Previous Page  84-85 / 156 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 84-85 / 156 Next Page
Page Background

Başarımızın nedenlerinden biridir

bu. Avrupa Şampiyonası’nda karşı-

laştığımız birçok takımla daha

önceden de maç yapmıştık ve

çoğunda sahadan galibiyetle ayrıl-

mıştık. Başarımız tesadüfî veya

sürpriz değil yani. Hepimiz turnuva

öncesinde böyle bir başarıya

ulaşacağımızı düşünüyorduk. İyi bir

jenerasyona sahip olduğumuzu

düşünüyorum takımolarak. Turnu-

vada kaybettiğimiz İspanya ve

İngiltere maçlarını da kazanabilir-

dik. Turnuvanın şampiyonu olan

İspanya ile oynadığımızmaçta, 2-0

öne geçtikten sonra kendi oyunu-

muzu oynayamadık ve skoru

koruma düşüncesiylemücadele

ettik. Hocalarımız bize her zaman

diyordu zaten, ‘kendi oyununuzu

oynarsanız her zaman kazanırsı-

nız’ diye. Bumaçta, bunu iyice

görmüş olduk. Hırvatistan’da

başarı elde ettiğimiz kadar,

hatalarımızdan ders de aldık

kısacası. Tecrübe kazandık ve

kendimizi uluslararası arenada

test etme fırsatı bulduk. Yarı final-

den öteye de gidebilirdik ama daha

iyi bir dereceyi Ekim’deki U17

Dünya Kupası’nda yapacağımızı

düşünüyorum. Dünya Kupası’na

gitmek, en büyük hedeflerimizden

bir tanesiydi. Oraya da şampiyon-

luk hedefiyle gideceğiz.

Bir kaleci olarak hemgüçlü hem

de daha çok geliştirmen gereken

yönlerini sayabilir misin?

Çok küçük yaşta jimnastik yaptı-

ğımdan ve yüzmeye gittiğimden

ötürü, burada kazandığımalış-

kanlıklar bana kalecilikte esneklik

ve atletizmsağladı. Ancak, ben her

zaman bir oyuncunun iyi olduğu

yönlerini de geliştirmesi gerekti-

ğini düşünüyorum. Henüz 17 ya-

şındayım. Ne zaman iyi olduğumu

düşünürsem, o andan itibaren

gelişemem, ileri gidemem.

Dolayısıyla, genç bir oyuncunun

hiçbir zaman kendini yeterli

görmemesi lâzım. Şampiyonada

da Alper Boğuşlu Hocamızla

çalışma fırsatı buldumve kendi-

sinden çok şey öğrendim. Bunun

yanı sıra, her zaman kalede

özgüvenli ve stressiz bir şekilde

durmaya çalışıyorum.

Türk futbol tarihinde ligde en genç

yaşta oynama şansı bulan kaleci-

lerden birisin. Hızlı başladığın

kariyerinde, gelecekteki

hedeflerin neler?

17 yaşına basmadan, TFF 1. Lig’de

profesyonel olarak forma giyme

şansı buldum. Hedefimöncelikle

AMillî Takım’a yükselip, ilerleyen

yıllarda ay-yıldızlı forma altında

kalıcı olmak. Amillî formayı bir

maç giymektense, kalıcı olmak

çok daha önemli bana göre. Kulüp

açısından da Altınordu’da forma

giydikten sonra yurtdışında oyna-

mak istediğimi söyleyebilirim. O

tecrübeyi de yaşamak istiyorum.

Beğendiğin kaleciler kimler?

Küçüklüğümden beri Almanya’nın

kalecisi Manuel Neuer’i beğeniyle

takip ettiğimi söyleyebilirim. Kale-

deki özgüveni beni her zaman çok

etkilemiştir. Daima disiplinlidir.

Skor veya durumne olursa olsun

hiçbir zaman saha içindeki duru-

şunu bozmuyor. Disiplinini hiçbir

zaman bozmadığı için de basit ha-

talar yapan bir kaleci değil. Ayrıca,

bazen ileriye çıkıp savunmada ka-

demeye giriş özelliğinin olmasını

da kendime çok yakın buluyorum.

Ben demaçlarda her zaman uya-

nık olup, ani pozisyonlarda ileri

çıkıp topamüdahale etmeyi tercih

ediyorum. Futbola stoper olarak

başlamamdan gelen bir alışkanlık

da olabilir bu. Takımımdaki bir sa-

vunma oyuncusu da benimdiye-

bilirimbu yüzden. Diğer yandan,

FernandoMuslera’yı da çok beğe-

niyorum. Karakter olarak herkesin

saygı duyduğu bir kaleci. Taraflı,

tarafsız herkes tarafından saygıyı

kazanmak da hiç kolay bir şey

değil. Kalecilik yeteneklerinin

yanında, bunun da çok önemli bir

şey olduğunu düşünüyorum.

84