özellikler içinde yer alır. Zira çocuk
için, “bugün yapılanların etkisinin yarın
görülebileceği mantık bağlantısı” bu dö-
nemde kurulabilmektedir. (Çocuk bugün
harcadığı çabanın, ileride kendisini mutlu
edecek noktalara taşıyacağını artık göre-
bilmektedir).
Buna
kar-
şın, çocuklar için
“oyun
oynama
deneyiminin” ve
“oyundan zevk al-
manın” önemini
kaybetmediği bi-
linmelidir; halen
ka zan ı p - ka zan -
mamak çocuk için
ikinci
plandadır.
Çocuklar bu dö-
nemde artık kendi
kendilerini değer-
lendirmeye, hatta
kendilerini eleştir-
meye de başlarlar.
Ayrıca, sorumlu-
luk duyguları da
artmaya
başlar,
bu nedenle kişisel
sorumluluk alabi-
lirler.
Zihinsel kapa-
siteler açısından
bakıldığında daha önceki yaşlara göre
en önemli farklar ise, çocuğun konsantre
olabilme (yoğunlaşma) yeteneğinin geliş-
mesi ve problem çözme yeteneklerinin
artmasıdır.
Yapılması gerekenler
1. Bu yaş grubunda “kendini değer-
lendirme” önem kazandığı için, artık ant-
renmanlardan ve maçlardan sonra oyun-
culardan kendilerini değerlendirmeleri
istenmelidir. Bu, yargılama yeteneklerinin
geliştirilmesi için önemlidir.
2. Antrenmanlardan ve maçlardan
sonra, artık oyunculara geri-bildirim ve-
rilebilir. Etik kurallarla ilgili davranışları
eleştirilebilir ya da övülebilir. Bununla
beraber, artık oyunlarını geliştirmeye dö-
nük önerilerde bulunulabilir ve hataları
oyuncularla tartışılabilir. Bu yaşlardaki
çocuklar artık değerlendirmelere karşı
Futbol Gelişim
128
129
Futbol Gelişim