Previous Page  60-61 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 60-61 / 132 Next Page
Page Background

60

61

nik direktörü, Ferguson’a ilk on

birde şans vermeyi kararlaştır-

mıştı. Ferguson bu fırsatı olabile-

cek en iyi şekilde değerlendirdi ve

Ibrox’ta Rangers’a karşı hat-trick

yapan ilk futbolcu olmayı başardı,

bu sayede takımı da bu zorlu dep-

lasmandan sürpriz bir galibiyetle

ayrıldı.

St. Johnstone’da kendisini ispat

ettikten bir yıl sonra Dunferm-

line’a transfer olan Ferguson, bu

kulüpte formunun zirvesine çıka-

caktı. 1964 yazında geldiği yeni

kulübünde özellikle ikinci sezo-

nunda fırtına gibi esen Ferguson,

tümkulvarlarda toplam45 gole

imza atıyordu. Bu gollerin 31’ini de

ligde kaydetmiş ve bu sayede gol

krallığına da uzanarak o ana ka-

darki en önemli kariyer başarısını

elde etmişti. Bir yıl sonraysa

çocukluğunda taraftarı olduğu

Rangers’a transfer olarak İskoçya

içinde bir futbolcunun gelebile-

ceği en yüksek iki noktadan

birine ulaşamış oluyordu. Dahası,

Rangers’ın Ferguson için Dun-

fermline’a ödediği 65 bin pound, o

ana kadar iki İskoç kulübü arasın-

daki en pahalı transfer ücretiydi.

Rangers’ta geçirdiği iki sezonda

Ferguson 25 gol kaydetmişti belki

ama 1969’daki İskoçya Kupası

finalinde takımının yediği mağlu-

biyet golünde hatası olması neti-

cesinde moral ve form olarak

büyük bir düşüş yaşamış, sezon

sonunda da Glasgow ekibinden

ayrılarak Falkirk’ün yolunu tut-

mak zorunda kalmıştı. Ferguson,

dört sezon geçirdiği Falkirk’te,

son sezonunda oyuncu-antrenör

görevine de gelmişti. Ne var ki

kısa bir süre sonra göreve gelen

menajer John Prentice ondan

antrenörlük görevini geri alacak,

bu karar üzerine de Ferguson

Falkirk’ten ayrılarak Ayr United’a,

futbolculuk kariyerinin son

transferini yapacaktı. Ayr’da

geçen tek sezonun ardından da

Ferguson futbolculuk yaşantısını

noktalıyor ve bu noktadan sonra

da asıl hikâye başlıyordu.

East Stirlingshire’da

başlayan serüven

Ferguson’ın teknik adamlığa baş-

ladığı kulüp, East Stirlingshire

olacaktı. Yaklaşık dört ay görev

yaptığı takımı ile ikinci ligde üst

sıraları zorlamaya başlayan Fer-

guson, bu sayede St. Mirren takı-

mından ilk transfer teklifini de

alacaktı. O esnada St. Mirren ligde

East Stirling’in daha gerisinde yer

alıyordu belki ama Ferguson,

İskoç futbolunun o yıllardaki en

önemli teknik direktörü olan Cel-

tic’in patronu Jock Stein ile yaptığı

fikir alışverişi sonrasında daha

potansiyelli bir kulüp olan St. Mir-

ren’ın teklifini kabul edecekti.

Alt sıralarda aldığı yeni takımıyla

da sezonu, 20 takımlı ligde altıncı-

lıkla tamamlayacaktı.

St. Mirren ertesi sezon da altıncı

sırada kalırken, 1976-77 sezo-

nunda şampiyonluğa ulaşarak

birinci lige yükselecekti. 35 yaşın-

daki Ferguson, böylece teknik

direktörlük kariyerindeki ilk

kayda değer başarıyı da elde

edecekti. Ferguson, 19 yaş ortala-

masına sahip bir takımkurmuştu

ve kadrosunda Billy Stark, Peter

Weir, FrankMcGarvey gibi yakın

gelecekte İskoç futbolunda iz

bırakacak isimler mevcuttu.

GelgelelimFerguson, kurmuş

olduğu bu yapının tadını birinci

ligde pek fazla çıkaramayacak ve

1977-78 sezonu içerisinde, yöne-

timle yaşadığı sürtüşmeler neti-

cesinde kariyerinde ilk ve son kez

kovulacaktı. St. Mirren kulübü de

Ferguson’ı kovan tek kulüp olarak

bir bakıma tarihe geçiyordu fakat

bugün bu detayı herhalde en son

hatırlamak isteyecek olanlar da

bizzat St. Mirren’lılardır.

Ferguson, görevine son verilmiş

olmasına rağmen, ülkenin en

genç ve dinamik takımlarından

birini yaratmış olması sayesinde

itibarını katlamış durumdaydı ve

1978 yazında da kendisine Aber-

deen tarafından teklif yapıldı.

Aberdeen, geride kalan sezonu

sürpriz bir biçimde şampiyon

Rangers’ın ardından ikinci sırada

tamamlamıştı ve bu başarı sonra-

sında da takımın teknik direktörü

Billy McNeill, futbolcuyken efsa-

nesi olduğu Celtic’in başına geç-

mişti. Aberdeen yönetimi de

McNeill’ın yerini doldurmak için

Ferguson isminde karar kılmıştı.

Aberdeen ile zirveye

Aberdeen bir önceki sezon ligi

ikinci sırada tamamlamıştı belki

ama Rangers ve Celtic’in domine

ettiği İskoç futbolunda çok zengin

bir müzeye sahip oldukları da

söylenemezdi. Sadece çeyrek asır

önce bir kez lig şampiyonluğu

yaşamışlardı. İkişer kez de

Federasyon Kupası ile Lig

Kupası’nı kazanmışlardı. Bu dü-

zeydeki bir kulübün, teknik adam

değişikliği yaşadığı bir dönemde,

şampiyonlukmücadelesini

yeniden vermesi de pek beklen-

miyordu. NitekimFerguson

yönetimindeki ilk sezonda

Aberdeen şampiyonluk yarışına

pek dâhil olamayacak ve ligi de

dördüncü sırada tamamlayacaktı.

İskoçya Lig Kupası’ndaysa

Aberdeen finale yükselmesine

karşın Rangers’a 2-1’le boyun

eğmekten kurtulamamıştı.

Başlangıçtaki bu bocalamaya

karşın kalede Jim Leighton,

savunmanın göbeğindeWillie

Miller ve AlexMcLeish, orta

sahada Gordon Strachan ve

forvette Mark McGhee gibi isimler

sayesinde takım çok sağlambir

omurga oluşturmuştu ve bu yapı,

Ferguson’ın taktiksel dehâsıyla

bir araya gelince, ikinci sezondan

itibaren kulüp tarihinin en büyük

başarılarına imza atmaya da

başlayacaktı. Aberdeen 1979-80

sezonunu, eski hocası Billy McNe-

ill’ın çalıştırdığı Celtic’in bir puan

önünde zirvede tamamlayarak

tarihinin ikinci şampiyonluğuna

ulaşacaktı.

Aberdeen, bundan sonraki iki se-

zondaysa Celtic’in gerisinde kala-

rak ligi ikinci sırada tamamladı.

Bu sezonların ikincisinde bir de

İskoçya Kupası kazandı. 1982-83

sezonundaysa ligi üçüncü sırada

bitireceklerdi belki ama Avru-

pa’da gelecek başarı, kulüp tarihi-

nin en büyük başarısı olacağı gibi,

İskoç takımlarının Avrupa arena-

sında elde ettiği en büyük derece-

lerden de birisi sayılacaktı.

O sezon ülkesini Kupa Galipleri

Kupası’nda temsil eden Fergu-

son’ın öğrencileri, çeyrek finalinde

Bayern Münih’i saf dışı bırakma

başarısı gösterdiği turnuvada

finale kadar gelmiş ve Real Mad-

rid’in karşısına çıkmıştı.

Avrupa’da da rakip

tanımıyor

Aberdeen, 11 Mayıs’ta Göteborg’da

oynanan söz konusumaçın henüz

yedinci dakikasında dev rakibi

önünde Eric Black’in golüyle 1-0

öne geçtiyse de ilk çeyrek saat

dolmak üzereyken Juanito’dan

gelen penaltı golüne engel olama-

mıştı. Bundan sonra 90 dakikanın

sonuna kadar rakibiyle başa baş

bir oyun ortaya koyan İskoç

temsilcisi, normal sürenin 1-1

bitmesinin ardından geçilen uzat-

malardaysa John Hewitt ile bir gol

daha bularak kupayı İskoçya’ya

getirmeyi başaracaktı. Aberdeen

böylece Celtic ve Rangers’tan

sonra Avrupa’da kupa kazanan

üçüncü İskoç takımı oluyordu.

Üstelik kırmızı-beyazlılar,

günümüzde de Avrupa’da kupa

kazanan son İskoç ekibi olma

özelliğine sahip.

Aynı yılın sonunda, Şampiyon

Kulüpler Kupası şampiyonu Ham-

burg’a karşı oynanan Süper Kupa

mücadelelerindeyse Aberdeen ilk

maçta rakibiyle deplasmanda gol-

süz berabere kalıyor, ardından da

kendi evindeki rövanşı 2-0 kaza-

narak bu kupayı şu ana dekmü-

zesine götüren tek İskoç takımı

olma onuruna erişiyordu. Fergu-

son’ın öğrencileri, 1982-83 sezo-

nunda ayrıca İskoçya Kupası’nı da

bir kez daha kazanmışlardı.

Ertesi sezon, Aberdeen bu başarı-

sını tekrarlamak için de var gü-

cüyle mücadele edecekti. Ancak

bu kez yarı finalde Porto engeline

takılacaklardı. Fakat bu sefer de

önceki sezonun aksine yurtiçinde

muzaffer olacaklar ve hem ligi

hemde kupayı kazanacaklardı.

Ferguson ilkmenajerlik tecrübesini

East Stirlingshire’da yaşamıştı...

Ferguson

Rangers

formasıyla

Aberdeen’le Rangers ve

Celtic’in hegemonyasını

yıkan Ferguson, takımına

bir de Kupa Galipleri

Kupası kazandırmıştı