Previous Page  58-59 / 144 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 58-59 / 144 Next Page
Page Background

S

eninle ilk röportajı yaptığımızda

Genç Millî Takımlarımızda oyna-

yan bir oyuncuydun ve bir gün

AMillî Takım’da oynama hayal-

leri kuruyordun. Bugün AMillî

Takımkampındasın ve yeniden

yapılanma sürecinde umut

bağlanan oyunculardan birisin.

Geldiğin nokta hakkında neler

söylersin?

Siz de biliyorsunuz ki, en başın-

dan beri çok çalışmanın sihrine

inanan bir oyuncuyum. Bugün-

lere de çok fazla çalışarak geldi-

ğimi ve bugün AMillî Takım

kadrosunda bulunmanın guru-

runu yaşadığımı söyleyebilirim.

Almanya’daki kariyerimhep

kendimi ispatlamaya çalışmakla

geçti. TakımımHannover 96’nın

başarısı için döktüğüm ter, bana

Millî Takımımızın da kapılarını

açtı.

Hoffenheim’daki ısınma hare-

ketlerinden sonra Hannover

96’da gerçek bir Bundesliga

oyuncusu oldun. Orada küme

düşme üzüntüsünü de geri

dönme sevincini de yaşadın.

Bu tecrübelerin sana neler

kazandırdığını düşünüyorsun?

Hannover’le küme düştüğü-

müzde güzel duygular hissetme-

dik elbette. Herkesinmorali

bozuldu. Hannover gerçekten bir

futbol şehri ve insanlar büyük bir

hayal kırıklığına uğradı. O dönemde

takımdan ayrılmayı düşünmedim.

Çünkü takımın daha da güçlenerek

yeniden Bundesliga’ya döneceğini

biliyordum. Benimaçımdan da daha

çok oynama fırsatı doğacağının far-

kındaydım. Nitekimöyle de oldu. Bir

sene içinde Bundesliga’ya döndük.

Benim için de çok fay-

dalı bir tecrübe oldu

çünkü genç yaşımda

30’un üzerindemaça

çıktım. Bu süreçte

kendimi daha da ge-

liştirdiğimi düşünüyo-

rum. Bir de düştüğü

yerden yeniden ayağa

kalmak insanın özgü-

venini artırıyor.

Bu sezonki perfor-

mansına bakarak

Millî Takım’a çağrılmayı bekliyor

muydun?

İnsan her zaman böyle bir beklenti

içinde oluyor elbette. Gerçekçi

olmak gerekirse benMillî Takımha-

yali kurmak yerine Bundesliga’daki

performansımı ön plana çıkarmaya

çalıştım. Çünkü orada iyi olursam

böyle bir fırsat yakalayabileceğimi

biliyordum. Dünya Kupası elemele-

rinin ardındanMillî Takım’ın yeni bir

yapılanmaya gideceğini de tahmin

ediyordum. Benim için çok güzel bir

şans doğduğunu düşünüyorum.

EmreMor sakatlığı sebebiyle kad-

rodan çıkartılsa da ilk davet edilen

26 oyuncudan 13’ü altyapı eğitimle-

rini Avrupa ülkelerinde almış isim-

ler. Tamyarı yarıya. Bu tabloyu

nasıl değerlendiriyorsun?

Türk oyuncuların Avrupa’da kendi-

sini kanıtlaması ve bugünMillî

Takımkadrosu altında toplanması

önemli bir başarı. Tabiî sadece

Avrupa’dan gelen oyuncular değil,

Türkiye’den de Avrupa’ya giden

oyuncular var Millî Takım’da.

Türkiye’den Avrupa’ya gitmek daha

farklı. Biz orada doğup büyüdük

ama buradan giden oyuncular için

adaptasyon süresi gerekiyor. Yine

de büyük bir adımbu. Millî Takım

için güzel bir tablo oluştuğunu dü-

şünüyorum. Ama şunu da söylemek

lâzım; Türkiye’de altyapılardan çok

fazla oyuncu yetişmiyor ya da yeti-

şenler oynama fırsatı bulamıyor.

Böyle bir sıkıntının da varlığı gerçek.

Bu kadar büyük, genç nüfusu bu

kadar fazla, futbolun bu kadar çok

sevildiği bir ülkede neden yeterince

oyuncu üretilemediğine insan şaşı-

rıyor elbette. Almanya özelinde bu

konu hakkında şunları söyleyebili-

rim; orada altyapıdan A takıma

kadar düzenli bir organizasyon var.

Almanlar 20 yıl önce kurdukları

bu sistemi başarıyla sürdürüyor.

Bundesliga’da oynayan Türk

oyuncu sayısı geçmişe oranla artsa

da çok fazla sayılmaz. Bu durumda

senin Bundesliga’da sürekli oyna-

yan bir oyuncuya dönüşmen biraz

daha değer kazanıyor. Bugünkü

konumunu nasıl sağladığını

düşünüyorsun? Kendini nasıl

kabullendirdin?

Almanya’da bir Türk oyuncunun

Alman rakiplerini geçebilmesi için

iki gömlek daha fazla çalışması ge-

rekiyor. Tabiî şans da önemli. Hoca-

nın sizi tutması ve şans vermesi, bu

Hannover’le küme düştüğümüzde

takımdan ayrılmayı düşünmedim.

Daha çok oynama fırsatı

doğacağının farkındaydım. Bir

sene içinde Bundesliga’ya döndük

ben de 30’un üzerinde maça

çıktım. Düştüğü yerden yeniden

ayağa kalmak insanın özgüvenini

artırıyor.

Bu kadar büyük, genç nüfusu bu

kadar fazla, futbolun bu kadar

çok sevildiği bir ülkede neden

yeterince oyuncu üretilemediğine

insan şaşırıyor elbette. Almanya’da

altyapıdan A takıma kadar

düzenli bir organizasyon var.

Almanlar 20 yıl önce kurdukları bu

sistemi halen başarıyla

sürdürüyor.

Öncelikle hedefimMillî Takım’da

kalıcı olmak. Hocamızın

isteklerini anlamak ve sahada

yerine getirebilmek için çok

dikkatli ve konsantre olmak

gerekiyor. Eğer hocanın isteklerini

sahada uygulayabilirsemhem

Millî Takım’a katkı

sağlayabileceğimi hemde kalıcı

olacağımı düşünüyorum.

58

59