Previous Page  100-101 / 168 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 100-101 / 168 Next Page
Page Background

yonel bir kulüp. Oraya gittiğimde

sadece Fransızca konuşuyordum.

Almanca öğrenmeye başladımve

6 ay sonra çok iyi Almanca konuş-

maya başladım. Basel altyapısı için

okul ve eğitim çok önemliydi.

Haftanın her günü eskiden futbol

oynamış kaliteli ve bilgili antrenör-

ler eşliğinde antrenmanlar yapıyor-

duk. Tesisler ve antrenman yapılan

sahalar başta olmak üzere futbolcu

olmanız için her türlü imkân vardı.

Bu da kendinizi geliştirme adına

önemli bir fırsattı.

Basel’de 7 yıl geçirdin. Sana neler

kattı ve sonrasında Le Mont’a

transferin nasıl gerçekleşti?

18 yaşına kadar Basel’in U21 takı-

mındaydım. Daha sonra Murat

Yakın beni A takıma aldı. Gençtim

ve takımgerçekten kaliteli oyuncu-

lardan kurulu olduğu için çok az

oynama fırsatımolmuştu. Kulüp

yönetimi genç oyuncuları tecrübe

kazanmaları adına kiralık olarak

başka kulüplere gönderebiliyor.

Le Mont’a gittim. Orada her maçta

oynadım. Kendimi gösterdiğimi

düşünüyorum. Bu benim adıma

gerçekten çok iyiydi.

Seninle birlikte futbola başlayan

birçok arkadaşın büyük ihtimalle

bugün futboldan koptu ama sen bu

noktaya gelmeyi başardın. Seni di-

ğerlerinden ayırıp bugün futbolcu

olmanı sağlayan faktörler nelerdi?

Çocukluğumdan beri futbolcu

olmak benim için hayatımın en

önemli hedeflerinden biriydi. Bu dü-

şüncemi hiçbir zaman unutmadım.

Önce İsviçre’de, ardından da Türki-

ye’de oynamak ve sonrasında da

Avrupa’da forma giymek hedefimdi.

İlk iki hedefimgerçekleşti. İnşallah

üçüncü hedefime de göstereceğim

performansla önümüzdeki yıllarda

ulaşırım.

Le Mont’un ardındanWinterthur’a

transfer olduğunu ve 1 sezon bu-

rada kaldığını, ardından 1 sezon da

Lausanne Sports’ta forma giydiğini

görüyoruz. İsviçre’de bu kadar çok

takımdeğiştirmenin sebebi neydi?

Bu durum orada normal karşılanan

bir durum. Çünkü genç oyuncuların

kendilerini geliştirmeleri ve tecrübe

kazanmaları için oynamaları ve

maç sayılarını arttırmaları gerekir.

Ben de böyle yaptım. Gittiğim

takımlarda oynadığımmaç sayıları

fazla oldu. Bu da benimhem

İsviçre’nin değişik yaş grupların-

daki millî takımlarına gitmeme

hemde tecrübe kazanmama büyük

fayda sağladı.

Avrupa’da büyüyen her Türk

çocuğu bir günmillî takımı seçme

ayrımına geliyor. Sen İsviçre U21

Millî Takımı’nda da forma giydin.

Bu konudaki tercihlerin neler ve bu

tercihleri hangi kriterlere bakarak

belirliyorsun?

İsviçre’de U15’ten U21’e kadar tüm

yaş gruplarında millî takımlarda

oynadım. Bu her futbolcunun haya-

lidir. Orada millî takımlarda herkesi

tanıyordum. Altyapı eğitimi daha

sağlam temeller üzerinden yapıldığı

ve davranışlar kendinizi çok iyi bir

birey olarak hissettirdiği için İs-

viçre’de millî takımlarda oynamak

güzeldi. Ama yurt dışında yaşayan

ve futbolla ilgilenen her Türk

futbolcunun hedefi ve hayalidir

AMillî Takım formasını giymek.

Amillî forma hakkındaki düşünce-

lerin neler? Türkiye’den bir teklif

100

101

Çocukluğumhep İsviçre’de

geçti. Sadece tatillerde ailemle

birlikte memleketimiz olan

Bursa’ya geliyorduk.

Çevremizde çok Türk vardı.

Hedefimbir günmutlaka çok

sevdiğim futbolu Türkiye’de

oynamaktı. Bunu başardım.

Çokmutluyum.

Basel’e gittiğimde sadece

Fransızca konuşuyordum.

6 ay sonra çok iyi Almanca

konuşmaya başladım.

Haftanın her günü eskiden

futbol oynamış kaliteli ve

bilgili antrenörler eşliğinde

antrenmanlar yapıyorduk.

Tesisler ve yapılan sahalar

başta olmak üzere futbolcu

olmanız için her türlü imkân

vardı.

İsviçre’de U15’ten U21’e kadar

tümyaş gruplarında millî

takımlarda oynadım. Altyapı

eğitimi daha sağlam temeller

üzerinden yapıldığı ve

davranışlar kendinizi çok iyi

bir birey olarak hissettirdiği

için İsviçre’de millî takımlarda

oynamak güzeldi. Ama her

Türk futbolcunun hedefi ve

hayalidir AMillî Takım

formasını giymek.

İsviçre’de ligler başlamıştı

ve biz 4. hafta maçlarını

oynuyorduk. FC Zürihmaçı

öncesinde Konyaspor’dan bir

transfer teklifi gelmişti Bülent

Akın aracılığıyla… Her şey bir

anda çok hızlı gelişti. Beş-altı

gün içerisinde görüşmeler

sonuçlandı ve takımın

Avusturya kampına katıldım.

Hayalinizi süsleyen

Avrupa arenasında

oynamak, 1-2 sene

öncesinde 2. Lig’de

mücadele ederken

Avrupa maçlarında

sahaya çıkmak…

Çok güzel duygular.

Bununla birlikte kulüp

tarihinin ilk Avrupa

galibiyetinin bizim

dönemimizde alınması,

benimomaçta gol

atmamunutulmayacak

hatıralar.