

sunuz? Nasıl bir farklılık var?
Bugün gözlerime inanamıyorum!
Riva’ya en son 2007’de gelmiştim.
Şu an ise burada inanılmaz bir
manzara var. Tesisler mükemmel.
Her şey harika. Çok şaşırdım. Bu
kadar iyi olacağını beklemiyordum.
Bunun futbola etkisi çok olacaktır.
İyi oyuncular ön plana çıkacaktır.
Türkiye’deki genç oyuncuları nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Oyuncu kalitesi açısından Türki-
ye’nin kumaşı çok iyi. Çok önemli
genç yetenekler var. Mesela Emre
Mor... Ama daha çok sayıda genç
yetenek çıkarmak gerekir. Elimizde
bir Arda Turan örneği var. Şu an
kariyerinin zirvesinde. Ama artık
futbola veda edeceği zamanlar
çok uzakta değil. O zaman daha çok
Arda çıkartmak gerek. İnşallah
çıkacaktır da...
Kasımpaşa ve Göztepe’de teknik
adamlık görevlerinde bulundunuz.
Şu anda da teknik direktör olabil-
mek için Türkiye Futbol Federas-
yonu’nun açtığı kursa katılıyor-
sunuz. Bundan sonraki kariyer
planınız nedir?
Önder Özen Hocamla iki takımda
çalıştım. Tabiî ki hayallerim var.
Teknik direktör olacağım inşallah.
Onun için Türkiye’ye kursa geldim.
UEFA lisansını da alacağım. Daha
sonra da ProLisans alacağım.
Kariyerime teknik direktör olarak
devam etmek istiyorum. İnşallah
bir gün Türkiye’ye yeniden geri
döneceğim. Türkiye’deki hikâyem
daha bitmedi. Yapacağım şeyler
var.
Kariyerinizde birçok yetenekli
futbolcuyla oynadınız. Ancak
birlikte oynadığınız onca oyuncu
arasından sizce kimler farklıydı ve
neden farklıydı?
Tabiî ki uzun zaman birlikte oyna-
dığımAlex’i bir kenara koyarım.
Çünkü çok zeki ve özellikli bir
oyuncu. Son vuruşları çok farklı.
Son vuruşlarının neredeyse tümü
gol demekti. Bu soruya Alex diyo-
rum. Gerçektenmükemmel bir
oyuncuydu. Orta sahada yakın oy-
nuyorduk. 2012’de Beşiktaş’tayken
Alex’e karşı oynadım, biliyorsunuz.
Ona karşı sahaya çıkınca bir kez
daha dedimki; “Alex büyük
oyuncu! Çok farklı ve çok zeki.”
O her zaman sahada farklı şeyler
gösterdi. Güzel bir adam!
Türkiye’de birçok oyuncuya karşı
da forma giydiniz. Sizi bugüne
kadar en çok zorlayan futbolcu
kimdi?
Bursaspor’da forma giydiği dö-
nemde Sinan Kaloğlu beni çok
zorladı. Çok çabuktu. Onu marke
etmek gerçekten çok zordu.
Çabuktu, hızlı çalım atıyordu.
Türkiye’de en unutamadığınız
maçınız hangisiydi? Denizlispor
maçını saymazsak tabiî...
Evet, o maçı geçelim... En unuta-
madığımmaç Almanya maçıydı. O
maç şu an bile aklımda. Hâlâ üzü-
lüyorum. Çünkü gerçekten onları
yenebilirdik. O maçta çok şanssız-
dık. Çünkü önemli eksiklerimiz
vardı. Sakat ve cezalı oyuncular
vardı. O maçı gerçekten kazanabi-
lirdik. Hâlâ unutamıyorum...
Peki, galip geldiğiniz maçları
düşündüğünüzde en unutulmazı
hangisiydi?
En sevindiğimmaç için iki karşı-
laşmayı söyleyebilirim. İlki Sevilla
mücadelesi... Çok güzel maç ol-
muştu. Bir de Millî Takım’daki
muhteşem geri dönüşü unutamam.
Çek Cumhuriyeti maçı gerçekten
efsaneydi.
Dünyada ve Türkiye’de şu an en
çok hangi oyuncuları beğeniyor-
sunuz?
Messi diyorum. Çok beğeniyorum
kendisini. Büyük bir oyuncu...
Türkiye’de ise Arda Turan... Çok
yetenekli ve zeki bir adam..
.
Bizim unuttuğumuz; sizin ekle-
mek istediğiniz bir şey var mı?
Bir mesaj vermek istiyorum. Ger-
çekten Türk insanına çok teşekkür
ediyorum. Çünkü buraya geldiğim
günden bugüne kadar bana inanıl-
maz bir destek verdiler. Bana sev-
gilerini sundular. Bunu yürekten
hissettim. Türkiye’ye ne zaman
gelsem hep çok mutlu oluyorum.
İnşallah A Millî Takımımız, Fatih
Hocamızla ve oyuncularla birlikte
Dünya Kupası’na adını yazdıracak.
Ben bu takımın taraftarıyım. Her-
kese çok başarılar diliyorum.
48