![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0051.jpg)
yonel bir kulüp. Oraya gittiğimde
sadece Fransızca konuşuyordum.
Almanca öğrenmeye başladımve
6 ay sonra çok iyi Almanca konuş-
maya başladım. Basel altyapısı için
okul ve eğitim çok önemliydi.
Haftanın her günü eskiden futbol
oynamış kaliteli ve bilgili antrenör-
ler eşliğinde antrenmanlar yapıyor-
duk. Tesisler ve antrenman yapılan
sahalar başta olmak üzere futbolcu
olmanız için her türlü imkân vardı.
Bu da kendinizi geliştirme adına
önemli bir fırsattı.
Basel’de 7 yıl geçirdin. Sana neler
kattı ve sonrasında Le Mont’a
transferin nasıl gerçekleşti?
18 yaşına kadar Basel’in U21 takı-
mındaydım. Daha sonra Murat
Yakın beni A takıma aldı. Gençtim
ve takımgerçekten kaliteli oyuncu-
lardan kurulu olduğu için çok az
oynama fırsatımolmuştu. Kulüp
yönetimi genç oyuncuları tecrübe
kazanmaları adına kiralık olarak
başka kulüplere gönderebiliyor.
Le Mont’a gittim. Orada her maçta
oynadım. Kendimi gösterdiğimi
düşünüyorum. Bu benim adıma
gerçekten çok iyiydi.
Seninle birlikte futbola başlayan
birçok arkadaşın büyük ihtimalle
bugün futboldan koptu ama sen bu
noktaya gelmeyi başardın. Seni di-
ğerlerinden ayırıp bugün futbolcu
olmanı sağlayan faktörler nelerdi?
Çocukluğumdan beri futbolcu
olmak benim için hayatımın en
önemli hedeflerinden biriydi. Bu dü-
şüncemi hiçbir zaman unutmadım.
Önce İsviçre’de, ardından da Türki-
ye’de oynamak ve sonrasında da
Avrupa’da forma giymek hedefimdi.
İlk iki hedefimgerçekleşti. İnşallah
üçüncü hedefime de göstereceğim
performansla önümüzdeki yıllarda
ulaşırım.
Le Mont’un ardındanWinterthur’a
transfer olduğunu ve 1 sezon bu-
rada kaldığını, ardından 1 sezon da
Lausanne Sports’ta forma giydiğini
görüyoruz. İsviçre’de bu kadar çok
takımdeğiştirmenin sebebi neydi?
Bu durum orada normal karşılanan
bir durum. Çünkü genç oyuncuların
kendilerini geliştirmeleri ve tecrübe
kazanmaları için oynamaları ve
maç sayılarını arttırmaları gerekir.
Ben de böyle yaptım. Gittiğim
takımlarda oynadığımmaç sayıları
fazla oldu. Bu da benimhem
İsviçre’nin değişik yaş grupların-
daki millî takımlarına gitmeme
hemde tecrübe kazanmama büyük
fayda sağladı.
Avrupa’da büyüyen her Türk
çocuğu bir günmillî takımı seçme
ayrımına geliyor. Sen İsviçre U21
Millî Takımı’nda da forma giydin.
Bu konudaki tercihlerin neler ve bu
tercihleri hangi kriterlere bakarak
belirliyorsun?
İsviçre’de U15’ten U21’e kadar tüm
yaş gruplarında millî takımlarda
oynadım. Bu her futbolcunun haya-
lidir. Orada millî takımlarda herkesi
tanıyordum. Altyapı eğitimi daha
sağlam temeller üzerinden yapıldığı
ve davranışlar kendinizi çok iyi bir
birey olarak hissettirdiği için İs-
viçre’de millî takımlarda oynamak
güzeldi. Ama yurt dışında yaşayan
ve futbolla ilgilenen her Türk
futbolcunun hedefi ve hayalidir
AMillî Takım formasını giymek.
Amillî forma hakkındaki düşünce-
lerin neler? Türkiye’den bir teklif
“
“
“
“
100
101
Çocukluğumhep İsviçre’de
geçti. Sadece tatillerde ailemle
birlikte memleketimiz olan
Bursa’ya geliyorduk.
Çevremizde çok Türk vardı.
Hedefimbir günmutlaka çok
sevdiğim futbolu Türkiye’de
oynamaktı. Bunu başardım.
Çokmutluyum.
Basel’e gittiğimde sadece
Fransızca konuşuyordum.
6 ay sonra çok iyi Almanca
konuşmaya başladım.
Haftanın her günü eskiden
futbol oynamış kaliteli ve
bilgili antrenörler eşliğinde
antrenmanlar yapıyorduk.
Tesisler ve yapılan sahalar
başta olmak üzere futbolcu
olmanız için her türlü imkân
vardı.
İsviçre’de U15’ten U21’e kadar
tümyaş gruplarında millî
takımlarda oynadım. Altyapı
eğitimi daha sağlam temeller
üzerinden yapıldığı ve
davranışlar kendinizi çok iyi
bir birey olarak hissettirdiği
için İsviçre’de millî takımlarda
oynamak güzeldi. Ama her
Türk futbolcunun hedefi ve
hayalidir AMillî Takım
formasını giymek.
İsviçre’de ligler başlamıştı
ve biz 4. hafta maçlarını
oynuyorduk. FC Zürihmaçı
öncesinde Konyaspor’dan bir
transfer teklifi gelmişti Bülent
Akın aracılığıyla… Her şey bir
anda çok hızlı gelişti. Beş-altı
gün içerisinde görüşmeler
sonuçlandı ve takımın
Avusturya kampına katıldım.
Hayalinizi süsleyen
Avrupa arenasında
oynamak, 1-2 sene
öncesinde 2. Lig’de
mücadele ederken
Avrupa maçlarında
sahaya çıkmak…
Çok güzel duygular.
Bununla birlikte kulüp
tarihinin ilk Avrupa
galibiyetinin bizim
dönemimizde alınması,
benimomaçta gol
atmamunutulmayacak
hatıralar.
“