kalesini vurmasıyla beraberliğe
düşse bile duruşunu bozmuyor,
28’de Cenk Tosun’la bir kez daha öne
geçip 86’da Ryan Babel’in attığı golle
de 3-1 kazanıyordu. Grubun diğer
maçı Almanya’da oynanmış ve
Leipzig ile Monaco iki dakika içinde
gelen karşılıklı gollerle 1-1 berabere
kalmıştı ki bu da Beşiktaş’ın işine
gelen bir sonuçtu.
Beşiktaş, 26 Eylül’de Vodafone
Park’ta Alman rakibi Leipzig’i ağır-
ladı. Müthiş bir taraftar desteğiyle
oynayan siyah-beyazlılar, 11. daki-
kada Ryan Babel’in golüyle öne geçip
43’te Talisca’nın golüyle devreyi 2-0
önde tamamladı. Beşiktaşlı taraftar-
ların desteği öylesine büyüktü ki,
Alman Millî Takımı’nın yeni gol
umutlarından TimoWerner ilk yarı
boyunca tribünlerden duyduğu
sesten rahatsız olarak kulaklarını
tıkamak zorunda kalmış, ikinci
yarıya ise çıkamamıştı. Yine de
Alman disiplini içinde hareket eden
Leipzig, Beşiktaş’ın skoru koruma
düşüncesiyle geriye yaslanmasın-
dan da faydalanarak oyunu domine
edecek ancak savunmanın ve kaleci
Fabri’nin yerinde müdahaleleri
2-0’lık galibiyeti koruyacaktı. Diğer
yanda ise Porto, Monaco’yu deplas-
manda Vincent Abubakar’ın iki,
Miguel Layun’un da bir golüyle 3-0
yenip prenslik ekibini yavaş yavaş
taça doğru itiyordu. Beşiktaş’ın 17
Ekim’de Monaco ile deplasmanda
oynayacağı maç bu nedenle çok
kritik bir duruma gelmişti çünkü
rakip yola devam edebilmek için
kazanmak zorundaydı ve son
barutunu kullanacaktı.
ll. Louis Stadı’ndaki maçta üstün bir
futbol sergileyen ve daha atak görü-
nen taraf Beşiktaş’tı ama ilk golü
bulan Monaco oldu. Monaco’nun
Kolombiyalı yıldızı Radamel Falcao
30. dakikada attığı golle takımını 1-0
öne geçirdi ama Beşiktaş’ta da geri
adım atacak göz yoktu. Siyah-be-
yazlılar yedikleri golün üzerinden
henüz dört dakika geçmişken Cenk
Tosun’la beraberliği yakalayıp so-
yunma odasına da bumoralle indi.
Cenk Tosun 54. dakikada bir gol
daha atıp Beşiktaş’ınmaçı 2-1 ka-
zanmasını sağlayacak ve Beşiktaş
böylece yedinci kez katıldığı Şampi-
yonlar Ligi’nde ilk defa ilk üç maçın-
dan 9 puan çıkarmayı başaracaktı.
Bu başarı sadece Beşiktaş’ın kendi-
siyle de sınırlı değildi. Siyah-beyazlı-
lar aynı zamanda Şampiyon Ligi’nde
üçte üç yapmayı başarabilen ilk Türk
takımıydı. Diğer maçta ise Leipzig,
Porto’yu 3-2 mağlup etmiş ve bu
skor da takipçileriyle Beşiktaş’ın
arasının biraz daha açılmasını sağla-
mıştı. Siyah-beyazlıların 9 puanla
zirveye kurulduğu grupta Leipzig 4,
Porto 3 puanla ikinci ve üçüncü
basamakları paylaşıyor, Monaco ise
1 puanla son sıraya demir atıyordu.
Şenol Güneş ve öğrencileri artık
gruptan çıkmak için gün saymaya
başlamıştı. 1 Kasımgünü Beşiktaş’ın
Monaco’yu yenmesi ve diğer maçın
da berabere bitmesi halinde siyah-
beyazlılar daha dördüncümaçların
nihayetinde grup birinciliğini
garantilemiş olacaktı. Ancak siyah-
beyazlılar ilk puan kayıplarını
Monacomaçında yaşayacak ve bu
beklenti gerçekleşmeyecekti.
Zaten Porto’daki maçta da ev sahibi
kazanmış ve dördüncümaçların
ardından turu garantileme ihtimali
ortadan kalkmıştı.
1 Kasım’da Vodafone Park’a çıkan
Monaco 1 puanda kalmasına rağmen
önündeki takımların da puan kayıp-
ları sayesinde umudunu koruyordu.
İstanbul’dan çıkartılacak bir galibi-
yet onları da yarışa dâhil edebilirdi.
Bu amaçla maça çok hızlı başladılar
ve siyah-beyazlı kalede art arda
pozisyonlar buldular. Ama golü bu
bölümde değil, Beşiktaş’ın oyunu
dengeleyip ataklarına karşılık
vermeye başladığı anlarda, devrenin
sonunda buldular. Adriano’nun
hatalı pasında topla buluşan Marcos
Lopes ceza sahası dışından attığı
sert şutla Monaco’yu 1-0 öne geçirdi.
53’te ise Ricardo Quaresma ceza sa-
hasına girerken rakip savunmanın
müdahalesiyle yerde kalıyor, kaza-
nılan penaltıyı 54’te kullanan Cenk
Tosun, skoru 1-1 olarak belirliyordu.
Şimdi Beşiktaş 10, Leipzig’i 3-1
yenen Porto 6, Leipzig 4, Monaco da
2 puandaydı. Siyah-beyazlılar,
21 Kasım’daki Porto maçında elde
edecekleri bir beraberlikle bile
gruptan çıkmayı garantileyecekti.
Porto’nun kalesini bu kez Casillas
değil José Sá koruyordu. Vodafone
Park her zamanki büyüleyici atmos-
feriyle bir zafer gecesine hazırdı.
Beşiktaşlı oyuncular da geriye
düşseler bile oyun kalitesinden hiç
taviz vermeden bir futbol ziyafeti
sunmakta kararlıydı. Evet, Porto
29. dakikada Felipe’nin ceza sahası
önünden attığı çok sert şutla 1-0 öne
geçmişti ama Beşiktaş topu,
22 ayağı bulunan ve hepsi de
senkronize çalışan bir cambaz gibi
çeviriyor, bu çevirişin baş döndü-
rücü hızında Cenk Tosun’un harika
çalımının ardından gelen asistini
kolay bir gole dönüştüren Talisca ile
de 41. dakikada eşitliği sağlıyordu.
Beşiktaş 57. dakikada Babel’in
direkte patlayan harika şutuyla
zirveye çıkardığı futbol güzelliğini
ikinci yarıda da sürdürecek ve bir
ara topu rakibine göstermeden 2.5
dakika ayağında çevirecek, futbol-
severleri mest eden geceyi 1-1’lik
eşitlikle tamamlayıp Şampiyonlar
Ligi’nde son 16’nın yolunu tutacaktı.
Bu yol tutuşu, aynı zamanda bir
Türk takımının Şampiyonlar Ligi’nde
gruptan ilk defa lider çıkışını da
müjdeliyordu. Bir maç önce 10 puana
ulaşıp Galatasaray’ı yakalayan
siyah-beyazlılar şimdi de 11 puanda
ve Fenerbahçe’nin rekoruna ortak
olmuş durumda. 6 Aralık’ta Leipzig
deplasmanında elde edilecek bir
beraberlik bile Beşiktaş’a yeni bir
rekor kazandıracak.
68
69