

narsson, Kolbeinn Sigthorsson,
Alfred Finnbogason ve Gylfi Si-
gurdsson, EURO 2016’da çeyrek
final oynayacak olan İzlanda Millî
Takımı’nın da belkemiğini teşkil
edecek isimler olacaktı.
Meyveler
toplanmaya başladı
İzlanda, bu oyuncuları Amillî
takıma tam anlamıyla monte
ettikten sonra ilk ciddi sınavını,
2014 Dünya Kupası elemelerinde
verdi. Sonuç gerçekten de hayli
parlaktı. O güne dek büyük bir
turnuvaya katılmaya bile doğru
dürüst yaklaşamamış olan takım,
eleme grubunu İsviçre’nin ardın-
dan ikinci sırada tamamlayıp
play-off’a kalıyordu. Play-off’ta
Hırvatistan’a 2-0 ve 0-0’lık skor-
larla elenseler dahi ilerisi için
fazlasıyla umut vermişlerdi.
Nitekim beklenen başarı, EURO
2016 elemelerinde geldi. Eleme
grubunda Türkiye ve Hollanda’yı
geride bırakmayı başaran, bunu
yaparken Hollanda’yı her iki
maçta da mağlup eden İzlanda,
böylelikle grupta Çek Cumhuri-
yeti’nin ardından ikinci sırayı ala-
rak finallere katılma ve tarihinde
ilk kez bir büyük turnuvada boy
gösterme hakkını elde etti.
Mucize bu kadarıyla da sınırlı
kalmadı. Fransa’daki turnuvada
ilk maçında daha sonradan
şampiyon olacak Portekiz ile 1-1
berabere kalan İzlanda, ardından
Macaristan ile de uzun süre önde
götürdüğü mücadeleden 1-1’lik
bir beraberlik çıkardı, son ma-
çında da Avusturya’yı 2-1 mağlup
ederek grubunda ikinci olarak
son 16’ya kaldı. Burada da İngiliz-
leri adeta futbolu icat ettiklerine
pişman ederek 2-1 yenmeyi ba-
şaran İzlandalılar, bir anda kendi-
lerini tüm futbol kamuoyunun
şaşkınlık ve hayranlıkla karışık
bakışları arasında çeyrek finalde
buldu. Bu noktadan sonra peri
masalı daha fazla devam etmese
ve ev sahibi Fransa’ya 5-2 kay-
betseler de İzlanda, turnuva so-
nunda belki de en çok sempati
toplayan takım olmuştu. Üstelik
bunda sadece sahada gösterdik-
leri başarı değil, ülke nüfuslarının
yaklaşık yüzde beşine tekabül
eden kalabalıktaki taraftar grup-
larının tribünlerde yaptığı alkışlı
tezahürat da etkili olmuştu.
İzlandalıların artık önlerinde bir
hayal kaldı. O da Dünya Kupa-
sı’nda da yer alabilmek. Bunu da
başarmaları halinde küçük bir
ülkenin gerçekleştirebileceği
tümmucizelerde imzaları olacak.
Tabiî bu yolda sadece mevcut
kuşağa da bel bağlamak istemi-
yorlar. Görünüşe göre, sera orta-
mındaki suni çim tarlalarından
daha çok verim alacak gibiler zira
2017 Avrupa U21 Şampiyonası
elemelerinde evlerinde oynaya-
cakları son iki maçı kazanırlarsa
bir kez daha U21 seviyesine bir
Avrupa Şampiyonası’na katıla-
caklar ki bunu başaracak olan
jenerasyon da birkaç sene içeri-
sinde bayrağı mevcut jeneras-
yondan devralabilir.
38