TamSaha Dergisi - page 46-47

EURO 2016
İlk kez düzenlendiği 1960 senesinde sadece Final Four
formatında oynanan ve haliyle dört takımınmücadelesine
sahne olan Avrupa Şampiyonası, 1980’den 1992’ye kadar da
sekiz takımdan oluşmuştu. Bu dönemlerde doğal olarak Av-
rupa Şampiyonası’na katılmak, bir Avrupa takımı için Dünya
Kupası’nda mücadele etmekten daha zordu zira Dünya Ku-
pası’na Avrupa’dan katılan takım sayısı, turnuvanın 16 ta-
kımla oynandığı dönemlerde bile 10’dan fazlaydı. Avrupa
Şampiyonası’na 1996’da ilk kez 16 takımın katılmasıyla bir-
likte bu şartlar değişiyordu. Artık büyük turnuvalarda o ta-
rihe kadar görmediğimiz takımları da zaman zaman Avrupa
Şampiyonası’nda görebilecektik. Bunun en belirgin örneği de
EURO 2004’te Letonya’nın boy göstermesi oldu.
Ancak takım sayısında sağlanan bu yüzde 100’lük artış, yine
de tammanasıyla tatmin edici olmamıştı. Zira 1990’lı yıllarda
bir yandan Sovyetler Birliği ve Yugoslavya’nın parçalanması,
bir yandan da San Marino, Andorra ve Faroe Adaları gibi
küçük ülkelerin de UEFA üyesi olmasıyla birlikte UEFA’nın
üye sayısı da 30 küsurlardan 50 küsurlara çıkmıştı. (Şu anda
54) Bu durumda da 16 takımlı turnuvalara da önemli futbol
ülkeleri katılamayabiliyordu. Örneğin 1996-2004 arasındaki
üç turnuvanın üçünde de iki yıl önceki Dünya Kupası’nda
üçüncü olan takımlar (sırasıyla İsveç, Hırvatistan ve Türkiye)
boy gösterememişti. EURO 2008’deyse İngiltere finallere gi-
dememişti. Sonuçta UEFA, radikal bir kararın altına imzasını
atacak ve 2016’dan itibaren Avrupa Şampiyonalarının 24 ta-
kımla oynanmasına hükmedecekti.
Yeni statüye göre oynanan 2016 Avrupa Şampiyonası eleme-
leri, beş takımın ilk kez bu büyük turnuvaya katılma sevin-
cini yaşamasıyla neticelendi: Arnavutluk, Galler, İzlanda,
Kuzey İrlanda ve Slovakya. Üstelik bu ekiplerden Arnavutluk
ve İzlanda daha evvel Dünya Kupası’na da hiç katılmadıkları
için ilk defa büyük bir turnuvada futbol kamuoyunun karşı-
sına çıkacak. İsterseniz söz konusu beş ülkenin futbol geç-
mişlerini ve EURO 2016 vizesini nasıl aldıklarını kısaca
hatırlayalım.
Haziran’da 15’incisi
düzenlenecek olan Avrupa
Şampiyonası’nda, katılımcı
sayısının 24’e çıkmasının da
etkisiyle, beş ülke tarihlerinde
ilk defa boy gösterecek.
Arnavutluk, Galler, İzlanda,
Kuzey İrlanda ve Slovakya’da
yeni hedef, bu ilk sınavlarından
alınlarının akıyla çıkabilmek.
Avrupa Şampiyonası’nın yeni yüzleri
46
Özellikle 1990’larda UEFA bünye-
sinde yaşanan takım artışına
kadar, Arnavutluk, Avrupa futbolu-
nun belki de Lüksemburg ve Malta
ile birlikte en zayıf üç temsilcisin-
den biriydi. 1990’ların ortasına
kadar da Avrupa Şampiyonaları ve
Dünya Kupalarına katılabilmek için
oynadıkları 77 eleme maçında sa-
dece yedi kez galip gelebilmişler ve
1986 Dünya Kupası elemelerinde
dört takımlı grubu averajla üçüncü
sırada tamamlamaları haricinde
hep eleme gruplarını son sırada bi-
tirmişlerdi.
Arnavutluk’un aynı zamanda Avru-
pa’da futbolun en geç geliştiği böl-
gelerin başında geldiği de
söylenebilir. Arnavutların günü-
müze kadar gelen futbol kulüple-
rinden en eskisi olan Vllaznia, 1919
yılında İşkodra’da kurulurken bir yıl
sonra da başkent ekibi SK Tiran
faaliyete geçmişti. Arnavutluk Fut-
bol Federasyonu’nun kurulmasıysa
1930 yılını bulmuştu ve aynı yıl, sa-
dece altı takımın katılımıyla oluşan
bir ulusal şampiyona düzenlen-
mişti. Millî takımın ilkmaçına çık-
masıysa ancak 1946’da mümkün
olabilecekti.
Kulüpler düzeyinde de Arnavutlar,
1990’lara kadar Avrupa futbolunun
en kötümanzaralarından birine sa-
hipti. Bu süre zarfında Avrupa ku-
palarında Arnavut takımlarının en
büyük başarısı, 1987-88 sezonunda
Flamurtari’nin UEFA Kupası’nda
üçüncü tura yükselmesiydi. Hatta
kırmızı-siyahlı ekip, bu turda kendi
sahasında oynadığı maçta Barcelo-
na’yı tek golle de olsa devirmeyi
başarmıştı fakat dev rakibine dep-
lasmanda 4-1 yenilmiş olduğundan
elenmekten kurtulamamıştı. Bu
başarının haricinde, 1990’lara kadar
Arnavut takımları Avrupa kupala-
rında sadece yedi kez ikinci turu
görebilmişlerdi.
1990’ların ikinci yarısından itibaren
birçok Arnavut futbolcunun şans-
larını yurtdışında denemeye başla-
ması, bu futbolcular çok önemli
Arnavutluk
Lejyonerlerin zaferi
Onur Erdem
47
kulüplere gitmese de Arnavut fut-
bolunun yavaş yavaş bir gelişim
içerisine girmesine yardımcı oldu.
2000’li yıllardan sonraysa sadece
bir kez büyük bir turnuvanın ele-
melerinde grubunu son sırada ta-
mamlayan Arnavutlar, en azından
adlarını “Avrupa’nın en kötüleri”
listesinden temizleyecek seviyeye
gelmişti.
Arnavutluk futbolundaki asıl kıpır-
danış ise 2011 sonunda millî takımın
başına İtalyan teknik adamGianni
De Biasi’nin getirilmesinden sonra
yaşanacaktı. O zaman 55 yaşında
olan İtalyan çalıştırıcının sicilinde
çok da büyük başarılar olduğu söy-
lenemezdi. Modena’yı üçüncü lig-
den alıp Serie A’ya taşımak ve
Torino’yu Serie B’den Serie A’ya
çıkarmak en önemli işleriydi. Nor-
malde bu profildeki bir teknik ada-
mın, Arnavutluk gibi tarihinde
hiçbir başarısı olmayan bir millî ta-
kımın çehresini değiştirmesi de
herhalde beklenmezdi ama iki tara-
fın kimyası muazzambir biçimde
uyuşacaktı.
Arnavutluk, De Biasi yönetimindeki
ilk büyük sınavını, 2014 Dünya Ku-
pası elemelerinde verdi. İsviçre, İz-
landa, Slovenya, Norveç ve Kıbrıs
RumKesimi’nden oluşan grupta
altıncı maçlar sonunda 10 puanla
ikinci sırada yer alan Arnavutlar,
buna karşın son dört maçlarında
tek bir puan alabildi ve grubu ikinci
İzlanda’nın altı puan gerisinde,
beşinci sırada tamamladı.
EURO 2016 elemelerineyse grubun
seri başı takımı olan Portekiz’i dep-
lasmanda tek golle devirerek etki-
leyici bir başlangıç yapan
Arnavutlar, bunun haricinde bir
diğer iddialı takımDanimarka ile iki
maçta da berabere kalırken, Sırbis-
tan’da oynadığı ve olaylar nedeniyle
yarıda kalanmaçta da hükmen
galip sayıldı. Ermenistan’ı iki maçta
da deviren Arnavutluk, evinde Por-
tekiz ve Sırbistan’a yenilmesine
karşın sekiz maçta topladığı 14 pu-
anla grubu ikinci sırada bitirerek
doğrudan Fransa vizesi almayı ba-
şardı.
Kadrosunun çoğunu lejyonerlerden
oluşturan Arnavutluk’un en önemli
oyuncuları arasında Galatasa-
ray’dan da hatırladığınız, Nantes
forması giyen Lorik Cana, Lazio’nun
file bekçisi Etrit Berisha ve bu sezon
Napoli’ye transfer olan genç sağ
bek Elseid Hysaj yer alıyor. Buradan
da anlaşılacağı üzere Arnavutlar
öncelikle savunma yönleriyle ön
plana çıkıyor. Zaten eleme gru-
bunda oynadıkları sekiz maçta sa-
dece beş gol yediler. Üstelik
deplasmandaki dört maçın tama-
mında kalelerini gole kapadılar.
Gianni De Biasi
1...,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45 48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,...152
Powered by FlippingBook