![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0030.jpg)
S
eninle ilk röportajı yaptığımızda
Genç Millî Takımlarımızda oyna-
yan bir oyuncuydun ve bir gün
AMillî Takım’da oynama hayal-
leri kuruyordun. Bugün AMillî
Takımkampındasın ve yeniden
yapılanma sürecinde umut
bağlanan oyunculardan birisin.
Geldiğin nokta hakkında neler
söylersin?
Siz de biliyorsunuz ki, en başın-
dan beri çok çalışmanın sihrine
inanan bir oyuncuyum. Bugün-
lere de çok fazla çalışarak geldi-
ğimi ve bugün AMillî Takım
kadrosunda bulunmanın guru-
runu yaşadığımı söyleyebilirim.
Almanya’daki kariyerimhep
kendimi ispatlamaya çalışmakla
geçti. TakımımHannover 96’nın
başarısı için döktüğüm ter, bana
Millî Takımımızın da kapılarını
açtı.
Hoffenheim’daki ısınma hare-
ketlerinden sonra Hannover
96’da gerçek bir Bundesliga
oyuncusu oldun. Orada küme
düşme üzüntüsünü de geri
dönme sevincini de yaşadın.
Bu tecrübelerin sana neler
kazandırdığını düşünüyorsun?
Hannover’le küme düştüğü-
müzde güzel duygular hissetme-
dik elbette. Herkesinmorali
bozuldu. Hannover gerçekten bir
futbol şehri ve insanlar büyük bir
hayal kırıklığına uğradı. O dönemde
takımdan ayrılmayı düşünmedim.
Çünkü takımın daha da güçlenerek
yeniden Bundesliga’ya döneceğini
biliyordum. Benimaçımdan da daha
çok oynama fırsatı doğacağının far-
kındaydım. Nitekimöyle de oldu. Bir
sene içinde Bundesliga’ya döndük.
Benim için de çok fay-
dalı bir tecrübe oldu
çünkü genç yaşımda
30’un üzerindemaça
çıktım. Bu süreçte
kendimi daha da ge-
liştirdiğimi düşünüyo-
rum. Bir de düştüğü
yerden yeniden ayağa
kalmak insanın özgü-
venini artırıyor.
Bu sezonki perfor-
mansına bakarak
Millî Takım’a çağrılmayı bekliyor
muydun?
İnsan her zaman böyle bir beklenti
içinde oluyor elbette. Gerçekçi
olmak gerekirse benMillî Takımha-
yali kurmak yerine Bundesliga’daki
performansımı ön plana çıkarmaya
çalıştım. Çünkü orada iyi olursam
böyle bir fırsat yakalayabileceğimi
biliyordum. Dünya Kupası elemele-
rinin ardındanMillî Takım’ın yeni bir
yapılanmaya gideceğini de tahmin
ediyordum. Benim için çok güzel bir
şans doğduğunu düşünüyorum.
EmreMor sakatlığı sebebiyle kad-
rodan çıkartılsa da ilk davet edilen
26 oyuncudan 13’ü altyapı eğitimle-
rini Avrupa ülkelerinde almış isim-
ler. Tamyarı yarıya. Bu tabloyu
nasıl değerlendiriyorsun?
Türk oyuncuların Avrupa’da kendi-
sini kanıtlaması ve bugünMillî
Takımkadrosu altında toplanması
önemli bir başarı. Tabiî sadece
Avrupa’dan gelen oyuncular değil,
Türkiye’den de Avrupa’ya giden
oyuncular var Millî Takım’da.
Türkiye’den Avrupa’ya gitmek daha
farklı. Biz orada doğup büyüdük
ama buradan giden oyuncular için
adaptasyon süresi gerekiyor. Yine
de büyük bir adımbu. Millî Takım
için güzel bir tablo oluştuğunu dü-
şünüyorum. Ama şunu da söylemek
lâzım; Türkiye’de altyapılardan çok
fazla oyuncu yetişmiyor ya da yeti-
şenler oynama fırsatı bulamıyor.
Böyle bir sıkıntının da varlığı gerçek.
Bu kadar büyük, genç nüfusu bu
kadar fazla, futbolun bu kadar çok
sevildiği bir ülkede neden yeterince
oyuncu üretilemediğine insan şaşı-
rıyor elbette. Almanya özelinde bu
konu hakkında şunları söyleyebili-
rim; orada altyapıdan A takıma
kadar düzenli bir organizasyon var.
Almanlar 20 yıl önce kurdukları
bu sistemi başarıyla sürdürüyor.
Bundesliga’da oynayan Türk
oyuncu sayısı geçmişe oranla artsa
da çok fazla sayılmaz. Bu durumda
senin Bundesliga’da sürekli oyna-
yan bir oyuncuya dönüşmen biraz
daha değer kazanıyor. Bugünkü
konumunu nasıl sağladığını
düşünüyorsun? Kendini nasıl
kabullendirdin?
Almanya’da bir Türk oyuncunun
Alman rakiplerini geçebilmesi için
iki gömlek daha fazla çalışması ge-
rekiyor. Tabiî şans da önemli. Hoca-
nın sizi tutması ve şans vermesi, bu
Hannover’le küme düştüğümüzde
takımdan ayrılmayı düşünmedim.
Daha çok oynama fırsatı
doğacağının farkındaydım. Bir
sene içinde Bundesliga’ya döndük
ben de 30’un üzerinde maça
çıktım. Düştüğü yerden yeniden
ayağa kalmak insanın özgüvenini
artırıyor.
Bu kadar büyük, genç nüfusu bu
kadar fazla, futbolun bu kadar
çok sevildiği bir ülkede neden
yeterince oyuncu üretilemediğine
insan şaşırıyor elbette. Almanya’da
altyapıdan A takıma kadar
düzenli bir organizasyon var.
Almanlar 20 yıl önce kurdukları bu
sistemi halen başarıyla
sürdürüyor.
“
“
Öncelikle hedefimMillî Takım’da
kalıcı olmak. Hocamızın
isteklerini anlamak ve sahada
yerine getirebilmek için çok
dikkatli ve konsantre olmak
gerekiyor. Eğer hocanın isteklerini
sahada uygulayabilirsemhem
Millî Takım’a katkı
sağlayabileceğimi hemde kalıcı
olacağımı düşünüyorum.
“
58
59