Previous Page  46-47 / 156 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 46-47 / 156 Next Page
Page Background

nında olacağım” dedi. Takımda

tuttu. Ben de oynayabildiğim süre

zarfında onu yanıltmamaya çalış-

tım. Onunla çalışmanın nasıl güzel

bir şey

olduğunu göstermeye çalıştım.

Kendi pozisyonunda en beğendiğin

oyuncular kimler?

Luka Modric’in hemhücumhem

defans yönü çok kuvvetli. Top

çalma özelliği yüksek oyuncular-

dan biri. Onu çok beğeniyorum.

Ama ben joker gibi farklı mevki-

lerde kullanılan bir oyuncu

olduğum için “Kendi pozisyonumda

şu oyuncuyu beğeniyorum”

diyemiyorum.

Peki, sen kendini en çok nerede

rahat hissediyorsun?

8 numara pozisyonunda.

Yani orta sahanın ortasında rahat

hissediyorum.

Hocaların senin hangi özelliklerini

beğeniyor? Neleri eksik görüyor?

Bu eksikleri tamamlamak için

neler yapıyorsun?

Tümhocalarım ters ayağımı geliş-

tirmemi istiyor. A takımdaki tem-

poya ayak uydurabiliyorum. Çok

şükür o süreci atlattım. Hocalarımın

hepsi orta sahadaki oyuncunun

gözünün çok açık olması ve saha-

nın her yerini görmesi gerektiğini

söylüyor. Her idmanda bana ters

ayağımla ilgili ekstra idmanlar

yaptırıyorlar.

Trabzonspor taraftarı kendi şehrin-

den yetişen oyunculara özel bir

önemverir. Senin bu anlamda

taraftarlarla ilişkilerin nasıl?

Yolda gördüklerinde herkes bana

güvendiğini söylüyor. “Biz sana

genç yaşına rağmen çok güveniyo-

ruz. Sen Trabzon’un çocuğusun.

Burada böyle çocuklar az yetişiyor.

Sen de diğer oyuncular gibi burada

parlayıp gitme, kal” diyorlar. Çok

güveniyorlar bana. Yusuf Yazıcı

ağabeyle birlikte geziyoruz. Onunla

çıktığımızda, “İkiniz bu takımın

geleceğisiniz. Geçmiş yıllarda Fatih

Tekke, Gökdeniz Karadeniz gibi

oyuncular bu takıma nasıl hizmet

ettiyse, siz de o yolda olacaksınız”

diyorlar. Biz de inşallah bunu

başaracağız.

Taraftarın sahiplenmesi çok güzel

bir durum. Peki, senin farklı

hayallerin var mı?

Yurtdışında oynamak bence her

oyuncunun hayalidir. İnşallah ben

de bir gün İspanya’da oynamak isti-

yorum. Kimse geleceği hakkında

kesin konuşamaz ama bir gün

olursa ve iki tarafın da menfaatle-

rine uyuyorsa, ben de Trabzon-

spor’daki görevimi yerine

getirdikten sonra gitmek isterim.

Trabzon’daki insanların çoğu,

“Yurtdışına gitmelisin. Orada ken-

dini geliştirdikten sonra geri gelir-

sin” diyor. Hayırlısı neyse o olsun.

Şu anda güzel örnekler de var

önünde… Arda Turan’ı artık söyle-

meye gerek bile yok. Senin jene-

rasyonuna yakın Enes Ünal, Çağlar

Söyüncü, Emre Çolak var… Bu tarz

transferler seni daha da heyecan-

landırıyor mu?

Evet, kesinlikle. Mesela Enes ağa-

beyi orada görüyoruz. 20 yaşında

olmasına rağmen Hollanda’da dök-

türüyor. Onun orada oynaması

benimde seyir zevkimi arttırıyor.

Ben de gidip orada oynayabilirim.

Ay-yıldızı orada temsil edebilirim.

Okuldaki arkadaşların ve öğret-

menlerinle ilişkilerin ve diyalogla-

rını anlatır mısın? A takımla

çıktığın ilkmaçtan sonra neler ko-

nuştunuz? Seni nasıl karşıladılar?

Her türlü ortama ayak uydurmak

zorundayız. Çünkü değişik bir hare-

ket yapsan insanlar senin hakkında

yanlış düşünecek. A takımla id-

manlara çıkıyorum, kadroda olma-

dığım zaman altyapıya dönüyorum.

Okuldaki arkadaşlarımvar, akra-

balarımvar. Hepsine ayak uydur-

maya çalışıyorum. Oradaki

arkadaşlarımla birlikte olduğum

zaman onlarla beraber mutlu ol-

maya çalışıyorum. Onlar da benim

bumutlu halimi görünce seviniyor.

Çünkü birlikte güzel vakit geçiriyo-

ruz. İlk Süper Ligmaçımı oynadık-

tan sonra okulda herkes benimle

fotoğraf çektirmek istedi. Beni

TV’de görünce gururlandıklarını

söylediler. Personelindenmüdü-

rüne kadar herkes benimle çok

güzel konuştu. Herkes bana, “Dua-

larımız seninle. İnşallah daha güzel

yerlere gelirsin” dedi. Ben de çok

mutlu oldum. Çok gurur duydum.

Ailemkeza aynı şekilde beni gö-

rünce çokmutlu oldu. Annemgöz-

yaşlarına boğuldu. Arkadaşların

tarafından sevilmek ve sayılmak

çok güzel bir duygu. Genç yaşta

A takım forması giyip okula geldi-

ğinde arkadaşların tarafından ilgi

görmek insanı mutlu ediyor.

Burada Arda Turan örneği de var…

Barcelona’da oynamasına rağmen

Bayrampaşa’dan kopmuyor…

Kesinlikle böyle olması lâzım

zaten… Ben de Çarşıbaşı’nda oturu-

yorum. Maç oynayıp ertesi gün Çar-

şıbaşı’na geldiğim zaman

esnafından tut arkadaşına kadar

herkes ilgi gösteriyor. Çünkü ben

oraya aitim. Seni insan yapan

oranın insanı.

Yusuf Yazıcı genç takımdan gelip

A takımda düzenli olarak forma

giymeye başladı. Yusuf’u nasıl bir

oyuncu olarak tanımlıyorsun?

Onun A takımda oynaması sizin

için ne anlam ifade ediyor?

Yusuf ağabey ile bizim çok iyi bir hi-

kâyemiz var. Çünkü ilk yarıda çok

fazla A takım şansı bulamadığımız

için sürekli PAF takıma iniyorduk.

Yusuf ağabeyle birlikte idmanlarda

hep kendi performansımızın üze-

rine çıkmaya çalışıyorduk. Çünkü

hep konuşuyorduk. Forma şansı

bulabilmemiz için onlardan çok

daha fazla koşup, daha fazla müca-

dele edip, hocanın gözüne girmemiz

gerekiyordu. Yusuf ağabey hep

sabrediyordu. Beraber sürekli sab-

rettik. Daha sonra ona forma şansı

geldi kupada. Bana da geldi. İyi de-

ğerlendirdik. Düzenli olarak forma

giymeye başladık. Onun orada oy-

naması beni de daha fazla ümitlen-

diriyor. Bana da o şans gelecek ve

ben de o şansı iyi kullanmak istiyo-

rum. Dün PAF takımda oynuyorduk,

şimdi A takımda olacağız inşallah.

2-3 yıldır tanışıyoruz ama öz ağa-

beyimgibi. Onun orada olması beni

çok gururlandırıyor ve motive

ediyor. Benimle sürekli konuşuyor.

“Sen de çok yeteneklisin. Ben bura-

daysam sen de olacaksın. Sabret”

diyerek beni motive ediyor. İnşallah

ben de arkamdan geleceklere yol

gösterebilir ve yardımcı olurum.

A takımla çıktığın idmanlarda size

en çok yardımcı olan ve destek

sağlayan ağabeyleriniz kimler?

Olcay Şahan ağabey var. Olcay

ağabey geldiği günden beri Yusuf

ağabeye, bana, Furkan ağabeye çok

sahip çıkıyor. Bazen bizi yemeğe

götürüyor. Saha içinde hata yaptığı-

mızda, “Olur böyle. Devam et. Ta-

kılma” diyerek bizi motive ediyor.

Uğur Demirok ağabey de bize çok

sahip çıkıyor.

En büyük hayallerini de anlatır

mısın? İspanya’da oynamak istedi-

ğini söyledin ama bunu açar mısın?

Arda ağabey Atletico Madrid’e gitti.

Atletico şimdiki gibi değildi o

zaman. Arda ağabeyle birlikte daha

da üstlere tırmanmaya başladı.

Şampiyon oldu, finaller oynadı. Arda

ağabey direkt çok iyi bir takıma

gitmedi. Aynı şekilde şimdi Emre

ağabeyi de örnek verebiliriz. Onun

takımı da şimdi yükselişe geçiyor.

Sadece İspanya Ligi’ne gidip orada

oynamak bir insanın hayali değildir.

Şampiyonlar Ligi’ne gidip, orada

maç oynamayı düşünemiyorum.

Beni anlayabiliyor musunuz? Rüya

gibi… O sahaya çıkıp, o müziği dinle-

yip futbol oynamak, hayalin de ha-

yali… Kısaca önce İspanya’ya adım

atayım, sonrasına bakacağız. Genciz

daha… Önümde uzun bir yol var.

Futbol dışında boş zamanlarını

nasıl değerlendiriyorsun?

Dediğimgibi, kitap okumayı çok

seviyorum. Boş zamanlarında kitap

okumak sporcuya çok yardımcı

oluyor. İnsanın daha fazla düşün-

mesini sağlıyor. Kitap okuyarak

kendimi geliştiriyorum. Roman

tarzı kitaplar okuyorum. Ders çı-

kartabileceğimkitapları okumayı

seviyorum. Onun dışında eski

takım arkadaşlarımla görüşüyo-

rum. Onlarla irtibatı hiç koparma-

dım. Geçenlerde birlikte kahvaltı

yaptık. Onlarla vakit geçiriyorum.

Ailemle daha çok halı sahada vakit

geçiriyorum.

46

47

Boş zamanlarında kitap okumak sporcuya çok

yardımcı oluyor. İnsanın daha fazla düşünmesini

sağlıyor. Kitap okuyarak kendimi geliştiriyorum.

Roman tarzı kitaplar okuyorum. Ders çıkartabileceğim

kitapları okumayı seviyorum.