TamSaha Dergisi - page 48-49

48
49
İngiltere ve İskoçya’dan sonra dün-
yanın en eski üçüncümillî takımı
olma unvanına sahip Galler, buna
karşın bu köklü futbol geleneğini
bir türlü uluslararası turnuvalarda
gösteremedi. Bunun en büyük se-
bepleri olarak Galler’de ragbinin po-
pülerlikte futbolun bir adımönünde
gitmesi ve Galler’in üç milyonluk kı-
sıtlı bir nüfusunun bulunması gös-
terilebilir. Kısacası Galler’in elinde
futbol için zaten çok büyük bir kay-
nak yok ve bunun önemli bir kıs-
mını da daha en baştan ragbiye
kaptırıyorlar.
Yine de Galler futbolu, bir buçuk
asra yaklaşan tarihi boyunca her
dönem çok büyük yıldızlar çıkar-
maktan geri kalmadı. Billy Mere-
dith’ten John Charles’a, John
Toshack’tan Ian Rush’a, Mark Hug-
hes’dan Ryan Giggs’e kadar uzanan
bu şöhretler listesinin son üyesiyse
millî takımın şu anda her şeyi ko-
numunda olan ve aynı zamanda
dünya transfer rekorunu da elinde
bulunduran Real Madridli Gareth
Bale.
Galler bugüne kadar büyük turnu-
valardan sadece 1958 Dünya Kupa-
sı’na katılabildi. O turnuvada ilk
turda Macaristan ve Meksika’yı ge-
ride bırakarak son sekize kalan Gal-
ler, çeyrek final mücadelesindeyse
Brezilya’ya genç Pele’nin tek golüyle
boyun eğmekten kurtulamamıştı.
O günden sonraysa bir daha ulus-
lararası futbol kamuoyunun huzu-
runa çıkmayı başaramayan Galler,
1982 ve 1986 Dünya Kupalarına
gitme şansını averajla kaçırırken,
Avrupa Şampiyonaları yolundaysa
1976 ve 2004’te play-off’larda ta-
kıldı, 1984 ve 1992’deyse bir puanlık
farkla devre dışı kaldı. Özellikle
EURO 92 elemelerinde az kalsın son
dünya şampiyonu Almanya’yı devre
dışı bırakmaya çok yaklaşmışlardı.
Bunların yanı sıra Galler’in dipleri
gördüğü noktalar da olmadı değil.
EURO 96 elemelerinde altı takımlı
grubu son sırada tamamlamaları ve
2014 Dünya Kupası elemelerinde de
altılı grubu beşinci sırada bitirmeleri
gibi. Ancak bu son büyük başarısız-
lıktan sadece iki yıl sonra tarihinde
ilk defa Avrupa Şampiyonası’nda
boy gösterme hakkını elde etmesi
de kayıtlara bugüne dek görülmüş
en büyük yükseliş öykülerinden
biri olarak geçti.
Galler Futbol Federasyonu, millî
takım teknik direktörü Chris Cole-
man’la geçen ve fiyaskoyla sonuç-
lanan 2014 elemeleri sonrasında
teknik ekipte değişikliğe gitmeme
kararı aldı. Bu, ilk bakışta riskli gö-
zükse de aslında doğru bir karar
olduğunu çok geçmeden göstere-
cekti. EURO 2016 elemelerinde
Belçika, Bosna-Hersek, İsrail, Kıbrıs
RumKesimi ve Andora ile aynı
grupta yer alan Galler, oynadığı 10
maçta 21 puan topladı ve şu anda
FIFA klasmanında birinci sırada
yer alan Belçika’nın lider olarak
tamamladığı grupta ikinci sırayı
alarak Fransa’daki yerini ayırtmayı
başardı.
Grupta Belçika’yı yenebilen tek
takım olan Galler, tek yenilgisini
sondan ikinci maçında Bosna
deplasmanında 2-0’la aldı fakat bu
mağlubiyete rağmen finallere git-
meyi de sonmaç öncesinde garan-
tiledi. Oynadığı 10maçın yedisinde
kalesini gole kapatan Ada temsil-
cisi, genel toplamdaysa dört gol
yedi. Hücumdaysa rakip filelere
gönderilen 11 golden yedisine imza-
sını atan Gareth Bale, takımını adeta
tek başına sırtladı. Arsenal’li Aaron
Ramsey ise iki golle katkıda bulu-
narak bu alanda Bale’ı takip etti.
Galler
Tarihi takım tarih sahnesinde
İzlanda
Küçük ülkenin büyük takımı
EURO2016 elemelerinde belki de en
flaş takım İzlanda’ydı. Grupta ilk ikiye
girip doğrudan Fransa’ya gitmeyi se-
kizinci maçlar sonunda garantileyen
Kuzeyliler, sadece tarihlerinde ilk
defa büyük bir turnuvada boy gös-
termekle kalmadı, ayrıca 330 binlik
nüfuslarıyla bu turnuvaya bugüne
dek katılmış en küçük ülke olma un-
vanını da ele geçirdi.
Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde,
tenha bir ülke olmasına karşın as-
lında İzlanda’nın çok eski bir futbol
geçmişine sahip olduğunu da belirt-
meden geçmemek gerek. Ülkenin en
eski futbol kulübü olanKR, 1899 yı-
lında faaliyete geçerken, 1912 yılında
da ilk İzlanda ulusal şampiyonası dü-
zenlendi. Yine de ülkede futbolun tek
bir çatı tarafından organize edilmesi
çok sonralarını bulacak ve İzlanda
Futbol Federasyonu 1947’de kurula-
bilecekti. Ancak İzlandaMillî Takımı,
EURO2016 elemelerine kadar, 12 kez
DünyaKupası, 11 defa daAvrupa
Şampiyonası elemelerine katılma-
sına rağmen bir türlü başarılı olup
büyük bir turnuvada boy göstereme-
yecekti.
İzlanda, kulüpler düzeyinde deAv-
rupa kupalarında hep en zayıf halka-
lardan oldu. Öyle ki İzlanda kulüpleri
bu alanda en fazla son 16’yı görebildi.
Tabiî bunun bir nedeni de ülkede
azıcık sivrilen futbolcuların hemen
yurtdışına gitmeyi tercih etmesiydi.
İzlanda futbolu, bu sayede zaman
zaman önemli uluslararası yıldızlar
da çıkarmıştı. 1940’ların ikinci yarı-
sında Rangers, Arsenal veMilan for-
maları giyenAlbert Gudmundsson,
İzlanda’nın futbol dünyasına ilk
büyük ihracı olarakkayıtlara geçer-
ken, 1980’lerde BayernMünih’te oy-
nayanAsgeir Sigurvinsson ile
Anderlecht’te yıldızlaşanArnor Gud-
johnsen de küçük ülkenin yakın
dönemgururları oluyordu. Bir kuşak
sonraysaArnor’un oğlu Eidur Gud-
johnsen, Chelsea ve Barcelona for-
maları altında yaşadığı başarılarla
İzlanda futbolunun en önemli elçisi
olacaktı.
İzlanda futbolundaki büyük yükseliş
trendi, U21Millî Takımı’nın 2011 yılın-
daki Avrupa 21 Yaş Altı Şampiyo-
nası’na katılmasıyla başladı.
Bugünkümillî takımın da belkemi-
ğini oluşturan Sigurdsson, Sigthors-
son, Gunnarsson ve Bjarnason gibi
oyuncuların yer aldığı o ekip, yarı fi-
nalin kıyısından sadece averaj far-
kıyla dönmüş ve ilerisi için hayli
olumlu sinyaller vermişti. Nitekim
söz konusu oyuncularınAmillî ta-
kımamonte edilmesiyle birlikte bu
alanda da iyi sonuçlar gelmeye baş-
layacaktı. 2014DünyaKupası eleme-
lerinde grubunu ikinci sırada
tamamlayıp play-off’a kalarak o ana
kadarki en iyi eleme performansını
ortaya koyan İzlanda, Brezilya vize-
sini son andaHırvatistan’a kaptır-
dıysa da aslında EURO2016
elemelerinde neler yapabileceğine
dair ufak ipuçları da vermişti.
Yine de son dünya üçüncüsüHollan-
da’nın yanı sıra Türkiye ve ÇekCum-
huriyeti gibi güçlü takımlarla birlikte
aynı grupta yer alan İzlanda’ya, ra-
kipleri kadar fazla şans tanınmı-
yordu. Ancak İzlanda grupmaçlarına
fırtına gibi bir giriş yaparak herkesi
şaşırttı. İlkmaçındaMillî Takımımızı
Reykjavik’te 3-0’la geçen İzlanda, ar-
dından da Letonya deplasmanından
aynı skorla döndü ve üçüncü karşı-
laşmasında daHollanda’yı 2-0mağ-
lup ederek ilk iki için ne denli iddialı
olduğunu ortaya koydu. Daha sonra
oynadığı beşmaçta da 10 puan daha
toplayan İzlanda sadece Çek deplas-
manından puansız ayrıldı ve bitime
iki maç kala Fransa için rezervasyon
yaptırmayı başardı.
Kadrosuna çağırdığı oyuncuların ne-
redeyse tamamı yurtdışında oyna-
yan İzlanda’da en çok ön plana çıkan
isimler olarak Swansea City’li Si-
gurdsson veNantes’lı Sigthorsson
gösterilebilir. Ancak İzlanda’nın asıl
sırrı takımoyununu kusursuza
yakın bir biçimde oynayabilmesi.
Zaten elemelerde takımın en golcü
isimleri olan Sigurdsson ile Sigthors-
son’un toplamda yedi gole imza at-
tıkları fakat takımın bunun haricinde
10 gol daha üretebildiği göz önüne
alınırsa bu durumdaha iyi anlaşıla-
bilir.
Chris Coleman
Lars Lagerback
1...,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47 50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,68-69,...152
Powered by FlippingBook