Previous Page  94-95 / 156 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 94-95 / 156 Next Page
Page Background

şarılı değil” yaftası yediğiniz bir

kulüp oldu. Hele hele camiayla

ilişkileriniz Guardiola kadar iyi

değilse, hatalarınız çok daha acı-

masızsa eleştiriliyor ve dolayısıyla

bu kulüpte görev almak çok daha

yıpratıcı bir hal alıyor.

Sonmaçında Kral Kupası’nı kaldı-

rarak veda eden Luis Enrique’ye

ayrılık kararı aldıran süreci daha

iyi anlamak için filmi başa sara-

lım. Barcelona’ya 1996’da, ezeli

rakip Real Madrid’de beş sene top

koşturduktan sonra giden ve

burada geçirdiği sekiz senede

kaptanlığa yükselecek kadar

sevilen Luis Enrique, 2004’te fut-

bolculuğu bıraktıktan dört sene

sonra, Pep Guardiola’dan boşalan

koltuğa oturdu ve Barcelona B ta-

kımını çalıştırmaya başladı. İkinci

senesinde takımının 11 yıllık

hasreti dindirip bir üst kümeye

çıkmasını sağladı ve bir yıl daha

görevde kalıp Roma’ya geçti.

İlk A takım tecrübesinde ekibini

Avrupa kupalarına taşıyamayınca

istifa eden İspanyol hoca, Haziran

2013’te Celta Vigo ile anlaştı.

Burada da tek sezon geçiren Luis

Enrique, lig dokuzunculuğunun

ardından, Barcelona’nın A takı-

mını çalıştırması için sportif di-

rektör Andoni Zubizarreta’dan

aldığı teklifi kabul etti ve Katalan

devi ile sözleşme imzaladı. Böy-

lece Barça’da hemkaptanlık hem

de B takımhocalığı yaptıktan

sonra A takımın başına geçen

ikinci isimoldu. Artık sıra, bunu

yapan ilk isimPep Guardiola’nın

takımın başında elde ettiği başa-

rıları da tekrarlamaya gelmişti.

44 yaşındayken Barcelona ile üç

yıllık sözleşme imzalayan Luis

Enrique, Katalan devinin başında

çıktığı ilkmaçta Camp Nou’da

Elche’yi 3-0 yendi ama Ekim

ayında, Barcelona taraftarları için

dünyanın en önemli maçı olan El

Clasico’yu deplasmanda kaybetti.

Luis Enrique’nin bazı ilk 11 deği-

şiklikleri ve Messi ile tartışması

takımın tamoturmayan formuyla

birleşince, bazı çatlak sesler çık-

maya başladı. Ne var ki Luis Enri-

que, Pep Guardiola’nın 11 maçlık

galibiyet serisi rekorunu egale

edip takımı Kral Kupası’nda da fi-

nale taşıdı. Ardından ligde dokuz

maçta sekiz galibiyet alındı ve

takım 15 ay aradan sonra puan

tablosunun zirvesine çıktı.

Kara bulutlar dağılmıştı. 21 Nisan

2015’te PSG’yi UEFA Şampiyonlar

Ligi’nde yendiklerinde, Luis Enri-

que, ilk 50 resmi maçta 42 galibi-

yete ulaşarak, tarihin en başarılı

başlangıcını yapan teknik direk-

törü oldu. Mayıs’ta La Liga şampi-

yonluğu ilân edildi, Kral Kupası

kazanıldı ve sezona da 3-1’lik Ju-

ventus galibiyetiyle gelen UEFA

Şampiyonlar Ligi zaferiyle, yani

üçlemeyle nokta koyuldu. Artık

Luis Enrique ile Pep Guardiola’nın

bir ortak noktası daha vardı ve

Barcelona, Avrupa’da Lig-Kupa-

Şampiyonlar Ligi üçlemesini iki

kez yapabilen tek takımhaline

gelmişti. Tabiî ki bunda, tüm resmi

maçlarda toplam 122 gol atan

Messi-Suarez-Neymar ileri uç

hattının payı devasaydı.

Luis Enrique, Barça’daki ikinci

sezonuna UEFA Süper Kupası’nı

Sevilla’nın ellerinden kaparak

başladı ve 2015 yılının son

maçında FIFA Kulüpler Dünya

Kupası’nı kazandılar. Bu, Barcelo-

na’nın ulusal turnuvalar haricinde

elde ettiği 20’nci şampiyonluktu.

Dahası Real Madrid’in 2014’te tüm

resmi maçlarda 178 gol atarak

kırdığı rekoru da 180 golle kırmayı

başardılar. Üstelik bu başarılar

transfer yasağının olduğu bir dö-

nemde gelmişti. Yeni yılla birlikte

bu yasak da sona erdi ve kulüp

ara transfer döneminin daha ilk

gününde tümyaş gruplarında

toplam 77 oyuncuyu resmi olarak

renklerine kattı. Bu oyunculardan

biri de sezon başında İspanya’nın

yolunu tutan ve 6 ay hasretle

94

beklediği formasına kavuşan

Arda Turan’dı. Güçlendirilmiş bu

kadro, yine hem La Liga’da hem

de Kral Kupası’nda mutlu sona

ulaştı. Ne var ki UEFA Şampiyon-

lar Ligi bugüne kadar hiçbir takı-

mın unvan korumasına müsaade

etmemişti ve Barcelona’ya bir is-

tisna yapmaya niyeti yoktu. Barça

turnuvaya çeyrek finalde Atletico

Madrid’e 2-1 ve 0-2’lik skorlarla

elenerek veda etti. Her şeye rağ-

men Luis Enrique için işler harika

gidiyordu. Guardiola döneminde

kırılan kulüp tarihinin en uzun

yenilgisizlik serisi dahi geliştiril-

mişti. Üzerine bir de Real Mad-

rid’in 34maçlık yenilmezlik

rekoru kırılınca, sportif anlamda

neredeyse Pep’in bile pabucu

dama atılacaktı!

Mutsuz Messi

mutsuz Luis Enrique

Luis Enrique’nin Barcelona’da ge-

çirdiği üçüncü ve son sezon ilk iki

sezona göre daha başarısızdı.

Ama bu en başarısız sezonda bile

bir kupa kazanıldı ve belki de

daha önemlisi, UEFA Şampiyonlar

Ligi’ndeki PSG eşleşmesinde tarih

yazıldı. Son 16 turu eşleşmesin-

deki ilkmaçı deplasmanda 4-0

kaybeden Barça, evindeki rövanşı

6-1 kazanıp organizasyon tarihi-

nin en büyük geri dönüşüne

imza attı.

İlkbahar yaklaşırken Kral

Kupası’nda işler iyi gidiyor, La Liga

yarışında da iddia sürüyordu. Ama

dışarıya yansıyan tablo hiç de gül-

lük gülistanlık değildi. İspanyol

teknik adamla takımın Arjantinli

süper yıldızı Lionel Messi arasın-

daki soğukluk artık iyiden iyiye

dillendiriliyordu. Hatta bazı maç-

larda Messi’ninmutsuzluğu yü-

zünden alenen okunuyor, takım

muhabirlerinin bu konuda ‘iddia

edildi’ tarzı haber yapmasına

gerek kalmıyordu. Üstelik diğer

futbolcularla ilişki de mükemmel

değildi. Hal böyle olunca, İspanyol

teknik adamın sözleşmesini uzat-

mayacağına dair beklentiler de

günden güne kuvvetleniyordu.

Üstüne bir de PSG deplasmanın-

daki 4-0’lık yenilgi geldi. Rö-

vanşta gerçekleşecekmucizeden

bihaber futbol ulemaları, Luis En-

rique’nin sezon sonunda bırak-

ması gerektiği konusunda güçlü

bir argüman daha bulmuşlardı.

Sezonun bitimine üç ay kala, Luis

Enrique’den beklenen ayrılık

açıklaması geldi. Önce yönetimle

konuşan Luis Enrique, ardından

futbolcularına kısa ve net bir

açıklama yaparak, “Artık yorul-

dum. Biraz dinlenmemgerekiyor”

dedi. Sonra da sıra basına gel-

mişti. Camp Nou’da 6-1 kazanılan

Gijonmaçından sonra düzenlenen

basın toplantısında bu kararını

basınla paylaşan 47 yaşındaki

teknik adam, “Bu benim için çok

zor bir karar oldu. Üzerinde çok

düşündüm. Kendime dürüst

olmamgerekiyor. Sezon öncesi

yönetimle konuştuğumda onlara

böyle bir ihtimalden söz etmiştim.

Onlar da bana acele etmememi

söylemişlerdi. Etmedim. Şimdi

95

Kral Kupası’yla veda