Previous Page  118-119 / 156 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 118-119 / 156 Next Page
Page Background

birden atağa kalktı. Kalan dokuz

maçından yedisini kazanan Tilki-

ler, evvelki 29 karşılaşmada aldı-

ğından fazla puanı bu son dokuz

maçta topladı ve böylece puanını

41’e yükselterek kümede kalmayı

başardı. Lâkin bu büyük kurtuluş

hikâyesinde hiç şüphesiz çok

önemli bir payı olan teknik direk-

tör Nigel Pearson’ın -ki kendisi

aynı zamanda Leicester’ı Premier

Lig’e de taşıyan isimdi- yeni

sezon öncesinde görevine son ve-

riliyordu. Meseleyi iyice bulandı-

ran husussa, Pearson’ın,

Leicester’ın rezerv takımında yer

alan oğlu James’in, takım arka-

daşlarıyla birlikte Tayland’da bir

seks kaseti skandalına karıştığı

için gönderildiği iddiasıydı. Elbette

resmi açıklama bu şekilde yapıl-

mamıştı ama İngiliz tabloid basını

da sebep olarak sadece söz ko-

nusu noktayı işaret etmekteydi.

Pearson’ın yerine çok geçmeden

İtalyan teknik adamClaudio Ra-

nieri göreve getirildi. Ranieri ile

beraber birçok soru işareti de be-

raberinde gelmişti zira kendisi

başarıları kadar başarısızlıkla-

rıyla da konuşulan bir isimdi.

Hatta en son görev aldığı Yuna-

nistan Millî Takımı’nda facia de-

necek bir performans ortaya

koymuş ve EURO 2016 elemele-

rinde Pire’de Faroe Adaları’na 1-0

kaybettiği maç sonrasında da

Yunan Futbol Federasyonu tara-

fından görevine son verilmişti.

Dolayısıyla Leicester-Ranieri be-

raberliği bir fiyasko habercisi ola-

rak görülmekteydi. Ranieri’nin

sezonu tamamlayabileceğini ve

Leicester’ın da kümede kalaca-

ğını düşünenler azınlıktaydı.

Leicester sezona ilk altı maçta

üçer galibiyet ve beraberlik ala-

rak başladığında da bu genel ka-

nıda pek bir değişiklik olmadı.

Sonuçta Tilkiler geçen sezona da

ilk beş maçta sekiz puan toplaya-

rak başlamış fakat sonrasında 13

maçta iki puan alarak dibe çakıl-

mıştı ve bu sezon da benzer bir

senaryonun gerçekleşmemesi

için pek bir sebep olduğu söyle-

nemezdi.

Öte yandan son şampiyon Chel-

sea ise lige son derece kötü bir

giriş yapmış ve ilk beş maçından

üçünü kaybetmişti. Ligde yedinci

maçlar geride kaldığındaysa

Manchester United 16 puanla

zirvede yer alıyordu ve Kırmızı

Şeytanların, Louis van Gaal yöne-

timindeki ikinci sezonunda daha

iyiye giderek artık Ferguson son-

rası dönemdeki ilk şampiyonlu-

ğuna ulaşabileceği düşünülmek-

teydi. Manchester City ile Arsenal

da United’ın hemen gerisindeydi

ve Chelsea’nin toparlanamaması

halinde bu üç takımın şampiyon-

luk yarışı içinde olması bekleni-

yordu. Yedinci hafta maçında

kendi sahasında Arsenal’a 5-2

kaybeden Leicester ise iyi başlan-

gıç sonrasında yeniden düşebile-

ceği konuşulan takımlar arasında

anılır hale gelmişti.

Ancak bumağlubiyet sanki Lei-

cester’ı daha da ateşledi. Sonraki

altı maçında 16 puan kazanan Til-

kiler, 13. haftanın sonunda kendi-

lerini Premier Lig’in zirvesinde

buluyordu. Artık küme düşme ih-

timalini konuşan kalmamıştı. Bu

kez yeni moda, Leicester’ın bu

noktada ne kadar tutunabilece-

ğini tartışmaya açmaktı. Manc-

hester United, Manchester City,

Arsenal ve Tottenham, Tilkilerin

Avrupa’nın beş büyük liginden dördü olan La Liga, Bundesliga, Serie A ve Ligue 1’de sezon öncesinde

başlıca favori olan takımlar sezon sonunda da ipi göğüsleyen taraflardı. Premier Lig’deyse Leicester

City bütün dengeleri altüst ederek en büyük futbol mucizelerinden birini gerçekleştirdi.

Premier Lig’de 2000’li yılların

başlarından itibaren ligin ilk dört

sırası Manchester United, Arse-

nal, Chelsea ve Liverpool arasında

paylaşılır hale gelmişti. Manches-

ter City’nin Arap sermayesi

tarafından satın alınması ve Li-

verpool’un da yaşadığı krizin de-

rinleşmesi sonrasında bu iki

takımyer değiştirdiyse de yıllar-

dır şampiyonlukmücadelelerine

bir başka takımdâhil olmamıştı.

Zaman zaman Tottenhamve

Everton dördüncü sırayı zorlamış

fakat daha fazlasına güçleri yet-

memişti. Tepedeki takımların

günden güne ekonomik açıdan

aşağıdakilerle aralarındaki farkı

açmaları da Premier Lig’in tepe-

sindeki tablonun -Chelsea ve

Manchester City örneklerindeki

gibi bir takıma ani bir sermaye

dopinginde bulunulmadığı sü-

rece- söz konusu dörtlünün/beş-

linin, zirveye iyice ipotek koyacağı

anlamına gelmekteydi. Hal böy-

leyken Premier Lig’de bahsi

geçen takımlardan farklı bir şam-

piyon çıkması hayal dahi edilemi-

yordu.

Leicester City, 2014-15 sezonuyla

birlikte, 10 yıl aradan sonra Pre-

mier Lig’e geri dönmüştü. Ancak

sicilleri pek parlak sayılmazdı.

Burada geçirdikleri son iki se-

zonda da küme düşmüşlerdi ve

2014-15 sezonu için de başlıca

küme düşme adayları arasında

yer alıyorlardı. Nitekim 2015’in

Nisan ayına gelindiğinde de Tilki-

ler ligin dibine demir atmış du-

rumdaydı. 29 maçta sadece dört

galibiyet alıp 19 puan toplamış-

lardı ve kümede kalabileceklerini

düşünen neredeyse tek bir kişi

bile yoktu.

Gelgelelimne olduysa Nisan ayı-

nın gelmesiyle oldu ve Leicester

Beş Büyük Lig

Onur Erdem

Dört banko, bir devrim

Premier Lig

Bir modern zaman peri masalı

118

119