Page 112-113 - TAMSAHA 106

Basic HTML Version

te’i 2-0, 2-3 ve 4-2’lik skorlarla de-
virirken, flampiyonun belli oldu¤u
son maçta iki gol atan Spencer yine
tak›m› ad›na en çok parlayan isim-
di. Bunun devam›nda Real Mad-
rid’le oynanan K›talararas› Kupa fi-
nalinde de Penarol her iki maç› da
2-0 kazan›yor ve bu maçlardaki
dört golden üçü yine Spencer’den
geliyordu.
1971 y›l›nda ülkesine dönen ve ka-
riyerinin son sezonunu Barcelona
Guayaquil’de geçiren Spencer, Li-
bertadores Kupas›’nda Penarol ve
Barcelona formalar›yla ç›kt›¤› 87
maçta att›¤› 54 golle hâlâ bu turnu-
van›n gelmifl geçmifl en golcü ismi
konumunda. Ancak Ekvador Millî
Tak›m›’n›n o y›llarda çok kötü bir
halde olmas›n›n, Spencer’in ulusla-
raras› düzeydeki bu baflar›lar›n› Co-
pa America ve elbette Dünya Kupa-
s› gibi daha büyük vitrinlerde gös-
termesini engelledi¤i ve onun futbol
dünyas›n›n büyük ço¤unlu¤unun
gözlerinden ›rak bir y›ld›z olarak
kalmas›na yol açt›¤› da bir gerçek.
112
TamSaha
TamSaha
113
Elias Figueroa
Lakhdar Belloumi
Güney Amerika’n›n
dünyan›n her
anlamda öbür ucu oldu¤u y›llarda
futbol oynaman›n ma¤duriyetini ya-
flayan y›ld›zlardan bir di¤eri de fiili-
li savunma oyuncusu Elias Figu-
eroa… Kendisinin kariyeriyle ilgili
ufak ayr›nt›lara geçmeden önce is-
terseniz biraz tersten gidelim ve
onun hakk›nda, futbolun di¤er bü-
yük efsaneleri neler demifl bir hat›r-
layal›m. Tüm zamanlar›n en büyük
defans oyuncusu listelerinde en çok
zirvede yer alan isim olan Franz
Beckenbauer, Figueroa’y› “Ben Av-
rupal› Figueroa’y›m” diyerek över-
ken, bir baflka savunma üstad› Da-
niel Passarella ise fiilili meslektafl›
için, “Figueroa ile Beckenbauer fut-
bol tarihinde benden iyi olan iki sa-
vunmac›d›r” ifadesini kullan›yordu.
Pele ise futbolcular›n kalitelerinin
de¤erlendirilmesinde madalya do-
laplar›n›n durumunun ne denli etki-
li oldu¤una dikkat çekiyor ve “E¤er
bir Dünya Kupas› kazanm›fl olsayd›
Figueroa tüm zamanlar›n en iyi de-
fans oyuncusu olarak adland›r›l›rd›”
diyordu. Yine de Pele bunun ard›n-
dan fiilili y›ld›z›n Amerika k›tas›n-
dan ç›km›fl en iyi savunmac› oldu-
¤unu da vurgulamadan geçemiyor-
du. Brezilya’y› 1994’te Dünya fiam-
piyonlu¤u’na tafl›yan Teknik Direk-
tör Carlos Alberto Parreira ise bir
ad›m daha ileri gidiyor ve Figueroa
için “Dünya futbolunun en iyi sa-
vunmac›s›” sözlerini sarf ediyordu.
Hatta benzer sözler, bir baflka dün-
ya flampiyonu teknik adam Arjan-
tinli Cesar Luis Menotti’nin de a¤-
z›ndan ç›km›flt›.
Figueroa’n›n Güney Amerika’daki
itibar›, flekilde de görüldü¤ü gibi
neredeyse Che Guevara mertebe-
sindeyken, Avrupa’da isminin yete-
rince duyulmam›fl olmas›n›n nedeni
de tabii ki oynad›¤› k›tan›n Avrupa
taraf›ndan o dönemde derinlemesi-
ne takip edilmemesi ve fiili Millî Ta-
k›m›’n›n da Dünya Kupalar›nda üst
düzey baflar›lar elde edecek durum-
da bir tak›m olmamas›yd›. Kariyeri-
ne ülkesinin Santiago Wanderers ta-
k›m›nda bafllayan Figueroa’y› da k›-
ta çap›nda ilk keflfeden, t›pk› bir ön-
ceki kahraman›m›z Spencer’de ol-
du¤u gibi, Uruguay’›n Penarol eki-
biydi. 1967 y›l›nda, 20 yafl›ndayken
Montevideo’ya giden fiilili, befl y›l
boyunca s›rt›nda tafl›d›¤› sar›-siyahl›
formayla iki flampiyonluk yaflad›k-
tan sonra as›l efsaneleflece¤i Brezil-
ya’n›n Internacional tak›m›na geçti.
Burada da befl sene süresince top
koflturan Figueroa, befl eyalet, iki de
Brezilya flampiyonlu¤u kazanmay›
baflard›. Üstelik 1974, 1975 ve
1976 y›llar›nda üç sene üst üste Gü-
ney Amerika’da y›l›n futbolcusu
ödülüne lây›k görüldü ki rakipleri
aras›nda Pele, Rivelino, Nelinho,
Cubillas, Ardiles ve Kempes gibi ef-
sanelerin oldu¤u düflünüldü¤ünde
bu baflar› göze çok daha inan›lmaz
gözükecektir.
fiili ile 1966, 1974 ve 1982 Dünya
Kupalar›nda da boy gösteren Figu-
eroa, buradaysa fleytan›n baca¤›n›
bir türlü k›ramad› ve fiili üç turnuva-
da da ilk turda elenirken oynad›¤›
dokuz maçta sadece üç beraberlik
alabildi, tek bir galibiyet göremedi.
Kariyerinin son y›llar›n› fiili ve
ABD’de geçiren baflar›l› oyuncu bu-
ralarda da üç ayr› tak›mda üç lig
flampiyonlu¤u daha gördükten son-
ra futbolu b›rakt›.
Güney Amerika
gibi futbolun dün-
ya üzerinde Avrupa ile birlikte en
üst düzeyde oynand›¤› iki yerden
birinde parlamalar›na karfl›n Avru-
pal› taraf›ndan yeterince tan›nma-
yan Spencer ve Figueroa gibi örnek-
leri gördükten sonra, futbolun çok
daha geri kald›¤› bir bölgeden, Ku-
zey Afrika’dan hiç d›flar› ç›kmam›fl
Lakhdar Belloumi’nin hak etti¤i de-
¤eri hiç bulamam›fl olmas›na hiç
ama hiç flafl›rmamak lâz›m.
Afrika k›tas›ndan ç›kan belki de en
yetenekli 10 numara olan Belloumi,
futbol hayat›n›n büyük k›sm›n› do¤-
du¤u kentin tak›m› GC Mascara ile
bir baflka Cezayir ekibi MC Oran
aras›nda mekik dokuyarak geçirdi
(ikisinde de dört farkl› dönemde oy-
nad›). Bu tak›mlarda iki kez Cezayir
flampiyonlu¤u yaflayan oyuncunun
sicili yüzeysel bak›ld›¤›nda göz ka-
maflt›rmayabilir ama 1984’te
GC Mascara’y› tarihinin tek
flampiyonlu¤una
tafl›d›¤›,
1988’de de MC Oran’› 17 y›l-
l›k bir aran›n ard›ndan tarihi-
nin ikinci flampiyonlu¤una
ulaflt›rd›¤› hesaba kat›l›rsa
onun sihirbazl›k seviyesinde
bir futbol kabiliyetine mazhar
oldu¤u da anlafl›labilir.
Belloumi’nin forma giydi¤i
1980’li y›llar, Cezayir Millî
Tak›m›’n›n da en parlak dö-
nemiydi. 1982’de Belloumi
henüz 21 yafl›ndayken ilk kez
Dünya Kupas› vitrinine ç›kan
Cezayir, ilk turda Bat› Alman-
ya, Avusturya ve fiili’den olu-
flan zorlu bir gruba düflmüfltü.
Grupta Bat› Almanya ile oy-
nad›klar› ilk maçsa futbol tarihinin
en büyük floklar›ndan birine sahne
olacakt›. Son Avrupa flampiyonu
önünde fark yemesi beklenirken ba-
fla bafl bir oyun ortaya koyarak her-
kesi flafl›rtan Cezayir, bu da yetmez-
mifl gibi maç›n ikinci yar›s›n›n bafl-
lar›nda bir di¤er y›ld›z› Rabah Mad-
jer’le 1-0 öne de geçiyordu. Alman-
lar 15 dakika içinde Rummenigge
ile bu gole cevap vermeye kalkt›ysa
da bu sevinçleri çok k›sa sürdü. Go-
lün santras›yla birlikte 25 saniyede
10 pas yaparak Alman kale sahas›-
n›n dibine kadar gelen Cezayir’de
son vuruflu Belloumi yapt› ve tak›-
m›na iki puan› kazand›ran isim ol-
du.
Bu flafl bafllang›c›n ard›ndan ikinci
maç›nda Avusturya’ya 2-0 yenilen
Cezayir’i üçüncü maçlardaysa
Dünya Kupalar›n›n en dramatik
sonlar›ndan biri bekliyordu. ‹kinci
maçlar sonunda grupta Avustur-
ya’n›n dört, Bat› Almanya ve Ceza-
yir’inse ikifler puan› vard› ve ne hik-
metse son maçlar ayn› gün oynan-
m›yordu. ‹lk oynayan Cezayir, fii-
li’yi 3-2 yendi¤indeyse ortaya tuhaf
bir tablo ç›km›flt›. Buna göre ertesi
günkü Bat› Almanya-Avusturya ma-
ç›n› Bat› Almanya’n›n bir veya iki
farkla kazanmas› halinde iki tak›m
kol kola bir üst tura yükselecekti.
Nitekim öyle de oldu ve maç›n bafl-
lar›nda Bat› Almanya’n›n bir gol
bulmas›n›n ard›ndan yeflil çimlerin
üzerinde hofl bir piknik havas›nda
geçen maçta skorda de¤ifliklik ol-
may›nca Cezayir evine erken dön-
mek zorunda kald›.
Dört y›l sonraki Dünya Kupas›’nda
da yer alan ancak bu kez Kuzey ‹r-
landa’dan tek bir beraberlik alan ve
Brezilya ile ‹spanya’ya boyun e¤en
Cezayir, Belloumi’li kadrolar›yla
Afrika Uluslar Kupas›’ndaysa dört
kez mücadele etti. Bunlardan birin-
de kürsünün ikincilik, ikisindeyse
üçüncülük basamaklar›na ç›kt›. Ba-
flar›l› oyuncunun ald›¤› en büyük
bireysel ödülse 1981’de Afrika’da
y›l›n futbolcusu seçilmekti. 101 de-
fayla Cezayir Millî Tak›m›’n›n for-
mas›n› en çok giyen oyuncu olan
Belloumi bu maçlarda 27 kez de
gol sevinci yaflad›.