TamSaha 125. Sayı - page 70-71

diğimdedik olması sizi gerçekten sinirlendirebilir
ama sonuç olarak baktığımızda o gerçekten bir de-
hadır.”
Mühendis ve fizikçi
Her ne kadar çalışkan ve disiplinli olsa da bu özellik-
leri Bielsa’nın futbolcu olmasını sağlayamamıştı.
Topla arası iyi bir defans oyuncusu olmasına karşın,
yavaştı ve 21 yaşında Newell’s Old Boys’tan ayrılma-
dan önce sadece 4maçta görev aldı. 25 yaşından
önce ziraat mühendisliği ve fizik eğitimini tamam-
ladı ve alt liglerde çalıştı. 25 yaşından sonra ise Bue-
nos Aires’e taşınarak şehrin üniversite takımının
teknik direktörlüğünü üstlendi. Oyuncularına ku-
sursuz ve alışılagelmedik bir yaklaşımı vardı. (20 ki-
şilik kadroyu seçmeden önce 3 bin oyuncuyu
incelemeye almıştı). Oyuncularına profesyonelmiş
gibi davranıp, onları lâyıkıyla çalıştırdı ve zorlayıcı
antrenmanlar yaptırdı. Takımındaki oyuncular, an-
trenmanlarda onun ne kadar ciddi biri olduğunu an-
ladı. Dikine oynamaya verdiği önemve inanç o
zaman bile belli oluyordu.
Bielsa, Newell’s takımına geri dönüp gençleri yetiş-
tirmeye başlamadan önce iki yılını üniversite takı-
mında geçirdi. Arjantin’de büyük kulüplerin
gözünden kaçmış yetenekli oyuncuların olabilece-
ğini düşünerek, Arjantin haritasını 70 ayrı bölüme
ayırdı ve bölgelerin her birini ziyaret ederek yete-
nekli oyunca avına girişti. 5000mil yolu kendi Fiat
147’si ile kat etti çünkü uçağa binmekten korku-
yordu.
Newell’s Old Boys’un
başına gelen en güzel şey
1990’a kadar yedek oyuncuları çalıştırmış ve ken-
dini yeterince ispat ederek Jose Yudica’nın yerine
ana takımın başına geçmişti. Orta saha oyuncusu
olan Juan Manuel Llop bunu
“Marcelo başa geçti-
ğinde, radikal bir değişim oldu”
şeklinde açıklamıştı.
Ayrıca
“O genç ve yeni antrenman biçimine ve fikir-
lere sahipti, taktiksel olarak kanat ağırlıklı 4-3-3
oynatmakta, gerekli olduğunda ise 3-4-3 taktiğini
kullanmaktaydı. Martino ve diğer yaşı ileri olan
oyuncular gibi ben de ilk olarak bu kadar çok deği-
şikliğe ihtiyatlı yaklaşmıştım. Fakat çabucak fark
ettik ki, o, Newell’s Old Boys’un ve onu gözü kapalı
olarak destekleyen taraftarın başına gelen en güzel
şeydi.”
Antrenmanlar önemli ölçüde değişmişti.
“Bizi artık
şaşırtacak bir şey kalmamıştı”
demişti Llop.
“Fakat
bu seferki şaşırtıcıydı. Tüm antrenmanlar çok kısa
ancak yoğundu. Antrenmanlara farklı zamanlarda
başlıyorduk, üç ya da dört oyuncu kendilerine özel,
bölgesel egzersizler yapıyordu. Örneğin 5 numara,
4 numara ve 8 numara birlikte gibi. Genç oyuncular
bu tarz antrenmanlara alışkındı. Fakat biz değildik.”
Çoğumaç Pazar günü oynanmakta, Pazartesi günü
ise oyuncuların dinlenme günü olup, Salı bütün gün
ve Çarşamba sabahı Bielsa rakip takımların video-
larını izlerken oyuncular fitness hocaları eşliğinde
çalışmaktaydı. Çarşamba akşamı ise taktik antren-
manı başlıyordu.
“Genç oyuncular bir sonraki maçta
karşılaşacakları takımın üzerine okumalar yapıp,
bunun hakkında detaylı dosya oluşturmak zorun-
daydılar”
diye belirtiyor Llop.
“Bu onların kararlı ol-
masını ve futbolu daha iyi anlamalarını
sağlamaktaydı.”
Maç gibi antrenman
Bielsa daha sonra oyuncularını videoya çekiyordu
-bütün oyunların tüm anını değil- sadece önemli
anları ve önemli noktaları kaydediyordu. Perşembe
akşamı ise bazen hazırlıkmaçı yapılmaktaydı.
“Kısa,
fakat ligmaçı yoğunluğunda geçen bir karşılaşma.
Hârikaydı. Daha önce hiç böyle bir şeye tanık olma-
mıştık. Diğer takım adeta bir sonraki rakibimiz gibi
oynamaktaydı. Ve bizimgörevimiz onları yenipmaçı
kazanmaktı. Yenmeye çok odaklıydık ve Perşembe
günkümaçları kaybetmeyi göze alamazdık.”
Cuma günleri maç hazırlığı için ayrı bir öneme sa-
hipti. Bielsa oyuncularını maç esnasında gelişebile-
cek 120 farklı ofansif ve defansif pozisyona karşı
özel olarak hazırlıyordu. Llop bu durum için,
“Bu,
hamlelerle ilgiliydi, hamleleri koordine ediyordu. Top
şuraya gelmeli, sen şurada olmalısın, sen buraya
koşmalısın, eğer diğer takımofsayt taktiği ile oy-
narsa, 2 kişi oyun dışına çıkacak ve 1 kişi de kontra
yapmak için hazır olacak gibi şeyler. Çok, çok fazla
detaylıydı.”
“Tuhaf biri”nin zaferi
Bu taktik en azından belli bir süre boyunca işe ya-
radı. Newell’s sezona belirsizlik içinde başladı, Pla-
tense’yi 1-0 yendi fakat sonra Argentinos Juniors’la
berabere kalıp kendi evinde Huracan’a kaybetti. Se-
zonun dördüncümaçında, Union’la karşılaşmak
üzere Santa Fe’ye gittiklerinde ise Bielsa ile ilgili
önemli tereddütler mevcuttu.
“Çeşitli dedikodular
vardı. Dördüncümaçtan sonra veya daha sonra-
sında kovulup kovulmayacağı hakkında bir fikrim
yoktu. Kötü seriyi devam ettirmemiz hâlinde böyle
bir şey gerçekleşebilirdi. Marcelo tuhaf birine benzi-
yordu. Metotlarının doğruluğu tartışılıyordu.”
3-1 yendiler.
“Yükselişe geçtik ve asla durmadık”
diyor Llop. Bunun sonrasında Newell’s, Apertura Li-
gi’nde sadece bir kere daha yenilgi yüzü görüp,
River Plate’in iki puan önünde ligi tamamladı.
O sezon Apertura ve Clausura’yı kazananlar, şampi-
yonluk için play-off oynayacaklardı. Yani fiilen Ne-
well’s’ın ikinci yarıda uğruna oynayacağı bir şey
kalmamıştı. Clausura’yı sekizinci olarak tamamladı-
lar. Play-off’larda, Newell Rosario ile olan ilkmaçla-
rını 1-0 kazanmışlardı, fakat hâlâ karşılarında La
Boca’da her şeye kadir olan görev vardı. Anlamsız
bir biçimde, Copa America iki ayaklı olarak başlı-
yordu, bu da iki taraf için bolca sakatlık demekti. Ne-
well’s takımından Fernando Gamboa ve Dario
Franco ile Boca’dan Diego Latorre, Blas Giunta ve
Gabriel Batistuta sakatlanan isimlerdi. Bu eksikler
arasında en büyük kayıp Batistuta olarak görülebilir
fakat Gamboa’nın yokluğu Newell’s için defansın ye-
niden yapılandırılması gerektiği anlamına geliyordu.
“Bielsa bana libero olarak oynayıp oynayamayaca-
ğımı sordu”
diye anlatıyor Llop;
“Hayatımda daha
önce hiç libero oynamamıştım. Hiçbir zaman. Çar-
şamba günü çalışmaya başladık ve durum çok kö-
tüydü. Yedek takımbile bize karşı hayli üstün oy-
nadı. Bielsa bizi soyunma odasına götürüp konuşma
yaptı, kendimizi geliştirmemiz için neler yapmamız
gerektiğini söyledi. Sahaya tekrar girdik ve oyunu-
muzu biraz daha geliştirdik. Perşembe tekrar an-
trenman yaptık, bu seferki daha iyiydi. Fakat bu
kadardı. İki antrenman ve bir sürü şüphe.”
Boca üstündü, Cristian Domizzi ve Juan Simon kır-
mızı kartla oyundan çıkmışlardı ve Reinoso son 9
dakika kala gol atarak ev sahibi takımın normal sü-
reyi 1-0 önde bitirmesini sağlamıştı. Yine de Newell’s
maçı penaltılarla 3-1 kazandı.
“Hayatımdaki en iyi
maçtı, çamurda oynadık, çok fazla mistikti.”
Ölmek isteyen adam!
Newell’s takımının formu yine de kendi hâline terk
edilmiş, Apertura 1991-92’de iyice kötüye gitmişti.
1991 yılı boyunca Newell’s, sadece 9 maç kazanmıştı.
Bitkinlik bunun en önemli nedeniydi.
“Bumetot
mevcut yorgunluk düzeyini teşvik ediyordu. Sadece
fiziksel yorgunluk değil, ruhsal ve duygusal yorgun-
luğu da…”
Clausura’nın başlangıcında, baskı kendini göster-
meye başlamıştı. Newell’s, Quilmes’ı evinde 2-0 ye-
nerek başlamıştı sezona, fakat sonra Libertadores
grupmaçlarının ilkmüsabakasında San Lorenzo’ya
karşı 6-0 gibi ağır bir yenilgi aldılar.
“Bu şimdiye
70
71
1...,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,68-69 72-73,74-75,76-77,78-79,80-81,82-83,84-85,86-87,88-89,90-91,...126
Powered by FlippingBook