TamSaha 161. Sayı

tınca sanki o 1 numaralı hayal bu

sefer gerçeğe dönüşecek gibi oldu.

Sonuçta PSG, Avrupa’nın üç elit

takımından birini net bir skorla

devirmişti. Takip eden iki maçta

Anderlecht’e toplam9 gol atan baş-

kent ekibi, Celtic’i de 7 golle yolcu

ediyordu. Artık her şeyin kesinleş-

tiği sonmaçta ise Bayern deplas-

manında alınan 3-1’likmağlubiyet

gözardı edilebilirdi.

Kısacası grupmaçlarındaki perfor-

mans, PSG’nin hayallerini karşılar

nitelikteydi. Bayern’in önünde grup

lideri olan takım rakip filelere 25 gol

göndermişti. Son 16 kuraları çekil-

diğinde bir başka elit kulüp olan

Real Madrid’le eşleşmek tambir iki-

lemdi. Sonuçta geçen sezon yine bir

elite, yani Barcelona’ya dramatik ve

hatta komik biçimde elenmişlerdi.

Ama kupayı almak adına bu gibi

rakipler illaki geçilmeliydi ve

Bayern sınavları hiç de başarısız

değildi. Sonuçta bu önemli sınava

yeterince umutlu çıkmak adına

sebepleri ve hayalleri vardı PSG’nin.

14 Şubat’ta Santiago Bernabeu’ya

ayak bastıklarında da tam olarak

bu duyguları hissetmek müm-

kündü. Kendine güvenen bir kim-

likle maça başlayan PSG, ilk golü de

bulmasına rağmen skoru koruya-

madı ve devre arasına beraberlikle

girdi. İkinci yarıda ise Unai

Emery’nin oyuna yaptığı hamleler

ne kadar ters teptiyse Zidane’ınki-

ler o kadar meyve verdi ve evsahibi

3-1’lik skorla sahadan mutlu ayrıldı.

Üç hafta sonraki rövanşta taraftar-

ların coşkusu ön plana çıksa da

takım buna ayak uyduramadı.

Real Madrid her anlamda rakibine

üstünlük kurdu ve çeyrek final

biletini alan taraf oldu. PSG bir kez

daha hayallerinin yakınından dahi

geçemeden Avrupa’ya veda

etmişti.

igue 1 şampiyonlukları,

lig kupaları, dikkat çe-

kici transferler, Avrupa

başarıları… Listeyi

uzatmakmümkün

ama aslında Paris

Saint Germain’in tek

bir hedefi var. O da

Şampiyonlar Ligi’ni

olabildiğince çabuk ka-

zanmak. Kulüp olarak

yaptıkları her şey, bu

nihai hedefin yanında

figüran veya yardımcı

aktör olarak kalıyor.

Eğer Avrupa’nın elit

kulüpleri belki de her

zamankinden daha

güçlü şekilde orada du-

ruyorsa, bu hayalinizi

gerçekleştirmek için

ciddi anlamda büyük

düşünmeniz gerekir.

Tıpkı ana sloganı gibi

PSG de bunu yapmaya

çalıştı. Yaz mevsiminde

gerçekleşen Neymar

ve Mbappe transferleri

piyasayı çılgın seviye-

lere çekerken tüm

kıtaya bir de mesaj

yolladı: PSG 1 numaralı

kupayı almaya cidden

talip!

Zaten cepte görülen

lige 5 maçta 5 galibi-

yetle başlayan PSG bir

de Fransa Süper Kupa-

sı’nı evine götürmüştü.

Yine de bunlar, hedef-

lenenlerin yanında çok

sıradandı. Taraftarlar

Şampiyonlar Ligi müzi-

ğini duymadan sezo-

nun başladığını tam

olarak fark edemeye-

cek gibiydi. Nitekim

takımCeltic deplasma-

nına çıktığında bekle-

nen o parıltılı

başlangıca fazlasıyla

cevap verdi. İskoçya’da

alınan 5-0’lık skor

gayet tatmin ediciydi.

Takımın iştahı yerin-

deydi fakat yine de

sanki Celtic, PSG’nin

ayarında bir rakip değil

gibiydi. Asıl sınavı gör-

mek için bir sonraki

maçı, yani Bayern Mü-

nih’i ağırlamayı bekle-

diler. Paris’te Almanları

3-0’la bozguna uğra-

Büyüyemeyen hayaller

“Revons plus grand!” Paris Saint Germain’in stadı Parc des Princes’e

giderseniz, aslında kulübe dair her ortamda görebileceğiniz bu söylemin dev

puntolarla yer aldığını görürsünüz. Yani “Daha büyük hayal et!” 2011 yılında

Katarlı işadamı Nasser El Khelaifi kulübü satın aldığından bu yanda PSG daha

büyük hayaller kuruyor. Yapılan transferler de bir zamanlar Parisliler için

hayal olan hamleleri gerçeğe dönüştürür nitelikte. Fakat sahadaki futbol

vizyonu eksikliği, PSG’yi Şampiyonlar Ligi’nin 1 numaralı adayı olarak

görülmekten bir süre daha alıkoyacak gibi.

Paris Saint Germain

Mustafa Akkaya