Previous Page  68-69 / 144 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 68-69 / 144 Next Page
Page Background

kalesini vurmasıyla beraberliğe

düşse bile duruşunu bozmuyor,

28’de Cenk Tosun’la bir kez daha öne

geçip 86’da Ryan Babel’in attığı golle

de 3-1 kazanıyordu. Grubun diğer

maçı Almanya’da oynanmış ve

Leipzig ile Monaco iki dakika içinde

gelen karşılıklı gollerle 1-1 berabere

kalmıştı ki bu da Beşiktaş’ın işine

gelen bir sonuçtu.

Beşiktaş, 26 Eylül’de Vodafone

Park’ta Alman rakibi Leipzig’i ağır-

ladı. Müthiş bir taraftar desteğiyle

oynayan siyah-beyazlılar, 11. daki-

kada Ryan Babel’in golüyle öne geçip

43’te Talisca’nın golüyle devreyi 2-0

önde tamamladı. Beşiktaşlı taraftar-

ların desteği öylesine büyüktü ki,

Alman Millî Takımı’nın yeni gol

umutlarından TimoWerner ilk yarı

boyunca tribünlerden duyduğu

sesten rahatsız olarak kulaklarını

tıkamak zorunda kalmış, ikinci

yarıya ise çıkamamıştı. Yine de

Alman disiplini içinde hareket eden

Leipzig, Beşiktaş’ın skoru koruma

düşüncesiyle geriye yaslanmasın-

dan da faydalanarak oyunu domine

edecek ancak savunmanın ve kaleci

Fabri’nin yerinde müdahaleleri

2-0’lık galibiyeti koruyacaktı. Diğer

yanda ise Porto, Monaco’yu deplas-

manda Vincent Abubakar’ın iki,

Miguel Layun’un da bir golüyle 3-0

yenip prenslik ekibini yavaş yavaş

taça doğru itiyordu. Beşiktaş’ın 17

Ekim’de Monaco ile deplasmanda

oynayacağı maç bu nedenle çok

kritik bir duruma gelmişti çünkü

rakip yola devam edebilmek için

kazanmak zorundaydı ve son

barutunu kullanacaktı.

ll. Louis Stadı’ndaki maçta üstün bir

futbol sergileyen ve daha atak görü-

nen taraf Beşiktaş’tı ama ilk golü

bulan Monaco oldu. Monaco’nun

Kolombiyalı yıldızı Radamel Falcao

30. dakikada attığı golle takımını 1-0

öne geçirdi ama Beşiktaş’ta da geri

adım atacak göz yoktu. Siyah-be-

yazlılar yedikleri golün üzerinden

henüz dört dakika geçmişken Cenk

Tosun’la beraberliği yakalayıp so-

yunma odasına da bumoralle indi.

Cenk Tosun 54. dakikada bir gol

daha atıp Beşiktaş’ınmaçı 2-1 ka-

zanmasını sağlayacak ve Beşiktaş

böylece yedinci kez katıldığı Şampi-

yonlar Ligi’nde ilk defa ilk üç maçın-

dan 9 puan çıkarmayı başaracaktı.

Bu başarı sadece Beşiktaş’ın kendi-

siyle de sınırlı değildi. Siyah-beyazlı-

lar aynı zamanda Şampiyon Ligi’nde

üçte üç yapmayı başarabilen ilk Türk

takımıydı. Diğer maçta ise Leipzig,

Porto’yu 3-2 mağlup etmiş ve bu

skor da takipçileriyle Beşiktaş’ın

arasının biraz daha açılmasını sağla-

mıştı. Siyah-beyazlıların 9 puanla

zirveye kurulduğu grupta Leipzig 4,

Porto 3 puanla ikinci ve üçüncü

basamakları paylaşıyor, Monaco ise

1 puanla son sıraya demir atıyordu.

Şenol Güneş ve öğrencileri artık

gruptan çıkmak için gün saymaya

başlamıştı. 1 Kasımgünü Beşiktaş’ın

Monaco’yu yenmesi ve diğer maçın

da berabere bitmesi halinde siyah-

beyazlılar daha dördüncümaçların

nihayetinde grup birinciliğini

garantilemiş olacaktı. Ancak siyah-

beyazlılar ilk puan kayıplarını

Monacomaçında yaşayacak ve bu

beklenti gerçekleşmeyecekti.

Zaten Porto’daki maçta da ev sahibi

kazanmış ve dördüncümaçların

ardından turu garantileme ihtimali

ortadan kalkmıştı.

1 Kasım’da Vodafone Park’a çıkan

Monaco 1 puanda kalmasına rağmen

önündeki takımların da puan kayıp-

ları sayesinde umudunu koruyordu.

İstanbul’dan çıkartılacak bir galibi-

yet onları da yarışa dâhil edebilirdi.

Bu amaçla maça çok hızlı başladılar

ve siyah-beyazlı kalede art arda

pozisyonlar buldular. Ama golü bu

bölümde değil, Beşiktaş’ın oyunu

dengeleyip ataklarına karşılık

vermeye başladığı anlarda, devrenin

sonunda buldular. Adriano’nun

hatalı pasında topla buluşan Marcos

Lopes ceza sahası dışından attığı

sert şutla Monaco’yu 1-0 öne geçirdi.

53’te ise Ricardo Quaresma ceza sa-

hasına girerken rakip savunmanın

müdahalesiyle yerde kalıyor, kaza-

nılan penaltıyı 54’te kullanan Cenk

Tosun, skoru 1-1 olarak belirliyordu.

Şimdi Beşiktaş 10, Leipzig’i 3-1

yenen Porto 6, Leipzig 4, Monaco da

2 puandaydı. Siyah-beyazlılar,

21 Kasım’daki Porto maçında elde

edecekleri bir beraberlikle bile

gruptan çıkmayı garantileyecekti.

Porto’nun kalesini bu kez Casillas

değil José Sá koruyordu. Vodafone

Park her zamanki büyüleyici atmos-

feriyle bir zafer gecesine hazırdı.

Beşiktaşlı oyuncular da geriye

düşseler bile oyun kalitesinden hiç

taviz vermeden bir futbol ziyafeti

sunmakta kararlıydı. Evet, Porto

29. dakikada Felipe’nin ceza sahası

önünden attığı çok sert şutla 1-0 öne

geçmişti ama Beşiktaş topu,

22 ayağı bulunan ve hepsi de

senkronize çalışan bir cambaz gibi

çeviriyor, bu çevirişin baş döndü-

rücü hızında Cenk Tosun’un harika

çalımının ardından gelen asistini

kolay bir gole dönüştüren Talisca ile

de 41. dakikada eşitliği sağlıyordu.

Beşiktaş 57. dakikada Babel’in

direkte patlayan harika şutuyla

zirveye çıkardığı futbol güzelliğini

ikinci yarıda da sürdürecek ve bir

ara topu rakibine göstermeden 2.5

dakika ayağında çevirecek, futbol-

severleri mest eden geceyi 1-1’lik

eşitlikle tamamlayıp Şampiyonlar

Ligi’nde son 16’nın yolunu tutacaktı.

Bu yol tutuşu, aynı zamanda bir

Türk takımının Şampiyonlar Ligi’nde

gruptan ilk defa lider çıkışını da

müjdeliyordu. Bir maç önce 10 puana

ulaşıp Galatasaray’ı yakalayan

siyah-beyazlılar şimdi de 11 puanda

ve Fenerbahçe’nin rekoruna ortak

olmuş durumda. 6 Aralık’ta Leipzig

deplasmanında elde edilecek bir

beraberlik bile Beşiktaş’a yeni bir

rekor kazandıracak.

68

69