TamSaha 128. Sayı - page 26-27

26
27
2012-13 sezonunda sürekli oyna-
dın, ertesi sezon ise yirmi iki maça
çıktın. Buna rağmen daha az oy-
nadığın bir sezonun ardından
Süper Lig’e transfer olabildin. Bu
iki sezonun performanslarını kı-
yaslar mısın?
Son sezonumda daha az oynama-
mın nedeni son haftalarda kadro
dışı kalmamdı. Kulüple sözleşmem
bitiyordu ve yeni sözleşmeyi imza-
lamamdan dolayı kadro dışı kal-
mıştım.
İsmin Beşiktaş’ın da transfer lis-
tesinde geçerken Eskişehirspor’a
gittiğini biliyoruz. Bize bu süreci
anlatır mısın?
Beşiktaş’ın beni istediği dönembir
sezon öncesiydi. O dönem ismim
Beşiktaş’la anıldığı için kulüp baş-
kanımız bonservis bedelimi yük-
sek tutmuştu. Beşiktaş’ın bunun
üzerine transferimden vazgeçti-
ğini düşünüyorum. Ama Ertuğrul
SağlamHocanın da beni iki yıldır
istediğini biliyorum. Onlara karşı
oynadığımız kupa maçında beni
beğenmiş ve kadrolarına katmak
istemişlerdi. Sözleşmemin bitme-
sine 1 yıl kala Eskişehirspor’a söz
vermiştim. Onlar da beni bonser-
visimle almak istemiş ancak kulü-
bümyüksek bedel isteyince bu
transfer gerçekleşmemişti. Bunun
üzerine ertesi sezon sözleşmemi
uzatmadımve Eskişehirspor’la
anlaştım.
Eskişehirspor’a transfer oldu-
ğunda verdiğin ilk beyanatta
“AMillî Takımkalesini korumayı
hedefliyorum” demiştin ve bugün
de ay-yıldızlı kadrodasın. O gün
2. Lig’den gelen ve adını pek kim-
senin duymadığı bir kaleciyken,
üstelik Eskişehirspor’da henüz bi-
rinci kaleci bile değilken bu söz-
leri sarf edecek güveni nereden
alıyordun?
Kendi özelliklerime inanan bir ka-
leciyimve kendime de bu konuda
çok güveniyorum. Çevremdeki
herkesin bana iyi olduğumu söyle-
mesi de bende bu güvenin oluş-
masını sağlıyor. Herkes böyle
söylüyorsa boşuna söylemiyordur
diye düşünüyorum. Gittiğimhiçbir
yerde beklemeyi sevmem. Çok
hırslı bir yapımvar ve hep başarıyı
kovalarım. Boffin gibi bir kalecinin
birinci yedeğine gelmek kolay bir
iş değildir. Tamam, oraya ikinci ka-
leci olarak gittim ama bunun da bir
garantisi yok ki. Kötüysen üçüncü,
iyiysen birinci olursun. İnsanların
hemhedefleri hemde hedeflerin-
den daha büyük hayalleri vardır.
Benimhedeflerimve hayallerim
hep yüksektir ve adım adımbu
doğrultuda ilerlerim. Millî Takım
hedefimdaha çabuk gerçekleşti
ve böyle olması da daha iyi oldu.
Seçilmeyi başardım, şimdi sırada
oynamak var. Ondan sonrasında
ise daha iyi yerlerde oynamak ve
inşallah ülkemi Avrupa’da temsil
etmek var. Yeteneklerime güven-
diğim için kendime büyük hedefler
koyabiliyorum.
Futbola başladığında seninle bir-
likte olan pek çok arkadaşın şimdi
bu oyunun dışında kaldı. Sense
önce Süper Lig’i gördün, şimdi de
Millî Takımkadrosundasın. Seni
diğerlerinden ayırıp bugünkü
noktaya getiren hangi özelliklerin
oldu?
Diğer insanların kaleciliğe nasıl
baktıklarını bilemem ama ben bu
işe kendime çok inanarak baktım.
Bir defasında vazgeçme noktasına
bile gelmiştim, ama “Ben kalecilik
yapmadan ben olamam” dedim
kendi kendime. Hayal etmekten de
hiç vazgeçmedim. Çünkü kendimi
bu işe adamıştım.
Eskişehirspor’da sezonun ikinci
yarısında Boffin’i kulübeye gön-
derip kaleye geçmeyi başardın.
Sanırımburada yedek kaldığın
süreyi çok iyi değerlendirdin.
Bu süreci bize biraz anlat istersen.
Yedek kaldığın dönemde neler
yaptın da böyle bir ilerleme kay-
dettin?
Ertuğrul Hoca görevdeyken yedek
kaldığımda her zaman iyi çalıştım.
Antrenmanlarda hevesimi göste-
rerek hocanın güvenini kazandım.
“Zaten bir süre sonra kaleye geçe-
ceğim” diyerek o anı beklemeye
başladım. Özellikle kupa maçla-
rında oynadığımda da kendimi her
maçta göstermeyi başardım. Sonra
Ertuğrul Hoca ve ekibi tamda
devre arasında gitti. Yeni bir hoca-
nın gelmesi benim için çok önem-
liydi. Sonuçta yine Boffin oynaya-
caktı ama ben de yine “Burada
varım” imajını vermeye çalışma-
lıydım. O dönemde çok çalıştım.
Özellikle Skibbe’nin gelişinden 3-4
gün sonra yaptığımız bir antren-
manda gösterdiğimperformansla
“Burada Ali de var” imajını onun
kafasına yerleştirmeyi başarmış-
tım. Başarılı olmak için sadece ka-
leci antrenmanları yapmak da
yetmez. Ekstra çalışmalar da yap-
mak gerekiyor. Ben her idmandan
önce salona gitmeye çalışırım.
İdman bittikten sonra da hâlâ
gücümvarsa elimden geldiğince
yine ekstra çalışmalar yaparım.
Yabancı teknik adamların kale-
deki ilk tercihleri de genellikle ya-
bancı kaleciler olur. Ama Süper
Lig’de sana formayı veren teknik
direktör Skibbe oldu. Bize onunla
ilişkinden söz eder misin? Sana
neler söylüyor, senden beklentileri
neler?
Boffin çok iyi bir kaleci ama o
şanssız bir dönemgeçiriyordu. As-
lına bakarsanız Boffin’in kalitesi ve
böyle bir kaleciyle girdiğim reka-
bet bana da çok şey kattı. Onun
önüne geçebilmek için daha çok
çalışmak zorundaydım. O da ger-
çekten iyi çalışıyordu ve ben de
hep daha iyisini yapmamgerekti-
ğini biliyordum. Kendi kendime
“Boffin bunu yapıyorsa ben ondan
daha fazlasını yapmak zorunda-
yım” diyordum. Kendimi bu şekilde
motive ederek ilerledim. Boffin de
Eskişehirspor’a çok şey katmış,
taraftar ve yönetim tarafından çok
sevilen bir kaleci. Ancak Skibbe de
çok iyi bir teknik direktör, daha
önemlisi âdil ve dürüst bir insan.
Boffin’in iyi bir kaleci olmasına
rağmen verimli bir dönemgeçir-
mediğini görünce ilgisini bana çe-
virdi. Kayseri Erciyesspor’la oyna-
yacağımız maç çok önemliydi.
Aramızda 7 puan fark vardı ve eğer
kaybedersek ligin bitmesine 6
hafta kala bu fark 4 puana düşe-
cekti. Sıkıntılı bir maçtı ve deplas-
manda oynayacaktık. Omaçta
sanırımbaşka hiç kimse Boffin’in
yerine beni oynatma cesaretini
gösteremezdi. Ama Skibbe bana
bu şansı verdi ve Kayseri Erciyes-
spor maçı benim içinmilat oldu.
Benim açımdan kendimi gösterme
maçıydı. Gol yemeden bitirdiğimiz
o maçtan alnımın akıyla çıktım.
Kendine örnek aldığın kaleciler
var mı?
Örnek aldığımve beğendiğimka-
leciler elbette var. Fakat ben izledi-
ğimher kaleciden bir şeyler
öğrenmeye çalışıyorum. Alt ligdeki
bir kaleciden bile kendime bir şey-
ler katmaya çalışıyorum. Dünya
futbolunda Neuer’in başka bir yeri
var tabiî ki. Her anlamda çok başa-
rılı bir kaleci. Ve bir kalecide olması
gereken bütün özelliklere fazla-
sıyla sahip. Eli ve ayakları iyi, önde
oynuyor, yan toplarda başarılı.
Adeta libero gibi bir kaleci. Bence
bütün kaleciler böyle olmak zo-
runda. Yani iki ayağını da kullana-
bilecek ve önde oynayabilecek.
Sen de iki ayağını kullanabiliyor-
sun. Oysa bazı futbolcular bile iki
ayağını kullanamaz. Bu özelliğini
geliştirmek için neler yaptın?
Çocukken arkadaşlarımla iddiala-
şır ve sağ ayağımı değil de sadece
sol ayağımı kullanarak oynardım.
Sol ayağımda zamanla böyle ge-
lişti. Nasıl bir Almancı çocuk hem
Almanca hemde Türkçe konuşa-
biliyorsa ben de aynı şekilde iki
ayağımı da kullanabilecek hale
geldim.
Peki, Millî Takım’dan bu daveti
bekliyor muydun?
Fatih TerimHocamızın geçen yıl
sonu kampına PTT 1. Lig’den Vol-
kan Babacan’ı davet edişi, bütün
genç kalecileri olduğu gibi benim
de motivemi ve kendimi gösterebi-
1...,6-7,8-9,10-11,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25 28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,...136
Powered by FlippingBook