TamSaha 128. Sayı - page 24-25

24
25
Skibbe çok iyi bir teknik direktör,
âdil ve dürüst bir insan. Boffin’in
iyi bir kaleci olmasına rağmen
verimli bir dönemgeçirmediğini
görünce ilgisini bana çevirdi.
Dönümmaçımolan K. Erciyesspor
müsabakasında sanırımbaşka
kimse Boffin’in yerine beni oynatma
cesaretini gösteremezdi.
Dünya futbolunda Neuer’in başka
bir yeri var. Her anlamda çok
başarılı bir kaleci. Eli ve ayakları
iyi, önde oynuyor, yan toplarda
başarılı. Adeta libero gibi bir
kaleci. Bence bütün kaleciler
böyle olmak zorunda. Yani iki
ayağını da kullanabilecek ve önde
oynayabilecek.
Çocukken arkadaşlarımla
iddialaşır ve sağ ayağımı değil de
sadece sol ayağımı kullanarak
oynardım. Sol ayağımda zamanla
böyle gelişti. Nasıl bir Almancı
çocuk hemAlmanca hemde
Türkçe konuşabiliyorsa ben de
aynı şekilde iki ayağımı da
kullanabilecek hale geldim.
İki ayağımı kullanmanın dışında
sanırım sezgileri de iyi bir
kaleciyimve topun nereye
düşeceğini çok yaklaşık olarak
kestirebiliyorum. Neuer’in dünya
futbolunda bir yeri var demiştim
ya, ondaki özellikleri ben
kendimde de geliştirebiliyorum.
Bu kabiliyetlerimi gördükçe, artık yan
toplara cesaretle çıkabiliyorum.
Alper Hoca inanılmaz disiplinli,
işine müthiş bir saygısı var.
Antrenmanlar sırasında her şeyin
hesabını yapan, inanılmaz
detaylara dikkat çeken bir
antrenör. Bir yandan da kaleciliğin
düşündüğümüz kadar zor bir iş
olmadığını, sadece her şeyin basitini
yapmamız gerektiğini öğretiyor bize.
iyi olursambu işi başaracağım”
cevabını verirdim. Nihayetinde
başardımve babamda ilkma-
çıma gelip beni yalnız bırakmadı.
İlkmaçımderken?
Profesyonel anlamdaki ilkma-
çımdan söz ediyorum. Babam
sanki futbol çevresine inanmı-
yordu ve o nedenle ağırlığı okula
vermemi istemişti.
Yokluk içinde büyüdüğüne çok
vurgu yaptın. Peki, şimdi ailenin
hayatını değiştirmek için çaba
harcıyor musun?
Aslında profesyonellik hayatım-
daki her şey son bir yıl içinde ge-
lişti. Daha önce futboldanmaddi
anlamda pek bir şey kazanma-
mıştım. Bu anlamda sıkıntılar ya-
şadım. Ama son bir yıldır aileme
destek olabilecek kadar kazan-
maya başladım. Zaten hayatım
boyunca da ailesine destek ver-
meye çalışan birisi oldum.
Futbolcu olmayı küçük yaşlarda
kafana koyduğunu anlatıyorsun.
Bu kararda “Çok para kazanırım,
hayatımdeğişir” düşüncesinin
etkisi var mıydı?
Hayır. İnsan küçükken futboldan
para kazanabileceğini düşünmü-
yor ki. Düşünemez de zaten. O yıl-
larda kaleciliğe bir aşk ve tutku
gözüyle bakıyordum. Sadece “Ben
burada oynayacağım” diyordum,
o an için parayı düşünmüyordum.
Hatta o kadar ki, o yaşlarda yıldız
oyuncuların kazandığı paraları
bile bilmiyordum.
Altay geçmişte Türk futboluna
önemli yıldızlar kazandırmış bir
kulüp. Mustafa Denizli bir Altay
markasıdır mesela. Son dönemde
de Aytaç Kara gibi bir oyuncu
yine oradan geldi. Sen Altay’daki
eğitim sürecinde neler kazandın?
Manevi anlamda çok şey kazan-
dım aslında. Hocalarımdan çok
şey öğrendim; üzerimdeki emek-
leri inkâr edilemez. Altyapıda ka-
leci antrenörü Mücahit Dönmez
var mesela. Ben 17 yaşındayken
altyapıya gelmişti. İlk geldiği gün-
den itibaren yeteneğime inandı ve
bana güvendi. Ayrıca her zaman
haksızlığa göğüs geren biridir ve
üzerimdeki emeği büyüktür. Sa-
dece antrenmanlarda değil, saha
dışında da bilgi ve tecrübelerin-
den çok yararlandım. Profesyonel
olduğumdönemde de Haluk Kap-
lan Hocambana çok emek verdi.
O da işinde çok başarılı ve yurtdı-
şında sürekli seminerlere çağrılan
bir kaleci antrenörüdür. Ondan
kalecilikle ilgili çok fazla bilgi
edindim. Beni kaleciliğin bir geo-
metri işi olduğuna inandırdı. Açı-
ları, açıortayı, nerede durmam
gerektiğini hep ondan öğrendim.
Bunları bana tahtaya çizerek de
gösteriyordu. Ben de kaleciğin
geometri işi olduğuna gerçekten
de inanıyorum. Son olarak da Öz-
türk Tanrıbilir Hocambeni Eski-
şehirspor’a aldırdı. Bana kattığı
çok şeyin yanında bir nevi babalık
da yaptı.
Bu babacan yaklaşım sana güven
mi veriyor?
İdmana geldiğimde bir hocayla
çalışıyorumdiye gelmiyorum. Bu
sadece benim için değil, diğer ka-
leci arkadaşlar içinde de geçerli.
Bana çok fazla güven veriyor. En
başından beri, “Sen çok yetenekli
bir kalecisin ve bir gün Millî Ta-
kım’da oynayacaksın” diyerek
bana büyük bir güven duygusu
aşıladı.
Altay günlerinden devam eder-
sek, sanırım 2010-11 sezonundaki
Altay-Tavşanlı Linyit maçı senin
için bir dönümnoktası niteliğini
taşıyor. Takım ilk yarıda 2-0 ge-
riye düşünce Cenk Tekelioğlu’nun
yerine oyuna giriyorsun ve son-
rasında o sezonun sonuna kadar
kaleyi devralıyorsun. Bize o maç-
tan ve sonrasındaki gelişmeler-
den söz eder misin?
İlk ligmaçım, ondan önceki sezon
oynadığımKonyaspor maçıydı.
Ancak sezonun sonmüsabaka-
sıydı ve ben son on dakikada ka-
leyi korumuştum. Dediğiniz gibi,
benim için en anlamlı maç Tav-
şanlı Linyitspor’a karşı oynadığım
müsabakaydı. Önceki sezonda ta-
kımın üçüncü kalecisiydim. Kendi
kendime “Bari ikinci kaleci ola-
yım, sonra yavaş yavaş birinci ka-
leci olurum” diye düşünüyordum.
Ama yeni gelen teknik direktörü-
müz beni altyapıya gönderdi. Bu duruma gerçekten
çok şaşırmıştım. Takımdan ayrılmayı düşünüyor-
dum. Ama sabrettimve çalışmayı sürdürdüm.
Sonra takımın başına Coşkun Demirbakan Hoca
geldi ve beni görüp beğendi. Antalya kampındaki
dört hazırlıkmaçında da bana görev verdi. Dört
maçta oynadıktan sonra “Bundan sonra benimka-
lecim sensin. Ama Cenk ağabeyini hemen yedek
bırakamam. Biraz bekleyeceksin ve ikinci yarının
ilkmaçında da kadroya gireceksin” dedi. Gerçekten
de beni kadroya aldı. O dönemde Cenk ağabey
sakat olmasına rağmen oynuyordu. Tavşanlı Lin-
yitspor maçının ilk yarısında sakat hâliyle iki gol
yiyince ikinci yarıda oyuna girip başarılı bir maç çı-
kardım. Bu da benim için bir dönümnoktası oldu.
O sezon sonuna kadar kaleyi koruyorsun ancak
ertesi sezon takım İkinci Lig’de olmasına rağmen
sadece bir maçta oynayabiliyorsun. Bunun nedeni
neydi?
Dediğiniz gibi o sezonun sonunda İkinci Lig’e
düşmüştük ama beni isteyen birçok kulüp vardı.
Ancak kulübün istediği bonservis bedeli yüksek
olunca takımda kaldım. Yeni sezonda takımın bi-
rinci kalecisi ben olacaktım ama maçların başla-
masına on gün kala omzumdan sakatlanınca yedi
ay futboldan uzak kaldım. O dönemde de takımın
kalesini çok sevdiğimRecep Biler ağabeyimko-
rudu. Sonmaça yetişebildimve o müsabakada da
Altay kariyerimdeki en iyi performansımı sergile-
dim.
1...,4-5,6-7,8-9,10-11,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23 26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,...136
Powered by FlippingBook