![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0060.jpg)
birden atağa kalktı. Kalan dokuz
maçından yedisini kazanan Tilki-
ler, evvelki 29 karşılaşmada aldı-
ğından fazla puanı bu son dokuz
maçta topladı ve böylece puanını
41’e yükselterek kümede kalmayı
başardı. Lâkin bu büyük kurtuluş
hikâyesinde hiç şüphesiz çok
önemli bir payı olan teknik direk-
tör Nigel Pearson’ın -ki kendisi
aynı zamanda Leicester’ı Premier
Lig’e de taşıyan isimdi- yeni
sezon öncesinde görevine son ve-
riliyordu. Meseleyi iyice bulandı-
ran husussa, Pearson’ın,
Leicester’ın rezerv takımında yer
alan oğlu James’in, takım arka-
daşlarıyla birlikte Tayland’da bir
seks kaseti skandalına karıştığı
için gönderildiği iddiasıydı. Elbette
resmi açıklama bu şekilde yapıl-
mamıştı ama İngiliz tabloid basını
da sebep olarak sadece söz ko-
nusu noktayı işaret etmekteydi.
Pearson’ın yerine çok geçmeden
İtalyan teknik adamClaudio Ra-
nieri göreve getirildi. Ranieri ile
beraber birçok soru işareti de be-
raberinde gelmişti zira kendisi
başarıları kadar başarısızlıkla-
rıyla da konuşulan bir isimdi.
Hatta en son görev aldığı Yuna-
nistan Millî Takımı’nda facia de-
necek bir performans ortaya
koymuş ve EURO 2016 elemele-
rinde Pire’de Faroe Adaları’na 1-0
kaybettiği maç sonrasında da
Yunan Futbol Federasyonu tara-
fından görevine son verilmişti.
Dolayısıyla Leicester-Ranieri be-
raberliği bir fiyasko habercisi ola-
rak görülmekteydi. Ranieri’nin
sezonu tamamlayabileceğini ve
Leicester’ın da kümede kalaca-
ğını düşünenler azınlıktaydı.
Leicester sezona ilk altı maçta
üçer galibiyet ve beraberlik ala-
rak başladığında da bu genel ka-
nıda pek bir değişiklik olmadı.
Sonuçta Tilkiler geçen sezona da
ilk beş maçta sekiz puan toplaya-
rak başlamış fakat sonrasında 13
maçta iki puan alarak dibe çakıl-
mıştı ve bu sezon da benzer bir
senaryonun gerçekleşmemesi
için pek bir sebep olduğu söyle-
nemezdi.
Öte yandan son şampiyon Chel-
sea ise lige son derece kötü bir
giriş yapmış ve ilk beş maçından
üçünü kaybetmişti. Ligde yedinci
maçlar geride kaldığındaysa
Manchester United 16 puanla
zirvede yer alıyordu ve Kırmızı
Şeytanların, Louis van Gaal yöne-
timindeki ikinci sezonunda daha
iyiye giderek artık Ferguson son-
rası dönemdeki ilk şampiyonlu-
ğuna ulaşabileceği düşünülmek-
teydi. Manchester City ile Arsenal
da United’ın hemen gerisindeydi
ve Chelsea’nin toparlanamaması
halinde bu üç takımın şampiyon-
luk yarışı içinde olması bekleni-
yordu. Yedinci hafta maçında
kendi sahasında Arsenal’a 5-2
kaybeden Leicester ise iyi başlan-
gıç sonrasında yeniden düşebile-
ceği konuşulan takımlar arasında
anılır hale gelmişti.
Ancak bumağlubiyet sanki Lei-
cester’ı daha da ateşledi. Sonraki
altı maçında 16 puan kazanan Til-
kiler, 13. haftanın sonunda kendi-
lerini Premier Lig’in zirvesinde
buluyordu. Artık küme düşme ih-
timalini konuşan kalmamıştı. Bu
kez yeni moda, Leicester’ın bu
noktada ne kadar tutunabilece-
ğini tartışmaya açmaktı. Manc-
hester United, Manchester City,
Arsenal ve Tottenham, Tilkilerin
Avrupa’nın beş büyük liginden dördü olan La Liga, Bundesliga, Serie A ve Ligue 1’de sezon öncesinde
başlıca favori olan takımlar sezon sonunda da ipi göğüsleyen taraflardı. Premier Lig’deyse Leicester
City bütün dengeleri altüst ederek en büyük futbol mucizelerinden birini gerçekleştirdi.
Premier Lig’de 2000’li yılların
başlarından itibaren ligin ilk dört
sırası Manchester United, Arse-
nal, Chelsea ve Liverpool arasında
paylaşılır hale gelmişti. Manches-
ter City’nin Arap sermayesi
tarafından satın alınması ve Li-
verpool’un da yaşadığı krizin de-
rinleşmesi sonrasında bu iki
takımyer değiştirdiyse de yıllar-
dır şampiyonlukmücadelelerine
bir başka takımdâhil olmamıştı.
Zaman zaman Tottenhamve
Everton dördüncü sırayı zorlamış
fakat daha fazlasına güçleri yet-
memişti. Tepedeki takımların
günden güne ekonomik açıdan
aşağıdakilerle aralarındaki farkı
açmaları da Premier Lig’in tepe-
sindeki tablonun -Chelsea ve
Manchester City örneklerindeki
gibi bir takıma ani bir sermaye
dopinginde bulunulmadığı sü-
rece- söz konusu dörtlünün/beş-
linin, zirveye iyice ipotek koyacağı
anlamına gelmekteydi. Hal böy-
leyken Premier Lig’de bahsi
geçen takımlardan farklı bir şam-
piyon çıkması hayal dahi edilemi-
yordu.
Leicester City, 2014-15 sezonuyla
birlikte, 10 yıl aradan sonra Pre-
mier Lig’e geri dönmüştü. Ancak
sicilleri pek parlak sayılmazdı.
Burada geçirdikleri son iki se-
zonda da küme düşmüşlerdi ve
2014-15 sezonu için de başlıca
küme düşme adayları arasında
yer alıyorlardı. Nitekim 2015’in
Nisan ayına gelindiğinde de Tilki-
ler ligin dibine demir atmış du-
rumdaydı. 29 maçta sadece dört
galibiyet alıp 19 puan toplamış-
lardı ve kümede kalabileceklerini
düşünen neredeyse tek bir kişi
bile yoktu.
Gelgelelimne olduysa Nisan ayı-
nın gelmesiyle oldu ve Leicester
Beş Büyük Lig
Onur Erdem
Dört banko, bir devrim
Premier Lig
Bir modern zaman peri masalı
118
119